TARİHTİ Mütercimi: Napoleon'un Lehistan dilberleril da kilükali muci bir Lek dilberini: sevmesi Nâpoleon'u nasıl 1806 senesi Teşrini sanisinde )leon'un Pozen şehrini zapt- Varşovada bulunan Prusya ceneralı Kaçkasit'in şehri boşalta- rak Rüs/ ordularına - iltihak için Vistül'ün öte tarafına çekildiği | şayi oldu. 1806 senesi 21 teşrini evelinde ilk fransız taburu Varşovaya mü- zafferen girdi. Lehlilerin sürur ve heycanına payan yoktu. Mari de halkın bu süruruna iştirak ediyor ve müzaffer serdarın şehre girme- sini dört gözle bekliyordu. Bütün balk, fransızları çılğın bir sevinçle karşıladılar, izaz ve ikram ettiler, evlerine misafir ettiler. Şehir cün- büş içindeydi. Lehliler fransızları kucakhyordu. Bir kaç gün sonra fransız ce- neralı Mirat alayi vâlâ ile Varşo- vaya girdi. Mari, fransız kıtaatı- 'nın şehre dühülünü amcasının kızı madam Abramoviç ile beraber caddeden seyretti. Mari'nin kalbinde bipayan bir şevk ve neşee vardı. Tombul ellerini, olgun iki kirazı andıran | dudaklarına - götürüyor , fransız | zabit ve neferlerine buseler yol-> | hiyordu. — Fransizlar, bir fransız kadınına pek benziyen bu dilberin masumane ve tiflâne müamele- | lerinde zevk buluyorlardı. | Mari — şatoya avdet ettikçe ihliyar zevci onu şefkat ile ok- | şıyor, tiflâne edalarını görerek | meşeleniyor, ona bir zevceden zi- yade kendi öz kazı imiş gibi muz amele ediyordu. — İhtiyar kontla genç karısı ara- | sında Napoleon'un bahsı sık sık geçerdi. Kont: — Bonapart'tan ne haber? Diye sordukça, genç kontes telâş ve heyecanla sanki büyük bir hatayı tamir etmek istiyormuş — İmperatordan mı bahsedi- yorsunuz? sualini sorüyor, kont Valefaki onum gönlünü hoş etmek ve hatırını karmamak için ayni uhılald:_ —Evet imperatordan.. yavrum! diyerek tashih ediyordu. Bir gün Napoleon şafak söker- ken yanında yalnız sadık bendesi — Rustan bulunduğu halde- sessi, sedasız Varşovaya girdi ve bi bir yerde durmadan eski Leh krallarına mahsus şatoya - gitti, daha henüz uykuda bulunan şato bekcisini uyandırarak kendi son leh kralının oturmuş olduğu daireye götürmesini emretti. Tefrika numarası: 27 ÇİNGENELER Muharriri: Konrad Berkovitehy — Hiçbir şey söylemiyorlar ! -dedi. - Esasen, makineyi kimin kardığını kendileri de bilmiyorlar- di ki... Köyde beş kulübenin ya- kılmiş olması, Kara Murat kari- yesi için, cidden büyük bir felâ- | kettir | Fakat, Kara Murad'ın gençliği, içindeki kin ve gayzı daha fazla zaman — gizli tutamadı Yangının yedinci gecesiydi; civar romen köylerinden birinde de, ansızın müthiş bir yangın belirdi. Derhal imdada koşuldu ise de, alevler, iki kulübeyi yalayıp sü- Büyük adamların oluyordu. Lehistanı kurtarmak için Bonapartın | vaffak olsun. Bu aralık Lehistanda | ne istiçvap, ne aleni muhakemel— M Ağustos 1929 13 Ağustos t9ze | metresleri A. Hilâli he alakadar olmaması:VArşoYa- | lâzımdı. Kontes Valefska sevdi ? Napolen'un bu gürültüsüz gelişi muzaffer ordusunun başınde alayı valâ Varşova sokaklarındn geçe- ceğini ve kendisini yakından gö- receğini zan ve tahmim etmiş olan ehali de büyük bir inkisarı hayal tevlit etti. Napolen muvasalatının - ferdası sabahı ancak rüesayı memurinle münhasiren teşrifata dahil zevat kabul edeceğini tebliğ etti. Bu kuru tebliğ pek elim bir tesir | uyandırdı. Bonapart resmi kabul esnasında | gayet bitiz ve asabi görünüyordu. Tebrikât ve lazimatı mustağni ve mütehakkim bir eda ile kabul ederken arasıra diline arız olan pelteklikle coşarak hazıruna hay- kırdı: — Sadakat, — fedakârlık, kan dükmek lâzımdır. Bunları ihtiyar etmedikçe hiç bir şey yapamaz- Kont Vatefski bu resmi kabulde