vçrerTr İzzet paşa, Cevdet B. rini tamamiyle degiştirmişti. Fehim paş- anın Padişahla temasını menetmek için Beyoğlunda sa; © esnada Fehi mayuna girmi paşa yıldıza gı ti. İzzet paşa sabırsızlaniyrdu... — Barıştığınıza çok memnun oldum. Deminden beri sizi dinli- Başlarını önlerine eğdiler ve suçlu insanlar gibi uzun müddet hara- ketsiz kaldılar, Abdülhamitin harareti düşmü yattığı yerden biraz doğruldu. — Oh.. -Dedi -- şimdi / biraz rahatcayım.. Demin ateşim çok fazlaydı galiba, Korkulu rüyalar görüyordum. Doktor. padişahın nabzına ve ateşine baktı. Abdülhamidin nab- | z ve harareti hali — tabiidı Hünkâr müsterih olmuştu. | İkisinin de yüzleri sapsarı oldu. | | Sadık — bendelerine — hitaben dedi — Haydi gidiniz.. ben de üyu- yayım, Çıkıyorlardı. Padişah, İzzet paşanın arkasın- dan şu sözleri de ilâve etti. — İzzetl! Cevdet B. gayet na- muslü ve mert bir. erkektir. Bir daha onunla kavğa ettiğini işit- miyeyim... Arzı tazimat ederek huzurdan çıktılar. İzzet paşa kan ter içinde, koridordan arkadaşıyle - birlikte yürürken, — asabiyetinden - dizleri titriyordu. — Hiddetliydi. — Fakat Cevdet beye değil, Fehim paşaya idi. kendi kendine: — Zararın neresinden dönülürse kârdır.Fehim paşanın aklma uymadı- ğıma nekadar isabet etmişim. Padişahın bu tavsıyesinden Cev- dete ne kadar fazla teveccühü olduğu anlaşıldı.. Her halde bu adamla iyi geçinmek, benim için Fehim paşanın gösterdiği tehlikeli yoldan gitmekten çok daha fay- dalıdır... Diyordu. Cevdet beyin dairesine gelmiş- derdi. Herkes uyuyordu. Başmüsahip diğer ağalarla bir- likte mabeyinci beyden Padişahın sılhatı hakkında malümat almağa gelmişti. Cevdet bey: “Zatı şahane ta- mamile kesbi afiyet etmiştir... dedi. İzzet paşa ayrıdı, gitti. Sabah olmağa çok zaman kal- mamıştı. Harem ağaları da birer birer odalarına çekilmişlerdi . Mabeyinci bey odasında yalnız kalmıştı. Kaç saatten beri daha henüz geniş bir nefes alabilmiş ve serbestçe sigarasını tüttürmeğe başlamıştı. Cevdet bey bu neticeden az memniin / olmamıştı. - Efendisinin kendisini bu 'derece sevdiğini bilmiyordu. Şimdi artık, saraydaki rakiplerine karşı kollarını kabar- tarak gezebilecekt Kendisi bu hadise hakkında kimseye bir şey söylemese de, İz- zet paşa - dostlarına - temeddüh | için olsun - bahsedecek ve Padi- şahm bu büyük iltifatından her halde, mühitini haberdar ede- cekti. * * x Saballeyin İzzet paşa erkenden SERMEŞ İ AAAT MA ŞAİT LAĞ | çok fena> olacaktı. Yazan: İskender Fahreddin . hakkındaki fikirle- atlerce aradı.. elmiş ve erkenden huzuru hü- başmabeyincinin odasında Fehim paşanın evine adam gön- derdi.. Fakat o gece Fehim paşa uğramamıştı; İzzet paşa feldir fel paşayı arıyordu. Beyoğlu mütasarrıfı -meydanda yoktu, Fehim paşayı bulamazsa, netice Fehim Netekir de öyle oldu: O gece İrzet paşa Padişahın başıcunda beklerken, Fehim paşa da Beyoğ- lunda böş dürmamış ve *Cemiğeti hafiye. hakkında hayli - malümat toplamıştı. İzzet paşa, her fırsattan istifade | etmek istiyen bu gaddar dostunu | ararken, Fehim paşa - sabahleyin erkenden Yıldıza