8 den sonra k;:îışmak yasak! Gardiyan elindeki anahtarı kapulardan birine soktu. kapı korkunç bir gıcırtı ile açıldı Mahkümiyetimden Burada yirmi dört saatte bir GÜNÜN HABERLERİ Fevzi Pş. Hz. Erkânı harbiyei umumiye reisi Dünkü maçlar Dün Taksim Stadyomunda stad- yom kupası namil d futbol — turnuv: en mühim oyonlarından biri olan Galatasaray- Kurtuluş maçı yapıldı. | Galatasaray birinci takımından Vahi, Mitbat, Kemal Şefik, Şadlı vs Rebii ile takviye edilen Gala- İntasaray kleri çok gayretli tertip olunan | n deşrilleri yazılmıştı. Müşarüniley- hin huzurunda Konyada parlak bir geçit resmi yapılmış ve şeref- lerine kolordu K. Cahit Pş. ve | belediye tarafından birer ziyafet keşide edilmiştir. Fevzi Pş. Hz. müşir Fevzi Pş. Hz.nin Konyayı | Konyada Gazi | YALOVA POSTASI Bugünden her gün Köprü- itibaren den sonra Fransaya - sevkedileci söylediler. Felâket devri asıl bun- dan sonra başlayordu. Gideceğim memleketin ne âdetlerini, ne lisa- nn kiliyordum. Üstelik yaptığım cürüm fransızlara karşı irtikâp edildiği için her gittiğim yerde kim bilir ne türlü hakaretlere uğrayacaktım. ihayet bir nisan akşamı sev- im insanlara veda etmeden ellerim zincirle bağlı olarak yola çıkarıldım. 10-15 serseri arasında ismini hatırlayamadığım bir vapu- ra bindirildim. Biçare annemle babam arkamdan geliyorlardı. Zavallılarla bir türlü görüşme- ğe müsaade - etmediler. Vapurun anbarlarından birine tıkıldık. Bi- zimle beraber seykolunan bir çok Senegalii asker de vardı. Vapur hareket etti. Ben vapurun pence- resinden yavaş yavaş / benden uzaklaşan İstanbulu — seyrediyor- dum. Gözlerim iki noktaya çev- . Fatihin türbesi, Yıldız sa- rayı. O muzzzam Fatih camü sanki bana diyor ki: ben zapettim, onun kaymetini - bilmediniz, şimdi bu güzel toprakları düşman çiz- mesi altında çiğnetiyorsunuz. O meşum sefahat sarayına ba- kıp ta lânet ediyordum. bahçeye- çıkartılıyorduk, / su, ek- mek ve yemeklerimiz. kapının üzerindeki pencereden veriliyordu. Tevkifhanede tütün içmek gece saat 8den sonra konuşmak | memnu idi. Bir buçuk ay sonra bizi bu tevkifhaneden çıkardılar | Marsilya istasyonundan trene bin- dirdiler. Nereye gideceğimizi bil- | miyorduk.Esasen Fransada mahküm-| lârın sevki gayet mahrem olarak | icra edilir. İki gün sonra Liona | gittik. Bizi Lion tevkifhanesine götürdüler. Üçer, beşer ki F gruplara ayırarak odalara taksim ettiler. Geceyi senelerden beri insan yüzü görmiyen bu odalarda geçirdik.. —© Ertesi gün kiliselerin çanları çalımırken trene bindik ve uzun bir seyahattan sonra Poos kasa- basına geldik. Buradaki tevkiiha- neye yerleştirildik. Yeni tevkifha- nemizde bi aplak. soydü- lar, ve gardiyanların nezaretinde duş dairesine götürdüler. Yıkı dık. İstanbuldan beri vücudum su üzü in bu duş bana geldi. Burada gene bize ise verdiler kahve rengi abadan ceket, pantalon, - şapka, amerikan bezinden bir. gömlek, kıravat, mendil, bir çift terlik ile takunye.. (Arkast yarın ) stanbul Tramvay Şirketi bilet- bir oyuna rağmen ancak bir sayı ile galip geldiler. İlk devrenin mısfından fazlası ikinci devrenin hemen