6 Teşrinievel 1929 Tetrika numarası: 142 ABDÜLHAMİT VE AFRODİT Cesedin başından bir asker, ayaklarından Yazan: İskender Fahreddin da iki adam tutarak sarayın bahçesine çıkardılar. Fikret beyin ölümü, saray erkânı arasında büyük bir tesir meydana Onun bir ihtiyar annesinden bi nereden takip edece? Fikret bey Kaçtı mı? Melâhat, gizli merdivende demir kkapının açılmasını beklerken, yıldızın altkatında faaliyet devam ediyordu. Nöbetçi, doktor Fikret beyin öldüğü haberini yukarıya çıkıp Başmabeyinciye bildirmişti. Başmabeyinci paşa derhal ya- mına iki adam alarak zındana in: Nöbetçi kapıda duruyordu. Başmabeyinci yere eğildi ve Fikret beyin üstündeki örtüyü ya- vaşça kaldırdı. Zavallı Fikret bey gözlerini kapamış.. Nefes almadan yerde, tapkı bir ölü gibi yatıyordu. vermiye mecbur getirmişti BaKE Üürünai Yo Aarmçill G6 İği, inaenalehy, kimseye hesap değiliz! — Adam sende, nene lâzım.. Ya öldü; yahut öldürüldu ! Diyordu. Sarayda Fikret bey ile fazla meşgul olan yoktu. Genç doktorun hüriyet taraftarı olduğunu biliyorlardı. Saray sa- kinlerinin kısmı azamı Padişahın bendesi - olduğundan , bu gibi adamlara Aain nazarile bakıyor- |lardı. Başmabeyinci dairesine çıkınca, bir başka sivil adam çağırdı, — Mevkuf bir doktor. vardı. Hakkında tahkikat yapıyorduk; bu gece ölmüş.. Yakın bir yere götürüp defnediniz! Kimse duy- masın... Dedi Başmabeynci ölüden çok ür- kerdi. — aa İncir üzüm Müskirat inhisar müdü- rünün beyanatı Müskirat inhisarı umumi müdi Zekâi bey İzmir havalisindeki Tisindeki seyahatı hakkında şu beyanalta bulunmuştur. — Şimdiye kadar İnhisar idar: namına yapdan mübayaat esna- sında on bir bin çuvaldan fazla üzüm alınmıştır. Mübayaata devam edilecektir. Geçen sene bütün mevsim esnasında on bin çuval Mmübayaa edildiği nazarı dikkate ahnırsa bu seneki mübayaatımızın çok olacağı tezahür eder. Bu sene müskirat inhisar ida resi gerek mütcahhitleri vasıtasile ve gerek kendi teşkilâtı ile 60-65 bin çuval üzüm satın alacaktır. Aydın havalisinde tetkikat yap- tığımız esnada incirleri de gördük. Yağmur yemiş incirler maalesef çoktur. Müskirat imali için bi külliyetli miktarda incir lâzımdır. Müteahhitlerimiz. vasıtasile geçen sene 600 bin kilo incir almak teşebbüsünde bulunmuştuk. Fakat bize teahhütte bulunanlar bu mi tarı dolduramadılar. Ancak 200 bin kilo incir alabildiler. Geçen seneki ihtiyaçtan 400 bin kilo incir almaları lâzım gelmektedir . Bu sene de alacağımız 600 bin kilo incir bu hesaba konursa bir — Hain.. Ne çabuk gebermiş..! Adam sordu: b Gar aa ee Diye mınıldandi. — Ailesinden — gelip —arayan | Milyon kik : lmam lkı;ı Si birden: “ dakik: â | olursa ne diyelim geldiği anlaşılır. Yapacağımız kül- A L LAĞ Tiyetli incir mübayaatı da incir — Onun kimsesi yoktur.. İhti- yar bir annesi var, fakat, öldü- günü nerden duyacak ... Siz kim- etmeye gelmer.., diyerek nöbet- çiye seslendi: — Mehmet. müstahsilinin - vaziyetini kurtara- caktır. Aydın incir müstahsilleri koo- Zelikendirü, seye hesap vermeğe — mecbür | D ifi ge piyasadan hurda incir — Buraya gel gdegikiniz . — Klezatlıga | gidince | almaktadır. Okkası (9,5) kuruş- “Anelatalak başibimdaa içeriye | YEran Sei LAR 'V lader . İt Teklen d irdi. Ka e Bu hallere nazaran incir müs- VA Büen yt yirisi Fr L E yerleşti | tahsilleri için tel BZ mişlerdi . 