Sahife 6 Tetrika numarı ABDÜLHAMİT 120 VE AFRODİT ELEARERITİNEEŞEPDİLŞRRENLGT ŞT Abiilhamit cebinde Yazan: İskender Fahreddin n bir şişe çıkardı ve karyolada baygın bir halde yatan Melâ- hatin burnuna g! ©o güzel gözlerini bakayim. Padişahın her dakika tahavvül görürse onu sever ve kil İkbal, silâhşorun yanında süküt etti. Fazla bir şey konuşmalarına meydan kalmadı. Ayrıldılar. Şaban ağa Tibbiyeli - genci gözünün ucu ile süzdü. Nuri — müteessil Silâhşorun manalı nazarlarını tetkik ve ona mukabele edecek halde değildi. İkbal ağlıyarak uzaklaştı. Nuri, yerde serili olan yatağın kenarına — oturdu. ve başım iki elinin arasına alarak düşünmeğe başladı. Şaban ağa demir kapıyı ka- parken başını salladı. — O güzelim kızcağızı vurur- ken aklın nerdeydi? Şimdi, i yoksa, ispinoz kuşu gibi düşün dur bakalım ! Nu ? başını kaldirmadan cevap Haydi, kapıyı kapa da işine git! sana Jaf anlatmağa vaktim yak * * x Padişah Melâhatin odasında Abdülhamidin genç kızlara ve güzel kadınlara karşı olan mec- Tübiyetini herkes biliyordu. Fakat onun gözdesinin ayağına gidecek derecede çapkınmeşrep bir erkek olduğunu sarayda hiç kimse tah- min etmemişti. — Hünlârın gizli gizli Melâhatin odasına gidip gelmesi, fazla sak- lanmış olmasına rağmen, ağızdan ağıza yayılmıştı. Padişah serbestee de gözdesini görmeğe gidebilir: Abdülhamit gibi müstebit ve zalim bir hükümdar için bunu yapmağa ne mani vardı? Padişah haremi — hümayunda düzümsuz ve yeni bir takım dedikodulara —meydan — vermek istemiyordu. En ziyade bu düşün- ceyle gizli gizli gidip geliyor ve bu ziyaretlerini mümkün mertebe kimseye sezdirmemeğe çalışıyordu. Padişah, Yıldız. sarayında Me- lâhatin vücudunu fazla görmeğe başlamakla beraber, onu göksü sarlı olarak baygın bir halde mül edememişti. * Dünyada — Abdülhar hissiyatı süratle tahavvül eden bir erkek tasavvur edilemezdi. O, saat evvel beyaz gördüğü bir şeyi bir saat sonra siyah görebilir ve Bir kaç saat cvel (Nazanı sevip okşarken Melâhati nasıl unutuyor özü görmek istemiyorsa, bir a da Melâhati gör- zaman, ayni suretle, herşeyi ve herkesi unutarak yalnız Melâhati seviyor.. — Yalnız onu düşüniyordu! Melöhatın karyolasının yanında duriyordu. Sevgilisinin yanına sokuldu. — Melâhat!.. Melâhat..! Genç kız baygın bir halde yatı yafîıı, Abdülhamit iki defa / s: Tendi. Cevap almadı. Kdi kendine söylendi: — Zavallı kız! Benim buraya geldiğinin farkında bile değil... Elile alamı okşadı türd. yavrum, aç t €den garip bir ruhu vardı. Kimi görmezse onu unuturdu .. — O hain, seni, nasıl da öldü- resiye yaralamış?! Hani ya, o ser seviyor , diyorlardı. Demek hepsi yalanmış... İnsan sevgilisini öldürmeğe kıyabilir mi ? Padişah cebinden ufak bir amonyak şişesi çıkararak genç kızın burnuna götürdü. Şişeden intişar eden sert ve keskin bir koku Melâhatin — genzini tıkadı insanlar gibi gözlerini kırpıştu mağa başladı. Abdülhamit tekrar seslendi. * — Melâhat..! Yavrum. güzel gözlerini, bakayım! (Mabadi var) Beyoğlu beşinci Sulh hakimli- inden: Fahriye —e Hacer ve Zeynep Hanımların — şayıan ve müştereken — mütasarrıf oldukları Kasımpaşada Bedrettin mahalle- inde Cami sokağında No 4 mü- kerrer harap ahşap birinci kat zemini kapu muntazam taş ferş edilmiş sofa ve bir. halâ ve iki oda ve mutbah ve ikinci katında bir oda ve bir sofa ve bir halâyı ve Carka cihetinde bir kapu ve iki erik ağacınm havi kü- çük bahçeyi şamil hane şuyuun izalesi zumnında tarihi ilândan iti- baren otuz gün müddetle müza- yedeye vaz edilmiş olduğundan falip olanların kıymeti muhamme- nesi olan altı yüz elli liranın yüz- de onu nisbetinde pey akçasını müstashiben 6 teşrinievel 929 pa- ünü saat on altıda ihalei ra kılınacağından müş- terilerinin 929/7028 dosya numa- rasını hamilen Beyoğlu sulhb icra dairesine müracaatları lüzumu ilân olunur. v Zayi saat Eylülün önuncu sahı günü Göztepe istasyonu ile Rifat paşa Çayırı arsasında pırlan- tal bir bilek saati zayi edil- miştir. Bulan zat Göztepede Rifat paşa Çayırında merham Halilpaşa köşküne — getirdi; takdirde memnun edilecekti Zayi ettim Sirkeci-Galtasaray arasında iramvaya binip nüfus tezke- remle 40753 No. li ikinci tay- yare biletim ve diğer vesaikı askeriyemi havi — cuzdanımı kaybettim. Bulup bana geti- ren memnun edilecektir. Adres: Dr. Samuel Benbanaste Haydarpaşa Yeldeğirmen Beşiktaşta Kiralık bir hane aranıyor Beşiktaşta tramvay caddesine mümkün mertebe yakın bir yerde dört odalı küçük ve müstakil kiralık bir hane aramıyor. Bu şekilde kirâlik evi olanların bir mektupla Matbaamız Müdiriyetine adreslerini ve şeraitini bildirmesi ve ya telefonla malümat - vermesi rica olunur. Telefon: İstanbul 1434 Yeni neşriyat Felsefe ve içtimaiyat mecmuası Felsefe ve İçtimaiyat mecmua- sının yeni Türk harfleriyle - ilk sayısı çıkmıştır. Nefis bir surette tabedilen bu sayıda ecnebi m- barrirlerin mecmua- için yazılmış makaleleri de vardır. Karilerimize hararetle ” tavsiye ederiz. Satış yeri İkbal kütüphanesidir. Senelik abone ücreti 300 kuruştur. ve birden aksırarak uykudan uyanam Aç o | iş arıyorum dövairde iş ta muame ati kkin — vak anyor. T kibi dir. Tn deyi meram edece a ve daktilograf bilir. Bekâr cidağun dan müsait çemait'e taştaya gi | Adresi Di V. Galata - P.K, 301 Bir muhasebeci iş arıyor Türkçeye ve Tumcaya Ve bimz da fransızcaya ve usalü defteriye vakıf bir Türk iş aciyor. MHL adresile halk su- dunu müharririmize müracaak edilmesi Sermaye arıyorum.. Harp malulüyüm. Simde zabıtamızın tasdiknamesi vardır. Hayatımı kurlar mak için (100) Jira Kadar Sermayeye ihtiyacım varılır. — Bana bu — mmaveneti yapacak bir sahihi hamiyet ari Adresim; Akşam idaresi v iş arıyorum 20 yaşında - faal bir türk genciyim. Tahsilim ortadır. Üç senedir ticaret ha yatında kitabetle moşgulüm.. Acenteler de ve kumsyon işlerinde çalışmak üzo- | Adres: Sirkecide güzet İzmir oteli karşısında No 5 Bohor efendi vasıtasıyla H.beye iş arıyorum Aytn Sırclığında ihtisasın dan Aukara, İzmir va s; olduğn. İt vilâyotlerde iş kabul ederim. Görüşmek için adres'm: Samatyâ civarinda ati mermer de Küçük hamam caddesinde merham Roleliyo memuru Osman - efendinin damadı Sirer Mehmet Hkmet iş arıyorum Ön altı yaşmdayını talısilim — iptida- idem fadladır. Marangor olmk arzu: dayin. Bir marangözün - yatmtar” çi olarak çalışmak istiyorum. Adeçst Patihte kirmasti mahallesinde aslbant demir sokağında No (19) Nurettin iş arıyorum 19 yaşındayım, — Hearet — möntebi ali- ulum. Husust mühasebe dersi olarak sitaj gördüm, dekler tatabilirim nu kadar (ransızca bilmekle beraber ktilagraf ta Yiliyoram. her | verebilirim. şimdiye kadar | tünüyim münasip bir kâtiplik arıyorum | şabadetamsin