bütün za- manı Kurtuluş kalesi önünde tek | bir sayı için uğraşan Galatasaray- 'da göze batan bir talisizlik | vardı. | Buna Kurtuluş kalecisinin hari- külâde oyunu da inzimam edince Galatasarayın hemen her zaman büyük farklarla mağlüp — ettiği bu takım karşısındaki / bu gayri tabii neticesi kolaylıkla anlaşılır. Fenerbahçe turnuvası Dün Fenerbahçe üçüncü ve dördüncü — takımları — muhtelitleri ikiye ayrılarak bir maç yapmış lardır. Birinci takımla ikinci takım da birer maç yapmış, birinci takım 4-0 galip gelmiştir. — Gelecek hafta galip takımlar karşılaşacaktır. “izmirdeki maç İzmir, 13 — Altay - Botef maçında ilk dakikalarda Bulgarlar hâkim oynadılar, on üçüncü da- kikada ilk göllerini yaptılar. On dakika —sonra ikincisini, biraz sonra Hakkı, ilk devre sonunda Vehap penaltında birer gol yaptılar. İlk devre iki ikiye berabere kaldı- lar, İkincide Altay şiddetli rüzgâr altında sıkıştı fakat sayı yaptır- Hiz. nin köşklerine nazil olmuşlardır. || (8,30) da bir vapur kalkacak * -Mebuslarımız. — İstanbul | || ve Kadiköyüne, tekmil Ada- asını dün de | ayarak (11,30) da Yal- mebuslarından bir kıamı gü ge VA a A e a adan Kartale giderek maballi ihtiyaçlar | hakkında Kartal halkı ve C. H. | F. teşkilâlı ile temaslarda bulu- marak Jâzim gelen notları almış: | lardır. Mubuslarımız. bugün de Kadı- | l köy fırka merkezinde halkla te- | maslarına devam edceklerdir. * Londra sefiri gediyor — Londra sefiri Ferit B. pazartesi günü Paris tarikile Londraya mü- teveccihen hareket edecektir. * Nafta vekili Recep B Nafıa vekili Recep B. dün Hay- darpaşada demir yollar idaresine gelmiş ve dünkü trenle -Ankara- dan gelen vekâlet müsteşarı Rıza 135) de hareketle ayni ie- kacak çar re ve akşamı hareketle Antalya, Mersine gidecek İzmirden Ahiye, dönüşte Taşacu, Anamor, Alâ Antalya, Kuşadası, İzm Tayarak gelecektir. « Antalya postası (ANAFARTA ) vapuru 15 Eylül pszar 10 da Galata rili- an hareketle İzmir Gül- beyle uzun müddet görüşmüştür. Ve (0 Kai çamı Radis Fethive * İhsan Abidin B. Lemberge |D pirike Antalyaya gidecek ve gidiyor — Polonyanın Lemberg e merkür iskelelerle bir- şehrinde açılacak sergiye gitmek atgesi BakanA. Bükak üzere — ziraat — müsteşarı İhsan alkair. Gölkelie “üğrel Abidin B. in bugün Ankaradan şehrimize gelmesi beklenmektedir. * Elektrik cereyam — Dün Trabzon birinci postası akşam saat 8 de elektrik cereyanı (CUMHURİYET) vapuru birdenbire kesilmiş bütün İstanbul | Ü / Kylül pazartesi 12 de Ga- karanlıkta kalmıştır. Silâhtarağa — B y0 ointmundan hareketle İne- fabrikasında husule gelen bir arı- zadan dolayı inkıta 20 dakika bolu Samsun Gireson Trabamn Rive Hopaya gidecek ve dö. madı. kadar devam Ahıvışlır Padii Beklelie ” ü Trabron Tirebolu Gi- nüşte met Dört gün sonra İtalyaya geldik. vezaifesi için talip aramak- Vapurumuz pek eski olduğu için gayet yavaş gidiyorduk.. Üç gün sonra da Marsilyaya gelebildik. Yani — yolculuğumuz — tam yedi gün sürdü. Marsilyada bir kısmı- mızı Sen Pier bir kısmımızı da tadır. Bu vazifeye talip olanlar Cuma ve Pazar günlerinden mada her gün sabahleyin saat 9 ile 12 ara- sında ve akşamları saat 15 ile 18 İstanbul vıhyetı Defterdarlık ilânla-ı ğ —SATIK OTOMOBİL — Cahtasaray İecei garahıda 225 n B maralı 4 kişilik fiat markalı, muhammen bedeli 2000 lira, müza- yede pazarlık suretile 9 Teşrinevel 929 çarşamba günü saat 15 te Defterdarlıkta yapılacaktır. 6513) KİRALIK İÇİNDE TOĞLA TOPRAĞI BULUNAN TARLA — zeson Ordu Ünye Samsun İne- Zonguldağa — uğrayurak gelecektir Hareket günü olunu bolu yük kahul * Müddeiumumi B. geldi — İstanbul Müddeiumumisi Kenan B. Fors Nikola tevkifhanesine ayır- Gilar. Fransız gardiyanlar hapi- mizin saç, sakal ve bıyıklarımızı tıraş ettikten sonra bize tevkif- kanenin dahili elbiselerini giydir- diler. Eüinde bir çok anahtarlar tutan bir gardiyan bizi yirmi metro uzunluğunda bir koridora götürdü. Bu koridorun iki tarafında - sıra sıra kapılar vardı, - gardiyan bu kapılardan - bir'ni açarak — beni soktu. Burası taştan küçük şir oda idi, yer çimento ile don- durulmuştu, güneşin Işığı demir parmaldıklı dar bir pencereden geliyordu. Odada iki ot yatak ve bir de lâzınlık vardı. arasında Galatada Hayneman ha- nında Şirketin Hareket kalemine müracaat edebilirler. Biletçi olmak isteyenler atideki şartları haiz bulunmalıdırlar: 1— Türkiye tabaasından ol- mak. 2 — Yaşı yirmiden fazla ve | 40 dan aşağı bulunmak. 3 — Askerlik vesikası yolunda olmak, 4 — Yeni harfler ile okuyup | yazabilmek ve hesaptan imtihan verebilmek, $ — Hizmete girmezden evvel tıbbi muayene neticesinde sıhhatte bulunduğu tebeyyün eylemek, künde mağruk “ İstanbul , romo: lira, müzayede pazarlık suretile saat 15 te Defterc çarşamba KANSI Denizsizlik. icin yeğâne deva kanl ihya edea Pa mualahıp etihha taratından tertip edelmişir Balmumcu çıftliğinde mandıra civarında 12 dönüm, senelik mu- hammen kirası 200 lira, müzayede pazarlık suretile 9 teşrinievel 929 çarşamba günü saat 15 te defterdarlıkta yapılacaktır. SATILIK ROMORKÖR —' Karadeniz boğazında Alacalı mev- dıkta yapılacaktır. KİRALIK DÜKKÂN — Mahmut paşada Tarakçılarda No 17. senelik kirası 96 lira müzayede pazarl inü saat 15 te Defterdarlıkta. dün Ankaradan avdet etmiştir. * Gene süt meselesi — Şeh- “653) remaneti, sütlerin ıslah ile yeni- | “den meşgul olmaktadır. Bir heyet, ( inek ahırlarını tetkik etmektedir. — rkörü, muhammen bedeli 1000 9 Teşrinevel 929 çarşamba günü (209) Fena görülecek ahırlar yıktırıla- cak ve sağmal hayvanlara sokak- lardan — toplanmış pis — kokulu, — karpuz. kabukları verenler ceza- landırılıcaklardır. j * Oktruvada Oktruva şlerinde bir sui istimal yapıldığı suretile 9 teşrinevel 929 (132) hitııdılmiş ve yapılan teftiş bu- Nörasteni, | DüL Goğrüluğunu meydana çikar- yEr " mıştır. Neticede Oktruva idaresi Chlorose | Çezmedarı ile memurlardan Nuret- tin Şefkati bey tevkif edilmiştir. | Tahkikata devam edilmektedir. SIROP DESCHİENS, PARIS Çnük'in Konral Berkovitsliy (VâNi) idi. İki genç cungulların kuytu- larında kaybolduğu zaman, koca- karı, onların ardı sıra baktı. Pakita, birdenbire durarak, Rodrigo'yu kolundan çekti. —Bu şarkı söyliyen kim?