“6 Eylül 1929 çe AKŞAMDAN AKŞAMA (Güzellerin gözleri, “bacakları, dişleri Uzun etek modasının avdetine, kadın erkek, hepimiz, sevinmeli- yiz... Zira, son senelerin modası olan kısa etek, hiç de, hanımla- Tımızın menfaatine uygun değildi: onların ekseriyet itibarile kusurlu bacaklarını ortaya çıkarıyor; ve neticede, bizim göz zevkimizi tahriş ediyordu. Kısa etek, mev- zün - baldırlı, ince —aşikkemikli garplı kadına göreydi. “Şark Kadını, denen tipe biçilmiş kaf- fan, uzun etekli, ferace ile, gözü açıkta, ağzı kapalı tutan yaşmaktır. Cumhuriyet'in - güzellik müsa- bakası, ötedenberi beslediğim bu fikrimi büsbütün kuvvetlendirdi. Dikkat ettim: İnceden inceye tet- kik ettiğimiz 23 güzelden belki hemcinslerini kıskandıracak dere- cede... Bana mukabil, 20 ye yakı- nının dişleri bakımsız, bacakları tenasüpsüz! Bu sebepledir ki, şayet yaşmak feraceli olsalar, gü- zel yerleri açıkta, çirkin yerleri kapalı kalacak ; şarka dair efsa- nelerde - söylendiği gibi herbiri birer peripeyker görünecekler. Hatırlıyorum : geçen sene şeh- rimize gelen bir. Amerikalı pro- fesör de, hanımlarımızın dişlerin- deki suiteşekkülden bahsetmi; ve hayli dedikoduya sebebiyet dedikoduların cereyan ettiği ay zarfında, hanım müşterilerinin üç misline çıktığını haber verdi idi. Bacak meselesine gelince, bazı- darı, bacaklarımızın, uzun nesiller- denberi bağdaş kurmak ve dizçök- mek neticesi, irsen çarpıldığını ileri 'orlar. Halbuki, böyle âdetler ırklara şekil değiştirtememekte- |dirler. Aksi takdirde, oğullarımı- zın sünnetli doğmaları lâzımgelir- di. Bacaklarımızın yamruyumru ve çirkin — olmasındaki — kabahati, kundaklama, çocuk büyütme usul- lerimizde, biraz da şehrin buzuk sokaklarında aramalıyız. Filha- kika, kaldırımlarımız, hareketleri- mizi bile değiştiriyor: Avrupa'da, hemşehrilerimi yürüyüşlerinden ta- nırdım: Garbin asfalt caddelerinde, İstanbul'un verdiği bir iliyatla, adımlarını, mevhum — taşlardan atlata atlala yürürlerdi! Yani, mukavves adımlarlal Yerliler gibi, hattı müstakım üzre adımlarla Görülüyor ki, kusurları da, diş ve bacak tamamile arızi.. Şayet, bu malızurumuzu da ortadan kaldırırsak, — bu cazip gözler hanımlarımızda “iken — Macar güzeli Mile Simon'un tacını ba- şından alacağız ! 7 Bu mülâhazalar göz önünde tutulursa, Cumburiyet gazetesin- deki başmakalesinde * yalnız keyf ve heves âleti olacak bir oyuncak değil, bir millet bünyensine Vapur ve tren Tarifelerin tevhidi meselesi halle- dilemedi Vapur, tren ve sair nal talarının hareket saatleri arasında bir ahenk temin etmek maksadile emanet muavini Hamit bey, tet- kikâta başlamıştı. Emanet, hangi hususlarda müş- kilata uğradığını halkın bildirme- sini gazetelere ilân vermek sure- tile talep etmişti. Bu ilâna rağ- men Şşimdiye kadar hiç kimse müracaat etmemiştir. Hamit B. bir muharririmize demiştir ki: — Hangi . seferler - dolayısıyla | müşkilât olduğuna dair bizi kimse | temin etmedi. | Ben de şahsen böyle bir müş- kilâta tesadüf edemedim. Bunun için henüz bir şey yapamadık, Va- pur ve tren saatleri arasında nasıl bir ahenk temin edeceğini tesbit edemedik. Bakkallar cer tamimleri Bakkallar cemiyeti arasıra bak- | kal esnafinı ikaz etmek için | esnafa tamimler gönderir. | Bu hafta gönderilen tamimde bakkalların - birbirlerile “rekabet yapmaması tavsiye ediliyor. Ta- mimde bakkalların bileli petrol almamalarına dair de bir fıkra vardır Taklitçilik! Yunanlılar çinilerimizi de taklit ediyorlar Son zamanlarda Kütahya çini- leri " Amerikada fazla müşteri bulmaktadır. Amerikadan en ziyade celb- edilen çeşitler üzerleri yazı ve nakışla — işlenmiş — tabakalardır. Bundan başka çini - vazolar da aranmaktadır . Yunanlılar çinilerimize karşı re- kabete başlamışlardır. Yunan çi- nilerinin üzerlerine de kütahya işi diye yazılar ” yazılmaktadır Bundan başka çinilerin üzerlerinde | Arap harflarla yazılmış manasız bazı ayet ve cümleler vardır Yalnız Yunanlılar bu. çinileri yaparken çinileri Kütahya çinile- | temel teşkil edecek çok makbul | ve çok ahlâki bir kuvvet addedi mesi,, lâzımgeldiğiniş müsabakanın bir hıfzıssıhha ve nesil yetiştirmek —NEOACAK BİMEM ANCA B. Z HER ŞEY GÜNDEN GÜNE PAHA. ÇALIAŞIYOR.... renklerinde ve muvaffak rinin olmıyorlar. Nadi Beyfendiye hak vermemek | elden gelmez. Kusurun tashihi için, evel emi de teşhisi lâz'adır. Güzellik mü- sabakası buna yardım etti. Üzun etek modasından istifade edelim. Moda meddücezri kısa eteği tek- rar getirinceye kadar, kızlarımızı doğru bacaklı yetiştirelim. - Ve,,, dişçilere rağbet .. — - (Va Nü ) ...DUNA RAĞNEN,HER KES YENE H vip içmeYiP FANTEZİYE VERİ — EHİR HABERLER Beyazıt meydanı Holiklyi. — Hekilt Çök Kulabalik ' oluyor. Akşamllre bit Bairüa' Dağiında. bür gble Hai topluhağilıa . ve'gid vakte kadar kanapelerde otura- rak fiskiyelerin şerinliği karşısın- Un mekeer u adai Slara bir eşer hediye eden Hazdar beye dua etmektedi Taksim meydanı Taksim —meydanında — yığılmış olan taprakların — kaldırılmasına başlanmıştır. Bunun için bir ma- kine çalışmakta ve makine top- rakları bir oluktan - kamyonlara doldurmaktadır. Fındık fiatı yükseliyor Bu sene fındık mahsulünün az idrak edil. yazılmıştı. Mahsulün /az yetişmesi Fiatlerin yükselme- sinde amil olmuştur. Trabzon — piyasasında — fındık fiatları birdenbire artmıştır. Bir hafta evel 57 kuruşa - satılan fındık — bügünlerde 60 kuruşa çıkmıştır. Fındık fiatlerinin Trab- zonda yükselmesi burada da fiat- deri artlırmıştır. Şehrimizde bir .Iapİın bankası şube açacak Bir Japon bankasının şehrimi de bir şube açacağı söylenmekte- dir Japon bankasını tesis edecek heyetin ay sonunda şehrimize ge- leceği bildirilmektedir. Vaporcular ve seyrisefain idaresi Bir müddettenberi Kilyasta is- tirahat eden İktisat vekili Şakir B. yarından itibaren İstanbula inecektir . Şakir B. burada vapurcularla seyrisefain idaresi arasındaki tilâflarla meşgul olacaktır. Sevimli ve Gürbüz ÇOCUKLAR Müsabakamız 10 uncu - sahife- mizdedir. Okuyunuz | BU İÇKİ, KADIN, OTOMOBİL KAS.İ RAFININ ÖNÜNE GEÇMELİYİZ DEĞİLMİ EFENDİME. | v mevsimi Av başladı, avcılar| Çekmecede bir | kamp kurdular “Av zamani geldiği için avcılar kafile halinde Çekmeceye gitmek- tedirler. Avcılar cemiyeti rından bir kafile Çekmece rında bir kamp kürmuşlardır. Bu | hafta içime Çekmece civarında bir kaç kamp daha kurulacaktır. Çekmecede en ziyade bıldırcın ve ördek avladmaktadır. Cemal bey Ticaret odası umumi kâtibi Cemal B. dün Varşovadan şehri- mize gelmiştir. Yüzer paraya! Bu sene kavunun en ucuz bir enesidir. Kavun son günlerde daha çok, ucuzlamıştır. Araba dolusu kavunlar mahalle araların- da yüzer paraya satılmaktadır. Beykozdaki çeşmenin fazla suyu | Şehremanetile Sanayi ve maac bankası arasında yeni vele tanzimine başlanmıştır. mukaveleye göre Beykozdaki İs- hak ağa çeşmesinin fazla suyu Beykoz kundura fabrikasına veri- decek, fabrika da Beykoz çayı- ryından parka kadar uzanan cad- deyi elektrikle tenvir edecektir. Bu seneki mahsul 45 milyon kijudıır Bu sene tütün rekoltesinin 45 milyon kilo olduğu anlaşılmıştır. Samsun mıntakasında — mahsul diğer senelere nisbetle az idrak iştir. Sebebi bu yaz Samsun rının kurak geçmesidir. Mahsülün az idrak edilmesine — rağmen