“miyordu. Aradığı ve bulduğu ça- — kendi kendine söylendir — “Doktor FİKRET îııy Konyadan 21 Eylül 1929 Tetrika numarası: 127 ABDÜLHAMİT VE AFRODİT Yazan: İskender Fahreddin Doktor Fikret beyin Konyadan avdeti, sarayda, bilhassa sultanlar arasında me- raklı bir dedi kodu Padışah, bu genç doktoru NAZA! mişti... yoksa Abdülhamidin, bir hastalı Sadrazam, Padişaha, memleket dahilinde sükün ve âsayişi ihlâl edecek en ufak bir hareketin bile mevsut — olmadığını , mamafih arzayu şahane üzerine bugünden Abdülhamit müsterih oldu. Dağıldılar. Sadrazam, Alman sefarethane- sine giderek, mahut çeşme ha sesi münasebetile tarziye verdiği gündenberi . — fikren ve ruhen rahatsızdı. Günün birinde, Fehim paşanın gene böyle bir pot kırarak Sad- Tazamın müşkül mevkie düşürül- mesi muhtemeldi. Sadrazam bu ihtimali düşündükçe, Fehim, paşayı tamamile vazifeden uzaklaştırmak degilse bile, hiç olmazsa Beyoğlu mutasarrıflığından başka bir me- kama atlatmayı düşüniyor... Fakat bir türlü ona münasip bir memu- riyet bulamıyordu. ; Zaten, Sadrazam, ona münasip bir iş bulsaydı da Padişahın böyle bir tebeddülü kabul “etmesine imkân var mıydi? ——— Madamki Hünkâr o günlerde istihbarat işlerinde Fehim paş dan başka bir kimseye itimat et- relerin ne kıymeti vardı?. ; Sadrazam, bu meselenin hall ürken, Fehimi — Padişahın gözünden düşürecek bir çare bul- muştu. Zaptiye nazırı ŞEFİK pa- şanm o günlerde Fehimle arasi fona (: İde açılmıştı. Sadrazam bıyık altından gülerek, — Dinsizin hakkından imansız gelir, derler. Birini diğerine tu tuşturup rahat etmenin yoluna bakalım... gelince... Ertesi gün, yıldızda, herkes telaş ve merak içindeydi. Haremi — hümayunda, arasında şu şayıa varı — Konyadan gelecek doktora Efendimiz — hanedandan verecekmiş... — Ben de öyle duydum. — Çok güzel ve yakışıklı bir erkekmiş diyorlar. — Beni istese, ben Yarırım. — Aaa.. İlâhi kardeşim! Ben durürken, Efendimiz seni ona ve- rir mi? — Yana.! demek, siz hazırlan- dınız ha.? Allah uğurlu kademli etsin, kardeşim! Ben zaten dok- fora varmam.. Ama Efendimiz, seni ille ona vereceğim diye ısrar 'ederse o başka.. O vakit ne diye bilirim..2! Harem ağaları arasındal kodular çok daha meraklı idi — Cafer ağal Ben bu adamın saraya getirilişinden şüpheleniyo- rum.. Gene rahatımız. kaçacak gibi görüniyor ! — Nerden anladın? — Başmabeyincinin endişesi e p k — © da böyle mi düşüniyor? — Evet.. Hattâ, bu münasbetle sultanlar birini dedi la evlendirmek için mevzuu olmuştu... y getirt- ümsenin bilmedigi gizli mı vardı? sarayda Efendimizin bazı tasfiye yapması ihtimalinden de bahsetti. Fakat, zatı 'ne evel de sınız ya ..! Gene muvaffak olama- mıştı. — Bu defa, kat'i karar vermiş ve hiç olmazsa sekiz on kişinin saraydan uzaklaşmasını irade ede- cek imiş.. — Fen bunları işit de inanma.. şimdi ben de sana duyduklarımı söyleyim. — Sahi, senin bu hususta daha | fazla malümatın olmalıdı tufeyli mukarriplerle fazlaca düşüp kalk- | mak selâhiyeti yalnız sana bahş- edilmiştir. — Alayı brak , canım! Bu Fikret bey “denilen adam çok bir doktormuş. Efendimiz , güya, kendini ona tedavi ettire- cekmiş.. — Aman deme...! zatışahane- de gene o bastalık başladı. ise halimiz fena... ( Mabadi var ) Devlet Demir yolları ve Limanları Zayi desinde No, 30 n oğlu Mustafa Bir kariimize cevap u teye - halinde yacağı malüm Zayi 120 cumartesi akşalmı saat 7-8 şekerei Tlacı Bekirle Köprü ettim, bulan doğümlü namına üti 'Ş içinde Kayserkoğlu sokak façik oğlu Bedros Cüleseryan