gitmiş ve baş- mabeyinci paşa vasıtasıyle - Hün: kâra haber göndermişti. İzzet paşa telgrafla, Fehim Şanın — saraya- gelip gelmedi; sordu. “seryaver “makine - başına gelmişti. — Fehim Paşa şimdi huzuru hümayuna girdi. Dedi. İzzet Paşanın yüreğine inecekti. Fehim paşanin ne kadar palav- racı ve mübaligacı bir adam ol- duğunu biliyordu. — Eyvah.. *ben nasıl boş bulun- dum da bu gevezenin, Melâhat aleyhinde hareket etmesi Fikrini tensip ettim ve söz verdiml.. Diye söylenerek derhal araba- sına bindi ve yıldıza geldi. Fehim paşa henüz Abdülhami- din huzurundan çıkmamıştı. İzzet paşanın gözü kimseyi gör- miyordu...Fena halde sinirlenmişti. Hayatında bu kadar çürük bir | tahtaya bastığını ve bu derece avlandığını - hatırlamıyordu. izumsuz yere Padişahın tevec- cühünü kaybedecek ve gözünden düşecekti. Fehim paşayı sabırsızlıkla bek- liyardu, (Mabadi var) Hava gazı şirketine ihtarda bulunulacak Havagazı şirketi aboneleri şir- ketin son günlerde ittihaz ettiği hattı hareketten çok şikâyel Hava gazına en ziyade sabah ve akşamlarıdır. Halbuki şirket bu zamanlarda — kifayef etmeyecek — derecede az gaz veriyor. Bundan — başka ekser abonelerine ayarı bozuk ve eski tertibatlı saat vermekte, bu saat- | tihlâk miktarını fazla gös- | termektedir. Hava gazı, tesisat m: bütün fından çok fazla olduğu gibi, sa- atlerden ekserisinin bozuk olması yüzünden de halk zarar görüyor. Şimdiye kadar alâkadar ma- kamlara bir çok şikâyetler olmuş- tur, Şehremaneti, bozuk — saat kullanılmamasını şirkete kat'i ola- rak tebliğ edecek, ve abonelerine muntazaman ve mebzul sürette hava gazi vermesini şirkete ihtar idir. htiyaç | stecektir, iş arıyorum 18. yaşındayım Türkçeye, l Rutacaya Re Fran at eti arm edenlerin adresime mürae de Nürettin pağa darle 93 M Kasım iş arıyorum 38 yaşinda & çecuk vaklesiyim. Eski ve yeni karflerleri bilirim. Temiz bi aile lerini Ücmal ettirmek 9 mensulbüm, Çocüklarındı taksik n kendima sabab gilip akşam gelecek münasip bir varife Adtesim: Akşam gazelesi Tlalk sötünü yasitasiyle M. Manım Zayi Fatih büfüs daresinden alnış oldur fum hüviyet cüzdanını kaybettim, ye- nüsini alacağımdan hükmü vokur. Fatihte Çarşambada -Zülfirnr paşiç Ali bey mahtüran Tlüseyit iş veriliyor. Tabsil görmüş 18-20- yaşında, 'ndiye lüzum olduğundan talip olam Tarin adtcsim'ze müraenat ta tünel, Reşil paşa han 4 Haklı bir sual.. 28 şenesi Çöp vergisi olan cüz'i imeblâğı tediye için tahsildacın müracaatı üzerine dün Fatin belediye dairesine müracakt etlim. 80 kuruştan ibarot olan bir parayı ancak saat an buçukta, vezna memurunun teşrifi üzerine vezneye va- rebildin, hu yükden işime geç kaldığım için yevmiyemi de kayletlim, iki şehit yavrusunua gdasına medar. olan b Yevmiyeyi kimdea alacağım.. Vazifesine Vaktnle gelmeyen vezne momurundan amı, yaksa beleliyeden mi ? Ereğli maballesinde 18 numarada gehit adesi A) ilân Milliye münasebetile Osmanlı Bankasının Galata, İstanbul ve Beyoğlu Dai releri Hakimiyeti Bayramı 17 Ağustos Cumartesi kapalı bulunacaktır. Emlâk ve Eytam Bankası Umum Mü- dürlüğünden: Satılacak Kasır Esas No: Mevküi 28 Bebekte Nispetiye Kasrı namiyle maruf kasır üç 1800 katlı ahşap bina su deposu ve havuz ve takriben 130 dönüm arazı. Balâda muharrer ma müştemilât Nispetiye kasrı satılmak üzere âtiye dairesinde müzayedeye çikarılmıştır. 