tü tünler nevi itibarile gayet iyidir. | İzmir mıntakasında —tütün salış- ları başlamıştır. Henüz Marmara | ve Samsun mintakalarında - tütün fiatleri atılmamıştır. Gelen haber- | lere göre İzmir mıntakasındaki tü- tün satışları hararetli bir devreye girmiştir. Amerikan ve Alman fırmaları mubayaata başlamışlardır. Alpullu şeker fabrikası Alpullu şeker fabrikasının işe haşladığını yazmıştık. Bu sene Alpullu ve civarında 30 bin ton pancar istihsal edilmiştir. Bu miktar pancardan 500 va- gon şeker istihsal edecektir. Fab- rikada pancarın işe, yaramıyan kısmı ispirto fabrikasına nakledi- | lecektir. İspirto fabrikası da bir. kaç gün sonra işe başlıyacaktır. — NAFİLE, BU TRAMVAYIN GELECE. Ğİ YoK AMCA BEY.. GEL ŞURADAN | Gittim, vurduml. “lif etti. Bir istanbullunun yirmi dört saatı v n Maçkada oturan bir genç kızın Eski ve meşhar bir esere nazire (Saat: 14) Crrrrrrrl.. Hay kör olasıca telefon, beni tatlı uykum- dan uyandırdı:. — Allol. kim dediniz... Haaa Ferit sen misin? Bir saate kadar geliyor musun? Peki.. Yataktan fırladım ... Evvelâ banyo, sonra da ayna... Kuvafföre gitmenin imkânı yok, binaeneleyh saçlarımı kendim — yapacağım ... it Billi Dova bayılır... Onun saate kadar Billi Dov ol- ham kıvırdım... larına biraz mor sürdüm.. Göz- lerim daha büyük, daha koyu siyah görünüyor 1 Şöyle alıcı gözü ile kendime baktım... Billi Dovdan ziyade Dova ben- ziyorum. (Saat: 16) Ferit gitti.. Nerede ise Nedim gelir. Nedim Klara Rova meftundur.. Hemen Klara Rov olmanın çaresine bakmalı.. Almımdaki saçtan istifhamı kal- dırdım... — Burnumun — yanındaki morları sildim.. Rujla ağzımı bü- yüttüm... Pudra ile burnumu kü- çülttükten sonra aynaya baktım.. Klara Rovdan benziyorum. 19) Mufidelere gidece- Selim muhakkak oradadır. Hizir / çocük Brikit Helme hayranındır. Tuvaletimi ona göre yapmalı.,. 25 dakika içinde Brikit Helme kendinden ziyade benze- dim... ( Saat: 20 ) yolda Naci rast geldim... Bu adam da dedikoduculardandır ha. mobilin kapısını açar açmı: — Aman hammefendi. Müt- hiş haberlerim var dedi.. Sizin dans hocanız Fuat bey yok mu' apartmandan taşındı... artık Sel- ma hanımla yaşayor.. Yaaaa | Fuat bunu bana yapsın ha hemen otumobili geri çevir- lim.. Doğru eve ... Yukarı fırla- dım büyük babamın tabancasın alarak çantama koydum.. (Saat : 21) Nişan aldım... Bravt.. Selma hanımı yaraladım.. Taban- camı çantama soktum, otomobile atladım.. (Saat: 22) Haldunla dans ediyo- ruz.. Bu çocuğun geniş omuzları Nils Asteri hatırlatıyor... Aynı zamanda sporlmen de.. Belimdeki kolunun sertliği bütün vücuduma tuhaf bir gerinme ihtiyacı veriyor.. (Saat: 24) Müthiş viski aldım. — Remzi bir cigara ver.. Be- 'mimi bitmiş. harıl harıl beni arayor- Gidip karakolda mesele, izah edeceğim... bir yandan cıgara dumanları ile havada halkalar yaparken bizim çocuklara Selmayı nasıl vurduğumu anlattım... Fena halde şaştılar, hayret ettiler.. Ha buki bunda şaşılacak hayret edi- lecek ne var?.. Selma ile aramız- da bir rekabet meselesi / vardı. Bundan daha (Saat.2) Faik enles bir şey tek- Motörle pilaja gitmek.. Hepimiz bu fikri kabul ettik ve motöre atladık. (Saat 3) Motördeyiz.. Başları- mız fena halde dönüyor... Bir türlü plâjin yolunu bulamıyoruz. (Saat : 5) Oh ne soğuk su... Keşke yanımıza bir parça viski daha alsaydık... Plajda hemen hemen kimseler yok... (Saat : 6, 7) Yüzüyoruz.. Ko- valamaca oyrayoruz, saklambaç oynayoruz, birdirbir oynayoruz. (Saat : 8) Eve dönüyoruz. (Saat:9) yataktayım ... yarın saai V1 de kalkacağım... Neş'enin otomobili gelecek. (Sant: 10, T1, 12, 13, 14) Uykur, Hikmet Feridun