vardır | hürastni Selaymaniya” civani bozan kemeri faş odülar Sokağında B. Melmet Nuri Açık mMukabere, <M Bödi beye — Bilmece kupona bakkındaki mütalia- DiZ mazarı dikkato alımınıştır. | | | | Zayi | Haviyet süzdanımı kaybettim. Yeni: | sini alacağindan eskisinin - hükmna yok: | tur. Dalrültman. hukük — Geküllesinden | 09 Mohmet, Eslip | Nev york'un nufusu hakkında.. — M C. beya — iz. kitaplardaki — malümat atistliklere müsteniden yazıl mıştır. Amterikada son” yapılan istatist- iklere göre NEV YORKun — nufüsu 9 müyonu mütecavizdir. Rozetler nasıl tevzi edilmeli? Aülli bayramlarıntkda — mühiteli hayır mücsseselerile rozet tevzi / edenek iano | derç ettikleri malumdur. Malk bu gibi | çefkat müesseselerine — yardından - ge kalmıyor. Ancak- bu - mücssesoler ro: sopetlerile para - kutularımı dahâ temiz ve zarif çocuklara tevdi. etseler daha güvafik olacık. Reyoğlu enddesinde bir çok ecnebilerin yakalarına henz burmu: n silmekter aciz mahallo Çocuklarının istarla vozet takışlarım görmek her tür kün izzeti nefsino dokünacak bir hadi: sedir. İnsanın veraceği / varsâ. bilo bu göilerinin karşısında - hamiyyet hissini umutuyor. Akşamdan çok rica- ederim, ait olduğu merelin hazarı dikkatini celp edecek bir kaç satırı esirgemesin. Karilerinizder Deri taccarı Remdi Satılık testere makinesi Tahta ve çinko kesmeğe mah- sus müceddet, bir beyğir motoru ile asbern markalı bir testere makinesi satılıktır. Talip olanlar her gün “matbaamızda çinkograf Kenan beye müracaat edebilirler. Adapte edilme- miş hikâyeler Köprüye yaklaşınca, yeleğimin cebine kuruşu hazırlamak öteden- beri âdetimdir. O akşan gene öyle yaptım. Ve, Köprüde, bozukluk halindeki kuruşu tahsildara sundum. ur! Dür! Dür! Hayrola? Kime yutturuyorsun? . 5 para vere- Baktım : para, sahiden de 40 para yerine Tahsildara verdiğim 35 para imiş .. Gömleğimden içeriye çekirge kaçmış gibi acele irli bir hareketle yeleğimi ve ceketimin tekmil ceplerini , dışından / ve içinden, bir anda yokladım. Hay körşeytan! Tek metelik olsun, bozukluk bulamadım! Şimdi ne yapacaktım ? 5 para eksi Yerip geçmek mi?? Aşlall Buna, vicdanım kail olmadı. Bu, cidden kadirnaşinaslık olurdu. Emanetin $ para hakkını yemek caiz değil dir elbettel Zira, bu mühterem müessese, köprüden topladığı paralarla, ek- sik olmasın, caddelerimizi, sokak- larımızı gül gibi temiz üde aydınlatıyor; hemşehrilerim, sekteye uğrarsa, üzerime lânet yağdırmazlar mı? Derhal gişeye şitap ile birbi lerini dirsekliyen kalabalığa ka- rıştım. Bir lira bozdurdum. Kuruşu vererek geçtim köprüyü | Ertesi gün, bozuk İiranın son kuruşu da / Sarfolunduğu zaman, birde ne göreyim? Cebinde 35 pâra var! Bir lira, bir lira daha ve bir lira daha bozdurdum.Onlar, su gibi eriyor; 35 para kalıyor. Garip şeyl Bu 35 paradan son- ra cebime girenler çıkıp gitmiştide, 35 para, hâlâ, niçin duruyordu? sonradan, meseleyi keş- fettim.. Biçare 35 para, aksak, topal halile nereye gidebilirdi Ben, bunu verip ne satını alabilir- dim ? En ucuz şey olan bardak su bile şehrimizde 40 paraya içili- yyor. Kuruştan ucuza bir şey yok! 35 para, -cebimde, günlerce kaldı. y Bir gün, yüz paraya bir kutu kibrit aldıktan sonra fevkalâde sevindim: Sade 15, evet, sade 15 para bozukluğum var! Yarabbi şükür ! Demek ki, 35 para, h: rekete, gayrete ve fnaliye geçti. * 