- diye v sordu. Ağaçlar arasından, hakikaten de, birinin gayetle hoş şarkı söy- lediğ işidiliyordu. — Şarkı söyliyen, benim abdal kardeşinidir. Bu avanak, ya şarkı söyler; yabut da düşünür, hayal kurar. Karlos, sersemliği ne dere- ceye vardırır, biliyor musun? Bazan gene - yolda en güzel kuşları görür de acıyıp yakalamaz. Bu kuşlara, Amerika- hların kaç para' vereceklerini dü- şünmez. Şayet, günün birinde ev- edeceği şayanı hayrettir. Şarkının güzelliğine kapılan Pa- kita ise: — Evet amma dinle! Ne hoş şarkı söyliyor! - dedi Bu söze, delikanlı içerledi. Artık, ağzını açmadı. Kızın kulübesine varana kadar tek söz söylemedi. Erkek, ayrıldıkları sırada: — Bucnos nocest (?) -dedi. Ve, geri dönerek, evine doğru yollandı. Fakat, bir iki adım lenecek olursa, karısını nasıl idare — yüklenmişti ' gene arkada kaldı. Rodrigo ise, | karşılaşır karşılaşmaz, büyük - bir istical göstermiş, kızın yükünden elinden almış ve sırtma Hakkında gösterilen Pakita'nın — hoşuna bu gitti. Fakat, gene kendini tutamadı. Ansızın geri dönerek, karlos'a: — Niçin arkadan geliyorsun? | diye sordu.: Bizimle ayni sırada yörüsen e. Rodrigo, bu gün, Pakita'nin , Karlos'a gösterdiği alâkadan hiç mütessir olmadı. Hattâ, kardeşini Cungul larda geçirdiği bazı hoş maceralar anlattı. Kardeşinin ma- alâka , ilerlemişti ki — kiz — arkasından, seslendi. — Yarın, yorum. Ertesi gün, iki kardeş Pakita'ya rastgeldi. - Kerlos, gene pazara gidi- ceraları ile iftihar bile etti. Zira, Pakita'yı tamamile — fethedilmiş gibi görüyordu. Mamafih, sonra, Karlos'u meth- ettiğine pişman oldu ya! - Nazanı | dikkatin gene kardeşine döndü- HÜD ©— | günü farketmişti. sonra, şarkı ve hikâye dinlemek Lâkin, — çarşıya — yaklaştıkları | hoştur; fakat her kadın, pek iyi bi- — müddetçe, gene, — Rodrigo'nun | lir ki, insamınk arnı bunlarla doymz. kendi nefsine itimadı hasıl oldu. | Pakita da, mükemmel biliyordu: Kocası olacak erkek, yerde şarkı ve hikâye çalışacak söylerse, | Yolda rastladıkları kadın ve er- kek satıcılar, ona hürmetle selâm | veriyorlar; hatırını soruyorlar; kar- | evde, müstakbel çocukları da, deşine ise pek okadar aldırış | kendi de aç kalır. İşte, bunun için- etmiyorlardı. Pek çok kimseler, | dir ki, genç kız, gün batıncaya andan fikir danışıyorlardı. Şu ve | kadar, Karlos'u, tamamen unuttu. | ya bu vaziyet karşısında ne gibi tavır ve hareket takınacaklarına dair ondan öğüt alıyorlardı. Bu sayede, Pakita'nın nazarında, Rod- rigo'nund kiymeti arttı. Korlos'un Fakat, akşam üzeri, birşe, retle gördü: Karlos'un ogün zare fında kaza ndığı para, hemen hee men ağabeysinin kazancını yas kındı. yamuşak — ve — tatlı bakışları — Üçü de, susup başlarım nnı tesirini kaybetti. iğerek ve düşünerek yola düzülk Zira, sana şunu / söyliyeyim ki, | diler. V oğul, güzel sesle şarkı söylemek | ve şirin eda ile hikâye anlatmak | başka şeydir; * ve, iş bilir bir | tüccar olmak gene başka şeydir. | Serci işini bitirip eve döndüktem Rodrigo, kardeşinin, mutat ı.? $ fına / gösterdiği bu — cerbezeder bu beceriklikten müteessirdi. Fil hakika, Karlos, bu mehareli | (Mabadi var)