e l İşten artar! Dişten artmaz ! Eski darbimeseller birer birer r.p. yutuyor. — Selâmi İzzet, bir ıkrasında ne güzel söylemişt — Ecdat, “Atı alan Üsküdar'ı geçti, diyerek bir adamım ele geçmiyecek surette kaçtığını kas- tederdi; halbuki, asrımızda, Üski dar polis merkezine telefon etmek, hırsizinın — yakalanması — için ilhaika, ata sözlerinden ekse- si eskimiştir; kıymetini kaybet- ir. Fikrimce, bunların bir ta- “İşten artmaz, dişten darbimeselidir. Ne köhne, ne kurunuvüstai bir Jâf: İşten artmazmış... K: velerdeki yangeldism siyasetini parlak bir umde: Efendi (ailenin faal unsuru) çalışmmyacak; akşama kadar pinekliyecek; eve az getirecek; sonra, evdekiler, kıt kanaat, ölmiyecek kadar yi- yecekler, dişten arttıracaklar. Öh | babam oh! nesi de artar! Zaten Türk'ün yediği nedir ki dişinden arttıracak? 11 milyon köylümüz sabah akşam yemek değil ekmek yer. Ekmeğin yanın- da arada sırada katık ” bulursa, ne âlâ. Bu katık da, eks altı kişinin ortasına konulan bir kepçe yoğurt yahut tuzlü - bula- maç yahut mancar (— bir nevi kara lâhana) çorbasıdır. Kasabalı ile şe- hirli halk, keza, yarım okka ekmeği bir tabacık yağsız. fasülyenin su- yuna batıra batıra nefsini körletir. Böyle dişten ne artar? Dişinden tırnağından arttıracak yegâne sınıf, büyük şehirlerimizin yüksek tabakasıdır. Bu yüksek | tabakanında öyle bir zümresi biliyoruzki, süs yüzünden aç kal- maktadırlar: Aç dolaşır; ille ma- nikür yaptırır | — Bunlara, tırnak- larından arttıracaklarını dişlerin sarf imelerini tavsiye pek mantıki olur! — Tabildir ki, zengin fın israfları önüne geçmek için he kadar bağırmak haldıyız. —— Bunun haricinde kalanlara ge- lince, bu betleri fena tagaddiden — balmumuna dönen biçareler, dişlerinden — arttırma- malı, işlerinden arttırmalıdırlar. İşten artar, dişten artmaz! Vü - âdü) Poliste İkramiye alanlar Polis müdiriyeti son hırsızlık | vakalarından ve bazı polis işle- | rinde faaliyeti görülen memurlara | mükâfat verilmesini tensi) iş benizleri Bu hususa dair olan e edilerek polis birinci şube müdürü İbrahim, ikinci şabe müdürü Şükrü baylere yetmiş beşer lira verik | miştir. , Bundan mada bazı memurlara da ikramiye tevzi olunmuştur. Yerli roman N İki kadın birbirlerine tuhaf tu- haf baktılar. Bir müddet sustuk. Sırtlarında küfelerle labada, ebegümeci, ge- linciğe gidenleri seyrettik.. Pakize birdenbire: — Kemal be.. Dedi. —'Ne vür? Kınalı parmaklarını saçlarımın | Arasına soktu: — Sen çok güzel çocuksun.. Bunun üzerine Gülizir. maka- raları boşalttı, sini ribi ha bre gül, ba /|Üsküdar tramvayı | Yeni araba satın alınmasına karar verildi Anadolu yakası tramvay hattı Haydarpaşaya Kısıklı hattı da dahil ve 14 motris işlemektedir Bu arabalar ihtiyace kâi di dir, bahara kadar araba Aslı yok Mezbahada hayvanlar eskisi gibi kesilecek refikimizin — verdiş habere göre Emanet mezbahac Dün bir hayvanların bıçakla kesileceğine, hususi tabancalar ve elektrik ter- tibatile öldürülmesine karar vermi | ve bu karara taallük eden tetkikat çok ilerlemi; Bu usul için edilen bir elektri emanete rükte bulunan bu makine ağaç müessesati - idare ğunu söylemiştir Beyazıt postanesinden sahte | mühürle alınan para Geçenlerde bir şah sinden aldığını şu surette cereyan etmişti Dolandırıcı fakültenin mührünün kazdırmış ve taklit ederek postaneye müracaat etmis- tir. Bu adam ilk dafa post: e- aynı olan bir mü fakülte — reisinin imzasını den 40 sonra da 15 İira almıştır. Dolandırıcı üçüncü defa postaneye müracaat — ettiği | zaman — havale (l layabilirsiniz. memurü — Osman B. tarafından iyangonun —ne gün keşide yakalanmış polise teslim edilmiştir. | edileceği ayrıca ilân edile- Şimdi bukuk fakültesi dolandırılan || cektir. yi Osman beyden isteyormuş. Kahkahaları bittikten sonra; — Pek mi beğendin?. Diye sordu... Pakize ip ince siyah kaşlarım kaldırdı: —Ne yalan — söyleyeyim ?.. Yarın ahret bugün dünya.. İki elim yanıma gelecek Kemal ho- şuma gitmeyor desem yalan olur. Sanki senin hoşuna gitmeyor mu? Gülizar bir parça düşünür gibi | oldu, sonra omuzlarını silkti... — Pöh... Benim aslanlar gibi kocam var ayol.. Dedi ihtiyar olanlar düşünsün... Bu açıktan açığa Pakizeye taştı. Kocası uzadıktan — sonra Haydarpaşa ile Üsküdar arasın- daki nakliyat kolaylaştı. Ancak olduğu halde bütün şebekelerde 12 araba Taha şimdiden şikâyetler başlamıştır. şirket arabaların bil- hassa yazın yetişemiyeceğini anla- mış ve yeni araba satın almağa karar vermiştir. Şimdiden 4 şir- ket müracaat ederek araba sat- magı teklif 'etmiştir. Nihayet ilk- ihtiyacını temin edecektir.Şirket, altı moto- ris ve altı romork satım alacaktır. teklif makinesi şeh- rimize getirilmiştir. Elyevm- güm- ema- netçe tecrübe edilecektir. Kara meclisi |reisi Tahir Kevkep B. bir muhar- ( ririmize bu haberin asılsız oldu- sahte mühürle hukuk fakültesi namına gelen 55 lirayı Beyazıt postane- yazmıştık. Vaka ŞEHİR HABERLERİ Motör mübayaası Umum gümrükler müdürü ne zaman gelecek? Umum gümrükler müdürü İh- san Rifat beyin - Avrupadan şeh- rimize ne zaman avdet edeceği belli değildir. İhsan Rifat ve ma- iyetinin aylarca Avrupa seyahatin- de bulunması alâkadar mahafilde hayli dedikoduyu mucip - olmak- tadır. Bu hususta söylendiğne göre tetkik heyetinin masrafları yü- zden bu sene memurlara ikrâmiye verilmiyecektir. İhsan Rifat B. şimdiki halde göre maliye vekâleti tetkik hey'e- in avdeti için Paris sefaretine tanzimine çalışılıyor Yalovanın sokak ve caddeleri- min tanzi in yapılan tetkikat ikmal edilmiştir. Yalova! kaplıca- ları etrafındaki — tezyinat — için Adalarda kırmızı bir taş bulun- muştur. Bu taş tetkik edilmiş , bundan başk yalovada da bir kırmızı taş bulunmuştur. Bu taş ocağının taşlarından da numune ayrılmıştır. 