Yazan: İskender Fahredi “Biz, Avrupalıların ameliyat masasına yatırdıkları bu HASTA ADAMIı dirilt- mek ve ölümden kurtarmak istiyoruz!,, SELMA hanımetendi Paristeki kocasının hayat ve mesaisinden bahsederken, ev sahibi geniş bir nefes alarak: “Hanım bizdendir. artık müsterih olabili Doktor Ali beyin kendisinden kurnaz olduğunu gören Melâhat, bu suale lâstikli cevaplar vermek için hayli sıkıntı çekmişti. — Tabi siz de işitmişsinizdir! - dedi - Şeref beyin Parise firarı gayet mühim bir hadi: cim, Osmanlı devl ü tak- basılmak - için vaziyeti müsait bulmamış olduğu anlaşılacak, yalnız uzaktan taras- iktifa edilecekti, dirde, Melâhatir iştükten ve misafirlerinin efkâr doğru ten sonra, Yıldızda hapsedilen tiyetin NURİnin ne müthiş bir genç dendir... Istanbuldaki mesaisi Pa- — olduğunu anlamıştı, dişah tarafından haber alınınca, | Ali B. de az cüretkâr bir artık hayatının tehlikeye girdiğini | adam değildi.. Şeref. beyin git gördü ve Avrupaya kaçtı. Doktorlar. birbirlerinin yüzüne bakıştılar. Ali B. tekrar sordu: — Kendisinden mektup ahyor- musunuz? — Daima.. Bu hafta gelen son mektubunda bende çok büyük ümitler uyandıracak malümat vardı.. Fakat bunlardan bahsetmek çok tehlikelidir.. Bilmem ki sizler ne fikirdesiniz? beyin misafirleri genç ka- yolun yolcusu olduğunu itiraf et- mişti.. Melâhat bu muhavere es- nasında, memlel ven çok samimi bulunduğunu hissediyı Muhavereler siyasi şekle döl at milletin me müt- ve istipdat ile idare edildigini ögreniyor.. saray faci - alarının hariçteki akislerini daha esaslı sürette anlıyordu. Misafirler arasında en ziyade, söyledigi göze çarpanlardan biri dının sözlerini çok tabii ve samimi | de Ali beyin muavini olan asistan bularak, verdigi bu — haberden | Fikret B. idi. memnun olmuşlardı. Genç doktor, Melâhatin zekâ Ali B. Melâhati / teselli sade- | ve bilgisine hayran olmuştu. dinde dedi —Selma hanımefendi! -dedi-yarın bu vatanı düşman istilâ ederse mahvolduk demektir. Biz, Avru- palıların teşrih masasına yı Hanımefendi merak etme- biz de zevcinizin yolunu edenlerdeniz... Melâhat doktor. Ali beyle gö- | ve temayülâtını kısmen keşfettik- | Melâhate, söylenecek sözleri | ları bu HASTA ADAMI ezberletir. gibi kelime kelilme | mek ve ölümden kurtarmak.. öğretmişlerdi. — Mamafih, —Melâ- | dinç ve zinde görmek istiyoruz! bat kendisine verilen talimat da- iresinde hareket etmekle beraber, vaziyeti sırf kendi zekâsıyle idare ediyordu. Melâhate - verilen talimat şu idi: eğer Melâhat kâfi derecede malümat almışsa olurduğu pen- cereden — denize — ipekli — beyaz Şeref beyi tebrik ederim, çünki sizin gibi zeki ve münevver bir zevcesi yardır.. Vatanın felâketle- rine şahit olan ve iztiraplarını duyan sizin gibi hammefendilerin bizlere yoldaşlık etmesini arzu ederiz.. Hepsi birden başlarile bu sözü mendilini atmak suretile işaret verecek ve derhal Ali beyin yalısı" 0 gece basılacaktı. Eğer Melâhat pencereden denize men- dilini atmağa muvaffak olamazsa yalnın bahçeye nazır olan aptest- hanenin pençeresinden hafiyelere lamba ile işaret verecekti. Bu iki teyit ettiler.. Ali B. geniş bir nefes aldı ve arkadaşlarına birer sigara uza- tarak: — Hamımefendi bizdendir, artık müsterih olabilirsiniz. Dedi. (Mabadi var ) Ekmek münakasası: Trabzon merkez Hapishane müdürlüğünden: Trabzon Hapishanesinin 929 senesi Haziranı iptidasından 930 senesi mayıs gayesine kadar bir senelik ekmeği kapalı zarf usulile ve yirmi beş gün müddetle mevkü münakasaya çıkarılmıştır. 1 — Ekmek beheri üç yüz dirhem olmak şartile piyasada mevcut ve ikinci ekmek tabir olunan harcı ekmeğin aynı olacaktır. 