20 si gitti, 15i kaldı; — çoğu gitti, azı kaldı! , diye sevindim. Fakat, sevincim boşa gitti. Zira, tekrar bir kutu kibrit aldı b 14 Eylül 1929 ğun gün, 15 paranın gene 35 € çıktığını gördüm. Bir gün de, Sirkeci'den Sultan- ahmed'e ikinci mevki / tramvayla yolum düşmüştu. Bilet üçreti olan 3 kuruş 30 parayı verdikten sonra yeleğimin cebine bir de el attım: Oh! 5 par var Hele şükür, hele şükür, sarfediyorum. —— | Sultan ahmet'te para bozdur- dum. Damga pulu, cıgara migara kibrit filân aldım. İşim bitince, tramvayla Sirkeci'ye döndüm. Aİ AL. AA ki AAL. Yeleğimii binde 35 para... Kibrit aldıkça, tramvaya bin- dikçe, sanki ailenin büyükleri, yani 20 paralar, 40 paralar, yavruları olan tek 5 parayı cebimde bana emanet — birakıyorlar; kaybolan öteki yavrularını —öteki 5 parayı— aramağa çıkıyorlar; bulamıyarak, haibühasir dönüyorlardı. Mıkna- tıstım da bu madenleri çekiyor- dum güya, Doğrusunu isterseniz — onlara alışmıştım da... Azasından birisini kaybederek — felâkete — uğramış bedbaht bir âileyi nezdinde barın- dıriyormuşçasına gürür. düyüyor- . 35 parayı kaldırıp sokağa . Hem, muhterem muk- limiz Dr. Celâl Muhtar Beyin sözleri aklıma — geliyordı paranın kiymetini. bilmiyen Os- manlı — değildir!, Zihninin, bu vecizeyi, —mihaniki bir surette, zemin ve zamana uyduruyordu: *35 paral,, Ne!? Türk mü değil? Aman Peyami Safa işitmesin! 35 paradan, maddi ve manevi sebepler dolayısile, kurtu- lamıyordum , Mahaza, konağında uzun müddet tufeyli barındırmış bir hayırperver gibi, ondan illâllah demiştim. Bir gün, onu, tuttum; bizim Acımusluk — sokağının — alt köşesinde her sabah çömelen ih- tiyar dilenciye verdim. Hiyarın goğrusumu istiyen takımındanmış. eğenme — Beyim, bir para veriyorsun - dedi. - 35 paral... Ben, bu- na nedeyim? Artık kızmıştım. Ceketimin ya- kasını hışımla: — * Biktim, - biktim — buy 35 paradan!, manasına silktim. O esnada: Çın! Yeleğimin — deliğinden — taşlar üstüne bir 5 para düştü. Dilenci, bu 5 parayı 35 paranın üstüne ekledi: ü — Hahi 401 doldurdu! - dedi. İhtiyarın avucunda bir çingırtı işittim. Biribirin nihayet kavuşan aile efradı, göbek atıp zil çalarak, şenlikle yola düzelmişlerdi. evlet Demiryolları ve Limanları Uğurlar olat Nü) Umumi idaresinden: Fevzipaşa - Diyarıbekir. ve Irmak - Ereğli hatları üzerinde inşası mukarrer beş adet köprünün 'inşası ve montajı kapalı zarfla münaka- saya konulmuştur. Münakasa 13/10/929 Pazar gi miryolları İdaresinde yapılacaktı saat 16 da Ankarada Devlet De- ünakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat teminatlarını aynı günde saat 15,30 kadar Umumi Müdürlük kalemine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini 50 lira mukabilinde Ankarada, Malzeme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik edebilirler. Devlet Demiry olları ve Limanları Umumi idaresinden: 170 ton Rezidü yağı kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Müna- kasa 23 Eylül pazartesi günü saat yolları idaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif “mektuplarını 16 da Ankarada Devlet Demir- ve muvakkat teminatlarını ayni günde saat 15,30 a kadar umumi müdürlük kale- mine vermeleri lâzımdır. Talipler münakas şartnamelorini 2 lira mukabilind Ankarada, mal- zeme dairesinden, edebilirler. İstanbulda -Haydarpaşa mağazasından — tedarik