Persefoni, kardinalin boynuna sarıldı ve onu kuvetli kollarile sıktı... «Biraz da,(cennet)in, in- sanları uyuşturucu gılllerlnilıoklayın.. ne olur?» Papasın başı genç kizin ılusnnnn üstüne düştü. Pörsümüş ' dudakları, ölmüş bir akrep meyvenin Üüzerine yapışmıştı!!! Persetoni, havuzlü oda; a kardinal Kardinal, genç :kizin - sualine cevap veremedi Persefor lenbire n boynuna atılarak : — Siz ne kadat çok Allaha yakın — bir” adamsınız ! - dedi - Adeta, dünyaya geldiğiniz gün- den beri hiç bir günah işlememiş gibi görüniyorsunuz | Kardinal İzidor titremeğe baş- ladı. Senelerden beri uyuyan bının böyle birande gevşeyivere- iceğini hiç de tahmin etmemişt Genç kızin kollarından tutarak yanından kaçmak istedi. — Allahın gazebine uğrayaca- gımdan korkuyorum ... Şu ande b cennette zannediyorum... boynuma sarılma! Ben, memnu meyveye el uzatanların akibetini gördüm... Çekil yanımdan... Beni günaha sokmal Persefoni kuvetli kollarını zaif 've küçük yapılı kâardinalin boy- nundan çekmedi. — Senden hoşlanıyorum.. Beni niçin reddediyorsun? Kardina- Kardinalın - vücudu, - elektriğe tutulmuş gibi, baştan aşağı — sarsılmış, — mukaveritetini kaybetmişti. — Allah “ikimizi de- göriyor,< Sonra “pişmâti olursün, gafili Diye bağırdı” Persefoni” kürdinalin “böynünü ” kollarile kilitler gibi bıktı. — Bırakmıyacağım: — Benden ne istiyorsun? — Senden' eehi İstiyorum. — İşte ben bütâdayım. BİZANSIN SON G soyunmuştu, yıkanacağı nsızın . içeriye girinci beni * ÜNLERİİ Yazan: iskender Fahreddin gibi, bu tatlı fakat haram sırada Kapı — Biraz daha bana yakın ol. — Dahane kadar yaklaşayım..? Nefesini teneffüs ediyorum" — Biraz daha benim gl ! — Kâlbini nıul Çarptığını hissediyorum .. — Hayatımda ilk defa, kılblı(r:ı.;u sluıı le bir kadın kalbinin, ilmuş saat gibi, iş- lediğini gördüm | Persfoni, Kardi assubunu “yendigini alın sahte ta: hissederek, kahkahayla güldü. — Günahkârl — Biraz bana sokulunuz.! — Aramızda kıl geçecek ka- dar bile mesafe yak.. istemiyorum... — Rica ederim, şu birakin... bir azda, Cennet in, insanları — uyuşturucu — güllerini | koklayın! — Günahkârli! Günahkârlii B — Niçin. ve gül“Lokdamal Kak, serilmek. götali a? Gözel olmak, güzel sevmek gönah mı? Bana Cevap' verin: eğer, bütün tte bir » öyle tek insan yok, demektir değil mi? Kardinalin Başı genç kızın göğ- sünün “Üstüne düştü. - Pörsümüş dudakları, ölmüş bir akrep gibi, bu tatlı fakat haram” meyvenin üzerine yapışmiştı! —21Teşrinisani 1929 BAĞ BOZUMU Selami Zizi'nin râhat ettiği yer, odasıydı. Gece, ancak odasına / gittikten sonra yengesinin gayzinden, Ma- | cidin behimi bakışlarından kurtu- hur, rahat, serbest hefes alırdı. lürmüz odasındaki idare kan- liline bile gaz koymayı esirgedi- iinden, karanlıkta yatar, karanlık ta, binbir. mübhem şey tahayyül ederdi. O gece, yemektön sonra, he: men; — Allah çıktı. İrfanla "Macit, “arkasindan, yan görle baktılar ve Hürmüzden baş- lık versin! deyip ka hepsiz İzzet — Sana dal dedil gittikten sonra, Mura efen- Hürmüze döndü: — Sen yorgun görünüyorsun kız. — Evet, yorgunum. —Rahat uyursum. Üç erkek, mangalın başına ge- çip sıgaralarını tüttürmeğe ko- yaldular. Murat efendinin uzun çubuğu, bir. baca gibi tütüyor, Macit, bir ateş körüğü gibi puf- Tuyor, İrfan, mahcüp bir. sevki tabil “ile, “siğarasını “avucunun di Wiçine gizliyor, hatta dumani “bile görünmesin — deye, arada — sırada üflüyor, içine çektiği kısmı ciger- | aeteceğini, Küçük karilerinden şeklinde hediyeler karar vermiştir. 