Resmi dairelerde, g' de kaç saat çalışılır? Sene T — No: 3776 ÇARŞAMBA — 17 Nisan 1929 AKŞAM Her gün 8 sahife UG Fıauslnınıı Çin askerlıgın ilgasını istiyor Pahalılıgı yapan yalnız paramızın düşüklüğü değildir Yunus Nadi bey geçen gün, hayat pahalılığı hakkında yazdığı İ malaledc, ga mebiceya van yordu: “Hayat pahallığını düzeltmek için altm ve gümüş para devrinin vdetine ihtiyaç vardır...Memleketin Parasını ya altın,gümüş yapacağız, yahut altın, gümüş ayarında ya- pacağız. İşte mücadele programı,, Paramız, altın kıymetinde olur- hayat pahalığı azalacak mı? Va b eli Küzet yara, bir n liş Höyakbade talnrül cine, eşya fiati azalır mı? Eğer öyle isc bugün şikâyet ettiğimiz pahalı- İçik mebebini veya B Bi iislide deği, “pümana düz- mesinde aramalıdır. Halbuki, pahalılık, sade para- “mızın altına nispetle düşmesinden ileri gelmiyor. Öyle olsaydı, altın para hesabiyle, eşyanın eski fiatini Z mubafaza eti . Bunu, muhterem arkadaşımızın. yazdığı misal ile göster. Yunus Nadi bey, şu yedi kalem eşyayı zikrediyor: Evelce — Şimdi Et Serl5ü. Ekmek ı 18 Beyaz peynir — S — 120 Kaşar peyniri — 12 — 240 Fasulya ir ” öş Zeytin yağı Ş 70 Sade , K aa Bu eşyayı, eskiden 35 kuruşa | yalırdık; şimdi 903 kuruşa alıyoruz. Aradaki fark yalnız altın. ve kâgat farkı mıdır? Vaktile, altın para 35 kuruşa aldığımız yukar- daki havayiç, altın para 35 kuruşa almabilir. mi? Kâgat ile altın arasındaki farkı hesap edersek, 35 kuruş altın para bugün aşağı yukarı 298 kurüş kâgat para eder. Halbuki, 298 yerine, 903 kuruş yermek mecburiyetindeyiz. Görü- lüyor ki aradaki fark müthiştir, ve pahalilık, altın ile kâğat far - kından ileri gelmi Diger memleketler nız para farkıdır.Bizdı kına bir de,ayrıca, nereden geldiği belli olmyan , bir fark daha in- zimam ediyor. Mücadele edilecek pahalılık, altın farkından hüsüle gelen, zaruri ve tabil fark d bünun haricinde ve fevkindeki farktır. Paramız, ına nisbetle sekiz buçuk misli düşmüş, fakat eşya fiati eskiye nisbetle 22, hattâ daha fazla misil artmıştır. Para- ları kâğat olan diğer Avrupa memleketlerinde, hayat —ancak 5-6 misli artmıştır. ki, bu da, para - farkından ” ve bin neticelerinden ileri / geliyo Meselâ, parası altın olan Alman- yada, 1914 senesi 100 altın marka alınan eşya, busene, vasatı 150 altın , marka, Fransada eskidan 100 altın franga alınan şey, bu gün 530 kâğat İranga alınıyor. Demek ki altın hesabile, hayat yüzde 50 nisbetinde artınıştır. viçrede de bu nisbet 100 - 156, İngilterede 100 - 187 ile ifade ' esnasında | mütenasip Ankara ı MÜZE akeratı Bu defa itilâf husulü ümit ediliyor Müzakerata bitaraf mürahhaslar da iştirak edecek mi? Atina 15 (fos) — Fransiz ga- zetelerinin Paristen vuku bulan istihbaratma göre Türk mahafili Türk teklifatına karşı Yunanistan tarafından — serdedilen — mukabil tekliflerin ihtilâflarm hallini teshil edeceği,zannmdadır. Fransız hariciye mezareti ma- hafili itilâfı muhakkak görüyorlar. Buraya gelen Türk ve Yunan hükümetleri mübadele meseleleri- nin tasfiyesi için Ankarada cere- yan eden müzakerata bitaraf Szanın iştiraki hususunda tama- men mutabik. bulunuyorlar. Atina, 15 (fos) — Romadan Atina gazetelerine bildiriliyor: M. Venizelosun Türkiye ile cereyan 'eden müzakereler hakkında ahiren parlamentoda vuku bulan beya- natı bura “mahafili siyasiyesinde iyi bir intiba uyandırmıştır. Romada vuku bulacak mülâkat M. Müsolini Tevfik Rüştü Be ile mesaili - sairedı başka Türk - Yunan meselesinin halli için de görüşecektir. Te 8) Atina 15 Vima gazetesi Tevfik Rüştü Ro- madan Brindizi tarıkiyle bahren avdet ettiği takdirde M. Venize- losla atları mevzuu bahsola- bileceğini