26 Ağustos 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

26 Ağustos 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— - Yazın spor kıyafetlerinde zera- fetten maada ince, hafif ve pratik olmak aranılır. Koldan büsbütün vaz geçmek ve etekleri de her türlü harekâta müsait olacak su- rette geniş yapmak, — şapkalar için de sade ve basıt şekiller intihap etmek lâzımdır. Bu kos- tümler için en muvafık kumaşlar keten, sadakor, fular, krep dö şin filafil, yünlü ve ipekli jerselerdir. Spor kıyafetlerine refakat et- mesâ zaruri olan mantolar alpaka, kaşa veya yünlü jerseden yapıla- bilir. Bunun için en hoş şekil Yazda spor kıyafetle treçkot (Trech coat) tarzı olduğu gibi beyaz, gri ve bej renkleri de her renkte tuvaletlerle giyilebilir- der. Spor kostümlerinin altından ince bir külot giyilmek hemen farz gibidir. Çorapların tireden ve kundura ökçelerinin âlçak ol- ması müraccahtır. Bu yaz her genç kızın kendi elile işlediği veya ördüğü rengâ- renk rafyadan şapka, el çanta ve kemerler spor. kıyafetlerine çok Cazip bir zerafet ilâve et- mektedir. Serinlemek için çare Bu sıcaklarda altın sesi mi, yoksa buz şıkırdısı mı daha güzeldir? Bir, Iki, ü Son günlerde sıcaktan o der ce bunaldık ki, en güzel sadanın altın şıkırtısı, — su şarıltısı ve ya bardak içinde buz parçalarını karıştıran kaşık tıkırtısından han- gisi olduğu hakkında bir anket açılsa altın pek az rey alacak gi- bi görünüyor. Hararetimizi teskin için en mü- essir usulun ne olduğunda hep mütereddidir. İçtiğimiz buzlu meş- rübata, yapdığımız şoğuk duş ve | banyolara rağmen bir. türlü ka- Damıyor, ferahlıyamıyoruz. Acaba ne İçsek diyoruz. Bu hususta işi ihtisas derecesi- ne getirmiş olan amerikalılar di- yorlar ki: Evel emirde şu nok- tayı iyi bellemeliki: Susayan nide değil dildir. İçilen mayün mevin- | aydi denize den ziyade içiliş tarzı mül Bardak muhteviyatımı birden bo- şatmayup yudüm yudüm - içerek dilin ihtiyacalını tatmin etmelidir. Şerbetlerden, ısıdıcı bir madde olan şekef ile kaynamış olanlar- dan ziyade sıkılmış taze meyva usaresini tercih etmelidir. Limon suyu ve soğuk çay harareti teskin hususunda pek faydalı şeylerdir. İyice serinlemek için ise sıcak meşrubat elbet soğuklardan mü- essirdir. Bunlar vücudnnuz asitler- den tathir etmek, teri teshil ve lesri eylemek suretile bedenimizin hararetini tenzile hadim olurlar. Limon ve çay gibi bu hususta gayet müfit olarak tanınmış olan iki maddeyi tevhit eden rus usu- EV. KADIN. MODA Uey ana inya kadar eski bir Hemen telekkiye göre üvey anneler hain, | mahluklardır. Bu telakkinin küçük dımaglarda braktığı tesir zanne- dildiğinden daha mühimdir . Ta- savvur edelim: Bir çocuk ki daha bebek denecek yaşta iken dadı- sından gül yabani / masalları ile tüyler ürperdici üvey ana efsaneleri dinlemiş belki de anasından bazen: “Tnşallah ölürüm de üvey ana e kalırsın , itabna — maruz elir kalmış. Günün birinde vefat ve ya talak sebebile dul kalan ba- bası tekrar evlenmeye - teşebbüs ediyor. Artık herkes çocuğa ban müamelesi ediyor. Yavrucuk her nazarda merhamet okuyor, her sözde teselli seziyor. Henüz kür- yüzünü görmeden üvey anasına karşt derin bir kin peyda ediy Birde üvey anmeyi düşünelim. Kuracağı yuvada mesut olmaktan başka emeli olmayan alelâde bir kadın ki tabialile çocuk seviyor ve kocasına bir cemile olmak Üzere çocuğuna anne — olm kendini — sevdirmeği — azmetmi Hayat bu kadının karşısma - öyle bir çocuk çıkarıyor ki senelerden beri üvey ana kin ve korkusu telkin edilmiş, ne yapılsa kendini bedbaht ve mağdur görmekten kurtulmıyacak, mülayemet görse mürailiğe, şiddet görse zulma hamledecek. Bu vaziyet karşısında üvey ana ne yapsın? Her halü kalinin sui tefsire uğrayacağından emin olduğu için heyet arkadaşına da derdini aça- miyor, inkisar hayalini gösteremi- yor. Bu kadın tabiatile çocuktan soğuyacak hiç değilse lakayt ka- dacaktır. Halbuki çocuğun muame- lesinden dolayı merarete kapılma- dan çocuğun etvar ve harekâtının saik ve amilleri nazarı itibare alın- malı, hasta ruhu şefkatle tedavi edilmelidi ine ve muslagni duran bir çocuğa hüsnü niyet göstermek kolay olmamakla beraber çocuklu bir adamla izdivacın arzettiği müş- kilâtı derpiş ve kabul etmiş bu- lunması iktiza eden bir kadının teenni ve üsamaha — sayesinde er geç vaziyeti ıslaba muvaffak olması müsteb'at değildir. Bu gibi halâtta babaya tevec- cüh eden vazife az çok bitaraf kalmak ve hiç bir ciheti iltizam