bife 6 Akşam T Terrika numarası: 113 ABDÜLHAMİT VE AFRODİT Yazan: İskender Fahreddin —| Tıbbiyeli Nuri cebinden çıkardığı ufak bir hançerle Melâhati göksünden vurdu. Genç kız, kan içinde, yere yuvarlandı. TT ğ ihünan iksam Halk sütunu Sarıyer değirmeni Geçenlenle Sariyerd da; oturan. karilı mektup üzerine Çeşme sokağın: rİTiZden aldığımız bir bu civar halkının orada değirmenden şikâyet e SAD lerii yazmıştık. Çeşme sokak Nuri onu öldürmeğe karar vermişti.. | rinden aldığımız dekuz imzalı bir mek- l çe tupta da deniliyo Cater ağa yavaşca karyolanın altından çıkarak, dışardan geli- | ' ço a ni di değirmen Titaret yormuş gibi davrandı. kapıyı açtı. ve Nuriyi yak aladıl SĞDK Haa va Te üi 5 iceriye girdi. | almiştir. Bu değirmenin civar. hafka Melâhat bağırdı: yormuş gibi, birden içeriye girdi. | (i NO ÇN delmenin. çaç vab — Budala çocuk! Fehim paşa | — Bu esnada tıbbiyeli Nuri han- /mön için yangın tehlikesi yaktar, Çünki benim aleyhimde hazırladığı yeni | çerini çekerek Melâhatin — Sol | bunün fabrikası yanğına sebep olacak bir tuzakta seni âlet olarak | omuzuna saplamıştı... mazot ve kömür gidi maddelerle değil kallanmak - istemiş... -Eğer bunu | — Melâhat feryadı koparmışt elektrikle mateharriktir. Değirmen iddia yalnız -o söylememiş olsaydı da başkaları dahi aynı kanaatı izhar — Ahhh... Vuruldum! Dedi ve Cafer ağayı görünce etmiş olsalardı, bu habere seninle | bağırdı: T B beraber belki ben de inanırdım. | " — Geç kaldın...! Geç kaldın..! BC Fehim — paşa, yıktığı” yeni bir | Ölüyorum.. karlimiz gönderdiğimiz gazeteleri aile ocağının enkazını kimseye göstermemek ve bilhassa Padişahı benimle meşğul etmek için böyle bir havadis uydurmağa lüzum Nuri ayağa kalkarak kaçmak i.. Cafer ağa kuvetli kollarile yakaladı. — Katil.. Neteye kaçıyorsun? Hançer yere düşmüştü. Nurinin gözleri dönmüş, siması tanınmıyacak bir hal almıştı. Harem ağasına bağırc — Beni bırak.. Yoksa seni de onun gittiği yere gönderirim! görmi Nuri bir müddet kendi kendine düşündü.. Melâhatin sözlerine ce- vap vermedi. Gözleri aşağıda, biraz evel kendi odasında ver kararları düşündü. Tıbbiyeli genç, Melâhatin oda- sına fena maksatla gelmişti . Nuri şu kanaati besliyordu: enim saraydaki esareti- min imtidadına yegâne — sebep Bu kız Ali ve Fikret benim başımı da yiye- Tabedilmekte olan lise kitapları hiç bir şey gör- yarının felâket ve nemiyecek kadar uyuşmuş.. Duruyordu. Kendisi başkalı ibtirasına kurban etmişti. — Ne olursa olsun, şu fettan Padişah ahut beni de geber- 'tir. Her iki suretle de şu esaret- ten kurtulmuş olurum! Diyordu. Odasında biraz evel verdiği kararları hatırladı. Birdeh , çok allı gibi görünüp Muhatabına imat telkin ettikten sonra Üze- rine saldıran deliler gibi, koynun- dan ufak bir. hançer çıkararak Melâhatin üzerine atıldı. Evvelâ Melâhatın ağzma şiddet li bir yumruk vurdu. Genç kiz bu ani darbenin tesirile sersem- liyerek derhal yere düştü. Nuri, hasmının göksüne ayağını dayadı. ve: — Söyle bakayım, dedi, yaver şerait dairesinde ve pazarlık sur 1 — Pazarlık süre saat beşte yapılacaktır. luğuna tevdi etmelidirler. edilecektir. mükelleftir. umumi idaresinden: yolları idaresinde yapılacaktır. mine vermeleri lâzımdır. edebilirler. edildiği gibi fazla gürültü « F_ostadan bir şikâyet almadığımı yazıyor. ve abonı kesmek mecburiyetinde kaldığını bize bildiriyor. İngiltere, Fransa gibi yerlerden muntazaman 15-18 günde gazete gelirken İstanbuldan İrana 25-30 günde ve gayrı muntazam bir Sürette gitmesi şayanı Bunun sebebi mektupların Batum tariki ile gön- derilmiyerek Trabzon tariki ile Talipler münakasa şartnamelerini üç lira mukabilinde Ankaradı malzeme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedari kkattir. İrana gidecek Mercünin —nazarı Kâğıt isteniyor Devlet Matbaası Müdürlüğünden: in müstacelen mubayaası lâzım gelen 68100 eb'adında 21 ilâ 25 kiloluk 800 top simili kâğıt zirdeki ile mubayaa olunacaktır. aleni mübayaa 9 eylül 929 pazartesi günü 2 — Bu kâğıdı vermeğe talip olanlar 9 eylül pazar gününe kadar firmalarile mühürlü nümunelerini tetkik edilmek üzere Fen memur- 3 —Bu nümüneler Fen Memurluğunca tetkik, tahlil ve tasnif 4 — Pazarlığa iştirak edecek tüccar mubayaa saatinden bir saat evele kadar */,7,5 nisbetinde teminat akçesi yatırmak mecburiyetindedir. 