Akşam 16 Nisan 1929 Adnan Arif beyle berber esna- fından Süreyya, sulh hakiminin buzuruna çıktılar. | Berber, Adnan beyden 150 kuruş para istiyordu: S0 kuruş, bir köpeği aslan biçimi kırktığı için; 100 kuruş da, işinden gücünden alıkonulup — buralara kadar getirildiği için.. Hakimin emri üzerine, berber, yakayı şu suretle anlattı. — “Efendim, bizim dükkân, Beyoğlundadır. Malümya, Beyoğ- lunda, taraş olan yalnız beylerle hanımlar değil... Pek çok madam- ların, mösyölerin köpekleri var. Onları da - kırktırmak - istiyorlar. işte efendime söyliyeyim, ben, dükkânımda yalnız adamları tıraş la kalmam. Köpekleri de kırkarım. Amma, tabü, başka makine ile... Adam — müşterilerimin — saçlarını kestiğim ile de; Bundan bir hafta evvel, hani, havalar iyi gitti ya... İskemle atmış; dükkânımın — önünde oturuyordum... Bu Adnan Arif o zamana kadar yümük / yümük, fakat bakımsız bir köpek ile, geldi; dükkânımın önünde durdu. Camekândaki ka- dın mankenine bakmıya başladı *— Beyfendi!' Şu köpeği aslan şeklinde — kırkayım mi? - diye sordum. — > — “Aslan şeklinde mi? — — “Evet, aslan şeklinde.. ni, tüyler, yalnız ön tarafında salkım, yele gibi kalacak... Arka kısmı tamamen- karkılacak... Bir © de kuyruğunun ucunda bir topuz ve dört ayağında top top tüyler bırakılacak... “Adnan bey, kahkahayla güldü: * — Hah, hah, hah, hah... Amma da tuhaf, amma da tuhaf ha... Gören, bayılacak. “Bunun üzerine, köpeği, aslan biçimi kırktım.” Adnan bey baş | ucumda dürdü ve benim nasıl çalıştığımı seyretti: İş bittikten “—Eece... — Şimdi — haspayı nasıl buluyorsunuz? - diye sordur “— Çok yakıştı kâratayal- dedi '— Ben köpekleri 50 kuruşa “kırkarım, “— Pahalı değil. “Bunun üzerine yürümeye baş- ladı. — Köpeği de arkasından... Öyle memnundu ki, ucu top kuy- ruğunu iki yana sallıyordu. Adnan beye seslendim: * — Efendi, bizim 50 kuruş? * — Nasıl 50 kuruş? * —Canım, Köpeğinizi kırkma- din mi? efendi! — Hani neden - benim | Köpek oluyormuş? Benim değil ki.. —. | Adanan — ( Hakime ) Evet efendim... Köpek benim değil... Yolda peşime takılmış geliyordu. Pis köpeğin birisi.. Şafi köpeği. Hakim — Niçin sizin olmadı- ğinı söylemediniz de bu zavallı berberi nafile yere çalıştırdınız öyleyse? Adnan — Söyledim. Hakim — Evet, söylediniz! Söy lediniz amma iş bittikten sonra... Berber, devam etti: onra, efendiciğime, anlatayım: dnan beyi yakasından yaka- ladım... O bana, ben ona, o bana, ben ona... Atıştık... Polisler çeldi Bizi posta etti laydi karakola... köpek de | peşimizden geliyordu... Daha doğ- rusu sahibinin, yani Adnan beyin peşinden.. Polisler bile buna şa- ittiler. İçlerinden biri: "köpek si- zin olduğu anlaşılıyor. Haydi ezi- yet etmeyin! Verin şu adamın parsını!,, dedi. Adnan — Peki doğru /amma, köpeğin bana ait bulun- madığını isbat edecek del var: Hele polis efendiler söylesin- ler. Ardım sıra gelen kelbe: * Hoşşt! Defol! , demedin mi? Şayet benim olsaydı, kovar mıy- | dim? Reis — Ne de olsa, zavallı ber- bere oyun oynamış, onu beyhude çalıştırmışsınız. 50 kuruş kırkma parası, 100 kuruş da işinden alı- koyma parası vereceksiniz. Adnan; — Öyle amma... Reis — Amması, mammması yok... Cezayı naktiyi kabul etmi- yor musunuz ? kabul etmezseniz söyleyin: Ona göre davranalım. Adnan, düşündü, taşındı 1,5 lirayı sonmaktak gayrı çare bu- lamadı. Asıl sahibine , onu görünce; * * — Vay köpogluuuul... - diye haykırdı. - Berbere verecek parayı nerede buldun, ulan?,, Nükili : (Vâ-Nü) Hisap hocası makine İngiliz gazeteleri banka idare- derinde büyük inkılap — vucuda getirecek bir hisap makinesinin icat edildiğini haber veriyorlar . Bu makine o kadar mükemmeldir ki bisap profesörü dinilecek olsa hata edilmiş olmaz. Makine — bankalarda — hisabatı esasiye defteri ile hisabı carı defterine hacet birakmamaktadır. İlk defa bu makine İngilterenin '€n büyük bankalarından biri olan Midland Bankta tatbik edilmişt — CASUS