Zayi Muhassasatı zatiye idaresinde almakta olduğum 10567 bumarâlı” tüaaş. cüzder iğinden Mütekait Ömer Latft Nişan | Köcaeli üssü bahri kumandanlığı za: | bitanndan ademli — yüzbeşi Müstafa | beyin kerimesi Tetfiye imnlinla Heybe fada Malk bakkaliyosi sahibi Süleyman merasini / İzmitte Tarafeyne - saadetlor Noşet beyin nişan | era Okünmişt demenur ederiz. iş arayan - Haydar efandıye — Üdşan eski harflerle a harflerim öğesümedinizsa vasıl iğ bula; caksınız ? Umumi idaresinden: Kaygeri istasyon ve atelyesi su tesisatı malzemesi Kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Mümakasa 19 teşrinievel 29 camartesi gi Devlet Demir yolları idaresinde yapılacaktıı saat 16 da Ankarada Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat Jdeminatlarını aynı günde saat 15,30 a kadar Umumi müdürlük kale- mine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini on lira mukabilinde Ankarada, malzeme dairesinden, İstanbulda edebilirler. Haydarpaşa mağazasından tedarik Her akşam bir bikâye — Sizin apartımanda bir kira- hik daire var mi? - diyerk, kapıcı kulübesine doğru yürüdüm. — Evet, efendim, var... İkinci katta, 6 numara... Fiati de sene- lik 400 lira... Dört oda, bir salon, bir sofa. bir mutfak, bir apte- — 400 lira mı? Cadde üstünde, böyle bir apartımanda böyle bir daire.. Âlâ yahu.. Tuttum gitti... Hele önüme düşün de şurasını bana gezdiriverin! Kapıcı, başım iki yana salladı: — Aylığı 100 liralık bir apart- manın yıllığım 400 liraya verme- lerinde sebep yok mu zannedi- yorsunuz ? - dedi.- — Kiralamak istediğiniz daire, nice zamandır boş duruyor. Uğursuz diye, ora- sım kimse tutmak istemiyor da fiat bu yüzden düştükçe düştü — Neden — uğursuzmş burası bakalım ? — Neden olacak, beyim? Harbi- umümide iken, burada oturan Ferit Paşa şehit düştü. Onun ye- rine taşınan Bulgurcu Avni Beyin Topal İsmail Hakkı Paşa ile S açıldı. Adam gözden düştü. intihate mecbur kaldı. Onun ye- rine taşınan kuyumcu — Aristidi Efendiyi bırsızlar boğdu. Onun yerine taşman Kuvvayı Milliyeci Reşat Beyi İngilizler kurşuna diz- diler. Onun yerine taşınan Çerkeş Ahmet Beyi Milli Hükümet astı. Geçenlerde, apartımanınızda iki cinayet daha oldu. İki 6 - ncı dajrede... E, bittabi tık, buraya kimse taşınmamağa başladı. Taşınmaz a> Herkes, Canını pazarda mı buldu? Güldüm; ve kapıcıya dedim ki: — Bötün bu tesadüfler oldu diye benim de başıma felâket gelecek değilya.. Esasen,siyasetle, harp ve darpla alâkam yok. Son- za, birsızların” tamahinı celbe- decek kadar param da mevcut değil! Karım da ben kafamdadır. Öyle saçmasapan batıl itikatlara papuç bırakmaz. Ne nefis apartı- Emlâk ve eytam bankası Adana Emlâk idaresinden Adanada taksi Mevkii Cinsi No-si Hızir İlyas paşa dairesi — Zemininde iki bap mağaza — 22-24-26-2 ve bir methal fevkani 120da 1 kişe, 1 koridor ve arka- sında arsayı müştemil bina- nn 1/3 hissesi Sisli paşa - dairesi Ahşap depa 223 a Ğ Garaj 29/31 Bi nd X Fıirn 20/18 Hamaliye Durmuş ağa —— Mağaza 10 vi W a İdarehane 12 v sreEY AĞ Mağaza 4 y sörsüle İdarehane 16 ç yüC . Sinema ü A İA 6 Mağaza 13 dönüm Kayırlı — Karyesi 750 » — sunlu kayalı yol üstü —. 500 » — bozoğlu K 500 SA » — hendekli - 600 karayer " 1000 2852 le satılık Emlâk ve arazi Mesahası Senelik icarı Teminat lira metro — 1100 <00 arsa 741 Bina 552 24 sehimden 14 sehmi 2200 2500 1350 625 375 450 750 1150 satışı müzayedeye konulmuştur. 