7 Ocak 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

7 Ocak 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haciz Eşyalarıma haciz — koymuş- lardı. Bir memur geldi: — Apartıman- * da fazla gürültü olmasın — deye bendeniz yalnız geldim, dedi. — Buyurun de- dim. Yemek - odası ile yanyana olan | yazı odamın eş- yalarını tespite Başladı. Ben içeri gittim. saat sonra gelip baktım, ki me- mur yere sırtüstü yatmış horluyor. Yanında açık duran defteri okudum : * Bir büfe. Ya- rım okkalık bir Şişe Bir dönerkütüpane , bir dönerkütüpa- ne, bir dönerkü- tüpane. Yarım rakı. "Şeşi/iıeş... Dördü de numarasız kopuklar- Dördü de, koltuk meyhanele- rinden birinde kafaları çektiler. Dördü de fitil olmuştu. — Ulan, dediler, köşe bekleye lim, geleni çevirelim, Gece ka- Bir adam göründü. Omuzdaş- dardan bii, şeşi baa gördüğün- — İki kişi geliyor dedi. ea ” — Evet, dedi, iki kişi de ben gördüm. Üçüncüsü atıldı: iki kişi geliyor. iki kişinin geldiğini Breldiğini görüyoruz, demek sel kişi geliyor. Biz dört kişiyiz, kın çatalım demeyinl, Bu sayede' adam rahat rahat geçip gitti. Gözcü İki arkadaş, kahveye - girdiler, paltolarını kapının önündeki ves- tiyere astılar, oturdular. Birinin gözü kapıdan ayrılmı- yordu. Öteki sordu: allasen? yormn On dakka evel — Zorlama çapkın ! Da.n, dan, dan... Bekçı geçiyor! Kadızade Hüsrev / efendinin mahtumu Nebil bey 1328 senesi Tamazanının — önbeşinci — gecesi, davul zurna ile güvey girdi. Düğün fevkalâde eğlenceli oldu. Yenilip içildi. Kafalar tü: Damat bey babayiğit, aslan gibi bir gençti. Gelin hanım da - iriyarı, gibi bir kızdı. Düğüne davetli olan delikanlılar gecenin keyfini düşünüyorladı. Damadın . sırtını ülend gürl ateş yumruklayıp, tacağım zannetmeyiniz. Ben kim- semin yüzünü güzünü açmak iste- mem. Yalnız bir kayı anlat- makla iktifa edeceğim. Yeni gelinle damat yatağa gir- diler... Bir saat kadar, anladığınız gibi, hoşbeşten sonra, damat ka- rısını alnından öptü: — Eh, artık uyuyalım, dedi. Uyudular.. Fakat on dakka sonra gelin hanım yerinden sıç- radı: — Bekçi geçiyor hanım bir şey değil. — Hay ödüm patladı!.. — Bunda korkacak ne var ? | — ben korkarım işte. — Korkma, — Korkuyorum, yakın gel. Kocasının boynuna sarıldı.. Ya- yım saat daha, anladığınız gibi, hoşbeş ettiler. Damat bey: — Eh, dedi artık uyuyalım! Uyudular... Fakat bir saat — Dan, dan... dan! Gelin gene yerinden firladı. Gene kocasının boynuna sarıldı. — Hay ödüm patladı! Korku damarımı bastır. — Bastırayım — karıcığım, ağzım. Damat bey, anladığımız gibi, karısının korku damarını bastırdı. — Eh artık uyuyalım ! Uyudular... Fakat bir saat sonra gene : — Dan, dan, dan!.. aç Fakat bu iş böyle devam ede- meyecekti. Bu korkuya bir nilt- yet vermek lâzımdı. Damat bey odadan çıktı,usulla sokak kapısını açtı, bekçiyi çağırdı, eline bir altın lira verdi: — Şunu al, bundan sonra bizim kapının önünde, gece aşırı yalnız bir kere sopanı vur, de! Bekçı reddetti: — Olmaz? — Neden? — Güçüh hanım her saat başu jodaya koydular, kapıyı kapadılar. — Bey, dinle bak ! sonra gene bel n sopası du- — Aman ödüm patladı!.. Korku | galdurumu sopalamam içün beş İçerde ne olup bittiğini anla- — Dan... dan, dan. | yulduz. damarımı bastır !., altun vedül : aNE ea Mevsim meyvaları: — Talisiz Bar dönüşü: Kâbus — Bir sigara ver, dedim. — Yok dedi, biraktım. Arkadaşlara döndüm: — Eyvah dedim, yandık!.. “Vâ-No,, güldü: — Amma bütün bütün bırak- madım, dedi, sizden otlıyacağım. Ben gene arkadaşlara döndüm: — Eyvah, dedim, yandık!.. Darülbedayide Rejisörün dostlarından münek- kit R. A bey, yeni bir piyes oy- nandığı gece, tiyatroya beraber geldiği bir arkadaşına şöyle di- yordu. — Eğer piyes çok güzelse: Çok güzeldi! dersin. Eğer değib se. gene çok güzeldi dersil Tenbih Ankarada ticaretle meşguldu. İstanbula geldi, bir yahudi kızına Vâşik oldu. Kandırdı, Ankaraya | kaçırmağa razı etti. | Trene binecekleri gün babası baber aldı, hemen Haydarpaşaya | koştu. Tren kalkmak üzere idi. Pencerede duran kızına yumruk salladı:. — Nereye yidiyorsun namussuz?. — Ankarayal. Tren kalkını — Barim bir kaç kutu bol yönderl.. MAT Portakal! hörmetli 2 Dirseklerini masaya dayamış anlatıyordu | çok — yakından | gördüm, — dedi. A ©| Bir zamanlar on parasız. kalmış- îî tım. - Borçlarım Ö vardı, ödeyemi- yordum. Nihayet intihara — karar verdim. Gece ha- vagazı musluğu- nu açtım, yat tım. Sabahleyin gene sağ salim kalktım. — Maşallahlı. canlı | mim vartr. — Havagası- | na karşı idma- ranız mi var? — Hayır, pa- zasını vermi firndan havaga- Zanı keşmişlerdi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: