27 Ağustos 1929 Akşam Sahife 3 DEDİKODU Şehirde plânlı seyahat İki üç senedenberi boşta gezen bir dostumuz vardı: Ferit Bey — Bu Ferit Beyin, geçenlerde, İz- mir'e, epice yüklü bir maaşla memur tayin edildi pek memnün olmuştuk. - Fakat hayretl Dün, Beyoğlunda Haço- pülo pasajından geçtiğimiz sırada, eski dostumuzla burün buruna (J pe tedbir almalı gelmeyelim mi? Kocam: — Vay, Feritl -dedi- Sen bu- rada ha? Niye geldin? — Geldim, işte, azizim... İzmir' den, bu heyecansız şehirden kaç- tım. Benim için, heyecan menbat olan İstanbul'a döndüm. — — Allah Allahi? Yoksa, İstan- bul'da bir kıza aşıksın da, İzmir'de onsuz edemedin mi? — Hayır efendim, o türlü heye- can değil.. Anlatayım.... Fakat, Beyoğlu caddesine çıktığımız bana bir dakika müsaade... Si ileri doğru yürtyün... Ben arka- 'nızdan yetişirim. Olur a... Belki birşey alacaktı. Fakat, dikkat ettim. Ferit Bey, hiçbir yere uğramadı. Karşı kı dırımdan şööööyle bir kavis yapt “cidden iki dükkân ötede yanımıza yaklaştı iyle heyecanı İzmir'de bulmak ne mümkün? diye devam etti.. Fakat durun, durun, durun! Tam da karşıdan bizim banker Kesti geliyor... Bu sözü söylemesile, evlerden birinin kapısı içine saklanması bir oldu. Banker Kosti dediği adam geçtikten sonra, gene bize yetişti. — Gördünüz mü faal , uyanık hayatı... Havası hamsem nasıl kirişte.. Aaaa... O tarafa doğru mu> sapıyorsunuz? Rica ederim, bu . taraftan geçelim... Bu taraf daha tehlikesizdir.. Çünkü, bu tütüncü acem , enainin İşte , şööğööyle , şapkamı yana eğecer; ceketimin yakasını kaldırır ; dükkânının — önünden geçerim. Kocam da, ben de, birlikte sorüverdik: — Kuzum, bütün bu hareket- lere sebep ne, azizim? — Bütün bu hareketlere sebep, borçluluk. İstanbul'da, uçan kuşa borçluyumdur. Onun için, bir yer- den bir yere gideceğim esnada, şehrin plânı üzerinde, arizüamik etüt yaparım: Hangi sokaklardan geçilecek; hangi dükkânlara gö- rünülmiyecek diye... Ve, bu plânı, bir erkâm harp dikkatile tatbik ederim.. Sonra, düşmanın keşif kollarına da, yani yolda yürüyen tesadüfi alacaklılara da yakalan- mamak lâzım... Hasılı, mütemadi heyecan ve mütemadi mücadele va- ziyeti.. Heyecan ve mücadelenin zev- kini ise kim inkâra kalkabilir. İşte, ben de, buraya, o zevke yeniden kavuşmak için geldim. Böyle faal 've cevval bir muhitte, senelerce yaşamış bir insan için, İzmir gibi alacaklısız yere düşmenin fecaatı- ni düşünün! Felâket, azizim, fe- lâket .. Koy cebine — maaşını; caddelerde, enine boyuna dolaş! Çekilir şey mi bu?... Ay, ay, ay, ayl... Beni lâfa tuttunuz! Gördü- nüz mü işte, Bu esnada, şirret bir acuze Ferit Beyin kafasına şemsiyesini indirmiye başlamıştı: — Seni gidi karabatak kılıklı çat burda çat orda herif seni Nihayet işte seni ele geçidim . Haydi düş önüme ... Çat, çat, çat! Ferit Bey, dayağı yiye yiye “Büyük teehhür - caddeyi tuttu. Binnazariye pek mesut olması icap ediyordu. .de müşterişine buzsuzluktan şik: .bat yapacak ve bunlar lerle icra ediliyor İstanbul mükerrer — tavzihlerin: telgraf muhaberatı hâlâ telgraf alış ve çekişinde teehhür devam etmekte bulunmuştur. Telgraf muhaberatının - matlüp süratle icra edilmediği hakkında- daki neşriyat Erzrumdan, Diyarı bekirden İstanbula çekilen telgraf havaleleri “bile 5 gün, bir hafta sonra mürsili ileyhin eline geçiye Telgraf muhaberatındaki te: bürlerin sebeplerini tahkik ettik, elde ettiğimiz neticeler şunlardır. Evelâ geçen kıştan beri Anado- lunun muhtelif yerlerinde bozulan telgraf hatları, mükemmel bir su- rette tamir edilmemiştir. Halâ bazı hatlarda muhaberatı inkıtaa yuğratacak bozukluklar vardır. Bundan başka telgraf merkez- lerine verilen okunmayacak dere- recede fena bir yazı ile - yazıldı- ğından telgraf memurları bunları okumakta bir çok müşkilâtla karşılaşıyorlar. Makine ile yazılantelgraf müs- veddeleri hem yanlışsız hem de daha süratli mahalline çekiliyor İstânbulda şehir içindeki telgral- lar bile 20-24 saat sonra mürse- Tün ileyhin eline varal Bu itibarla telgrafınn gecikme- mesini istemiyenler müstacel tef- graf ücreti vermek mecburiye- tinde kalıyorlar. Telgraf idare: biriken telgrafların daha - f makine önünde beklememesi bunlardan bir kısmını posta ile sevketmeğe mecbur kalıyor. Tel- ğraf idaresi, her neye mal olursa olsun . telgrafların süratle çekil- mesini temin etmeli: Buz bulunamayor Emanet buzu saklayan bayileri cezalandıracağını söyliyor Buzsuzluk dün de devam etti. Karaağaçtaki buz fabrikası gün- de 75 ton buz çıkardığı halde gene birçok bayiler, buz. buluna- Madığını ileri sürerek müşterilerin müracaatlarım reddediyorlar. İki günden beri birçok müessese- ler, hastahaneler şehremanetine müracaat etmişler ve buz. bulu- namadığından şikâyet etmişler- dir. Emanet, fabrika azami mik- tar buz imal ettiği halde gene buz bulmak için halkın çektiği müşkülâtı depolardan küçük ba- | yilere yapilan tevziatını matlup intizam dahilinde yapılmadığına kanidir. Emanet işi bu noktadan tetkik edecektir. manetin kanaatına göre bu günkü buz idaresinin aleyhinde bulunan bazı müesseselerin buz bayileri üzerinde yaptıkları tesire atfetmek lâzımdır. Mamafi şehremaneti, hastahanelerin buz- suz kalmaması için müessir ted- birler alacaktır. Dün emanet mü- rakipleri buz bulunmayan mınta- kaları teftiş etmişlerdir. Fabrika- dan kâfi derecede buz aldığı hal- yet eden bayiler hakkında taki beledi cürümlerin en büyüğile cazalan- dirlacaklardır. —— Tayyare inme mahalli Adanada tayyare eniş meyda- nı için Şakir paşa ve kâhya oğlu civarır i tespit edilen erazinin (Hatice Süreyya) — | kaymeti belediyeden sorulmuştur . iyraf muhaberatı| İstanbulda cehennemi sıcaklar devam ediyor ve halk, bir dirhem buz bulabilmek için kırılıp döl lüyor. Halkın bu buz kıtlığı za- manında kendisini — serinletmek için bulduğu çare sokakta başını su ile yıkamaktan ibaret kalıyor. 'Yersiz yurtsuz — kimseler İstanbulda bir çok yersiz yurt- suz kimseler vardır. Bu zavallılar gecelerini cami avlularında, köprü altında, kaldırım köşelerinde ge- çirmektedirler. Bunlardan bazı- larımın muayyen yerleri ve ottan yatakları vardır. Resimde bunlar- dan biri görünüyor. Dalgın bir kaptan Haliç vapuru kaptanı ye- mişe ugramağı unutmuş! Dün sabah 8,55 de Haliç Fene- rinden hareket eden 14 numaralı vapur köprüye gelirken yemişe uğraması lâzım gelirken köprüye | doğru gelmiş, sonra yemiş iske- lesine de uğramak kaptanın hatı- rına gelerek tekrar köprü önünden dönmüş ve Yemişe gelmiştir. Bu yüzden 15 dakika lüzumsuz yere vakit kaybeden vapur kaptanı tekrar köprüye gelmiştir. Pazar olmak münasebetile Boğaz içine ve Adalara gezmeğe gide- | cek olan bir çok yolcular bu yüzden vapurlarını kaçırmışlar ve bunun sebebini soranlara: — Kaptan Yemişe uğramasını unutmuştu.. tekrar döndü ve uğ- radıl Tarzında cevap vermişlerdir. 17 numaralı vapurda bizzat bu- lunan — yolculardan matbaamıza vaki olan şikâyet üzerine meseleyi aynen kaydediyoruz. Bu kadar da dalgınlık olur mu ya?l ANKARA PALAS (ANKARA ) Bütün odalarda telefon, sı- | cak suyu, kaloriferi vardır. Hususi banyolu apartımanlar. Odalrın fiatı: 6-8-10 ve 12 liradır. Amerikan barı, Orkes- tra, erkek ve kadınlara mah- sus perukâr salom hane, garaj, tenis, şirketinin | yupadan getirttiği likör mütehas- yataklı" vagonlar de tecrübeler yapmıştır. Ev sahipleri Emaneti arsaları- nı istimlâke icbar için ne tedbir — | buldular Şehremaneti, son günlerde İs- tanbulun dar ve genişlemeğe mü- | Sait yerlerindeki ev snbiplerini müracaatları karşısında kalmıştır. Bu ev sahipleri evlerinde kafes tamiri yapmak için ruhsatiye is- tiyorlar. Halbuki böyle sokağa ara yer- lerde kafes - tamiri yapmak için binanın bir az geriye çekilmesi lâzımdır. Bu binaların ön tarafı sokağa kalacağı için şehremaneti tarafından — isti edilecektir. Emanet bu kabil tamirata müsa- ede edince bina arsasından bir kısınını istimlâk etmek mecburi- yetinde - kalıyor. — İstidayı veren emlâk — sahiplerinden bir çoğu emaneti arsalarını istimlâke mec- bur etmek maksadile bu müraca- atlarda bulunuyorlar. Emanet, böyle bir maksat ta- kibedildigini anlamış, bütçeden böyle bir zamanda fedakârlık yapmamak için bu kabil müra- caatları reddetmişt Vapurlar lüzumsuz yere düdük çalmayacaklar Boğaziçinden karadenize geçen bazı vapur. kaptanları lüzumsuz yere düdük çalmaktadı: Bazı kaptanlar evlerinin önün- den geçerken düdük - çalıyor. Deniz ticareti müdüriyeti kap- tanların lüzumsuz yere düdük çalmasını menetmiştir. Bu emir bir tamimle bütün acantalara bildirilmiştir. Nüfus işleri Nüfus dairesi işlerinin çokluğundan iki şubeye ayrılacak İstanbul nüfus işlerinin çokluğu e alınmış ve nüfus iki şubeye tefriki karar- laştırılmıştır. Eski harflerile — yazılmış nüfus. tezkerelerinin tebdili için yeni barflerle basılmış cüzdanlar hazırlanmaktadır. Yakında bu cüz- danlar vilâyetlere gönderilecektir. Müracaat edecek olanların cüz- danları peyderpey - tebdi cektir. Bu cüzdanlar - bir mukabilinde dağıtılacaktır. Yol programı Nafıa vekili Recep beyin riya- setinde geçenlerde nafıa mıntaka baş müfettişlerile vekâlet erkânı toplanmışlar ve umumi devlet yol programı hakkında kararlar vermişlerdir. Yeni yollar verilen karara tevfikan