bulunmamakla — imperatorun - bu sözlerini dostları marifetile derhal duydü. Napolcon — bedbaht — Lehistan için hiç bir şey yapmıyacaktı. Megerki Lehistan — kendisini ve bilhassa kalbini zaptu zeshire mu- müthiş fırtmalar hüküm suruyor ve Rusların rücat ederken yap- tıkları tahribatı ikmal ediyordu. Halbuki harapap ve türap olan Lehistan 100,000 fransız askerini beslemeğe mecburdu. Bir aralık Lehistanda mevcut bütün erzaka yaz'ıyet edilmesi düşünüldü. Fakat Paleyran muhakkak sürette Lehli- lerin kıyamına sebebiyet verecek olan böyle bir muameleye mani oldu. Bütün bu hadiseler ve Napo- leon'un sarayı kralide havsalaya sığmaz inzivası Varşovada derin bir inkısar hayâl uyandirıyordu. Bonapart — saraydan — dişarıya adım — atmayor ve — ancak maiyeti erkânım kabul ediyor, Leh dilberlerinin cazibe ve şuh- luğu ile hiç alâkadar olmayordu O derece ki Varşova dilberleri kız- mağa ve aleyhinde söylenmeğe başladılar. Mamafih imperatorun bu inzi- vasında bir azamet ve haşmet görenler de yok değildi. Mari'nin de aralarında bulunduğu bu kadınlar gençleri yeni teşkil edilen eh ordusuna yazılmağa, zenginleri de nakti muavenette bulunmaya teşvik ediyorlardı. (Mabadi var) 13 Ağustos 1929 KAHRAMANI Mütercimi: ( Va - Na ) evlerine bakarak, fena — halde müteessir oldu. Bunun yeni bir felâketi doğuracağına emindi. Filhakika bu seler ne istintak, Stos 192 Hemen ertesi gün, jandarmalar, Kara Murad'ı yeni baştan kuşat- tılar; gene aymı usul . üzere, on tatar evini daha yaktılar. Ateş,gök yüzünü aydınlatmağa başladığı vakit, Tatarla, jandar- maların süngüsüne ve tüfeklerine aldırış bile etmeden, yüksek ses- le, hükümete küfretmeye 'nan evlerin etrafında, rak, ve ya- bağırışa - M akcerıa kaçlı ismet paga Hiz, nin nezdinde Başvekil İsmet Pş. Hz. dün Pendikteki köşklerine meşgul ol> muşlar, dışarıya çıkmamışlardır. Riyaseticumhur kâtibi umumisi Tevfik, Avrupadan avdet eden B. M. M. İkinci reisi ve Trabzon meb'usu Hasan beylerle Atina sefiri Enis B. dün İsmet pş. Hr. ni ziyaret etmişler ve akşam geç vakte kadar neztlerinde kalmış- lardır. » Sabanca deresi taştı — Dün yağan yağmur Sabanca deresini taşırmış ve nahiyeyi istilâ etmiş- tir. Şimdiye kadar ahnan haber- lere mazaren 9 kadar ev harap olmuş ve bir kısım arazi su altın- da. kalmıştır. * Mektep kadroları hazırla- nıyor —Maarif vekâleti bu seneki mektep kadrolarını hazırlamağa başlamıştır. Kadrolar ağustos ni- hayetinde bitecek, eylül iptida- sında mekteplere tebliğ oluna- caktır. * İrtişa meselesi — İrtişa me- selesi hakkındaki tahkikata devam edilmektedir. Maznunlardan bir kısmı tahliyeleri için istida ver- mişlerdi. Fakat müddeiumumilik makamının amütalâası almdıktan sonra bu talep kabul edilmemiştir. İtfaiye mütehassısı — Viyana- dan gelecek itfaiye mütehassısı ile yapılan mukavele imzalanmış- tır. Mütehassıs pek yakında ge- lecektir. * Amerikalı darülfünun tale- besi — Hususi bir vapurla gele- rek iki günden beri şehrimizde bulunan Amerika darülfünun ta- lebesi dün motörle Boğaziçinde, bir tenezzüh icra ve Bebekte, Galatasaraylıların denizcilik şu- besini ziyaret etmişlerdir. bir ay kadar, sükün hi oldu: Mamafih, jandarma nöbet- çileri, hâlâ yerlerinde duruyordu. Nay, bu sırada, civar köylerde birçok seyahatler yaptı... Ecee, tabi. di, işi, daha büyü- müştü... Hem amele, hem jandar- ma, iki yüzden fazla insanı do- yurmak — dâzımgeliyordu. — Kara Murat — Tatarları , — artık, inat olsun diye, harice habbe sat- mamaktaydılar. Ekseriya, Nay köyden hariçte yatması lâzım geliyordu. Köye döndüğü man ise, işlerile meşgul bulu - nuyordu; komşularile uzun uza- diya çene çalacak boş zamanı kalmıyordu. Hâlâ en büyük arzusu, en büyük emeli, kulübesini daha iyi süslemekti. Halbuki, Kara Muratlılar , çeribaşının — oğlunu çoktandır, karşı cephede ve kendilerime düşman Yeni neşriyat Resimli Ay Resimli ayın Ağustos nüshası bugün çıkmıştır. Bu nüshada ge- çen ay etrafında hayli gürültüler kopan putları kırma meselesi hak- kında izahat veriyor. Resimli ay bu nüshasında alfabenin de mek- teplerden kaldırılmasını Türk Yurdu Memleketin en kıymetli muhar- rirlerinin yazılarile çok güzel bir şekilde intişar etmiştir . Türk Yurdu bu nüshasile de memleke- timizin en güzel, ciddi ve ağır başlı bir mecmuası olduğunu gös- termektedir. Bütün okurlarımıza Türk Yurdunu - tavsiye ederiz. O Şehitleri ziyaret — Şehitlik- | leri imar cemiyeti ayın 15 inci perşembe günü akşamı buradan hareket edilmek üzre Çanâkkale tliklerini ziyaret programını etmiştir. Bu sene Reşit paşa vapuru tahsis edilmiştir. Vapur perşembe günü saat 19 da Top- hane rıhtımından hareketle Çanak- kaleye — gidecektir. — Cumartesi ııbzhı saat yedide avdet edile- | | Sivrisinek mücadelesi İstanbul sıtma mücadale reisli ğinden: 11/8/29 tarihli şehir ha- berleri sütununda mevcut (Sivri sinek —mücadelesi) bakkındaki bent bir hatayı fenni olmak ba- sebile berveçhizir surette tekzibini rica ederim. Şimdiye —kadar kullandığımız ham petrol ve sair sürfe itilâfına dit mevadın tesir etmemesine sürfelerin tarzı hayatlarına naza- ran imkâmı yoktur. Sirke, Şarap ve buna mümasil mütahammir mayiat içersinde sivrisinek sürfesi yetişebilmesi - mümkün — değildir. Buna âitte hiç bir tedabir alınma- mıştır. Ancak tabiati arazi ve mahallin bazı hüsasi / sivrisinek üreme mahalleri binnetice tespit kılnarak ogibi mahallerede usulü dairesinde sürfe itilâfına mahsus petrol ve saire tatbik kalınmaktadır * Münhal mebusluklar — Mün hal meb'usluklar için G.HEF. namzetleri yakında tesbit ve ilân edilecektir. İntihabat eylül içinde | yapılacaktır. Tarabyada, Tokatliyan otelinde te dansan. Elettrich Jazz, jandarma- yıyorlardı. larla amele arasında dolaştığını nefretle telâkki ediyorlardı. Hattâ, o, başka taraflara da gitse, gene Nay'ın , onların işi için değil miydi? Bir çokları asıl kabahatın büyüğünü hi de buluyorlardı: Öyle ya, irsin, köye yabancı damat al- makta mana var mıydı? Hem de çingene damat! İşte hep para derdi! Çeribaşının altmları Se- lim'in gözlerini bürümüştü! Şa- yet bu yabancı Kara Murat'ta bulunmasaydı, romen amele, ko- laylıkla yiyecek içecek tedarik edemez; belki de, taşocaklarını işletmekten vazgeçerdi! Hasılı , nazarında bütün felâketlere sebep, Selim ile Nay'dı! Yangınlar,- ağza, bur- 'na, yemeklere giren bu. tozlar, kep onların yüzüadendi! Fakat, Tatarların Porlümün L.T. PİVER A Ş., İstanbul Şubesi Şişli Ahmet Bey sokak Na 56, Tef Beyeğlu 3004 niçin kırıyoruz RE_SİMLİ A BUGUN ÇIKTI UKllllNlIZ in dedikodular, kulaktan kular za, gizliden gizliye yapılıyordu! Nay |ve Ayşe,komşuları ile kendi aralarıne | daki münasebetle belli başlı bir deği şiklik sezmiyorlardı! Bir gece, Nay, ahırda atlar |niçin böyle acı acı kişaiyorlar diye dışarı çıktığı zaman, romen köyünden gene müthiş bir yangım alev ve dumanının yükseldiğini gördü. Tam bu esnada, iki kişi, saklana gizlene tatar köyüne ghi. yordu. Romen köyü istikametinden gelmekte idiler. Yangın alevinin ; Müthiş bir hiddet ve nefret, onu, çileden çıkarma dereceler işti. Üzerlerine atlamak; on- ları, hemen oracıkta, nefes aldır- madan boğmak - istedi. Fakat, kendini — tuttu; soğukkanlılığını muhafaza ederek kulübesine | döndü, Mzbedt — W de teşhis edebildi. |