22 Teşrinisani 1929 HTT DT Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA | “Tevhidi imlâ komisyonu Kim söylemişti, yahut kim yaz- guşt, — hatırlamıyorum: — “ İnsan, zezahanelerin serlâvhalarını oku- yunca, sahiplerinin hangi gazeteyi takip ettiklerini anlıyor! Eczane yazanlar, Cumhuriyeti, — Ezzane, yaranlar Milliyeti, ilh, takip ettik- deri ne bellil Çünkü, bu kelime, | her gazete tarafından başka türlü | yazılyor ve halka başka türlü bellettiriliyor! ,, On bu kadar aydan beri aymı keşmekeş hüküm sürmektedir. — | Kimi sayfa, kimi — sayfe, kimi sayıfa, kimi sayife, kimi sabifa, kimi sahife diyor. Bu anarşi, yalmız istisnai keli- melerde olsa öpüp de başımıza koyalım. Artık kaide haline ge miş bulunması lâzım olan vaziyet- lerde de kargaşalık berdevam: Babasıyla, babasiyle, babasıyle, babasıla, babasıle, babasile? — Hangisi kullanılacak? Ahmet Bey, Ahmet bey? Fatma Hanım, Fatma hanım? — Bu gibi elkap büyük harfle mi, küçük harfle mi yazılacak? Muarif Vekâleti Kalemi Mahsu- vekâleti kalemi mahsusu? kelimeye mi majüskül gelecek, yoksa tekmil kelimelere mi? İnkılâp? İnkilâp ? Hakıki? Ha- kiki© — * K,, harflerinden sonra ne zaman kalın, ne zaman ince sadalı harf kullanılacak? Postahane, meyhane — *Hane, intihasile biten kelimelerden “h,, harfini attığımz takdirde, farazı meyaneci , yi biribirinden nasıl ayırt edeceğiz ? Ankara'da, Boccace'nin bil yeleri — İsmihaslardan sonra lâ- hika gelince bir “',, işareti koya- çak mıyız?. Görmeyip mi? Görmiyip mi? İih. İlh. Hasılı kelâm: Bu ve buna mümeoşil kargaş: hğın önüne nanıl geçeceğiz? Yeni harflerin de eski harflere dönme- sine nasıl mani - olacağız? Her gazetenin, her muharririn başka bir imlâ ile hangi dilde beşçe de bile yoktur. Beklenirdi ki, Dil Encümeni, bu gibi çatallaşmalar zuhurunda, tamimler neşretsin, ikazlarda bu- hunsun, Bunu, hernedense yapmıyor. Bari, Matbuat Cemiyeti bu hu- susta bir hayırlı teşebbüste bu- lunsa, derim: Gazetelerin tahrir müdürlerini bir kereye mahsus olarak davet etse; yarım saat aralarında kavilleştirse: Beyi, bü- mıza ve diğer | muharrirlerimize - yazdıracağımıza vallahi mi? — Vallahi ! — Meyhaneciye meyaneci demi- yeceğimi: — Billâhit — Ne sayfa , ne de sayıfa | demiyip sahife diyeceğimize tal- lahi mi — Tallahi ! İlh. Belki böyle'olursa bir faidesi dokunur ! AKŞAM GAZETESİ 500 liralık Kiymetli eşya piyangosu kuponu A” Dü kupönü saklayınız Balık pazarı Bu cıvarın temiz- lenmesine karar verildi Emanet sıhhiye müdünr Neşet Osman bey dün sabah refaka- esi ser tabibi memurları tında Beyazıt di ve zabitai belei olduğu halde Eminönü, zarı ve cıvarındaki iş etmiştir. Neşet Osman B. yiyecek satı- şını teftiş etmiş, gördüğü nok- sanlar hakkında alâkadar esnafa şiddetli emirler vermiştir. Bilhassa balıkçı dükkânlarında evelce verilen emirler hilâfına hâlâ balıkların açıkta satılmakta oldu- ğunu görmüştür. Neşet Osman B. balıkların behemehal camekânlar içinde satılmasını emretmiştir. Balıkpazarındaki sokakların pis- diği de ehemmiyetle göze çarp- mıştır. Neşet Osman B. pislik ve mikrop menbar olan bu. sokak- ları / temizleterek — islâh etmek üzer bir proje hazırlayacaktir. Hamidiye suyu Cenderedeki fabı tamir ediliyor Hamidiye suyunun menbar olan Cenderedeki / su fal müddet tamir yüzü Fabrika tamirsizlik yözünden kâ- fi derecede su isale edemiyordu. Emanet bu sene burada esaslı tamirat yaptırıyor. Bu tamirat yakında bitecektir. Emanet fen müdürü Ziya B. dün fabrikaya iderak tamirat ve inşantı tetkil ten sonra Hami- suyu daha mebzul / sürette ek ve geceleride ceş- gelel melerde su bulunacaktır. Çeşme- lerin suları şimdi grup — vakti kesiliyor. Emanetle bakkallar Bakkallar taleplerinde ısrar ediyorlar