inşa edilmek üzere münakasaya vazedilecektir. Ford fabrikasında inşaat Tophane antrepolarında ” Ford müessesesinin tamirata başladığı yazılnıştı. Tamir işleri eylül niha- yetinde bitmiş olacaktır. Tamirat işleri ikmal edildikten sonra bina | dahiline makineler vazedilecektir. Şarap mütehassısının tetkikatı Müskirat inhisar idaresinin Av- sısı tetkikatma devam etmektedir. M. Benzi şimdiye kadar bu mevsimde çıkan meyvalar üzerin- | ederler. Geçi MEMLEKET. HABERLERİ izmrirliler Cuma günleri nasıl eğleniyorlar İzmir 23 (Hususi) ve kazancın arzetti Tağmen yaz güneşinin cehenenmi ateşi altında mütemadiyen binaları yanan İzmirliler de eğlenecek yer arayorlar, fakat kendil min edecek derecede yer ve sıta bulamayorlar, Cuma günü şehrin muhtelif semtlerinde hare- kete gelen kafileler, aileler tram- vayda, vapurda balık istifi gibi Karşıyakaya, İncir altıma ve kor- dondaki bir kaç gazineya lerde gönderdi bir mektupta İncir altı eğlente- den bir parça bahsetmiştim. Bu seferde eğlence mahalleri olan Punar başı ve — Karşıyakadan bahsedeceğim. Punarbaşı: Burası İzmire otomo- bille yarım saattir. Daha sabah- tan kamyonlarla aileler akın akın buraya taşınır. Tahtadan sazdan çardak tertibi gazino bozmaları... Kırmızı mendillerini omuzlarına atmış, sivri ökçeli, renkli iskarpin giymiş ekseriyete yakın siyah el- biseli gençler masalarda kadeh- lere sanılmışlar sabahtan ” beri durmadan içiyorlar... Şurada du- manlarını savuran bir köfteci ku- lübesi.. Kenarda eski bir gramo- fon çatlak plâkların üzerinde dönen iğne arasıra: — Girrrr, gürrrer, Tak, tal Vuruyor. kenarda - çimenlerin üzerinde bir parmak kalınlığında kaşına çekmiş yeşil roblu adi kahve renği çorabı ayağına miş yanaklarına kadar kırmızı boyalı bir kadın yanındaki gençle Aşıkdaşlık ediyor. Arasırada rakı saplı bir fincanla bu gence ikram ediyor, üzerine de biraz fıstık yumrukla parçalanmış kavun ve ya Karpuzdan bir lokma.. İşte bu hal böylece akşam saat 19 za kadar devam eder, dönüşte yükünü almış yani adam akıllı sarhoş olmuşlar düşe kalka dönerler. Şimdi yani son zamanlarda buraların — halini ” gören ailel karşıyakaya — rağbet — göster Cuma günü burası rıhtım gazino- darı bınca hinç dolü bir. halde keyf eder. Şayet Liman şirketi yapuru — seferlerinin — artıracak olursa burası İzmir için gezile- cek ve hava alınacak bir mesire mahalli olabilecektir. Buraya denlerde vesatsizlikten müşteki- Gelecek / mektubumda da ve Bucadan bahsede- Tacirler hamal tarifesinden şikâyet ediyor Bazı t ümrük ve rıhlım- lardaki hamal tarifelerinden şi- kâyet etmektetirler. Ticaret odası bu. şikâyetleri nazarı” itibara al- mış ve tetkika başlamıştır.odada bir komisyon teşkil edilmiş hamal tarifelerini tetkike başlamıştır. Yevmi, Siyan' yazete İDARENANE — acımusluk sokağı Telgraf adrcsli “Akşam, lstanbul, Telefon : yazı işleri içini tatı 1635 Telefos : idare İşleri içln çi KS ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için Soneliği 1700, aliı Seneliği 30001 altı aylığı 1600; Üç ai Gemlem'n ilönleeden e'it Üa çaman,