Ç ArLRATA SI KA ASA vatz Sahife 6& Akşam AOA KORBUDALAN LKDDÜ Z DRUREE H MÜĞT ÜĞ CA S Tegizim 199 DEDİKODİ Beşibiryerde *Ev - kadın - Moda , — sötunu munda güzel güzel yazıları ile bizi teavir eden Saffet Hanimefendi, ir fikrasında, “Modası geçmiş ve toraistana gayri salih elbiselerle salonlarımıza AMâ yastıklar yapıla- bileceği,ni yazmıştı Salonuma yeni bir yumuşak sedir ilâvesi ni olduğumdan, kendi eşyarı karış- tırdım ; yastıklık münasip - birşey bulamadım; hepsini töketmişim *Bir de zevcimin gardörobuna bakayım ! , diye açtık ki 0000, âlâ, âlâ... Bir üniforma, bir is- tanbulin | Fakat, aksiliğe bakın ki, allem ettim, kallem ettim üniformayı uydurup yastık haline getirmenin imkânını bulamadım. Göğüs, yaka ve kol sırmaları, ken- dilerini ne de olsa belli edecekler! “ Ne çıkarsa bahtımal ,, Diyerek | makası — vurmak — özereydim ki, içeriye zevcim girdi. — Bırak! Kesmel Kesme, sa- | kınl - Diye bağırdı. — Vayl Niçin? Kıyarmıyor mu- sun? Saltanat kafasından, şatafat- tan, cafcaftan vaz geçmedin mi yoksa? Vallahi, kocamsın diye acımam, adını mürteciye çıkarır rim hal — Hayır efendim, hayır, kıya- mamaktan — mürtecilikten degil, kancığım? Lâzım olurdiyel.. Mas- kelibaloya filân gideriz de... — Ha, öyle söylel.. Peki amma, ben yastığı neyle yapacağım şim- di? — İstanbulini — kullanabilirsin! Onun bir. işe yarayacağını aklım kesmiyorl — Âlâl Bastım makası — istanbuline ! Ne de dayanıklı kumaşmış ... Dikiş yerlerinden sökene kadar bal oldum... Ha bitiriyorum der- ken, tam eteğinin ucunda, çuhayla astar arasında, makasımın ucu, koskoca, testekerlek bir maddeye ilişti. çınnall! — Bu da ne?.. Aceleyle söktüm... — Hayret!.. Astarla çuha arasından ne çıksa beğenirsiniz?... Öyle bir şey ki, 15 seneye yakın zamandır görme- mişim, elimi — sürmemişim: Bir Altın beşibiryerde! — Nereden gelmiş bu buraya? — Kim koymuş bunu? Kocamla yüz yüze, hayretle bakıştık; biribirimize aynı sualleri sorduk. Ve, gene bir lâhzada suallerimizin cevabını verdik: — Nemidel — Vah zavallı nemidecik vah! Bu Nemide, yeni evlene zaman, yani Harb'in ilk senesinde beslememizdi. Hizmetçi ile bes- leme arası birşey! Bir gece, soyunduktan sonra, — paralarını sayan zevcim, bir beşibiryerdesi- nin eksik olduğunu farketti id Halbuki, daha akşam üzeri, küçük içcebinde durup duruyormuş. Bu meredi oradan kim alır? Evin içinde nereye gider? Besle- * “me,, beslemelerin beşibi merakı ,, Nemide'nin odalarda sinsi sinsi süt dökmüş kedi gibi dolaşması .. Bütün şüpheleri bihakkın onda toplandı... İstin- tak üstüne .. Dayak da attık... Haftalarla kuru ekmek verip aç biraktık kazı!... “Hinzır, ser ve: recek sır vermiyecek !, diye hid- detimizden çatlıyacaklık ... Niha- yet, bir sabah , yatağım boş bulduk. Kaçtı, gitti idi. * Par rayı almasa nereye gidebilirdi? şuradan şuraya kımıldanamazdı !, Öi B ldn yez /gın yerlerinde neferlerle dolaşır- Förmüş, Nemide, kabahatli kaba- Yi kaçmış. *> bunun içindir ki, bulduğu- - heşi biryerde, bi amanımızda sevindirmedi. (Hatice Süreyya) inde | erdelere - © zamanlar Ekner Frankfortta bir Graf Zeplin'in seyahatı Dr. Ekner kimdir, nasıl Graf 'Zeplin'in kumandanı olmuştur? Felsefe doktoru olan Ekner balon inşa ve idaresi ile nasıl meşgul olmağa başladı? ğ Were Bi Hgnş’ | İ Graf zeplin balonunun 21 gün zarfında devri âlem seyahatı yap- | mağa musaffak — olması bütün | dünyada her kesin nazarı dikka- | tini bu balon ve balonun kuman- danı — doktor. Ekner'in Üzerine celbetti. Bugün dünyanın her tarafında ismi işidilmiş olan doktor Ekner kimdirz? Ne doktorudur. ve ne suretle Zeplinin kumandanı ol- muştur? Bu cihet çok şayanı dikkattir. Doktor Ekneri, başında gemi- cilerin serpuşuna benzeyen kasket görenler bahriyeli zannederler. Halbuki Eknerin gemicilikle hiç bir alâkası yoktur. Mühendis, as- ker filan da değildir. Dr. Ekner felsefe ve iktisat doktorudur, fel- sefeye ve iktisada ait bir çok neşriyatı vardır. | Bir felsefe ve iktisat doktoru- nun hava gemisi kumandanı ol- ması garip görünür. İşin bundan daha garip