500 liral Eşya piyankosunda Birinciye 100 ikinciye — 30 Üçüncüye 20 ve 30 kişiye 5 Şeker, Şurasını izah edelii eşyayi, karilerimiz, kendilerine göstereceğimiz büyük- bir ma- | | gazadan bizzat Ülleri cinsten alacaklardır. ve |) bu eğyanin parasını gazatemiz || verecektir. n 500 Liralık kıymetli zetemizi takip ediniz. Himayei hayvanat Ökse ile kuş tutanlara bir mücadele açmıştır. Küçük kedi ve köpel birakmak mücibi - müc 'omiyetin merkezi dir. Fukara ehali » hayyani n meccanen ” tedavi - il yardır. cemiy n bey Ahmet b lerine dolduruyor, ortal muyordu. Hürmüz, geriye çekil aldığı güldü. Eğer, makasın masa, Hürmüzün - oda: bile belli olmıyacakt Zizinin ayak sesleri, |lerde uzaklaştı. Odasır padığı, sörtfa kitleyip dur'uldu İrfan, kulak kal Macit leri dinliyordı göğüs geçirdi Murat. efendi, / çubi bir. sigara — yerleştirdi mangalın külüne bastı 500 liralık Kıymetli eşya piyankosu (AKŞAM)ın | ÇOGUK DÜNYASI rağbet dolağısıyla kendilerine Kiymetli eşya” piyankosu mühtelif - kiymetlerde hediyeler verilecektir. metinde eşya verilecek ve 50 kişiye de 200 liralik Çikolata , | tap ve sair hediyeler | verilecektir. arzu ettil ze- HER.GÜN | Jüncü sahifenin alt tara- fındaki - kuponumuzu kesip saklayınız ! Bu kuponları ne vakit gön- ayrıca yazacağız. | Kuponlar için Her gün ga- a tafsilâtı bilâ- gördüğü vermeğe hık 83 kari- lira lira kıy- im ki, bu —a Piyanko cemiyeti karşı şiddetli İ sokaklarda attır. Bu hay- ine birakmalı: iları için bey sokağınıda | tunlardan birine dayanarak, Donato Matezzo, biz | Verone - şehrinde - yaşar harikulâde güzel bir deli- kanlı idi; ve beni pek çok severdi; delice, çılgınca bir aşk ile uğrumda yanar tu- tuşurdu. Tevazu gösterme- den söyliyeyim ki, ben de, harikulâde güzel bir kızdım. Ve, itiraf edeyim, onu, se- viyordum. Bir akşam, San - Zeno kilisesinde ailemle birlikte ibadet edip oradan çıktığım Sırada, sütunlar arasında sevgilime aklaştım; ve, sü- elemli bir halde başımı önü- e iğdim; gözlerimden yaş- lar akıtıp titrek bir sesle dedim ki: — Allah bize a sire Donato (I)!.. Babam beni Vag-| hetto Fidozza'ya verecek! Halbuki biz seninle birbirimizi seviyoruz. Vaghetto Fidozda'yı ise, hayatımdu. görmüş tanımış / değilimi — Allah | balimize acısın! Biçare âşığım inildedi. — Aman yarabbil Bu kara haberi duyacak mı idim? Şayet sen benim olmazsan, ben ölme- liyim, ey sevgilim! Bir müddet sustuk; ve, ikimiz yan yana, tunç kapıdan dişarıya etrafı - salkımlarla - süslü ilerledik. ? Salkımlardan gelen koku, biz Aşıkların başını döndürecek; onlara n Mes- | çılgınlıklar yaptıracak bir koku | | idi. Kilisenin bir üstat - sanatkâr tarafından — yapılan çanla: esnada, havada sesten tenteneler işler gibi, ince ince çalmağa baş- Karşıdan testekerlek ay doğuyordu. Bütün bunların tesiri altında kalarak dedim ki: Hi— Benim sevgili Mademki, kalbim, ilkönce sana açıldı, ilkönce senin oldu; vücu- dum de ilkönce senin olacaktır. İşte bu Bakire Meryemin heykeli önünde, şu mukaddes çan seslerini dinlediğimiz bir sırada sana yemin