23 Teşrinisani 1929 Tarihi roman tetrikamı Kardinal, Persefoni için Bizansı terkedemi- yor... kendi vaziyetini seven ve sevilen ne kadar ihsan varsa hep- | sinin günahlarını affediyordu! «40 ne güzel kollar..! O ne dalı yürüyüş..! Alla_lıını. sen bu Klioç (Priamos)un kitabını okuyordu: kadın, göğsünü mukaddes bir basamak addeden azizler, asrımızın peygambi Aradan bir kaç gün geçmi; Kardinalin . Bizanstaki . vazifesi hâlâ nihayet bulmuyordu. Kardinal güya Floransaya mü- him bir haber göndermişti; İmpe> Tatora, oradan cevap beklediği liyordu. Halbuki meselenin iç bütün başkaydı. Kardinal İzidor, PERSEFONİ yi sevmeğe- başlar mıştı. Bu hakikati:bir kendisi, bir-de Persefoni biliyordu. İmperator; Persefoniyi Kardin: etini görmeğe gönderdi zaman, herşeyden ziyade, Kardi- malin hususi teşebbüslerini teces- süs etmesini tenbih- etmişti Perseföni'bu vazifeyi büyük birr maharet” ve: muvaffakıyetle yap- amuştı. İmperator, Kardinalın bazı eş- has tarafından iğfal edilmesinden endişe ediyordu. Kendisini saray. dahilinde bu suretle sıki bir kone teol altında bulundurduğu gibi, saray haricinde de peşine koyduğu me- murlar vasıtasile onun ne yaptış m, nereye gittigini ve kiminle ne konuştuğunu tahkik- ettiriyordu. Kardinal — İzidor, — Bizanslılar karşısında: çok - mühim- rol oya, mak sevdasında | bulunan mühim bir şahsiyetti. Bizans ve Lâti AEiliselerinin — “tevhidi — meseli rafında — tetkikatta — bulunmak üzere Bizansa geldigi halde, Bizans papaslarının hücum ve muhalefeti karşısında yapılacak bir-iş varsa, © da, derhal. geldiği yere- dön- mek olduğunu anlamış... fakat Bizans, kendisini, nefis şarapları, miskokulü çiçekleri ve sihirkâr dilberlerile teshir etmi; Kardinal hazretleri ayrılamıyordu! Dünyaya - geldiği tarihten alt: mış: sene sonra, - kendisini” çok nezih “zanneden bir din adamının ak saçlarından utanmıyarak . neb- sine mağlup olması ve günah Kağıt ve kart Bizanstan Tütün inhisarı umum mü ire için muhtelif eb'adda; 286,000 kilo karton ve-591,000 kilo kâğıt mübayaa edileceğinden: taliplerin şartna üzere her gün müracaatları ve 2/1: fiatlarım kapalı zarfla *,7,5 temin da mübavaat komisyonuna tevdi etmeleri. | Yazan: İskender Fahreddin düşündükçe, dünyada . Allaha yaklaşmak İçin.” erleri oldular ve işlemesi, O devirde Allaha karşı €n büyük. isyanlardan biri adde- dilirdi İzidor, Allahın. kendisini affe- deceginden emin degi — Bizansta, mahlükatinen: se- fili ve en günahkârı oldur Tahiml Huzuruna - gelmeğe yüzüm yok. Sen beni- bu. felâketten bir n evel halâsı eylel Diye- yalvarıyordu. Kardinal - münacatını bitirinçe sarayın bahçesine nâzır pencerer 'nin öğüne oturuyora. ve: derhal, karşısına, Persefoninim hayali di- liyordu. İzidor, günün birinde kendisini âleme karşı rezil ve-mahcup,-edes ceki olan; bu kara sevdadân yakat sıne kurtarmak. istiyordü. Saatlerce düşühdü. Günlerce düşündü. Göceleri uykusuz kaldı. Kalbine-hâkim değildi... nefsine- hâkim değildi. Kendi. vaziyetini düşündükçe dünyada: seven ve sevilen ne kas dar mahlük varsa hepsini affedi- yoru. defteri seyyiatında ne kadar günah yazılmışsa hepsini siliyordu! Görünmez bir kuvvetin esiri olmuştu : Persefoni.... Bü ne müthiş bir cazibeydi! | — Pencereden gördü. — İşte... Gine o... O'lâtif mahlük ! Yeşil bir tül parçasına bürünmüş, canlı bir fidan . gibi, çiçeklerin ve ağaçların arasından geçiyor.. Ö.ne güzel kollar..! O ne zinde- vücut.! O” ne edal yürüyüş..! Allahim,. sen bu mah:- lüku, günün birinde beni baştan çıkarmak için mi yarattın ? Onun şehvet kaynağına benziyen gözlerini, sen kendi elinle mi süs- İedin ? Güneş:karşısında, ufacık bir buz parçasının çarçabuk eriye- || ceğine düşünmedin-mi; Allahım? İ (Mabadi var) on mübayaası üdürlüğünden: ve nümuneyi almak 2/929 Pazarlesi günü saat' 10;30 da | atı muvakkatelerile birlikte Gi Aksşam Te LT STT e SEER AAA UUU OĞS |— Halk sütunu Sormagir caddesindeki süprüntüler.. | Çoktam beri, ikamet etmekte oldüğumuz Sormagir mahallesine çöpçüler muntazaman gelmedikleri | için herkes çöplerini tenekelerle | sokdağa - birakıyor- ve bu. yüzden- | semtimizin havası ihlâl ediliyor: Cihangir ve Feyruzağada da ayni taaffün var, Belediyemizin da mevcudiyet menni ederiz. Sormagir caddesinde: N, Harap kabristanlar tamir ettirilemez mi ? Bir. defa hristiyanların. bir de bizim:kabristanlara bakınız, Mem- Teketin en kıymetli en şerefli yer- lerinde geniş, müreffeb; muntazam kabristanlar — içerisine. havuzlar; su depoları yapmışlar, mükemmel çiçek: bahçesi haline konulmuş; yollar intizam dairesinde tanzim edilmiş, etrah yüksek duvarla mahdut, müteaddit bekçiler, bah- çevanlar, her aileden- vefateden- lerin esamisi defterlerinde mu- kayyettir. Bizimkilere. bakınız: Etrafı açık mezbele, çocuklara mel'abe, hayı vanata mer'a; diğerlerindeki intii zamı ve bizdeki bu hali görünce jağlamamak kabil olmyor: İçlerinde) ÜÇ tarafı muntazam duvarlı, beks çili olarak Maçka kabristanı v Si könen harap' doi gundan - bekçiler kapıyı kilitlediği halde- arkadân hırsızlar giriyor. Kabirlerden çiçek. saksılar, çiçek- |ler, demirler aşırıyorlar. | Çocuklar giriyor; kabirtaşların taşlarını kırıyor,telvis ediyor.Hattâ: geçenlerde. bir. kızcağızın kab- “Tine ko nulan fotografı kırmışlar. Pek cüz'i masrafla bu kabris- İtanm harap cihetinin ya şehr- | |emanetinin — deruhte ve — ya kabir sahiblerine müracaatla iane alarak , tamir- ettirilmek- suretile bu kabristan-olsun-desti taarruz- dan kürtulsa olmaz mı? Muhterem : gazetenizin ; bu hus- | susta alâkadaranın nazarı dikkatini celbetmesini rica ederim, Bir kariiniz Kişede memur yokmuş. Mektuplarımı bırakmak - üzere /| Samatya postanesine gittim. Kişe- de on dakika: beklediğim halde mektuplarımı alacak kimse olma- dığından müdüre mektup kabul edilip edilmedi sordum. Ce- vaben: — Yalnız bir memurumuz var o da telgrafla meşgul: Dedi. | Ben de: — O halde gideyim diye- |reksayrıldım. Şimdiye kadar me- mursuz posta kişesi hiç bir yerde görülmemiştir. Nazarı dikkati cel- bederim efendim. Samatya Hacı Kadın mahal- lesinde mukim A. Hamdi Bir kariimize cevap:. - Hadiye İsmail hanımefendiye - Türkocağı “ Eşya piyangosu , listesi evelce neşredildiğini öğren- :ıık Lütfen (Türkocağı idare mü: Matbuat balosu için kotiyon Türk matbuat cemiyetinden: Cemiyetimizin senelik balosu için kotiyon imal ettirilecektir. Bunları | cazip ve sanatkârane bir tarzda imal edebilecek olanların Cağal- oğlunda kâin Matbuat cemiyeti merkezine müracaatları rica olunur. | yemin cilerim. gn S Bmia ği delikanlıyı bir gön kiliscdo buluyor; ve ona diyor ki Babam, beni, daba hiç görmediğim. Ve taz: Tadiğum Vaghetto Fidasıa: Tamidebir. adama. vere gel sovdiğim Dağda Halbukl visalim senin olacak! Buna Takat, gençlaz, nişanlısı ile tanişlikiân Sonra, onu beğeniyor. Yaghetto Filüzea, nazik, kabar, Şenç elizel bir delikazlıi Gönlü'ona: kayıyor. Düğün” gecesi, şeherin doti maebince, damat, odaya girince, gelini s0: yunmuş bulasak, Halbuki, Vaghetta, Küza, düvağı başında buluyor. Kız, bir köşeye geçmiş; ağlıyor. İki göz iki çeşme, hüngür hün- gür ağlıyordum. Zevcim;. dedi Hanımefendi, — doğrusunu isterseniz, / sizi, bu. günümüzde ağlar vaziyette — değil;. bilâkis, pek neşeli'görmek isterdim. Şayet benden, benimle evlenmekten: bu derece nefret” ediyor- idi iseniz, bunu, daha 'önceden haber vermeli| |değil mi idiniz? | Bu nevden daha birçok sözler söyledi ki - itiraf ederim - hepsi |de muvazeneli' sözlerdi. W Hıçkırıklar içinde kendimi-kay- |bettim. | — Benim muhterem ve sevgili |zevciml-dedim-. Hakkınızda net- “xet beslemek şöyle dursun, bilâkis, hürmetkârınızım. Sizi seviyorum. Fakat, heyhat ki, sizi sevmezden evel, Donato Matezzo'yu sevdiği- mi zanmediyordum. İşte bu teveh- hüm neticesi olarak, ona, bir akşam, kilise çanları çalarken, kilisede söz verdim; dedim ki; * Düğün gecesi senin evine gelip kendimi sana teslim edeceğim , İşte verdiğin ©o delice sözü ve © büyük yemini düşündüğüm | böyle ağlıyorum. Zavet, sapsarı kesildiş sendö |ledi. Fakat dedi ki — Hanmefendi! Vaktile ver- iğiniz söz için size serzinişte bu- Tunmak, aklımdan- bile: gecmezi” | Yemin-etmişsiniz. Ben, samimi ve |doğru özlü bir zevcem olması |her şeye tercih- ederim. Gitmeli- siniz! Lâkin, vücudunuzu ona ver- seniz bile, rahumuzu - bana. saklar- | malısınız. | Vaghetto, bu: sözleri söyledik- fen sonra, odadan çıktı. Onun yük- sek. düşünüşüne ve alicenaplığına: büsbütün- hayran kaldım.. Fakat, iki gözümden yaşlar akıtarak bir geniş mantoya büründüm. Evii Gelin odasında soyunmamıştım. Duvağım başımda hüngür hüngür ağlıyordu den gizlice çıktım.. Eski sevgilim Donato Matezzo'nun evine gittim. Kapısını, vurdum. Beni bekliyormuş: Kapıyı açıp'da benimle- karşır laşıncaz — Ok, yarabbi. şükür! - dedi- Kocanızın mülevves nevazişlerin- der kurtulabildiniz. demek ki Kurtulüp - buraya — gelebildinir ! Ahi Size, bu- aşk. borcunu nasıl ödiyehileceğim? Sarılıp beni öpmek ve öpücük- lerine mukabele görmek istiyordu. Fakat, ben, razı- olmadım. — Heyhat, Messir Donatol - dedim. Beni buraya getiren aşk değildir. Size vermiş olduğum söz ve her nasılsa etmiş bulunduğum büyük- yemindir. - Vaktile- sizi sevdiğimi zannediyordum. Faklat , bu hissim, geçici imiş. Çocukluk- müş. Şimdi, zevcimi seviyorum. Yalnız onu, Ruhan tamamile ona sadılam. İsterseniz; verdiğim söz- den istifade ile, vütudumdan ğâm alınız. Bunu zevcime de anlattım. O da, verdiğint sözü nazanı itibara alarak, - çarmaçar ” riza - gösterdi. lerim, “eski sevgilimi beyninden Yürulmuşa döndürdü, O da sapsar kesildi. Fakat, me- ini muhaftza ederek, dedi — Sizin vaktile bir saat anınız- | da. verdiğinit? “sözden” Tatifade edecek kadar” beni ahlâk düşkü- 'nü mü zanediyorsunuz? Hayc |bemşiremi Koluma giriniz | zevcenizin evine izzet ve ikbal ile götüreyim. Beni zevcimin: evine, sapsağlam ürdü. Ve g- günden - itibaren, Bile, daşkuguz. oldu. Mütercimi: (Hâtice Süreyya) 3 2-H: ları rica olunur. Türkiye iş Bankasından: İtibarı Milli-Bankası senetlerini- Türkiye İş Banvası senetlerile tepdil'ettirmeleri; amiline ait hisse senetlerimizi mübayaa eden, hissedaramımızın senetlerini almak üzere yedlerindeki makbuzlarla şubemize müracaat- hendis irae edileceğine dair | Balıkesir encümeni daimisinden: | Altmova nahiyesi merkezinde mevcut temeller üzerine müceddeden inşa edilecek mektebin keşifmamesi muhteviyatı (8243) lira (43) ku ruştan ibaret olup bunun Kkeşifnamesi, şartnamesi ve pilânı mucibince ikmali inşası kapalı zarf usulile. 8 Kânunevel 929" tarihine, müsadil- Pazar günü saat on beşte ihale edilmek üzere yirmi gün müddetle münakasaya vazedilmiştir. Talip olanların mesul bir mimar veya mü- teahhütnamesini dipozito makbuz ve mektuplarını teklifname-ile beraber itaya mecbur olduğu ve yevmi mezkürda encümeni vilâyete gelmeleri ilân olunur. ÇAAT <h AAA A NDO A ÇU