28 kânunuevel Cumartesi gü, itibaren Eşya piyangosu kuponlarınızı getirmeye başlayınız Kupdhlar 2 kânunusani 1930 perşembe akşamına kadar tebdil edilecektir Bu müddet zarfında hergün saat ondan on üçe kadar ida- rehaneinize müracaat ederek kuponlarınızı birakınız ve nü- maralı kâğatlarınızı alınız. Saat birden sonra gelenlerinki er- tesi güne kalacağından, saat- leri nazarı dikkatten uzak bulundurmamalarını - kari'leri- mizden rica ederiz. Istanbul hafitindeki kari'le- rimiz 5 kânununusani 1930 tarihine kadar posta ile ku- ponlarını göndermiş olmalıdır- İar. Posta pulu gönderdikleri takdirde numaraları kendile- rine gönderilir. be Eksik kuponlarınızı ida- remizde numara alırken tamam- iş| t inden aside kara bulutlar dola- şıyordu. Nerede ise kavga hazır. Bereket versin bu esnada Çamur güzel bir teklif ortaya attı: — Haydı geçen günkü gibi | surun üstünde kovalamaca oyna: yalım.. kalktık. köyden çıktık.. Sura yak- laştığımız zaman Gülizarı bir par- ça üzmek istedim, Kovalamaca amma Faik yok.. Dedim.. Kâfir güldü — Sen varsın ya. Dedi... Bunun üzerine Pakize atıldı: — Hani hoşuna gitmeyordu.. Sura çıktık.. Tazıdan kaçan tavşanlar gibi koşmağa, birbiri- mizi kovalamağa başladık... Ebe Çamurdu. Kurnaz oğlan yalnız Gülizarı kovalıyordu.. Onun için oynayacağız pariste bulunmaktadır. Söylendiğine Buna hepimiz razı olunca ayaga Ucuz eşya Beyoğlunda bir ticaratane mhke- meye verildi Beyoğlunda bir mağazanın ucuz eşya satma bahanesile halkı iğfal ettiğinden bahsedilm; Dün —bu mağaza şirketler komiseri Ali Riza, Remzi, Ticaret odasından Taip Servet beyler tarfından teftiş edilmiş, hakkında zabit tutlmuştur. - Ma> ğgaza sahibi ifadesinde tenzilât yapmak ticaret odasından müsade aldığımı söylemiştir. Yapılan - tahkikat - neticesindi odaya telefonla müracaat ettiği kendisine bu hususta nasıl mu- amele yapmak lâzım geldiğine dair izahat verildiği anlaşılmıştır. Mağaza sahibi tevil ederek bu izahatı müsade şeklinde anla- dığını — söylemektedir. Mağaza sahibi mahkemeye tevdi edilmiştir. Halı ticareti Amerikadan gelen bir haber alışverişi durdurdu Son “günlerde halı ticaretinde bir durgunluk başlamıştır. Buna sebek Amerika hükümetinin güm- rük tarifelerinde halılara karşı Yehi bir tarif koymasıdır. verilen malümata göre bu tari- fede hahlara ağır resimler kon- muştur. Amerikadan şehrimizde bulunan bir müsseseye gelen bir telgrafta halı satı almaması bildirilmiştir. Bu haber halı piyasasına yayıl- miş her kes mübayaatını kelmişe tir. Hahı- satışlarındaki - durgunluk- ftan en ziyade İran halıları "müte- essir olmuştur. Mamafih Amerika hükümetinin gümrük tarifesinde hal karşı ağır resim tatbik ettiği hakkında Rüsümat idaresine malümat gek memiştir Vapur değiştirildi Balatta — Haliç vapurlarından birinin batmak tehlekesi geçirdi- ğini yazmıştık. Bu neşriyatır üzerine Haliç şirketi komiserli; vakayı şirket nezdinde tahkil etmiştir. Balat seferlerini yapan vapurun tamir gördüğü muvakkaten Balata ufak bir. vapur tahsis edildiği anlaşılmıştır. Haliç rketi komiserliğinin te- debirlii Üzerindü Belat ilealastik dünden itibaren büyük bir vapur tahsis edilmiştir. Gülizarla bizim çocuklar uzaklaşmışlardı.. Bu surette Pakize ile biz onlar- dan ayrılmış gibi idik.. Bir aralık Pakize elimden tuttu... Baktım surun — üstündeki — mağaranın deyiz. Hani geçen seferki oyunda Faiğin Gülizarı elinden tutup içeriye çektiği ve öptüğü mağro yok mu? İşte onun önün- de.. Pakize tıpkı Faiğın Gülizara yaptığı gibi kolunu sıktı.. Güliza- Tn baktım., Vay efendim vay.. Vay efendim vay.. Çingene dilberi yavaş yavaş beni mağaranın karanlığına loşlu- ğuna çekti.. — Nereye gidiyoruz?.. Cevap vermeyor kirpikleri bir- birine tutkalla yapışmış gibi süz- gün, göğsü kabarıp iniyor.. Me- meleri adeta zıp zıp sıçırayor. epi 3 kadın arasında.: ” Bir kadın iskarpin topuğuyla yaralandı Paşabahçede 3 hanım arasında büyük bir arbede olmuştur. Ha- dise bir eğlenceyi müteakip baş- lamış, birdenbire büyümüş, saat- lerce devam etmiştir Paşabahçeye misafir gelen Kad- riye ve Güzin hanımlar, eğlenir- lerken ayni evin alt katında otu- ran Şaziment hanımdan şu haber gelmiştir. — Çok gürültü oluyor, hastam var, rica ederim biraz yavaş eğ- lensinler. Bu rica üzerine büyük bir cün- büş başlamış, şarkılar söylenmiş, gürültü iki misline çıkmıştır. Şaziment hanım bu sefer doğ- rudan doğruya Kadriye ve Güzim hanımların yanlarma gelerek rica- sını tekrarlamış fakat aldıran ol Mmamııştır. z Bunun üzerine 3 hanım arasında başlıyan münakaşa tedricen bü- yümüş, saç saça başbaşa gelin- miştir. Bu esnada açık göz davranan Kadriye hanım; — sustalı biçak yerine — iskarpinini — eline alıp Şaziment hanımın üzerine atılmıştır. Kavganın en hararetli yerinde bir fırsat bulan Kadriye hanım iskarpinin topuğunu Şaziment ha- nımın kafasına yerleştirmiş, kavga da bu suretle bitmiştir. Darbenin — şiddetinden kafası yaralanan Şaziment hanım; aldığı bir raporla zabıt varakası tanzim ettirmiştir. Yakında muhakemeleri icra edilecektir İzmir amerikan kollejinde bir hadise İzmir, 24 (Hususi) — Cemiyeti akvama yardım cemiyetine mensup bir kadın, Amerikan kollejinde konferans vermiş, türk talebeyi galeyana getirmek istemiştir. Mektebin maarif idaresi taras fından kapatılacağı söyleniyor. AKŞAM Yevmi, Siyaat gazete İDAREHANE — semüslak sokağı Telgeaf müresi: “Akşam, lutanbul, Telefen : yazı işleri. içini et 1646 Telelen : İdare İşleri içim çi AM Gönüeciler yanlır, mehibine lade eli ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içimi Seneliği 1700, altı aylığı S08, Üç aylığı 500 kuruş. Ecnaki/ memleketler — Niçin çektin beni buraya.. Cevap yok.. — Söylesene niçin çektin.. — Hitiç.. Kollarımı kollarımn arasından geçirdi, ellerini arkama götürdü, kınalı parmaklarile sırtımı gidik- lamağa, çımdiklemeğe başlı — Kemal be.. — Hımm?. — Ben bir şeyler oluyorum... Ben de bir şeyler ” oluyordum.. Amma ne oluyrdum, farkında de- ilim.. Hani bir şarkı vardır:"Bana 'ne oldu da ben bilemem,, diye... İşte onun gibi bir şe) Birisinden — işitmiştim.. — Sıcak memleketlerin kadınları çok hurslı olurmuş.. Lâkin şunu iyi bilinki ihtiras cihetinden çingene kadınlarının yanında en sıcak memleketlerinin en hırslı kadınları haltetsin, (Mabadi var)