2 — Münakasaya iştirak edecek zevat yirmi beş gün zarfında yüzde yedi buçuk teminatı muvakkate akçesi olan (1113) lira (75) kuruşu mal sandığına bitteslim alınan makbuz ve ya Banka mektup- larını Trabzonda müteşekkil Hapishane komisyonuna ibraz edecektir. 3 — İhalei kat'iyeyi müteakip sekiz gün zarfında yüzde yedi buçuk teminatı muvakkatesi yüzde on beşe iblâgile teahhudünü ilaya baş- layacaktır. İşbu levazım 26 Haziran 929 tarihine müsadif çarşamba ğünü komisyonu mahsusunda ihalei katiyesi icra kılınacaktır. Devlet demiryolları ve limanları umumi idaresinden: Kayseri - Sivas hattı için altmış kilometrelik malzemci ferşiye mü- makasası 27 temmuz 929 cumartesi günü saat (16) da Ankarada Devlet demir yolları umumi müdürlüğünde icra edilecektir. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve teminat muvakkatelerini yemi mez- körde saat ( 16,30 )a kadar umumi idare yazı işleri müdürlüğüne vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini (20) lira muka- de Ank: amisyonundan tedarik edebilirler. bu öilânı “ kesip mhracadi, ediniz, | İstanbul İcrasından: Şaver hanı | Mustafa Zihni efendi - veresesi zimmetindeki alacağının - temini istifası zımnında mahcuz bulunan Aksarayda sofularda Rağıp bey sokağında 14 numaralı hanenin sekiz hisse itibarile iki hissesi otuz gün müddetle ihalei evveliye müzayedesinde dayine uhtesinde yüz lirada takarrür etmiş olmakla onbeş gün müddetle ve yüzde beş zamla ihalei katiye müzayedesine vaz olunmuştur. Hudüdu sağ tarafı Mustafa efendinin 12 numaralı hanesi sol tarafı yorğancı Tevfik efendi ha- nesi arkası Zehra hanım hanesi cephesi sofular Ragıp bey sokağıle| mahtuttur. Mezkür ahşap haneye kapıdan içeriye girildikte bir ara- hk üzerinde bir oda kırık malta eli bir mutbak içinde bir ku- u emme, basma bir tulumba levcuttur. Bahçeye bir kapı ile çıkılır mezkür aralıktan / ikinci kata çıkıldıkta bir sofa üzerinde ü üçük büyügü yük- 'oda bir apdesthane üçüncü kat ikinci katın aynı olup odalarda yüklük yoktur. Sofada merdiven altında bir 'oda dolap vardır. Dördüncü kat bir sofa üzerinde bir oda olup odadan bir kapı ile balkona kılır. Balkonun bir kısmı tahta bölünmüş bir kücük oda haline ifrağ edilmiştir. Mezkür hanenin mutbaktan — bahçeye — çıkıldıkta ayrıca bir mahal olup kapudan içeriye girildikte bir ocak bir mutbak ve mutbaktan yukarıya çıkılıdıkta bir oda — mevcutlur mezkür mahalde medyunun vere- selerinden Zekiye hanım ikamet etmektedir mezkür hanenin zemin katında tramvay memurlarından da malzeme dairesinden Haydarpaşada mubayaat ko- | İsmail efendi 4 lira katta Mehmet — efendi üçüncü — katta şoför efendi 5 lira Dördüncü katta ban- dırol memuru Abdürrahman efendi mahiye beş lira ile bilâ konturat ikamet etmektedir. Mezkür hane 12 numaralı hane ile bir sokak | altındadır, mesahası hey'et umu- | miyesi 140 arşın olup cephede bina 75 arsa kısmında 35 arşın olup mütebakisi bahçedir. Kıymeti muhammenesinin tamamı 1500 liradır. Talip olanlar kıymeti mu- hammenesinin hisseye musıp mik- tarının yüzde on nispetinde pey akçesini alarak 39-1192 dosya numarasıyla 8/7/929 tarihinde saat 14 den 16 ya kadar bizzat veya bilvekâle müracaal eylemeleri ilân olunur. Mme B. Merkel Tarafından Laypzig konser- yatuarı profesörlerinden * Pe- ichmüller , in meşhur metodu ile piyano dersleri verir. Mektupla şu adrese müra- caat: Beyoğlu kabristan soka- ğında No 31 Pandasopulo 5 numaralı daire. | 30 para tekaüt maaşile bi fakir, — pejmürdehal bir biçareyim. 