1 — Müzayede (Kapalı zarf) usulü iledir. İhale 2 teşrinievel 929 tarihinde idare Meclisine niyabeten teşekkül edecek höy'e fetiyle Adanada icra edilecektir. Talip olanlar her mülkün bizasında gös- terilen miktarda teminat iraesine mecbur olup bu teminat varakasını teklif mektubu ile beraber makbuz mukabilinde bizzat ve yahut ihale mecl 2 — İhale bedeli iki peşin olı 3 — Talip olanların İstanbul, Müdürlüğüne müracaatla — mufassal şartnameleri nushası bir lira mukabilinde alıp imza ve teklif mektuplarına rapteylemeleri yeti ak ü mir şubeleriyli mütalâa etmeleri k üzere taahütlü olarak postaya tevdi ederler. e sekiz senevi taksitte istifa olunur. idaremize ve yahut Ankarada umum Müdürlük Emlâk ve müzayedeye iştirak halinde ap eder man. İşte her yerini | Hırsızlar, / buruya, düvarı yarıp girecek değiller a.. O akşam, evi gezdik. Bi imla — beraber ren bir kocakarı: | <Geçi e yazık! Hiç oraya - taşınılız miğ £ dedi.. ç Dördüncü hatta otusgaySelânik- lilerin babası ihtiyar da, — ıhlıya pıhlıya merdivenleri çıkarken: — A bel Acımaz mısınız ken- dinize çocuklar? Bulamadınız mı yer ki taşınasınız? - diye, Eşyalarımızı getiri kıranta/ biyikli, temiz. kılıklı zat, yanımıza yaklaştı; kendisini maballe heyeti / ihtiyariyesinden diye tanıttıktan sonra: — Affedersiniz! - dedi - Bu daireye — taşınmanız — maha'lede heyecanı mucip oluyor d: Geniş / kahkahalarla gülerek , heyeti — ihtiyariye —azasına İâik devrede bulunduğumuzu hatırlattım. Geceliyin. çocuklarımız yatıp da odada karımla yalmız kalınca, karım, — komşuların, — kendisine, masıl hayret ve korku ile baktık- larını, nasıl ucubeden kaçar gibi ondan kaçtıklarını anlattı. Bunu anlatırken, sofra başın- daydık. - Karımın - rengini ” soluk buldum. İştahası kesilmişti. Ye- mek yemiyordu. Dörtkulak ke- silmiş, etrafı dinliyor gibiye — Ne 0? Korkuyor. musun yoksa? — Allah Allah! korkacak ne var? Benim gibi âli mektep me- zunu bir kadın, öyle batıl şeylere aldırış eder mi? Fakat, vücu- dumda biraz kırgınlık bisediyo- Tum da yatsam diyorum. — Peki, yatl Gidip yattı. Odada yalnız kab dım. Gazeteleri evirip çevirdim. Pt! Pal Pitl Yağınur mu yağı- yordu, ne? Bir şeyler oluyor. Birdenbire. gözlerim falt: açıldı. Sofada bir demirin mire sürülmesinden mütevallit bir cirti - var. Korküyor miydin? 'evehhüme mi kapılmıştıa? Hayır! Değil! Şayet korksaydım. teveh- hüme kapılsaydım, böyle, sofaya fırlıyabilir miydim ? Dehşet! Biri, dışarıdan kapıyı açmak istiyor. Anahtarla, hayı maymuncukla , kilidi kurcalıyor : O esnada, yatak odamızdan ka- isittim: ! Buraya gell irdu. Verdim. Sofadaki hadiseye dair birşey söylemedim. Üsuletle. çekmeden revolverimi alarak dışarı fırladım. Kapı, hâlâ maymuncukla kurca- lanıyor.Sağ elimde ateşe müheyya, tabanca sol elimle kapıyı açtım. Dokunsan devrilecek gibi sar- hoş bir adam, üst kaf kiracımız. Katını şaşırmış: | — Karıcığım! Karıcığım! Geç kaldım! Kusura, kusura bakmal - diye boynuma sarıldı. Koluna girdim. Onu, yukarı kata çıkardım. Karısına teslim ettim. Eve döndüğüm vakit, karim aspirin istedi. Verdim. — İlk geldiğimiz geceden it ven sıhhatın bozuldü. Galiba, buranın havası sana yaramıyacak? dedim. — Evet | Göztepe taraflarında bir köşk tutsak. — Yarından tezi yok, karıcığım. Naükili: ( Hikâyeci ) SATILIK HANE Müştemilâtı 5 oda, 2 helâ, 1 taşlık, 1 matbah, 1.kuyu, 1 bahçe, elektrik ile Terkosu ve altında bir matb: olan Cağal oğlunde Hacı tem mahallesinde Mektep so- kağında 11 numaralı hane sa- tılıktır . Talipler Beşiktaşta Abbasağa mahallesinde Yıldız sokağında 16 Numaralı haneye müracaat.