olan ciheti Ekner'in sadece zeplin'in kumandanı değil mühendisi de olmasıdır. Filhakika Graf zeplinin plânlarını Dr.Ekner tanzim etmiş ve havagemisi bu plânlara tevfikan inşa odi miştir 1 Doktor Eknerin balon işlerile meşgül olmağa başlaması çok garip bir surette olmuştur 25 sene evel Kont zeplin Fre- derihsihafen'de bir fabrika tesis ederek burada kabili sevk ve idare balon inşasına başlamıştı. gazetenin iktisadi muharriri idi. Genç ve ateşin muharrir olan Ekner bu teşebbüsün manasızlı. ğından bahsederek her gün Kont Zepline hücum ediyordu. | Kont zaplin akıllı ve tecrübeli bir adamdı Genç muharriri mi nakaşa ile kandıramıyacağını düşi nerek vekayi ile isbat için bir gün Fridrihshafene davet etmiş orada imalâthaneyi gösterdikten sonra Eknere zeplin ile bir seya- hat yaptırmıştır. Bu seyahat Eknere'in fikrini ta- mamen> değiştirmiş, felsefe dok- toru o zamandan itibaren zeplin inşaatı ile yakından —alâkadar olmağa başlamıştır. Bir müddet sonra gazeteciliği brakarak kont zeplin'e muavin olmuştur. Doktor Ekner senelerce Kont zeplin ile birlikte çalışmış ve balon idaresinden başka inşaatın- da da ihtisas sahibi olmuştur. 1917 de Kont Zeplin ölünce onun | yerine müesseseyi idare etmeğe başlamıştır. Mütarekeden sonra zeplin mü- essesesinin hali pek berbattı. Ortada para namıma bir şey yoktu. Müessesenin kapatılması düşünül- | düğü sırada Dr. Ekner büyük bir azımla işe girişmiş Graf zeplin balonunun plânlarını hazırlayarak işe başlamıştır. Balon geçen sene bitmiş ve pek muvaffakiyetli neti- celer vermiştir. Son devri alem seyahatı yalnız zeplin tezgâhlarına - değil bütün Almanyaya - büyük — propaganda — hizmetini görmüş, —balon inşası için siparişler başlamıştır. ANADOLÜ GAZETELERİ Bir haftalık edebiyat Son günlerde Anadolu gazete- — — leri edebiyatla pek sıkı fıkı uğraş- mağa başladılar. Hattâ denilebi- lir ki Anadoluda — İstanbuldaı daha kuvvetli edebiyat faaliyet var.. Anadolu - gazeteleri şimdi en ziyade meşhur ve klasik eser- lerin tercemesi ile uğraşmakta- dırlar.. Bu surette beynelmilel bir çok eserler terceme edilmiştir. Son gelen Anadolu gazetele- rinde edebiyat noktai nazarından epice dişe dokunur şeyler var.. Türk sözü gazetesinde Seyhan inde edebi bir yazı var.. Sey- n parça- parça alınırsa hoşa giden bir yazıdır, fakat kül halin- de bir parça dağaıktır. Hisler, fikirler, düşünceler bir birine iyi çengellenmemiştir. Aliyonda — çıkan - Son Haber gazetesi Oskar Vayldın “ Cadı , ismindeki eserini tercemeye baş- lamıştır. Bu tercemede üslup ve cümle teşkilatı çok güzeldir. Mü- tercim Oskar — Vayldın tonunu — işitmiş ve bunu .kendi cümlesine sokmuştur. Yeni Adana gazetesi kıymetli romancımız Aka Gündüz beyin 'en son yazdığı “yaldız,, ismindeki romanını tefrika etmektedir. Şimdiye kadar ilk iki parçası neşredilen bu güzel eserde koyu bir mahalli renk, koyu bir mahalli koku vardır. Esasen Aka Gündüz bey bu roman için uzun zaman mahalli tetkikat yapmış bir çok vesika- lar. toplamıştır. Yeni şiir tarzına Anadoludada haves varmış.. Son gelen gazete- le Taha Ay isminde Şiir vardı : ir oluk.. Üstünde oyuk.. Sapsarı.. Bir mermer. Gece mehtap.. Çıkınca çeşmeyi yalar Suyu kalaylar | Ve tekne olur gümüş Vurdukça rüzgâr.. Dalgalanır sular.. İşte bu hafta içinde Anadolu gâzetelerinde çıkan edabiyat ya- zılarının kısa bir bilançosu ... ** Teşekkür On ikinci yıl dönümi nasebetile bir çok Anadolu refik- | lerimiz hakkımızda iltifatlı yazılar W üz mü- yazmışlardı. ve bizde bu yazılara teşekkürde bulunmuştuk. Son gelen Amasya, kilis, yeni yol refiklerimizde de senei devriyemi dolayısı ilepek nazikâne tebrikler gördük. Arkadaşlarımıza bilhassa teşekkür ederiz. İDARENAYE — acimuzluk sokağı Telgraf adreslı “Akşam, istaabul, Telelon : yazı İşleri için lek 1686 Telelon : İdare İşleri içini ) Si ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için Saneliği 1700, altı aylığı $03, Üç aylığı $00 kunuş. Eenebi memleketler için: Seneliği 30007 ai Aylığı 1600; Uç aylığı 900 kunuşlur, Tünlerlen es'aliyek kabal e.