12 lira 28 kuruş mın saadet içinde yüzemiyeceği, hattâ karnını bile lâyiki vechile doyuramıyacağı derkâr ve bedi- hidir. güllük gülüstanlık içinde yatsın, hemşirezadem Huriye Hanımefen- ideki — apartımanlarına arada sırada giderdim; mutfakta, eniştem — Hulki — Beyle birlikte sebeplenirdim... Eniştem Hulki Bey mi?... O da mı kim?,.. Hemşirezadem Huriye Hanım merhumun zevci, efendi- Evet Hulki Beyle beraber, karşı karşıya geçerek apartımanın mut- vağında sebeplenirdik... Hizmet- çiler çifter çifter... Belleri - pros- başları beyaz tenteneli gibi, >mutvakta yemel salonu —arasında — sekelerdi... Başına takke — geçirmiş — olan ahçıbaşının hazırladığı mezeleri , Pişirdiği ağzınıza lâyık yemekleri mutvaktan içeriye, Huriye Hanım- efendi merhumun misafirlerile birlikte güle oynaşa yemek yedik- leri odaya götürürlerdi. Sonra, kaplar, yarı yarıya yenilmiş bir halde, mutvağa geri döndüğü za- man, — Hulki Bey, bazan da iz, hemşire, çocukların dadısı, — tah- ta masanın başında âlâcena nef - simizi körlerdik. Hattâ, nefsimizi körletmekde değil; tıkabasa, doyasıya, çatlıya- sıya, patlıyasıya, gıda alırdık Allah bin bin bereket versin, cok şükür Rabbime Neden mi Huriye Hanımefendi merhum içeride, yemek salonunda misafirlerile birlikte yemek yer- derdi de, biz mutvakta yerdik?.. Hmmm, efendiciğim, bunda anla- şılmıyacak bir şey yok: Evvelâ, malümu saminiz, abdi hakir, kılık kıyafet düşkünü... Öyle, kolah masa | örtülerinin başına, smokingli, frkalı beylerin karşısına, nasıl geçerim de şampanya içebilir, çatal bıçakla marifetli marifetli portakal, muz Allah gani gani rahmet eylesin, | makamı cennet olsun, kabrinde | | töbel. Allah yazdı ise bozsur Hem ben gideyim desem de, ön- lar beni sofraya almazlardı ya hoşl... “Mutvak köşesi nene yet- mez, a teresl,, derlerdi... Bunu de- dirtir miyim? Hemşireyi sorarsanız bol entarisi üstüne örme kuşakla, efilefil, yellimyelâlim el ortasına çıkacak değil a... O da mutvakta yemek yerdi.. Hulki Bey, öylesine | Mmahçup 'tavırlı, öylesine münzevi bir adam ki, misafirlere yüzünü | göstermemek icin kaçar; hattâ, V eve, arka merdivenden girip çı- |kardı. Allah selâmet versin, eskiden, Sultan — Ahmet — taraflarında , © kötü,. kara tahta evde oturdük- ları zaman, yani, Hulki Bey, 700 kuruş maaşı aslile memurken, tabiatı böyle değildi. Aile sofra- sında, — sini — başında — güle Oynaya yemek yerdi. Hattâ, Hu- riye hanımefendi kızım merbu- meye — böbürlenir , — hışımlanır , çıkışır, yemekten evel, yemekten sonra, zevcesine eline su döktü- rürdü. “Bu evin ekmeğini getiriyoruml,, diye gümbürdediği vakidi. Kelli felli erkekti. Kalem- den istifa ettikten ve Şişliye ta- taşındıktan sonra, böyle, kuyru- ğunu kısmış köpeğe döndü. Pısı- aklaştı. Şişlideki yeni evlerine ilk git ve muütvak - arasında ziyafetlerine konduğum - zaman, hemşifeye sormuştum: — Yahu, maşalih! Ne oldu size böyle? Hemgire: — Üzümüye de bağını sorma!- demişti. Eh, kim bilir, hem 'neme lâzım.. Demek ki, bir şey oldu, para biriktirdiler, filân... Huriye Hanım- efendi merhume, eri, el bereketile idare edi, ; Evet, bu işin bütün kerameti merhümede idi. Zira, onun vefa- tından sönra, hemşirenin ve da- madının — işleri fena halde leşti. İlk- hafta, hizmetçileri, ah- çıyı savdılar. O ay nihayetinde evdençikıp gene Sultan Ahmede taşındılar; ve, Hulki bey, 600 kauruşlu bir memuriyete girmek için istida verdi. (Hiküyeci) EN MÜKEMMEL GRAMOFONEU ENİTKH. Markadır. İstanbul ticaret ve sanayi odasından: Odamızça mühtelif cins Jevazımı kırtaşiye mübayea - edilecektir. İtaya talib olanların oda umumi kâtiplik bürosuna müracaatları ilân olunur. Tacirlere mühim ilân Tiçaret ve sanayi odasından: 1929 senesi oda küyt temiiirdle edir TÜi eeiasüz Hdi bi müddeti 30 haziran 929 tarihinde hitam bulacaktır. Henüz ücr »ti | kaydiyesini tediye etmemiş odamızda mukayyet zevat ve müessesi .. bir cezaya maruz kalmamak üzere müddetin hitamından evvel ea veznesine müracaatla burçlurını ödemeleri ilan ve rica olunr.