14 Eylül 1929 ga . Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Tavırlar ve hareketler y Ah şu sinemalar, ahl Gençleri- mizi ne hallere soktu. Onlara, yalnız Rudolf Valantino'kâri favori, Duglas ve Menju'kâri bıyık, Billi Dov'kâri alında saçtan istifham v. s. köyvermekle iktifa etmedi. Delikanlılarmızın ve genç kızları- | mMızın tavırlarını, hareketlerini de değiştirttiz. — basmakalıplaştırdı ! Bakıyorum: Hepsinde, aynı tarz göz süzmeler, ni âh atmalar, lııvıl( burmalar, ciddi durmal Öyle ki, şehrimizin iğri bü; sokaklarında gezerken, kendimi Hollywood'ta şark dekorları ara- sında sanıyoruz. İnsan, yetiştiği muhitinden daha mütekâmil bir muhite mensup insanları göre göre onlara temes- sül eder; ve bu temessül — dogrul... Doğru amma, bizii kiler, tavırlar arasında, bütün medeniyet dünyasınca alemşumul olanını değil de, şu ve ya bu aktöre has olanını alıyorlar; tabi- ilikten uzaklaşarak, komik vazi- 'yete dşüyorlar. Gençlerimizi, opera aktörlerine benzetiyorum: — Tiyatro şekille- ri içinde en iptidaisi olan opera- da, aktörler, ancak yedi tanc hareket yapmaktadırları 1 — Aşık oldukları zaman , ellerini kalpleri üzerine koyarlar; 2 — Yalvardıkları zaman, diz çökerleri 3 — Hiddetlendikleri ayaklarını yere vururlar; 4 — Felâkete uğradıkları za- man, başlarını avuçlarila - kavrar. 5 — İntikam almak istedikleri zamer, yumruklarım sıkarlar; 6 — Selâm verdikleri zaman, kalarını çıkarırlar; 7 — Flurt ettikleri zaman, par- maklarım dudaklarına götürerek buse yollarlar. Ve, işle bu kadarl, Milli - Rudof'larımızın, - Dügles' | lerimizin, Bili Dov'larımızın tavur | ve de, adeden, bu iptidai aktörlerinkinden fazla de- irl Kunuldanışların şahsiyetten ayrılmaz şeyler olduğunu gençle- rimiz unutmamalıdır. Tavur ve hareketler, tıpkı, akar suya benzer: Menbaindan fışkır- dığı, - sazlıklardan / süzüldüğü ve şelâlelerden aktığı zaman, car dır, manalıdır. Lâkin, onu, men- bamdan alın; başka bir kahıba, | bir bardağa, bir şişeye koyun; — suyun, ne canlılığı kalır, ne manası,.. İşte, ekranda bir akar su can- hlığı ve manasila akan hareket- leri bizim Holiyvod'lular benim- sediler mi, böyle donuklaştırıyı öldürüyor, manasızlaştırıyorlar. ( Va - Nü ) 6 -ncı sahifada (Vâ-Nü ) nun orijinal hikâyesi İtalya - Arnavutluk 1. Romadan bildiriliyor: Kral Zo- gunun Arnavutluk tahtına kuudu. 'nun senei devriyesi münasebetile Sinyor Musolini Arnavut kralına bir. telgrafname göndermiş ve | bunda Araavutluğun içtimai ve | iyasi cihetten sağlamlaşması ve | rarı terakki etmekte oldu. ğuna işaret etmiştir. N dtalya — başvekili — Araayotlık | kralna ve hükümetine müttefik- | deri İtalyanın devamlı dostluğuna | 've samimi teşriki mesaisine daima itimat edebileceğini temin etmiş- tir. Kral Zogu gönderdi Şelgranamede — yekdigerile şıııq ve dost olan İtalyan ve | /rnavut “milletlerini yekdigerine endeden rabıtanın gayri kabili inhilâl olduğuna işaret etmiştir. Otomobil seyahatı | Ftstx adan | B l Viyanadan bir ka- file gelerek Mısıra gidecek Seyahin cemiyeti otomobil şu- besi faaliyetine - başlamıştır. Bu şubeye hususi otomobil sahipleri otomobil acantaları aza olarak dahil olacaklardır. Şimdilik sekiz kişi aza sıfatile dahil olmuştur. Otomobil şubesi aymı zamanda Avrupadan buraya olomobille se- yahat adecek - seyyahlara lâzım gelen rehberliği ifa edecekt Bunun için Anadoludaki yolların otomobil seferlerine ne - derece müsait olduğu Nafia veâletinden sorulmuştur. Naha vekâleti Anadoluda otu- mobille gezilebilecek yolların ha- rite seyyahin cemiyetine gön- dermiştir. Vıyanada — bir aspor — klübü Anadolu dahilinde bir otamabil seyahatı yapacaklarını - seyyahin cemiyetine bildirmiştir. Seyyahlar buradan otomobille mısıra kadar gideceklerdir. Su meselesi Terkos şirketi ile mukavele hazırlanıyor Nafia vekâleti ile terkos şirketi arasında yapılacak olan yeni mu- kavelename çok yakin bir zam: da hazırlanacaktır. Mukavelenin eylül sonunda imza edileceği mu- hakkak görülüyor. Yeni mukavele üzerine terkos ebekesi tevsi edileceği için şir- İck sdacü. M. Röntelha imaayı müteakip —derhal P gide- cek, Paristen su mühendisleri getirecektir. Yeni inşaat gelecek marta kadar tamamlanacak ve itibaren — terkos marttan suyu çoğalacaktır. Jdaponya ile ticaret tevsi edilecek Tokyo — sefaretimiz - Japonya aramızdaki ticaret münasebatı hakkında ticaret odasına bir rapor göndermiştir. Bu raporda Japon- yanın ihracat mallarından bahse- dilmektedir. Bundan başka Tokyo sefaretimiz Japonyadaki mühim ticaret evle- rinin adreslerini ticaret odasına göndermi; Ticaret odası da buradaki mühim ticaret evlerinin adreslerini Tokyo sefaretine gönderecektir. Tütün eksperi yetiştirme için mektep Tütün inhisar idaresi tarafından eksperi yetiştirmek için yeni bir mektep açmağa karar vermi Mektebe orta tahsilini ikmal eden gençler kabul edilecektir. Mektep bir kaç ay sonra açılacaktır. Deri fiatleri yüzde 30 yükseldi Son günlerde deri fiatleri yük- selmektedir. Der ize en ziya- de Amerika talip olmaktadıı Deri fiatleri geçen seneye na- zaran yüzde otuz. derecesinde yükselmiştir. Patrasda veba Patras'da 4 Eylül 929 tarihinde bubon şeklinde bir veba vakası görüldüğünden mezkür liman mu- varıdatına muayenei tibbiye ko- nukmuştur. Şehrimizin muhtelif yerlerindeki tütün depoları önünde her gün. öğle vakti küçük bir pazar ku- ruluyor. Burada depoda çalışan ameleye yiyecek - satılıyor. Res- mimiz ihtiyar bir işçiyi simit pey- satarken gösteriyor. Büyük ikramiye Dün tayyare piyankosunun çe- ilmesi, münasebetile - darülfunun konferans salonu çok kalabalıktı. Bir çak kimseler içeride yer bu- lamadıklarından kapı önünde bi- rikmiş, büyük ilkeramiyenin çıkma- sını orada beklemişti İşaret kulesi İki memur idare ettiği halde intizam temin edilemiyor Galatada, domuz sokagı önüne konulan ve ziya neşreden işaret aleti bir kaç günden beri faaliye- te başlamıştır. İşaret aleti (l seyrüseler —memuru — tarafından idare ediliyor. Ancak, henüz şoförlerle, vat- man ve arabacılar, işaret kulesi- neşrettiği renklerin delâlet ettikleri manayi tamamile öğren- medikleri için, işaret memuru hem renkli ziyayi gösteriyor, hem de - el ile işaret vermeğe mecbur olu- yorlar. Vesaiti nakliyenin göster- diği bu tereddüt yüzünden, günün kalabalık saatlarında bilhassa ak- şamları tramvay ve otomobiller tevakkuf ctmek - mecburiyetinde kalıyorlar. Köprünün para bozmağa mahsus köşkleri Karaköy köpri Galata ve Eminönü cihetlerindeki ayakları yükseltilmişti. Bu tamirat müna- sebetile Karaköy ve Emminönün- deki para bozmağa mahsus köşk- ler bozulmuştu. Köprü tamiratı, uzun müddetten beri — ikmal edildiği halde bu köşkler inşa edilememiştir. Ahşap bara- kalar göze çok çirkin geliyor. Heyeti fenniye bütçesinda buna dair tasisat mevcut olduğundan evelce yapılan plân mucibince köşklerin yeniden inşasına başla- nacaktır. Borsanın telsizi Aurupnda'n bu suretle haber nllnaclık Kambiyo borsası muhim kam- biyo borsalarındaki — muamelâtı en çabuk vasıta ile haber almak için borsada telsiz tesisatı yapa- caktır. Kasaböro hat Partar İanağfa | Roma, Berlin şehirlerinde birer acenta temin edecektir. Bu aceni — talar borsa muamelatını. telsizle — İstanbul borsasına haber vere- cektir. Genç ressamlar sergisi Genç ressamlar sergisi cumar- tesi günü Türkocağı binasında açılacaktır. Bu serğide 130 esr teşhir edilecektir. Sergide Avrupada tahsil gören ressamlarımızdan Cevat, Şeref, Refik, Sebati - beylerle Hale — kanımın eserleri vardır. Ordu valisi şehrimizde —- Ordu valisi Ali Kemâl B. şeh- rimize gelmiştir. Ali Kemâl B. bir refikimizin yazdığı gibi başka bir vilâyete nakledilmemiş ir. Tütünlerimiz Mısırda Çııı tütünleri rekabet ediyor Çin tütünleri Mısırda fazla rağbet görmektedir. Çin tütünlerinin nikotini fazla ol- düğuü için Mısırllar bu- tütünlere rağbet ediyorlar. Bu rağbelin Türk inlerinin Sürümüne tesir yaptığı söylen- mektedir. Tütün — İnhisarı umum mü - dürü Behçet B. bu şayıalar hak- | kında diyor ki | Ç, tükünlernin.. Misrda | rağbet gördüğünü - bilmiyorum. Tütünlerimiz eski satış mevküni kaybetmemiştir. Türk tütünlerine Mısırda her zaman müşteri vardır. Suat Şakir bey meselesi Bazı gazeteler Suat Şakir beyin Amerikada kendine türk prensi süsü verdiğini ve bu süretle iş koparmaya/ çalıştığlm - yazıyorlar. Suat Şakir bey şehrimizde maruf bir aileye mensuptur. Kendisi terbiyeli ve namuslu ve her halde, Amerikada kendine prens fanvanı vermek gibi bir ahmaklığı irtikâp etmiyecek kadar zekidir. İcra ettiğimiz tahkikata maza- ran, Suat bey Amerikada kendi- ne böyle bir nam vermmeiş, bu gibi yalan yanlış, meraklı haber- | ler neşreden bir. Amerika gaze- | tesi kendiliğinden, bu tarzda bir | şey yazmıştır. | Bundan Suat Şakir beyin ne kabahatı olabilir ? Bilhassa, Suat beyin burada bir amerikan grubundan para çektiği, amerikalı olan zevcesinin vaktile bir milyonerin metresi olduğu tarzındaki yazılar, bu gibi işlerde gazetelerin içtinap (etmesi lâzim gelen ailevi ve mahrem hususata taalluk ettikten başka, hesabi. sorulduğu zaman isbat edilemiyecek yanlış malümattan ibarettir. NEŞW Çaagonalar Roman kahramanları Şu roman kahramanları amma da garip mahlüklardır ha.. Siz bir romanda bir vaka kahrama- nının -Sözüm meclisten dişarıyar helâya gittiğini hiç gördünüz mü? Meselâ, vaka gayet uzun sürer aradan aylar, senele geçer de sizin kahraman bir kere bile olsun helâya gitmeğe lüzum görmez. Sanki bu zavallılar munkabız olarak doğmuşlardır. ve ölünceye kadar bu muannit inkibazı çek- meğe mahkümdurlar. Bunun için biz roman karileri, roman sayfaları arasında yaşıyan insanların hiç mi hiç helâya gitti- ğini görmeyiz. Dahası var... Roman ve hikâye kahramanları gayet pis insanlardır. Aylar, yıllar zarfında bir dafa da “Çamaşır değişeyimi, Demezler. Senelerce kirli çamaşırları ile ge- zer dururlar... Roman ve ya ye muharriri sanki çamaşır degiş- mek, helâya gitmek bir insanın başına gelen şeylerden degilmiş ibi kahramanlarıa — helâya git- meği, çamaşır degiştirmeği yasak etmişlerdi Roman ve hikâye kahramanları melâike gibi insanlardır. Faraza hiç bir vakıt yüzlerini kızartacak münasebetsiz bir ses çıkarmazlar.. Ben' şimdiye kadar bu derece terbiyesiz bir roman kahramanına tesadüf etmedim.. Kahramanlara — geyirmek de memnudur. —| Hikmeti hüda bütün roman tipleri gayet muntazam konuşan insanlardır. Sanki söyleyecekleri sözleri bir hafta evelinden yazıp ezberledikten sonra konuştuklarını zannedersiniz... Yani o kadar mü- kemmel ifadei meram ederler... Velhasıl roman sayfaları ara- sında ömür süren mahluklarla yör yüzündeki insanlar arasında karlı dağlar kadar fark vardır. Onlar başka aleme mensüp insanlardır . biz başka aleme .. Hikmet Feridun Köpekleri zehirli gazdan muhafaza Zehirli gaz müstakbel harbin €n müthiş silâhı olduğundan bir çok memleketlerde bundan tahaf- fuz için balka talimler yaptırılıyor ve gaz maskesinin istimali tarzı öğrediliyor. Zehirli, bayıltcı ve göz yaşı döktürüci caniler tara- ve izlerini bulmağa mahsus köpek- leri gaz maskesi geymeği öğre- tiyor. Maske giyen köpekler ga- yet garip ve korkunç bir kıyafet alıyorlar. Telgeaf adresl: “Akşam, tstanbul, Telefon * yazı İçleri için lat 1686 Telefon * idare İşleri içim çe MK Gönderlen yanlar. sehibins inde li ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içini Seneliği 1200, ai aylığı 30X, üç aylığı S00 kuruş. Eenebi Healaidar 100 Geeslii NG A aylığı 1600; ç aylığı 900 kunuştur.