1 — Müzayed kapalı zarf usuliledir. İhale 19/8/29 tar icra edilecektir. n mikdarda teminat iraesme mecbur olup bu. ter beraber makpuz mukabilinde yahut ihale meclisine yetişmek üzere taahhütlü olarak postaya tevdi şerai rada İdare Meclisi huzurnda steri . teklif - mektuplariyle ederler. 2 — Ihale bedeli berveçhi peşin 3 —Talip olanların İstanbul veya İzmir şubelerimize ve yahut mer- € Mmüracaatle mufassal şartnamemizi a Kfmeleri ve mürayedeye işörak balinda ber Iça enkabilnide Bir muz hasını alıp imza ve teklif mektuplarını raptetmeleri icap eder. İlân | Devlet Demir yolları ve limanları Umumi idaresinden: 60 km. yol malzemesinden ikasaya konmuştur. Münakasa 26 Eylül Perşembe günü saat 16 da Ankarada Devlet Demiryolları İdaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edenlerin teklif mektuplarını ve muvakkat temi- günde saat 15,30a kadar Umumi müduürlük kalemine kez Emlâk müdürli Münakasası fesholunan malzeme takrar kapalı zarfla mü natlarını ayni vermeleri İazı dır. Talipler münakasa şortnamelerini 10 lira mükabilinde Ankarada, Malzeme dairesinden, İstanbulda - Haydarpaşa mağazasından tedarik edebilirler. Şehremanetinden: zım müdürlüğüne gelmeleri. Teklif 2 Eylül 929 pazarlesi günü mezkür müdürlüğe vermeli Bedeli keşfi 11040 lira olan Cerrahpaşa hasta- nesinin asansör montrajları kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Ta- | liplerin şartname almak ve keşif evrakını görmek için her gü Kadın tellâh olan Plerre, bir. batak haneye iki, dil bilmez Boşnak düşürüyor. Boşcakları kudüz — köpek — isırmıştır. Biçareler, bunu anlatmak istiyorlarsa da Tmuvaflak olamıyorlar. Kaba ct terdiklerini gördükçe romatizması var #anıyorlar; ve, sekiz gün, sekiz gece, onları sarhoğ ediyorlar, Şayet, Boşnakların yerinde baş- kası olsaydı, şüphesiz ki, ispirto- dan şimdiye kadar zehirlenir, gümbürder giderdi. Fakat, onla- rın dev cüsseleri, bu gibi sefa- hatlara daha uzun müddet daya- nabilecek suretteydi. Çamyarma- sını andıran — vücutlarının altında gizli duran sakin, sokulgan, uysal tabiratları, kızların hoşuna gidi- yordu: İşte, tam sekiz gündenbe- ri, iki müşteriyi her cihetten sü- mürmekle meşguldürler. Sekiz gündenberi... - Mamafih, yedinci gün, hallerinde bir Fev- kalâdelik gördüler ve, azıcık endişeye düştüler... Fevkalâdelik, yanı, baş dönmesi gibi bir- hal.. Yüzleri kurşuni bir renk almıştı. Gözleri acaipleşmişti.. Gözbebek- leri gayri tabii denecek şekilde genişlemişti... — Sarhoş — olmaları için, herseferkinden daha - fazla içmeleri lâzımgeliyordu. “Teyze,, : Paraları çabuk sarfolunsun diye, Başnakları, öyle üzeri büyük sa- jakıyatlarıla Htast 'ei dular. Bütün kızlar, hep birlikte salona girdiler. Müşteriler, büyük salonun en yinde, yan yana idiler. Yüzle- rinde, insanım