'iyaktar: Te Gi BU Heremi damüğün'dear bütün Ü İeerdi yi yanölar d od — Çabuk içeriye giriniz ve şu | ea ere koşuştular. | fabrikayı bu sene İnşa ettirmi- KÜNCEECER Kadınlar telâşa düşmüşlerdi. — | yeceğiz. İnşaat mevsimi geçmiştir. d uzun boylu adam, Fikret ——— gae ae beyi uzun bir hahya koyarak |— — Acaba kim ölmüş? iyice sardılar. — Kim bilir.. Cesedin başından bir asker, | — — Benden Melâhat . ayaklarından da iki adam tutarak | — — İaşallah ... Ağzını öpeyim! sarayın bahçesine çıkardılar. Fikret — beyin ülümü, — saray erkân ve müntesipleri arasında çok garip bir tesir yapmıştı. Zannederim.. Fakat başkası ihtimali de vardır. lele hele .. Söyle bakalım; senin bir duygun var galibi İki genç kız. pencereni de konuşürken, cenaze - arabası Önümüzdeki sene nisanda inşa- ata başlanacağını kuvvetle tahmin etmekteyiz. Hanlar kapanıyor İzmirde incir işliyen bazı han- lar, işliyecek mal olmamasından dolayı tatili faaliyet eylemişlerdir. Bu hal, İzmirde ilk defa gi . Hesap edildiğine nazaran bahçeden uzaklaştı. . (Maba: var) Anadolu - Bagdat demiryı vi ve maden kömürü nakl yatına mahsus tenzilâthı 25-325 numarali tarifenin yerine kaim olmak ve ana hatta mültesik bilümum devlet demiryollarında tatbik edilmek üzere tadilen tenzilli bir tarife ihdas edilmiş ve kok kömürü nakli- yatı için tarifede ayrıca teshilât gösterimiştir. D. D.-2 numaralı olan bu. tarife 10 teşrinievvel 1929 tarihinden | itibaren tatbik edilecektir. Fazla tafsilât için istasyon ve anbarları- mıza müracaat edilmelidir. Devlet Demiryolları ve Limanları umumi idaresinden: | makasaya konmuştur. Münakasa 26/10/929 cumartesi günü saat 15,30 a fksam Halk sütunu Muktedir bir muhasip Mole ve mühabere işlerini vin b omuru gibi döndürmek istiyen lüccar muz için müktedir bir mubasip - vazdır. mühasip mühteli? muhaselo rinde Vükassa Şirket, Fabrika vesanayi muhüsebelerinde tecrübe — görmüş — bir, » ticafi hesaplarda moleko Ve rüsuhile da Ankarada Delet Demiryolları daresinde yapılacaktır. Müsakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat teminatlarını ayni günde saat 15 e kadar Umumi müdürlük kalemine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini iki lira mukabilinde Ankarada, Malzeme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik edebilirler. Devlet Demiryolları Umumi idaresinden: Mabrukatlık odun makliyatına mahsus ve Anadolu Bağdat Demir yollarında mer'i 3-303 numaralı tarife yerine kaim olmak üzere ve mezkür tarifedeki ücretlerden yüzde on nisbetinde tenzilât yapılmak suretile tadilen yeni bir tarife ihdas edilmiş ve 10 Teşrini evel 1929 tarihinden itibaren ana hatta mültesih Umum devlet demir yollarında tatbiki takarrür etmiştir. Fazla tafsilât için istatasyon ve anbarılarmıza müracaat edilmelidir. İ Haydarpaşa ve Konya işletme müfettişlikleri memur ve müstah- demleri için imal edilecek Elbise, palto ve serpuş kapalı zarfla mü- | | metli bir şahsiyettir. Görüşmek - ve an. daşmak İsliyenler mathaamızda HL TT adresine tahriren müracoat etmelidirler İş arıyorum.. Ticarethanelerde, fahrikalarda — çal sinde Kasım baba sokağında No 19 Mektep kitapları Maarif vekâleti tarafından kabul edilen programa muva- fik kitaplar Türk Neşriyat Yurdu Şark ve Maarif kütüp- hanelerinde hazırlanmıştır. Mekteplere, muallimlere - ve toptancılara fevkalâde iskonto ve teshilât yapılır. olmadan meyanecilik yapan papas izim Floransa'da, aşk ve alâ- kanın, namus ve sadakattan daha fazla revaçta bulunduğunu elbette işitmişsinizdir. Birkaç sene mu- kaddem öyle bir vaka zuhur etti ki, bu cihetin böyle olduğunuda zerrece şüphe bırakmadı: Gayetle güzel, genç, şık ve sevilmeğe lâyık bir kadından bahsedeceğim. Fakat, ini söylemiyeceğim. Zira, ken- dide, akraba ve taallükatı da berhayattırlar. Başıma belâ açar- lar, neme lâzım! Yalnız şu kadar- çığını çıtlatayım ki, 1 mevzuubahs kadın, zengin bir kumaş taciri ile evlendirilmişti. Bu izdivacı, hiç de kendine münasip bulmıyordu. Ko- casından memnun değildi. Fakat serde kadınlık var, gençlik var. Kanı ateş gibi damarlarında dönüyor. — Kadıncağız, — kendine, | bir âşık arayıp duruyordu. Amma içtimai vaziyeti öyle elâlem içine erkeklerle düşüp kalk- . Yalnız kili- nden çıkardı. Gene bir. pazar, kiliseye git- mek üzere Aarabasile sokaktan geçtiği sırada, kalabalığın ortasında yakışıklı bir delikanlı gördü ki, hemen gönlü kaydı; âşık oluverdi. Günden güne, sevdası arttı. Artık, onu göremediği - geceler uykusu kaçıyordu. Aklında, fik- rinde hep oydu. Hep o... Erkeği sorarsanız , meselenin hiç de farkında değildi. Güzel kadının kalbinde alevlendirdiği hisleri bilmiyordu. Daha doğ- rüsü — şikasını — tanımıyorduü . Kumaş tacirinin zevcesi, birkaç kereler, maşukuna mektup yaz- mayı, yahut da, araya, meyancı bir kadın koymayı düşündü ise de, bu üsülleri pek ve âdili- ği derecesinde tehlikeli buldu. Tab'an hileye mütemayil oldu. ğundan yari ile tanışıp görüşmek için pek zarif bir kurnazlığa başvurdu. Farkına — vardı ki, — beyendiği delikanlı, kilisede günah çıkaran şişko, gebeş, ebleh ve binaen- aleyh son derece zühtütakva sa- hibi papazla dost. bu papazın, , pek meyanecilik edebileceğine hük- metti. Planını zihninde epice tasarla- münakasaya konmuştur. Münakasa 25/10/29 çarşanba gür Demiryolları İdaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teminatlarını ayni günde saat 15,30 vermeleri lâzımdır. Malzeme dai edebilirler Günah çıkaran papazı çağırttı. Bazı itirafatta bulunacağını bil dirdi. Gebeş rahip, kadının kılı- ğina kıyafetine bakıp — zengin şey olduğuna hükmetti; ve onu bürmetle kabul ederek, dinlemeğe amade bulunduğunu söyledi. Kadın, rahibe, bazı günaklar itiraf. eyledikten sonra, bu günahları affolunsun diye dua etmesi için kilise hesa- bına epice yüklü bir parayı elden geldi. Sonra dedi — Ey muhterem peder! Sizden, bir mesele hakkına. fikir dar cağım | Nasihat ve delâletinizi istiyeceğim... Efendim, siz, benirı akrabalarımın kim olduklarını bi- liyorsunuz. Keza, size, zevcimi de, adila, sanile bildirdim . Fakat pestenkerani kocamın, beni kendi. canından fazla sevdiğini söylemedim. Her ne arzu edersem, bana hemen- cecik veriyor. Kendisi son derece zengindir. Tekmil servetini mesut olmam için sarfediyor. Be- mim de ona karşı aşkım onun bana karşı olan aşkından eksik değil- dir. Şayet başka bir erkeği bir lâhza aklımdan geçirirsem, dünya yüzündeki kadımların en melün ve cn menhusu olurum diye kor- küyorum.. Halbuki, aziz peder, halbuki — işte size asıl müra- caatım bu sebepledir — halbu- ki, kim olduğunu, ne işle meş- gül — bulunduğunu — bilmediğim bir delikanlı, peşime - takılmış, bana rahat kuzur vermiyor. Ne- Yeye - gilsem — peşimde, * nereye, amma, nereye gitsem peşimde... Ecee, rahip hazretleri, artık, bu adamın elinden illallah, elâmanlI Arabaya binip sokağa çıkmıya göreyim; yahut pencereden, so- — sokağa — bakmıyayım ; — delikahlı hep karşımda! Bana göz kırpar, biyik burar. Şayet, — şimdi kilise kapısı onünde gene yolümu bek- — lemiyorsa şaşarım doğnusu .. Ne kılıkta ne - şeklüşemailde bulun — düğünü / sorarsanız tarif ederim. Uzun boylu, yakışıklı, kaytanbi- yıklı, ekseriya - siyah / elbisi İlk nazarda kibar , vakur , ciddi bir zat tesirini veriyor.... Hattâ, bu cihetlerine siz de kanmışsınız galiba ki, bazan, onunla birlikte dolaştığınız — görüyorum. — Rica ederim, şuna söyleyin , beni ra- | dıktan sonra, ver elini efendim, | hat bıraksın! (Yarın bitecek) Mütercimiz (Vâ - Na) Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi idaresinden: 70 adet eşya vagonunun H. paşadan Samsuna nakli kapalı zarfla saat 16 da Ankarada Devlet teklif mektuplarını ve muvakkat kadar Umumi Müdürlük kalemine Talipler münakasa şartnamelerini İki lira mukabilinde Ankarada , inden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik »| İstanbul Nafıa başmühendisliğinden: | Balıkesir vilâyetinde Balıkesir - Edremit yolunda 85,40 metro tulinde | betonarma Güngörmez köprüsünün inşası kapalı zarf usulile münaka- saya konmuştur. Münakasa 31 teşrinievvel 929 perşembe gtü saat 13,30 da Nafa vekâleti müsteşarlık makamında müteşekkil komisyon tarafından icra kılımacağından taliplerin münakasa, müzayede ve ihalât kaunu ile olbaptaki şartnameler tarifatı dairesinde hazırlayacakları teklifnamelerini makbuz mukabilinde vekâlet müsteşarlığına tevdi eylemeleri ve şeraiti görmek üzere İstanbul ve Balikesir Nafta baş mühendisliklerine ve Ankarada Yollar umum müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır. Proje şartnameler Ankarada Yollar umum müdürlüğünden on beş lira bedeli mukabilinde alınabilir. Münakasaya iştirak edeceklerin ehliyet vesikalarını berayı tetkik yevmi münakasadan İâakal sekiz gün evvel Ankarada Yollar umum müdürlüğüne tevdi eylemeleri meşruttu