Şehremanetile Bakkallar cemi- yeti arasındaki ihtilaf - devam ediyor. Muhiddin bey bakkall Muhiddin beyin bu suretle cevap veriyor. — Bizim istediklerimiz tama- mile kanuni şeylerdir. Kapalı bir kakao kutusunda yağsız kakao bulunmasından bakkal mı mesul olur, yoksa © malın acentası m? Bunu kanun vazıh sürette izah ediyor. Muhiddin bey zuhül buyurıyor- lar. Biz. verilen ceza larını saklıyoruz, taleplerimiz hep esasa istinat eder. Tramvay telleri öprü üze- inin koptu- ğunu yazmışlık. Son günlerde tramvay tellerinin sıksık koptuk- larına tesadüf ediliyor. Münakalâtı saatlarca durduran, bu halin tekrarlanması şehrem: n nazarı dikkatini celbet- iştir. Emanet dünkü hadise hakkında tahkikat yaptıracağı gibi şebeke- ler üzerindeki telleri de tetkik edecek, tel kopma hadisesinin sebeplerini anlıyacaktır. Şayet fenni mahzurlara ve nok- sanlara tesadüf edilirse bunların ikmali için şirket nezdinde teşeb- büste bulunacaktır. | Kimsesiz çocuklar Emanet işsiz çocuklara iş bulmağı düşünüyor Şehremanetinin kimsesiz çocuk- ların barınması Ayasofya medresesinde açtı; kimsesizler yurdu 50 yataklıdır. Müessesede şimdi 18 kimsesiz çocuk — vardır. Yurt yeni açıldığı zaman daha çok ragbet göreceği zannedilmişti. Mamafih havalar bozulunca müracaat edenlerin — çoğalacağı tahmin ediliyor. Şehremaneti, kimsesiz yurdu için yeni bir şekil düşünüyor. Şimdi kendilerine iş edinenler İniz gecelemek için buraya abul ediliyorlar. Emanet işi gücü olmayanları da kabul etmek ve bunlara bir iş bulmak bususunu düşünüyor. Ema-| 'net bunun için yurdda bir kalem açacak bu kalem yurdda bulunan kimsesiz çocuklara iş bulmak için resmi ve hususi müesseseler mez- dinde teşebbüste bulunacaktır. Bu suretle şurada burada se: seri bir hayat geçiren klmsesiz çocuklar iş, güç sahibi olacak- Tardır. B Bugün Küçük ilânları- mıza göz gezdir- mekle hiç bir şey kaybeimezsiniz! Belki... istifade edebilece- giniz bir şeye tesa- düf edersiniz! İDAREKANE — Telgraf aâresi / “Akşam, Ustanbal, Telefon 1 yazı işleri” İçini lak 1006 Telefon * idare İşleri İçini çi 1654 Göndecilen yanlar, sahihine iade. olüimen ABONE ÜCRETLERI Türkiye için Seneliği. 1709, ai rlığı S00, Üç aylığı S00 kuruş, Eanabi memleketler için; Seneliği 30007 aa Ayltür 1600; Üç aylığı 300 kuruştur. Güretenie Dlzlerden Posta ve telgraf Çalml: telgraf almak için yeni bir usul Şimdiye kadar halkın Posta ve telgraf idaresinden şikâyetlerini yazdık. Fakat bu idare de halk- 'tan şikâyet ediyor. Bu şikâyetin başlıca sebebi mektup zarflarının hâlâ yanlış yazılmasıdır. Bu yi den posta memurları her gün bir çok müşkilâta tesadüf ediyorlar. Samsundan buraya gönderilen bir mektup buradan — yanlışlıkla tekrar Samsuna gönderilmiştir. iğa sebep mektubun zağ köşesine Samsun' yazılma . Posta ve telgraf baş müdürü Hüsnü B. Diyorki: — Şimdiye kadar bir çok de- falar ilân ettik. yeni harflerle ya- zılan mektuplarda isim mektubun sol köşesine yazılır. Mektup han- gi şehre gidecekse o da sağ kö- yesine yazılır. Bir çokları bu şek- (e Tiayet etmedikleri için memur- larımızı müşkül mevkide bırakı- yorlar. Hüsnü bey telgraf muhabratı- nn muntazam olduğundan eski arızalara meydan / verilmediğini söylemiş ve demiştir — Telgraflarını daha - süratle gektirmek ler varsa onlar İşin de ayaı iz — vardır. için fena servisi yapıyoruz. Yani başka bir yere süratle tel- graf çekmek istiyenler telefonla idaremize telgraf muhteviyatını bildirirler. Gene seri telgraf ab mak — isteyenler de - telgraflarını telefonla alabilirler. Bu işe abone olmak lâzımdır. Abone şeraiti 14 lira depozito vermekten ibarettir . Okturuvadan şikâyetler Tüccarın okturuya hakkındaki şikâyetleri devam ediyöor. Emane- te müracaat etmişlerdir. Emanet tatbik- ettiği tarifede susamın kilosuna bir kuruş resim koymuştur Ticaret sarayı Saray yedi sene zarfında masrafını çıkaracak Ticaret sarayının yapılıp yapıl- maması bir mesele — olmuştur. Bu hususta muhtelif münakaşalar çık- mıştır. Bazıları saraya - verilecek bir milyon lirayla daha faydalı şeyler yapmak mümkün olduğunu ileri sürüyorlar. MAHKEMELERDE Karı kocâ arâsında fırtına geçinçe.. İkisi de asabi idi... Hakim kar şısında bir an evvel söz söylemeli inde de telüş vardı. Mah- sualine ikisi birdem cevap veriyordu. Hakim teker teker konuşmalarını ihtar etti, Onlar gene birbirlerinin sözlerimi Mahkeme reisinim izle “konuşacaksanız burada ne işiniz var?... Bu ihtar i birden susturdu. Gene - sabursızlanıyorlar. — Fakat zaruri sıra bekliyorlar. Kadın okadar hiddetli ki titiz- dir, Erkek de aynı derecede heycanlı, yerinde durmuyor. Hakim kadına soruyor: — Efendi zevciniz mi? — Evet. — Ayrılmağa niyetniz var mı? — Hayır efendim. — Ya siz, refikanlzı mek mi istiyorsunuz? — Ne münasebet efendim. Ben karımdan memnunum. — Ben de kocamdan şikâyet terket- etmiyorum, fakat bu.. — Kâfi kızım. Ne sen bir şey dinlemiş olalım . yüzüne baka- — Fakat reis beyfendi benim izzeti nefsim var. — Tabii benim de var. — Erkek, karısının izzeti nef- sini gözetmelidir, yaptığın.. — Asıl senin yaptığın. Çocuklar ikinizin de yaptığı doğru değil. Barışın, davanızı ara- 'nızda ve evinizde balledersiniz. Böyle izzeti nefis meselesi çıkara- rak - seadetinizi. harap etmeyin Barışmaya razımısınız? Kadının bir. fısıltı vabi: — Evet, Erkeğin tekrar: — Evet. Kadın hukuku — şahsiyesinden feragat edince dava sukut ediyor. Karı koca mahkemeden çıkıyor- lar. Hakim karşısında gösterdik- halinde ce-> leri asabiyetten, telaştan eser yok.. O kadar yavaş konuşuyor- İar ki her ikisine ait yalmız 2 it- ham işittim: — Sen sebep oldun. — Asıl sen sebep oldun. Mahkemeye girerken bu genç- ler çok sinirliydi,Birbirlerine kinle bakıyorlardı. Hatta nerdeyse birbirlerini to- katlıyacaklar hissini ” vermişlerdi. Şimdi. fırlma — geçti.. Karı koca, zevkli bir bahse dalmışlar, tatlı konuşuyorlar, fikır fıkır gülüyer; Tardıl. Musiki alâtı Bu mesele etrafında tahkikatğ Lüks eşya addedıldıgınden yaptık. Verilen malümata göre bu münakaşa lüzumsuzdur. Çünkü ticaret Ssarayına verilecek para falzini tamamile kurtaracaktır. Saray 7 senede masrafımı çıka- racak ondan sonra senede 180 bin lira kira temin edecektir Sarayda ticaret odası, zahire ve kambiyo borsaları, sanayi, tica- ret müdüriyetleri bulunacaktır. Bu müesseselerden yalmız tica- ret odası bulunduğu yer için evkafa senede 14 bin İlra kira vermektedir. Bundan başka ticaret sarayı cıvardaki fahiş kiraları da indir- miş olacaktır. İstatistik cedvelleri İstatistik müdüriyeti umumiye- sinden alâkadar makamlara gelea bir tamimde her türlü ihsat ced- veller umum? müdüriyet tarafından neşredileceği için bunların gazete- lere vesair yerlere bildirilmemesi işar edilmiştir. musiki alâtı çok vergi veriyor Yeni gümrük tarifelerinde mu- siki alâtı için ağır resim vazedi- ir. Bu yüzden keman, piyano, mandolin gibi musiki alâtı paha- hlaşmıştır. Gümrük — tarifelerinin esasları hazırlanırken müsiki alâtı Tüks eşya diye kabul edilmiştir. Bu itibarla büyük piyanolara 140 lira reşim konulmuştur. Klise orglarından 450 lira, kuyruldu piyanolarından 200 lira resim alınmaktadır. Keman, Viyolonsel, kontrabas için 8 lira 18 kuruş resim konmuştur. Cazbant davulları için de 10 lira resim konmuştur. Musiki' alâ- tına konulan bu tarife yüzünden 'en ziyade keman ve viyolonsel pahalılaşmıştır. Eskiden 6 liraya satılan bir keman şimdi 15 çıkmıştır. Bundan başka diğer musiki alâtının da fiatı artmıştır.