ümitsizliğe düşüre- cek seyyal bir kurşunilik vardı, Teminat mikdarı Bi inde Anka- Talip olanlar balâda istifa olunur. yalnız - büyük in leva> mektuplarını da ihale günü olan ruyordu. Kocaman gözleri, çeşim hanelerinde fır dönüyordu. Müthiş bir tarzda soluyordu. “Teyze,; — Şunlara azıcık daha şarap verin de kendilerini toplasınlar! - de. Şarap getirildi. Fakat, Boşnak- lar, şaraba el sürmek istemediler. Titriyorlardı. Ev sahibesi: — İçseniz e... - diye ısrar etti. Bu sesi duyunca, sarhoşlardan biri, ayağa kalktı. Öyle müthiş bakıyordu ki, “Teyze,, , gerilemek mecburiyetinde kaldı. e Gentseak M iylemiyorum a .. İç ... ir müddet süküt höl oldu. dişlerinin çarpmasından gayri ses duyulma- d.. Kocakarı, yarı korkuyla yarı hiddetle, haykırdı — İçecek misiniz, yoksa içmi- yecek misiniz, köpoğlular!.. Ha?. Baoşnaklar, çatır. çatır, dişlerini - birbirlerine — vuruyorlar ve sabit mazarlarla bakıyorlardı. in de omzunu ayrı bir şey hâla, âyrı sıktı. Derken, bir tanesinin dudak- ları kenarında beyaz bir köpük göründü. Bu köpük balon halinde şişti, dişlerin yekdiğerine vurması neticesi, patladı. Boşnak, aheste adımlarla ilerledi. Ağa açıldı. Bu açılan ağızdar hayvani korkunç, derin bir ulume işitildi. Devcüssenin kolları kalktı. Pençeleri kocakarıyı kıskaç gibi yakaladı. Fırın kadar kocaman, açık, köpüklü bir agız, “Teyze, izerine kapandı. Bütün kızlar, - korkularndan bağrışmıya başladılar. Bu sırada, öteki Boşnak kalktı Onun da ağrı köpük doluydu. Delice ve hayvanca çığlıklar koparıyordu. Mavi peignoir ile şişman bir sarı kızı yakaladı : havaya, başının üzerine kaldırdı ; dişlerini göğ- sünde kilitledi . Müthiş bir panik olmuştu. Kız- dar, kapıya doğru / kaçıştılar. Fa- kat, kuduzlar, daha atık davra- narak yollarını kesti. Balyoz gibi yumruklarıla, hepsi- ni arka arkaya deviriyorlardı. Bi- çarelerin üzerinde tepinmeyi baş- ladılar. Delirmiş körler gibi biri birlerine - çarpıyorlardı. — Köpük kusuyordu. / Tırnaklarının — yahut izmelerinin her darbesinden kan fışkırıyordu. - Herkesi — asırdıktan sonra; duvarlara hücüm etmiye başladılar Masaları 1sırdılar, kemleleri — parçaladılar, — kapı tırmaladılar. Yerde, yarısı / ölü, yarısı baygın yatmakta olan kaz dınların — üzerinde, ellerini biri zıpladılar, birlerine çırpa / çırpa zıpladılar. Mütercimi: (Vâ Nü) Troçki ve maske! . Moskovada açılan garip bir nişancılık yeri Moskovadan yazılıyor.: Bu gün- lerde Moskovada “kurs ve istira- hat yeri, namile yeni bir park açıldı Burada tertip olunan eğlence- ler arasında bir nişancılık mahalli vardır. Her teşebbüste olduğu gibi bu eğlence yerinde de siyasi propaganda — yapılıyor. — Çünkü hedefler sovyetlerin hoşlanmadığı simalardır. Bunların arasında sabık Çar, şimdiki — İngiltere kralı — vardır. İstanbulda ikamet etmekte olam Troçki de unutulmamıştır. Lâkin sabık harbiye komiserinin resmi başkalarına - benzemiyor. - Bunun kafası maskelidir. Dane bu hedefe isabet ettiği vakit maske düşüyor ve rus amelesinin hakiki düşmanı addolunan Troçkinin yüzü mey- dana çıkıyor.