yazıyor. M. Diyamandopulos Yunan baş mürahhası M. Diya- mandopulus-dün Ankaraya hareket etmiştir. Şehremaneti binası olunuyor. . Bizde Caltın hesabile, , 100 kuruşluk mal, şimdi 3500 ku- ruştur. Demek — oluyor ki, — paramızı altın ayarına getirsek, gene hayat pahalığı ortadan kalkmış olmiya- caktır. Hiç şüphesiz, paramız düş- Üa bayat peballiği brlar. Fakat, bu günkü pahalılık dere- cesi paramızın düşkünlüğü — ile değildir. Ve onun için tahammül edilmez bir hale çelini: # Demek “istiyoruz ki mücadele çaresi, yalnız mali değil, bilhassa iktisadidir. Bozukluk, yalnız para- En iyi işliyen müessese Emanet mi? Şehremini B.in iddiasını cerheden bir kaç misal İntihar mı? Faik efendinin başka bir yere gittiği zannolunuyor Bundan bir iki gün evel Üsküdarda O- dun iskelesinde| deniz kenarın- da ticaret mek- tebi talebesine” ait bir kasket bir palto ve bir de mektup bulunmuştu. Mektupta — şu cümleler yazı- hıydı Faik etendi 'Sevdiğim kızın vefatı üzerine intihara karar verdim. Ayağıma taş bağlıyarak kendimi denize attım.., Faik efendinin ailesi evde ki- taplarını karıştırırken bu mektu- bun müsveddesini - bulmuşlardır. Müsveddede iptida “sevdiğim kız bana İakağt kaldığından,, denil- diği halde bu çizilerek: “sev- im —bir hafta “evel — vefat ıde bu da silinerek 'dün vefat ettiğinden, gibi bir- birini tutmıyan cümleler vardır. Mektubun sun'i olduğu zannedil- mekte ve Faik efendinin intihar etmiyerek — ortadan kaybolmak gn civarına tahmin olunuyor. “Şehir işleri yürümiyor, Emanet müdürleri vazifelerine devam ct- miyorlar, geç gelip, erken gidi- yorlar,, meselesi etrafındaki neş- riyat üzerine Şehremin bey, “ Türkiyede en iyi işleyen Emanet müessesesidir , cevabını vermişt Muhterem Muhiddin beyin bu larının pek te yerinde olma- 1 bir kaç misal ile arzetmek iste- Bu misâller, Emanetteki kır- tasiyeciliği ve muamelâtın tezeb- zübünü göstermektedir. Viyanalı bir zat 1927 senesinde Emanete müracaat etmiş, şehri- ( Devamı mızın iştira kudret nisbetle kıymetinde değil, istihsal, tedavül ve istihlâk sahalarındadır. Paramızın altın ayarına gelmesi ümkün müdür? Altına avdet mümkün olsa da, memleket için hayırlı olur mu? Hiç zannetmiy mümkün de olsa, büyük sanayüi ve bol ihracatı olmıyan bir memleket için çok zarar vereceği fikindeyiz. Bu da, ayrıca tetkik edilecek başka bir meseledir. Necmeddin Sadık bizim gibi | | yorduk.. Ben vardım. Peyami | fa vardı, Nizameddin Nazif var- anlaşılmaktadır. Bu gencin | Eidebıyat ne halde? Ediplerimizin birbirleri hakkındakı düşünceleri Peyami Safa bey beye göre en iyi şair, romancı ve muharrir kimdir? 1 Gazelelerde her şeyin, her meselenin münakaşası, dedikodusu yapılıyor, her mevzu üzerinde fikirler yü- rülülüyor.mütalâalar beyan ediliyor. Meselü ortaya bir bekârlık vergisi çıkıyor sü- dan sütun gazılar yazılıyor, kadınların hakkı intihabı meselesi mevzuu / bahsolu- yor. Bunun hakkında ” her kes bir şey söyliyor. gün ortaya başka bir şey atılıyor. ve gene meydana bir çak fikirler, bir. çok Mütaldalar, yazılar çıkıyor. Bütün bu meseleler ara- sında yalnız bir şey eksik: Edebiyat meselesi... Uzun zamandan beri edebiyat âle- mindeki bu sessizliği biraz giderebilmek ümidile edebi bir anket açtık, gürü; müz zevatın süyledikleri; sıra ile neşredeceğiz. J Meserette oturmuş, çene çal Peyami Safa bey muharrirleri, hikâyeçileri, ediple- leri nasıl buluyersun? —Kimi meselâ? İsim sor İlk hatırıma gelen ismi söyle dim: — Meslâ Ahmet Haşim.. Peyaminin — yanaklarına” pençe pençe kan oturdu ve Ahmet Haşimin öldüğünü söyledi... dı. Söz döndü dolaştı bizim an- kete geldi.. Peyamiye sordum: , köpelle sokağâ çıkmanın mahzurları var, dikkat edin!