müdafaa etmemektir. Çocuğun anne / cihetinden akrabasının da aile ahengini ihlâl ederek çocuğun rahatım bozmaktan ictinap etme- leri lâzımdır. Nitekim her hangi sebepten dolayı tamamile üvey anne elinde büyümüş çocukların hallerinden şikâyet ettikleri pek — nadirdir. Tesiratı hariciyeden masun kalan pek tabii bir şefkat ir mani tasavvur edilemez. r fincan sıcak çay iki üç bardak buzlu limonatanın yerini tutar. Netekim soğuk banyodan akınca terler içinde kaldığımız lde ilık, hatta sicak sü> ile ingerlenmenin tevlit et sülamel istediğimiz ferahlığı he- men temin eder. Hele sıcak ban- yoyu bir fincan çay ve bir çeyrek saat kadar arka üstü yatarak istirahat takip ederse.. —— Beker Jozefin Sabile 5 Amerikada.. “Siyah inci,, Arjantin halkını Zenci sanatkâr Joze- fin Beker bir. müddet- ten beri cenabi Amc- rikada, Arjantinin mer- kezi olan Buenos Ayres şehrinde bulunuyor. Jo- zefin Bekerin uyunları bu şehirde büyük bir gürültü koparmış, halk lehte ve aleyhte olarak © iki kısma ayrılmıştır. Arjantinin — papaslar taraftarı fırkası halkı tahrik ederek nümayiş- ler yaptırmış ise de sonradan halk papaslara alet olduğunu anlıyarak sanatkâr İlehine dön- müş ve Beyker bu nü- Mayişlerden muzaffer çıkmıştır. Jozefin - Beker son günlerde Macar tiyatro muharrirlerinden Arpad Pasztora bir. mektup göndermiştir. Bu mektupta diyor ki: “ Buraç man çıkardı. - Beni ahlâka mugayir danslarla ittiham ettiler. H ben alelâde dans ve teganı etmekten başka bir şey yepma dim. Aleybinde bulunanların başında “Celle,, isminde bir gazeteci var- dır. Fakat şimdi halkın zevki se- limi garazkârane tahrikâta galebe etmiştir. Astral tiyatrosu her ak- şam ağzına kadar doluyor. 1500 seyirci beni alkışlıyor. Oyumun Slindla iyatiğen el yüz- lerce kişi beni bekliyor. Bunlar bana buket veriyorlar ve imzamı yadigâr olarak istiyor- lar. Mukavelem üç aya idi. üç ayda temdit ettiler. Lâkin artık variyete tiyatrola- rındaki muvaffakiyetler beni ikna etmiyor. - Buradaki — oyunlarının proğramına sizin bir. perdelik oyunumuzu ilâve etttim. Bu oyı 'na “siyah maske, namımı verdim. Bu oyunda muvaffak olduğum söyliyebilirim. birbirine kattı! Bu muvaffakiyet üzerine dans sanatına veda edeceğim. Veda etmek i ancak beyazi bir kadın' tarafından icra olunduğu vakit ahlâki sayılan san'attır. Lâkin bir “siyahi kadın, dars ettiği takdirde derhal ahlâki ka- numlara münafi addolunuyor. Gelecek şubalta tekrar sevgili Parisime düneceğim. “Siyah mas- keyi, — oradada — oymyacağım. Palace varyete müdüriyeti benimle iki senelk mukayde ahti | arise gitmezden evel ur- aS RAR y b oyunu sahneya vazzedeceğim. Bu oyunun yazılmasını sizden bekli- yorum., Josefin — Bekerin — yazılmasını Macar muharririne tevdi eylediği küçük piyes Müttehidi Am: 'nın cenubunda esir ticaretinin ga- yet artmış olduğu bir devre ait olacak ve Josefin Beker dünya- nın en büyük esir piyasası olan Nev Orleanda satılan gayet güzel bir siyâhi cariye rolunu oynaya- caktır. n hakim Kadınları olduğu bir Meksikalı/ pros D L fesör Hernandez 'y b inde meşhur © bir. seyyah var- dir. Bu seyyah bilhassa cenubi Amerika içerile- rinde ve Avus- tralya adaların- © daki/ seyahatleri P ile — meşhurdur. Profesör — Her- 'nandez, geçende Meksika — açık - larında, Vermey denizinde bulunan Tiburon ada- sımı gezmiştir. Bu adada oturanlar aslen hindu denilen kırmızı derililerdir. Ara- larında elân yamyamlık hüküm sürmektedir. Mamafih beyazlardan korktukları için bunlara ilişmiyorlar. Meksikalı ” profesör - Tiburon adasında çok garip şeylere tesa- düf etmiştir. Bu adada erkekler kadınların işini görmekte, kadın- lar da hükümet işile meşgul ol- maktadır. Erkekler sağlam gayet uzün boylu apılı, yakışıklı insanlar- dır. Kadınları fevkalade güzel ve zekidirler. Tiburonlular arasında zaif, sakat insan yoktur. Doğan çocuklarda bir arıza varsa çocuk | | çocuklara bakmaktadırlar, memlekek Tiburon adası halkından bir grup derhal oldürülmekte ve eti yenil- mektedir. Erkekler ev işlerini — görür, fakat çocukların terbiyesinden kadınlar da mesuldür. Tiburon adasını idare eden ka- dınlardır. Kırk kadından mürek- kep ayan meclisi her şey hakkım- da karar vermekte, her meseleyi haletmektedir. Haftada bir gün adanın malı- kemesi açılır ve kadın hakimler davaları görürler. Tiburon adasımın nüfusu üç yü- ze yakındır. Bu ada sakinleri ha- yatlarından memnun, mesut ya- şamaktadırlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: