Garip hesaplar Ankara muzake- ratı ve yunan — | mahafili Atlk 30(Fes) — Burada selâhiyettar mahafilin fikrine göre müzakerat kısa bir müddet azami 8-10 gün sürecektir. Aynı maha- netice hakkında nikbin görünmekte ve müzakerat akim kaldığı takdirde - ki bu muhtemel değildir - mesuliyetin Yunanistana | atf ve tahmil edilemiyeceğini söy- | mektedir. Atina 30 (fos) — Meclisi mebusana verilen bir takrirde Türk - Yunan itilâfnamesi imza edildikten sonra Lozanda — imzalanan — mübadele mukavelesinin akibeti ne olacağı hükümetten istizah ediliyor. Ayni takrirde hükümetten şu noktalar da soruluyor 1 - Müba- dil rum ve türk emlâkin |kıymeti nasıt tekdir edilecek 2 - Mübadil emlâk nasıl tazmin olunacak? 3- Yunanistanda ki müslüman em- lâkin muhafaza ve büsnü idaresi için ne tetbir almacaktır? Estiyanın manasız hesapları Atina 30 (Hususi) — Yeniden başlayan Türk - Yunan müzake- ratı hakkında başvekil, hariciye encümenine malümat verecektir. Gazetelerin aleyhtar — neşriyatı devam ediyor. Venizelos taraftarı Estiya gazetesi em şiddetli neşri- yatta bulunmaktadır. Estiya, Türkiyeye güya 24 mil- n altın bahşedilmekte olduğunu “söyliyor. Bu gazetenin yaptığı hesaba göre yunan gayri mübadillerinin emvalı türklerden 18 milyon fazla imiş. Etabli rumların emvali Türk- lerinkinden 6 milzon - fazla imis Bu suretle Yunanlıların 24 milyon küsur altın fazla istihkakı varmış!. Estiya kadar mesuliyet M. Papa ile Diyamandopolosa ait iken şimdi bükümetin de mes'uliyeti yüklemniğini, bu se- beple hariciye encümenine daimi Serelle malümat vereceğini söy- iyor. Polisterin talimi Bu sabah Sultan Ahmet mey- danında polisler sıhhi ve imdat talimleri yapmışlardır. İ kankamı Kaedeki gimenditeri Trnmrey çrkei * Terker V. Za Balya Çizenie |X 5ee Tahvilât Azadele Of 44 Anadele V Aandekı 1 a Tünel 9le 5 Zağms Temaray Zass Bkrik Zisms Çek Fiatları Lendin — Güzelee ae Pa . Yazi, Müye 2 5T gamdmn 2 Si Seiya Gazas — M Dü Çenerre Z, | K Fo SAi .- — aei dan şoför derdest olunmuştur. Bomba ile oyun.. Afyonda bir genç | öldü, iki kişi yaralandı Alyonkarahisar 29 — Dün öğle üzeri şehrimizde şiddetli tarake işidilmiş, her kes acaba me var diye araştırmağa başla- mıştir. Bazıları yangın ihtimalini de düşünmüşlerde sesin yangın kulesinden gelmemesi, böyle bir şey olmadığını anlatmıştır. Neden sonra yavaş yavaş anla- şıldığına göre bu tarake bir kaç c çocuğun patlattığı gir bom- badan büsüle “gelmiş ve bir de kurban vermişti: Kale mahallesinden Şükrü - is- minde bir genç arkadaşlarından Arif ve diger bir genç ile cuma olmak dolayısile Akarçayı kena- rına gitmişler ve orada eğlenirken bir bomba bulmuşlardır. ükrü ve arkadaşları bombayı patlatmak ve gürültüsünü dinle- mek merak ve tecessüsüne kapıl- aaşlardır. Tehlikeli cismi ellerine alarak Akar çaydan Kale mahal- | lesine gelmişler ve orada bombayı patlatmak için münasip bir ma- halde düşünmeğe başlamışlardır. Nihayet bir ateş yakmışlar alev- ler parlamağa başlayınca içine atmışlardır. Birden bire şiddetli bir infilâk olmuş. Zavallı Şükrü- | 'nün ayağı kopmuştur. Polis hadise mahalline gelince Şükrünün ayağından fazla kan aktığını ve ayağın bacağa ince bir deri ile merbut olduğunu gör- müştür. Vücudunun diger yerle- Bir l(;ıdm oIduruIdu. katilin kim olduğu henüz mechul Beyazıtta Çorlu medresesinde ikamet eden terlikçi Nedim usta Mebmet ve lduğu halde di nğk—dcn sonra Beyoğluna çık- mıştır. — Terlikçi — ve — kalfaları Hayriye sokağında 10 numarada oturan Naimenin evine gulmışkı, oradan Naime ile İsmet Mürüvvet isminde iki kızı alarak Hürriyeti ebediye tepesinde İspironun gazinösuna gitmişlerdir. Burada derhal sofra kurulmüş , işret başlamıştır. Bir müddet içip eğlendikten sonra birdenbire Mürüvvet baca- gondan yaralanmıştır. Hadise üzerine Nedim Mehmet firar etmişler, çırak Lutfi kadın- ları bir otomobile koymuş, avdet etmeğe başlamıştır. at Mürüvvet fazla kan zayi 'den yolda ölmü; Beyoğlu jandarması kadınları ve Lütfiyi yakalamıştır. Digerleri aranmaktadır. Müddei umumi muavini — Hay- reddin B. tahkikata başlamştır. Tahkikatı - ilk safhasına göre | maktul kadın evelce başka biri- sinin metresi olduğu halde Nedim usta kızı kandırarak ayırtmış, Naimenin Beyoğlundaki evine gö- türüp bırakmıştır. Mürüvevtin -kimin — tarafından yaralandığı meçhuldür. Tahkikat tamik ediliyor. Sıcaklar hafifledi Fakat haraı'enıı yeni- den artması muhtemel rinde de yaralar olan Şükrü has- tahanede vefat etmiştir. Arifle | diger arkadaşı da yaralıdır. Büyük Liman q kurtarılabilecek mi? | Trabzon 30 ( Hususi) — Büyük liman vapurunun kurtarılması için | çalışılıyor. Lâkin tahlisiyenin alâtı noksandır. — Vilâyette — bulunan edevat ile iş görülmektediri. ingiliz kralının nutku Londra 30 (A.A) — krahın fewv kalâde bir ehemmiyeti haiz olan nutku Salr günü irat edilecektir. Makdonald ağustasta Amerikaya gidecek Londra 30 (A. A.) —Başvekilin Waşington'a, Ağustosta gitmeğe karar verdiği rivayet ediliyor. Bir tayyare düştü 5 kişi öldü Paris, 30 (A-A.) — Aerolloyda kompanyasına ait bir tayyare Konstans gölüne düşmüş, içinde | bulunanlardan 5 kişi boğulmuştur. Otomabil kazası Şoför Hamidin idaresindeki 269 numaralı otobil dün Beyazıttan geçerken 10 yaşında Celil ismin- de bir çocuğa çarpmıştır, Celil ehemmiyetli surette yaralanmış Bir genç intihara teşebbüs etti Bu sabah, saat 10 da köprüden Haydar paşaya giden Seyrisefain” vapurunda bir intihara — tesaddi vakası olmuştur. Baytar mektebi talebesinden Ali Ziya Bey isminde | bir genç dalgakıran önlerinde ken- disini denize atmıştır. Vapur dur- durulmuş; sandallar imdada şitap etmiş; ve genç, yarı bayğın bir halde ölümden kurtarılmış;Haydarpaşaya teslim edilmiştir. Tahkikat yabıl- maktadır. | Gece hararet 1” arşamba gününden beri hü- küm süren boğucu sıcaklar dün yağan yağmurun tesirile bir parça hafiflemiştir. Yeşilköy rasat mer- kezinden verilen malümata göre | bugün hava açık olacaktır. Rü: gâr şark istikametinden mutedil olarak esecektir. Sıcaklık — bugün idi, artacaktır. Sabahleyin 20 olmuştur. Anadoluda en sıcak yer Di- yaribekirdir. Burada hararet 37dir. Bugün Şark vilâyetlerine yağ- mur yağması muhtemeldir. Zonguldakta sıcaklar ve fırlına Zonguldak 30 ( Hususi ) — Üç günden beri bunaltıcı sıcaklar hüküm sürmekte idi. Dün gece- dem beri yağan yağmurlar halkın üldürdü. Te MöReğellür deleye Kozlu ve Kilimden kömür alan vapurlar Ereyliliye iltica etmek mecburiyetinde kalıyorlardı. Balatasaray geliyor İzmirde üç maç yapan Galata- mize avdet edeceklerdir. Hem dövmüş hem yaralamış. Tütün amelesinden Hamit dün bir meseleden dolayı İbrahimi hem dövmüş, yaralamıştır. Bu sabah Üsküdar iskelesinde bir kadın öldü Bu sabah Üsküdar iskelesinde 60 yaşında bir kadın: — Aman - gözle Diye — bağırdıktan Fyıkılıp — kalp etmiştir. Camları kırmış Kadiköyüde — oturan Mustafa efendinin hizmetçisı Habibe, kom- hem de kararıyor.. sonra yere sektesinden — vefat | lamıştar. saraylı futbolcular bugün şehri- | Ayasafyada henüz anlaşılmayan | arkadaşı | gusu Saime hanımın camlarını taş- | (Baş tarafı birinci sahifede ) tatbiki lâzım geldi; karılıyor. Halbuki bu neticeler - yanlıştır, çünki hareket noktası hatalıdır. Memleketin fakir düştüğü netice- | sine varmak için istinat edilen hadise, idhalâtın. ihracattan fazla olması hadisesi mevcut değil- dir. Daha doğı atistiklerin ifade ettiği mertebe mevcuttur. Evvelâ şunu nazarı dikkate alalım: Türkiyede sermaye ve ta- sarruf pek azdır. Şu halde sene,ithalât fazlasını ödemek iç Türkiyenin 50 milyon lira vermesi, bu kadar parayı her sene harice akıtması imkânsızdır. Bu doğru olsa, memleket içinde şimdiye kadar kaç para kalırdı? Heriçte ne sermayeleri, ne ticaret teşeb- büsleri olan Türkler bu kadar parayı nasıl - verebilirlerdi? Altın para vermeye mecburdurlar ve o zaman İngiliz ve Dolar, baş dön- dürücü bir sür'atle yükseli Başka bir nokta daha var: İs- tatistik mütahassısı sıfatile, bil- hassa bu nokta üzerinde bir kaç söz söylemek isterim. Türkiya harici ticareti hakkın- daki istatistikler ne tamamile doğru, ne de büsbütün yanlıştır. Bir çok istatistiklerde vaziyet böy- ledir. Bunların sıhhatı, kullamları nin esasını, tüccarların beyanna- meleri teşkil eder. İhracat işinde bu. beyannameler, kısmi âzanı itibarile — yanlıştır. İhracat — tüc- cari, ihraç ettikleri eşya için bakikatin dumunda kıymet beyan ederler. Bu kıymet, memleket pi- yasasındaki Hatlardan — aşağıdır. Bu süretle, istatistik memurlarının | kaydettikleri ihracat kıymeti künu, hakiki kaymetten çok aşaj der. Ne kadar aşağı? Bunu tema- mile tayin etmek kabil değildir. Fakşt yapdığım mükayese tetki- katı, şunu teyide müsaittir ki, ih- | racat kıymeti, pek az bir fark ile, idhalât yekünunna yakındır. Hattâ ihracat, belki de biraz fazladır. 1927 senesinin 26 kalem ihra- cat eşyası için borsa Fiatlarını | tespit ettim. Bu 26'nevi arasında başlıca eşya mevcuttur. Bu fiat- ları, aymı eşyanm haricf ticaret istatistiklerindeki kıymetlerile mü- kayese ettim. ( Ticaret istatistik- leridne bu kıymetihracat yekünu ihraç edilen eşya miktarile taksim olunarak elde edilir ) Bu kaymet, daima, eşyanın pi- yasadaki fiatından mühim dere- cede aşağidır. Burada bir kaç misal ile iktifa edeceğim : 1 — yerli buğday Fiatı, borsa- da senelik vasati olarak, 1927 de okkasıl7 kuruş tesbit edilmişti. Halbuki, ihracat istatistiği okka- sını 8 kuruştan kaydediyor. — Kuru üzüm, İzmirde, 44 ve 33 kuruş tesbit edilmişti. İh- racat istatistiği 46 kuruş göste- riyor. 3 — İncirler, borsada 25 kuruş lmişti. İstatistiklere naza- ran kaymeti 19 kuruştur. 4 — Kabuğu soyulmuş fındık, İstanbulda 129 kuruş, Giresonda 84 kuruş gösteriliyor. Halbu ki ihra- cat istatiğinde 68 kuruş kayd- edilmiş. 5 — Zeytin yağı, İstanbul bor- sasında 106 ile 102, 102 ile 96 kuruş arasındadır. İhracata naza- ran 85 kuruştur. Şunu da nazarı dikkate almâlı ki -bilhassa kuru üzümde - eş; nın memleket piyasasındaki fia- 'tına tekabül etmesi için, hariçte satılan fiata, buradaki / işç ibraç Himanıma kadar nakliye pa- ilâve — etmelidir. | rasını neticesi ç- | riçte 2 Temmuz 1929 — » —e -Harici ticaret hesapları m)ıııa yanlışlık var epeyce bir şey tutar. Fakat hah satıldığı Fiata bilha tüccarın kârını — ilâve — etmi Çünki tüccar malını, memlekettş satın aldığı fiata satmaz. Hatta bir,tek mütavassıt bil lik, konsinyasyon, kı raflarını, malın piyasadaki fiatınd zammetmek lâzımdır. Görülüyor ki, ihracat istatistil lerinde, ihraç edilen eşya fiatlaj rının, kiymet yekünunun hakikat, ten aşagı gösteril D tır. Bu “ kıymetinden aşağı göse termek ,, hakiki kıymetin yüzda 20-25 derecesinde addolunabilir; Yüzde 25 aşagı gösterildiğini kabul etsek, bu mikdar 1927 senesinde 40 milyona balig olur,© Yani, 1927 senesinin resmi , ihracat istatistiklerinin 158 milyot lira diye gösterdikleri ihracat " yekünu hakikatta 198 milyondun." Buna mükabil aynı senenin idhas lâtr 211 milyondur. ' ea Un saagak beş, bir mesele daha var: Memleketti çıkan bir malın etine , mal cenebi lekete geldiği | zaman aldığı Hdir. Yani, Üman .._gı.nl ıktıktan sonra, buna nal k sigorta masrafı da ıuı.."f““ eder. Bu inzimam eden f kaymetin miktarı yüzde 10-15 ti Yüzde 10 kabul etsek, 1927 senesi - Türkiyenin ihraç eti eşya — haymetinin yekünu 217 milyon liradır. Yani, aynı miktar | ve kiymette mal idhal edik dikçe memleketten para çıkma- sına hacet kalmaz. Aynı idhalâtı yekönu 211 milyon li olduğuna ret müvazenesinde hiç açık yoktur, Hz.lbnkı, Hicaret istatistikleri, © sene için 53 milyon Hira açık bi kıymeti, başka memleketler- de, bilhassa yunanistan ve itale yada meydana çıkmıştır. Oralare da da görülmüştür ki, istatis lerde kaydedilen ihracat yeküma hakikatin çok dununda idi. Buda beyannamelerin, eşya fiatını ha kikattan termesinden ileri geliyor. -a ŞA hatâ / düzeltilmiştir. Burada da Jünm gelen. tedbirler teklif ci Bu kasa, fakat ümit ederim ki Havelşail. EŞ. ee e) bir efsanedir. Binaenaleyh, bü açıktam istidlâl olunan bütün nex ticeler, Türkiyenin gittikçe ikti- sadi ve mali fakra — düştüğü iddiası da bir hayaldir. 2 — Farazi tahminlerle, ticaret, müvazenesini bulup - ihracat ve idhalât arasında müvazene temin etmeye çalışmak hem para hemi vakit — kaybetmektir. — Düzgün olan bir şey düzeltilmez, 3 — Harice akıp gitmekte olaj türk milli servetini korumak be- hanesile aşırı bir. himaye usulü tavsiye edenler aldanıyorlar. Meselâ, milli sanayij inkişaf et- tirmek için - hayat pahahlığını aıttırmak bahasına - himayeci ol mak mümkündür. Fakat ticaret müvazenesini tesis etmek - için himaye usulüne müracaata sebep yoktur. Eger idhalat ve ihracat açığını kapatmak lâzımı gelse, bu himaye ile değil ihracatı arttır mak süretile elde edilir. 4 — Kendi işim için külçük bir netice: İstatistikler tutarak ve bunları mütahassıslara -sormadan tefsir ederek mana çıkarmak isrevenler, eâ fena batalara dü- şerler ve istatistik ilminin geçti- ği yolları süsleyen — tuzaklara tü | tulmak tehlikesine maruz kalırlar. | Cemille Jagaard (Kamil Jakar)