Hâsis Hayır, Hilâli beyden bahsetmi- yorum. Bu bahsettiğim hasis zen- gindir. ş Geçen, gün (Ona: — Yahu, dedim, dünya kadar paran var, İnöden bir. otomobil almıyorsun? — Tramvaylar çok daha rahat. Bir iki gün sonra, ona ikinci mevki bir iramvayda rastgeldim: — Aşkolsun, * dedim, — neden Meykie iyorsun? Soğuk kanlılıkla cevap verdi: —Üçüncü mevki yoktur ondan, Zamane On dört yaşında, kavir kavir bir kızdı. Bir ziyafek gecesi, genç bir beyle dansettikten sonra, anne- sinc: — Mehmet beyi çok beğeni- yorüm, nişanlandık, dedi. Annesi kaşlarını Çattı, — İyi amma kızım, evlenmek Postanenin önünden geçiyordum. Yanıma - pejmürde kıyafetli bir. — Allâh rızası için beş onpara sadaka verin, babam kördür, ben sağırım, Beş kürüş verecel körü meydanda görmeyince, sa- ğıra usulca sordum: — Kör baban nerde? Çocuk eliyle işaret etüi, — Nah, orada, karşı kaldırım- da resimlere bakıyor. — Onu mu giyeyim, bunu mu? “Hakiki dost ne iyi bi —;Peki amma, hakiki dost kimdir? — Bizim bütün kusurlarımızı halde seven kimser bil Yarış Palavracı Ahmede rasgeldim. Ben bisiklette idim, o da bisik- lette idi. — Ahmet dedim, haydi yarış ede — Beyhude kendini sıkm., dedi, beni geçemezsin. Bir saattir uğraştığım halde, ben bile kene dimi geçemiyaru Tamam Yanbastı Zihni ile Fakabasmaz İhsan, kapısında: Mobilyeli kiralık köşkl yaftası yapıştırılmış olan bir köşke girerler. Evin bütün eşyasını çaldılar, arabaya yüklediler. Yanbastı sordu: — İş bitti ise gidelim. Eckabasmaz cevap ve — Dur, yaftadaki — “Mobilye, | kelimelerini sileyim, sonra tamam- d! Kaza Otomobili yeni almıştı. O gün Büyükdereye gezmeğe çıktı. Yolda, şoförün bir hatasile hendeğe yuvarlandılar. Otomobilin altında kalan sahi goföre çıkıştı : — Alçak, sefil, katil- herif ... — Son defa-yanıfda çalıştığım otomobil sahibi bana böyle sözler söylemedi. — Sabırlı imiş.. — Hayır, o derhal öldü! Bâttı — Canım sen de tuhafsın. Nerden bin lira bulup ve — Asıl tuhaf sensin. On, onbeş bin lira borcu olan bir adam için bin lira nedir? balık | Ayağında ibek çoraplar, üstünde kürklü manto, içinde ipekli elbise | vardı. Şık ve güzeldi. Hanım sordı — Avrupaya gittiler efendim; yoksa yerimden çok memnundum. Peki, kalabilirsin, hoşuma gittin. T — Yalnız müsaade ederseniz apartımanı gezeyim. Hammefendi, yeni hizmet; odaları gezdirdi. Kız sordu: — Beyfendinin yatak — odası nerede? Hamimefendi biraz şaştı: — Beyin ayrı odası ” yoktur, beraber yatarız. — Öyleyse henim işime gelmez. | Zengin Sonradan görme zenginlerden- di, Büyük bir apartıman yaptırı) yordu. Bir gü doğramacıların, delikleri - tıka- — Neyle tıkıyorsunuz bunu? — Tütkalla. — Böyle kepazelik olur mu? — Efendim,” tutkal küruyunca, tahtadan sağlam olur. — Öyleyse döşemelerle kapi- ları safı tutkaldan yapın! | — Sen kapından neye çıktın? [ e| Asri meziyetle... — Varırsam ona varırım, emsalsiz bir adam; mükemmel poker oyauyor, mükemmel dans ediyor, mükemmel kokteyl yapıyor..