Lik maçları Ikinci devre çok hararetli başladı Lik maçlarının ikinci devresi pek hararetli başladı. Bu gün de stadyomda mühim müsabakalar vardır. — Galatasaray - Beykozla, Beşiktaş Süleymaniye ile, Fener- Vefa ile karşılaşacaktı. Lik maç- Zarının ilk Gdevresinin sonunda vaziyet şu i Galatasaray— Beşiktaş, Fener- bahçe, Beykoz, Süleymaniyeyi yenmiş, Vefa takımı ile berabere kalmıştır. Kazandığı puvan adedi M tür. Beşiktaş — Fenerbahçe , Bey- koz, Süleymaniyeyi yenmiş, Ga- latasaraya mağlüp olmuş, Vefa ile berabere kalmıştır. Puvan adedi 12 dir. Fenerbahçe — Beykoz, Süley- maniye, Vefa takımlarına gal geli mağlüp olmuştur. Ti dir. Beykoz-Vefa, — Süleymaniye yenmiş, — Galatasaray, — Beşiktaş ve Fenerbahçeye mağlup - olmuş- tur. Puvanları mecmuu 9 dür. Süleymaniye - Galatasaray Be- şiktaş, Fenerbahçe Beykoz ta- kımlarna / yenilmiş Vefayı yen miştir. 7 puvana maliktir. Vefa-Fenerbahçe Beykoz. Sü- leymaniye yenilmiş, Galatasaray ve Beşiktaşla berabere kalmış- tır. 7 puvanı vardır. İkinci devrede Galatasaray pu- 'van adedini ori yediye, Fener on dörde çıkardı, Beşiktaş 13 te kaldı. Bü süretle ilk devrede Beşiktaş ikinci geliyorken şimdi Fener Beşiktaş “üçüncü vaziyetledir. Bu variyet tabii. kati değildir. Puvan adedi Fenerin Beşiktaşla yapacağı maçın — nelicesinde ikinciliği kimin kaza- nacağı anlaşılacaktır. Fenerliler bu sefer biç olmazsa ikinci gelmek için çalışacaklardır. Beşiktaşa gelince, şampiyonluğa ümit etmiş olan bu takım da ikinciliği kaybetmemeğe — çalışa- caktır. Bu sebeple Fenerbahçe - Beşiktaş — maçı pek heyecanlı olacaktır. Sevimli bir koşucu Matmazel Rebenson Resmini /genç kız kanadalı Mis Robenson- dercettiğimiz sevimli dur. Mis Robenson 100 koşusunda dünya şampiyonudur. Genç kız son günler zarfında Ka- nadada birinciliği kazanmıştır. metro — L Galatasarayla - Beşiktaşa | Fransız milli takımı Son günler zarfınde Avrupada mühim futbol musabakaları yapıl- mıştır. Bu musabakalar içinde en mübimi fransız ve ispanyol milli takımları arasında İspanyanın Sa- Yagos şehrinde yapılan maçtır. Bu maç 8-1 gibi kahir bir farkla ve Fransızların mağlübiyeti ile neticelenmiştir. takımları arasında Balkanlar atletizm kongrası 14 | Nisanda Belgratta toplandı. Kon- grada bizden başka Romanya, Yunanistea, Yayoslarlk - ve Bak garistan temsil edildiler. Kongranın verdigi kararlar bizi de alâkadar ettiğinden aşağıda neşrediyoruz 1 — Türkiye, Romanya, Yuna- nistan, Bulgaristan ve Yugoslav takımları arasında” “Balkan ku- pası, namile futbol maçları ter- tibi. takarrür etmiştir. Bu maçlara sonra Arnavutluk ta iştirak ede- cektir. 2 — Maçların — müddeti — ilâ senedir. 3 — Hertakım ikişer maç ya- pacaktır. 4 — Müsabaka heyeti tertibi- yesi her federasyonun birer mu- rahhasından mürekkep olacak, reis ile kâtibi umumi munavebe ile her federesyondan olacaktır. Fevkalâde ictimalar her müsabakada ve adi ictimalar final müsabakaları müna- | sebetile vuku bulacaktır. Adi ictima mahalleri şunlardır: 1-9 Mayıs 1929 Bükreşte, 2 - yazında Sofyada, 4 - 1932 yazında Atinada 5 - 1933 yazında Belgrat yahut Zağrepte... intihap olunur. Her federasyon hakemlerini irac eder. Her maç için bir bitaraf ve kabilse maç yapacak iki takımın tercih ettiğ zat hakem nasbolunur. 6 — Müsabakaların yapılacağı memleket federasyonu nizam ve sükünu teminden mes'uldür. 7 — Kupa alâkadar federas- yonların — müşterek — tahsisatile alınır. 8 — Milli takımlarda ancak | © memleketin tabiiyetindeki oyun- cular oynayabilir. 1930 yazında İstanbulda, 3 - 1931 | S — Hakemler Balkanlardan | 1 İspanyada büyük bir hezimete uğradı Fransız - İspanyol maçından heyecanlı bir sahne Fransızlar geçendeki Macarlar gibi futbol üstatlarını büyük fark- la yenmişler, Portekizliler de ga- lip gelmişlerdi. Bu galibiyetlerden sonra Saragos hezimeti soğuk bir duş tesiri yapmıştır. Geçen hafta Paris ve Madrit takımları Pariste karşılaşmış, 1-1 beraber kalmışlardır. Balkanlar kupası maçı Türk, Romen, Bulgar, Yunan, Sırp yapılacak maçlar Bükreşe gitmesi wet federasyomu kalibi umamisi Şeret bey 9 — Maç programları ve mü- sabaka mahalleri kur'a ile tayin olunur. Müsabakaların başlangıcı olarak 1929-1930senesi tayin olunmuştur. 10 — Seyrüsefer ve saire mas- |rafları ziyaret eden takıma, hası- lât ta ziyareti kabul eden federas-| yona aitlir. Hakem masrafı ve | heyeti tertibiyenin her müsabaka- | dan aldığı 10 dolar musabakanın yapılacağı mahal federasyonuna terettüp eder. 11 — Taahhüdün ademi ifası yâni tayin edilen zaman ve ma- | halle takım gönderilmediği tak- inie lame” göndeee Üale rasyon 0-3 puanla maçı kaybetmi olur ve 1000 dolar cezayı nakdiye | mahküm olur. | Bu kararları 9 mayıs 1929 ta- rihinde Bükreşte toplanacak ilk adi kongra tasdik edecektir. | Yunan — murahhası | verdiği fikstürde Balı için ilk müsabakanın Türkiye- Yuz lavya ve Yunan- Bulgar takımları arasında ikişer defa icrasını bu maçlar . gali e Romen takı: |mile karşılaşmasın, her senede | 4 müsabaka — yapmak — üzere | şampiyonluğun iki senede arkası alınmasını — teklif — etmiş ise de kabul edilmemiştir. Karşılaşacak | takımlar kur'a ile ayrılacaktır. Bir hâkimin fikri Boşanma vakaları neden gittikçe çoğalıyor? Üç sınıf kadının kocaları behemehal talâk istermiş... Son zamanlarda dünyanın her tarafında talâk vakaları çoğal , mıştır. Bilhassa Amerikada mah- kemeler boşanmak için muracaat edenlerle doludur, Talâk talebinde bulunanların çogu erkeklerdir . Uzun müddet hakimlik etmiş M. Morov isminde obir amerikan hakimi ekser erkekleri talâk tale- binde bulunmağa kadınların mec- bur ettiklerini söyliyor. Bu hakime göre kadınlar üç sınıfa ayrılmaktadır. Birinci snıf: Evlenmekten, son- ra, kendilerine, kıyafetlerine artık hiç ehemmiyet vermiyenler... Bun- lar tuvaleti her şeyi bir. tarafa bırakırlar, gündüz bir tarafa çık- mazlar; kimse ile görüşmezler akşamları erkenden yataklarına girerler. Bu gibilerin kocaları bir az neşe, güler yüz bulabilmek için sokağa çıkmağa mecbur olurlar ve nihayet zevcelerinden nefret ederek ayrılmak isterler. İkinciler : Hayatta - kocalarınıı onlardan başkasını düşünmemesi istiyenlerdir . Bunlar , kocaları diger bir kadına azıcık baksa der- hal kavga - çıkarırlar, ağlarlar, parasının kendilerine ait oldugunu kocalarının geceleri yalmız çıkma- sına müsaade etmezler, velhasıl erkeklere cehennem azabı çekti- rirler. Bu cins kadınların kocaları pek çabuk. talâk talep ctmekte. dirler. Üçüncüler: Bunlar erkeğin bütün parasınıu Kendilerine ait olduğunu iddia edenlerdir. İstedikleri bir tuvalet yapılmadığı zaman suralı asar. ve “Benim gibi bir kadını senin gibi bir erkek aala- yamaz. Madam ki paran beni yaşatmağa kâfi degil, ne diye evlendin., gibi sözlerle kocalarını asabileştirirler ve nihayet ayrılma- larına sebep olurlar. M. Morov bir kadımın köcasını idare edebilmesi için bu üç sını- fın kusuzlarım göz önünde bulun- durmasını tavsiye ediyor. 'Zügürtlük daha iyi imiş! İnsan istediği gibi hayallere dalar, hoşça vakit geçirir imiş!... İnsanlar ekseriyar “ Ah, şu kadar param olsa, neler yapar- dim , diye hayal kurmayi pek severler. Pariste, kazancı mahdut olan Bertelo ailesi de geceleri , " yemekten sonra hep böyle hayal kurmakla vakit geçirirlermiş. Bertelo ailesi ” hayali serveti masıl sarfedeceklerini düşünerek | tatlı tatlı vakit geçirirken geçen kânumuevelde Avustralyada Sid- 'ney şehrinden bir telgraf almıştır. Butelgrafta madam'Ödet Berte” lonun vaktile Avustralyaya hicret etmiş olan ihtiyar bir amcasının çocuğunu kimsesiz. vefat ettiği kendisine 12 milyon dolar braktığı bildiriliyordu. Hiç beklenilmeyen bu miras haberi derhal gazetelere akset- miş, Bertelo ailesinin birdenbire milyoner olduğu yazılmıştır. Fakat haber gazetelerde çıkar çıkmaz. Bertelo ailesinin hayatı eşkence halini almıştır. Hiç tanı- madıkları ziyarele gelmeleri, para istemeleri ber günkü ahvalden olmuştur. Bu ki 'en büyük terzilerinden, otomobil fabrikalarından, — levantacılardan her gün bir çok mektup ve memur gelmeğe — başlamıştır. — Bunların hepsi kendi markasını medhede- rek onu satınağa çalışmaktadır. Madam Bertelonun 23 yaşında insanların - kendilerini fi değilmiş gibi Parisin Vevli bir de kızt vardır. Bu kadar paralı kıza her gün — talipler zuhur etmektedir. Bunlara kızını evli olduğuna anlatmak bir mesele olmuştur. onlarca mirastan memnun | olmayan madam Odet Bertelo Bazıları daha cüretkâr çıkarak kocasından boşunmasını ve kendisine varmasını kadına teklif elmektedir. Meselenin en garibi, “Odetin yediği —baberi — geleli beri aylar geçtiği — halde daha paraları alamamış olmasıdır. Aile milyoner olduğu halde - istediği gibi yaşayamamakta ve paralar | çabük ellerine — gelmediği için | üzülmektedir. Ödet. bir e bu parâ gazeteciye — “Keş- bana - kalmasaydı Eskiden, paramız olsa bunu ya- pardık, şuraya - giderdik, — gibi projeler yapar eğlenirdik. Halbuki şimdi gelip gidenlere dert anlatmaktan, Sidneyden bir türlü gelemeyen parayı beklemek- | ten bunalıyoruz,, demiştir.