ediyorum: Düğün gecesi, kocamın evinden - çıkacağım . Vücudumu ona vermezden evel sana vere- ceğim. Bakireliğim senin olacak! Bu vadim, Donato Matezzo'yu mümkün —mertebe — teselli etti. Artık, o günden. itibaren, düğün gecesini, “büyük “ bir/ heyecanla beklemeğe başladı biçaret Ben İse bu- sirada, “nışanlım | Vaghetto' Fidozza ile tanıştım. Meğerse bu adami, ne gözel, ne neşeli, ve alicenap, ne zeki bir erkekmiş! Benim için hiçbir Feda- a savür: lmiş, o gün ir pazeni biçmekle meş- sesi duyül- da olduğu merdiven- ni açıp ka- sürmelediği tmiş, b ses- derin bir uğuna yeni | izmariti, Size hayırlı bir haber vere- im, dedi. İrfanla M baş kaldırdılar. | Murat efendi devam etti: — Bu gün Kenanı Macidin kaşları çati gördüm. ildı. istiyor. gelip' gitmek için musaade istedi.. Odada, öyle derin bir sessizlik oldu. iği lecekti ve birden, sessizlikte öyle tehditkâr bir hava esti ki, Murat efendi ürktü. Ma- haza, buna rağmen önüne baka- rak devam etti. — Kız için hayırlı bir. talip... Kenan efendiden bir adam,.. Ben pek memnün oldüm, ber halde siz de memnun olmuşsunuzdu: |— Hürmüzün elinde makasın | açık kaldı; ciğerlerini görmek is- | istiyarmuş gibi, kocasının yüzüne baktı; Macit, kendinden geçmişti, ” top gibi gürledi: — Ne halt eder ağanın bey- l Murat efendi derhal ” oğluna döndü, ta gözlerinin içine baka- Donato'mn 1 | Genç kız, kilisenin gizli bir yerinde, deli kanlıya k söz verdi kârlıktan, biçbir, hiçbir, hiçbir şeyden cekinmiyor; (geri durm- yurdu. Günden güne ona ısınıyor; onu benimsiyordum. Yavaş yavaş, gönlün nışanlıma kaydı. Nihayet, efendim, düğünümüz oldu. Danslar, müsikı- fasılları, ziya- fetler, yemekler, içmeler. Herkes evine çekildi. Avluda ve bahçede bütün me- şaleler söndü Ben, gelinlik odama ,çekildim. Annemle hizmetçilerim, damadın koluna — girerek, kapıdan içeriye bıraktılar . Âdet öyle idi, Veroneli kızl evlendikleri zaman, damat gerdeği girdiği zaman, soyunmuş bulu- Surlardı. ö Vaghetto Fidozza'nın elem dolu hayretini tahmin edin ki, içeriye e beni gelinlik elbisemle Gelinin âşıkına nasıl kaçtığını yarın okuyacaksınız. Yurdandanı Senelik umumi kongra 22 teş- Tinisani cuma günü yurdun şeh- zade başı İetafet apart tündeki binasında akt edileceğin- den bilumum azanın yevmi mez- kürde saat 11 de yurda teşrifleri rica olunun Harp malüllerini davı Sultanahmet — Askerlik - şubesi reisliğinden: Sultahâhmet — askerlik mıntakasında oturan malğf zabita ve efrat mayıs 333 tarihin- den sonra ua linlerle yledü aile ve eytamin elllerinde bulu- 'nan vesikalarla birlikte 25 Teşrini * sani 929 gününe kadar şübemiz kesap memurluğı müraacaat emedikleri takdirde taksim olu nacak tütün beyiyesinden istifade edemeyecekleri beyan şubesi emretti Sen susl.. Mesele çıkarayım deme, külahları değişiriz... Kav- galısın deye, kızın olmak — hakkını Macit, sigarasını ateşe fırlattı : — O Kenan denen herif, bu eve ayak basarsa, bir iki demem ge- bertirim keratayı Murat efendi diklendi, amirane bir tavur takındı, sert, hadit bir — Dikkat ette ben seni gebert- meyim?., Burada — senin sözün geçmez... Daha ben - ölmedim. Âç gözünü, yoksa açarım gözünü, baş salladı, imin “sözü geçer, sözü geçmez, bilmem,.. bir gey var, eğer rasgelirsem gebertirim kadar! * Bitmedi - M