5 — Mubayaa uhtesinde kalan tacir ihaleyi müteakip o gün derhal bu teminatı *,15 e iblâğ ve üç gün zarfında kâğıtları teslim ile Devlet demiryolları ve Limanları Gaz, pisgaz, benzin kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Münakasa 29/9/29 pazar günü saat 16 da Ankarada Devlet demir- Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat teminatlarını aynı günde saat 15,30a kadar umumi mül irlük kale- Beni — korkutabi Çölkei pek başklemli WW cadı olması lâzım !? Elimde bardak, ateşin karşısında ayağa kalktım.. Koluna nüzul inmiş adam, bana bakarak: — Bunu kendi rizanızla istiyor- sunuzl dedi.. — Yirmi — sekiz hâlâ bir cadıya yaşındayım, raslamadım | tiyar kadın, solgun, kocaman gözlerini ateşe dikmiş oturuyordu. Yirmi sekiz yaşında- şimdiye kadar hiç böyle bir evin çatısı altında yat- mamışsınızdır. İnsan — yirmi sekiz yaşında olunca daha çok şeyler göre- bilecek zamanı var demektir. l aü ağır sallıyordu.. İki ihlı?yı:r, aRTGAR B rinin insana verdiği korkuyu ço- ğaltmak ister gibiydiler.. Boş bar- dağımı masanın üstüne koydum. İçinde bulunduğum odayı gözden geçirdim. Karşı köşede duran eski bir aynada, kendimi namüte- nahi büyümüş ve namütenahi küçülmüş olarak gördüm.. Dedim — Haydi bakalım. Eğer bu gece gözüme gözükürlerse, ken- | dimi biraz daha tecrübe sahibi olmuş addedeceğin Koluna nüzul inmiş adam: — Bunu kendi rizanızla istiyor- sunuz! - dedi. Yere vuran bir sopanın ve si üklenen ağır adımların gürültü- | sönü duydum. Kapı açıldı; içeriye, yanımdakilerden — daha — ihtiyar, daha kambur, yüzü daha buruşuk bir adam girdi. Kalm bir ağaç dalına dayanıyordu; kırmızı gö İeri. vardı; alt dudağı sarkayı çürük sarı dişleri görünüyordı Masanın öte başmdaki koltuğa oturdu. Öksürmeğe başladı.. Ko- luna nüzul inmiş adam, yeni ge- lene şöyle bir baktı. İhtiyar kadın, gelenin — farkında bile olmadı, özleri ateşe saplı, -kamuldanmadı. le.. Yeni gelenin öksürükleri biraz dürür gibi olunca, koluna nüzul inmiş adam, bana/ bakarak tek- — Bunu kendi rizanızla isti- yarsunuz... — Kendi rizamla...- dedim. — Yeni gelen kırmızı gözlü adam başını arkaya ve yana doğru atarak beni süzdü. Bir an için parıldayan kırmızı küçük gözlerini gördüm. Yine öksürme- ğe başladı. Koluna nüzul inmiş adam, bira bardağını yeni gelenin -önüne KIRMIZI ODA Kırmızı gözlü adam , titreyen ellerile bardağını doldurdu... Birayı doldurürken, — içerken, duvarda yükselen — muazzam bir gölge, onun her hareketini , yüzlerce defa büyülterek tekrar etti.. — Haydi beni şu tekin olmıyan yere götürün. Rahat bir uykuya ihtiyacım var! - dedim.. Kırmızı gözlü adam, - başım, öyle keskin bir hareketle arkaya attı ki, gayri ihtiyari titredim... Parıldıyan gözlerile bir acayip baktı bana.. Hiçkimse cevap vermedi... Bir saniye üç ihtiyarı teker teker görden geçirdim; sonra tekrar ettir - — Eğer beni şu tekin olmıyan odaya götürürseniz memnun ola- cağım.. Koluna nüzul inmis adam ayaklarıma bakarak dedi ki: — Kapının yanındaki rafta bir şamdan var... Bu gece kırmızı odaya giderseniz.. kadın söze karıştı: — Hem bugece?... Hem bu gece?... — Pek âlâ - dedim. raftan gideceğim? — Kapıdan çıkıp doğru gider- siniz önünüze çifte merdivenli k bir kapı gelir; merdivenden ABAL Kİ Drda, kapalı hx eanaj rsünüz. Burdan nuna kadar yürürsünüz; kırmızı oda en dipte solunuza düşei — Bakalım, iyi anlıyabildi -dedim; ve ihtiyarın — tarifini yüksek sesle tekrar ettim. Bir yerde hatamı düzeltti. Üçüncü defa, kafasımı arkaya atarak, kırmızı gözlü adam bana sordu: — Sahiden... siz... diyor musunuz ? İhtiyar kadın: — Hem de bu gece... Hem'de bu gece..- dedi. Ben kapıya doğru yürüdüm. — Zaten şatoya bunun için geldirş ! - dedim. Bu esnada kırmızı gözlü adam kalktı; masaya tutunarak — öteki- lerinin yanına yaklaştı: Üç ihtiyar birbirlerine sokuldular; ateşin kar- şısında dertop oldular; — başlarını ağır ağır çevirerek omuzlarının üstünden baktılar bana, Kapıyı açtım: — Allah rahatlık versin! - dedim. Koluna nüzul inmiş adam: — Bunu kendi rızanızla- iste- diniz! - dedi, Şamdan iyice yanana kadar ka- piyi açık biraktim; sonra, soğuk ve aksisedalı, tannan geçitte yü- rümeğe başladım .. (Sonu yarına) oraya... gi- Kâzım beyi nasıl öldürdün? Cafer ağa karyolanın altından bu feci sahneyi seyrediyordu. Harem nn sabrı. tüken- mişti. NWfinin eski delilikleri hatırlıyarak Melâhat hakkındaki ittihamlarına ehemmiyet verme- mişti. Fakat , harem ağasınca muhakkak olan bir hakikat vardı: Yaver Kâzım beyi Selâniğe giderken marmaradan denize at- mıs'ardı. Onun ölümünde Melâ- — zerre kadar tesiri yoktu. Pacışah, Kâzım beyden şüphe- “lenmiş ve onun kendisine karşı hiyanetini görerek böyle bir de- sise ile saraydan uzaklaştırmıştı. Cafer ağa Melâhate gelen ayni başmabeyinci Paşadan in bu manasız hücumuna tahammül edemedi ve onlar yer- de boğuşurken yavaşça karyolanın altından çıkarak — oda açtı. Cafer ağa karyolanın altından çıktığını belli etmemek için şid- detle kapıyı açıp, dişardan geli- kapısını | Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi idaresinden Haydarpaşa eşya tahmil ve tahliyeleri kapalı zarfla “münakasaya konmuştur. Münakasa 24/9/29 Salı günü saat 16 da Ankarada Devlet Demir- yolları idaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektupların ve muvakkat teminatlarını ayni günde saat 15, 30 'a kadar umumi müdürlük kale- mine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini iki lira mukabilinde Ankarada , Malzeme dairesinden İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik edebilirler Devlet Demir yolları ve Umumi idaresinden: Eskişehir - Konya hattı üzerinde Çekürler istasyonu cıvarında 9linci km. de vaki taş ocağından çıkarılacak 5000 m3 balast kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Münakasa 22 eylül pazar günü saat 16 da Ankarada Devlet Demir yolları idaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat teminatlarını ayni günde saat 15,30 a kadar Umumi müdürlük kale- mine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini 2 lira mukabilinde Ankarada, Muhasebat dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa veznesinden tedarik edebilirler. manları Mütercimi: (Vâ - Nü) Devlet Demir yolları Umumi idaresinden: 1000 ton kok kömürü kapâlı zarfla münakasaya konmuştur. Müna- kasa 21/9/929 Cumartesi günü saat 16 da Ankarada Devlet Demir yolları idaresinde yapılacaktır. Münakasaya / iştirak edeceklerin teklif mektuplarını teminatlarını ayni günde saat 15,30 kadar Umumi Müdür vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa — şartnamelerini Malzeme dair edebilirler Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi idaresinden ğ Haydarpaşa kömür tahmil ve tahliyesi ameliyesi kapalı zarfla mü- makasaya konmuştur. Münakasa 24/9/929 salı yolları İdaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat teminatlarını aymı günde saat 15, 30 kadar Umumi Müdürlük kale- mine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini iki lira mukabilinde Ankarada, Malzeme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından - tedarik edebilirler. ve muvakkat irlük kalemine lira — mukabilinde Ankarada, esinen, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik saat 16 da Ankarada Devlet Demir-