MEKTEBiİ Mis NORA DAV[S in sergüzeştleri — Haaa... — sana söylemeğe | — Veller — nişanlısı ile beraber unuttum! İşte, hastahanede bana | dönüyordu. merakla sorduğun EWVER PAŞA| — Enver paşa, kenardaki maro- budur. Bir az terlemiş... Kayserin buzurundan yeni çıkmış olacak. — Yakışıklı bir adam... — Kendisi aynı zamanda Türk sarayına mensup — damatlardan biridir. Galiba, bir kaç gün sonra yapılacak olan umumi taaruz gü- 'nüne kadar Berlinde kalacak... Madam Hüzberg muhaverenin mevzuunu - değiştirdi . Beş on ken koltuklardan birinde bir Al- man ceneralile beraber oturmuş konuşuyordu. Madam Hüzberg Alman zabitile tam Enver Paşanın önünden geçi- yordu. Genç kadın bu esnada Türkiye barbiye nazırıle tanışmak için bir çare bulmuştu, Yavaşca elindeki ipekli mendilini Paşanın önünde yere düşürdü. Enver Paşa ipekli mendili yer- den aldı. letlerinden bahsettiler. — Dans başlamıştı. '|'||uah haşiaması | Gümrükler umum müdü rlüğünden: | Sarhoş İuzmetçı beş timsahı da haşladı! Fransada Li yortuları münasibetile bir canbaz heyeti gitmiş ve bir kaç müsa- mere vermiştir. Canbazhanenim en şayan dikkat numerolarından bi beş koca Timsahın icra ettikleri danslarmış 1... Bu senenin soğukları pek fazla olduğundan timsahların bulunduk- üyük kazanların suyu —ilık için altlarında ateş yakıl- maktadır. Tn Timsahlara bakan hademe yortu | günü fazla şarap içmiş, sarhoşlukla | kazanların altına fazla kömür at- mış. Akşam timsahların danset- mek sırası geldiği vakit kazanlar açılmış fakat içinden hayvanların yerine kesif bir. bukar çıkmıştır. Merakla kazanların başına koşan- lar kazanlarda canlı timsah yerine timsah — haşlaması ” bulunduğunu görmüşlerdir. Zonguldakta ete narh Zonguldak belediyesi bir etlere narh koymuştu. kasaplar eti narh üzerinden satmak için fena hayvan kestiklerinden bele- iye narhını kaldırmıştır. Hallz Sütunu Bir teşekkür Ki ikiz, kızlarımdan birisi Gtalaerak 40 dorece ha: zaret içinde. yalıyondu. — Doktur bulmak ve çağırmak imkânı yaktu. Validesinin deryadlı ücerine tesadüfen - komuşamuzda aisafir bulunan döktor Veliyettin Lâmi boy imdadımızı y ölümden — kurtardı. — Kendisine — alenen teşekkürü bir vazife bilirim, Samatyada ; İstanbul Telgraf vaş memurlarından Salp Bir mürebbiye iş arıyor Her güa sabalıları öğleye kadar aile olmak üzere “Fürkçe v Prünsizen Tisanlarına aşına bir cenebi mürebbiyesi iş arıyor. Adtes: Akşam iyle Melle A N ize cevap - Cevat beye - ittediğiniz at olundaki ha iş arıyorum Makincdrn anlar, muhtelir fabrikalar da çalışmış, aygı zamanda. Okuma yazı mmasi “yerinde 20 yaşlarında. bir genç, anyor. Her ürlü ayak- işlerinde do gabilir. dres : M şam matbansı vasıtasiyin Mendildeki keskin bir lavanta kokusu Paşanın hoşuna gitmişti. Yanındaki Alman ceneralı ile aralarında şu muhavere cereyan etti: — Uzaklaştılar... — Zahmet — etmeyiniz — Paşa hazretleri! Şimdi yine geçerler... — Genç ve güzel bir çift... — Evet... Yeni nişanlıdırlar. — Belli.. çehrelerinden de ne kadar çok mesut oldukları anla- şıliyor. — Çok fedakâr bir kadındı — Bu yakışıklı binbaşı kimdir? | — Erkânı harbiyede istihbarat — Geçenlerde gazetelerde es- rarengiz bir. surette yaraladığını acaba bu mudur? kendisi bu. hadise 1 — 9Kânunusani929 t Gümrük anbarları tamiratının tehir olunmuştur. 2 — Tamiratı mezküre 1 Nisan 929 dan 20 Nisan 929 tarihine kadar yirmi gün müddetle şartnamenin bazı maddeleri tadil edilmek suretile yeniden kapalı zarfla münakasaya konnlmuştur. 3— Bedeli keşfi (71400) yetmiş birbin dört yüz liradır. 4 — Bedeli ihalesinin sülüsü 20 bin lirayı geçmemek üzere temiyat mektubü mukabilinde berveçhi peşin verilecektir. 5 —Muaddel şartnamenin alınması için Ankarada levazım müdür- lüğüne İstanbul ve İzmirde gümrük baş müdürlüklerine müraçaat edil- mesi, 6 — Taliplerin evelki ilânda gösterilen maddeler dal muayyenesinden evel gümrükler umum müdürlüğüne teminatı muvakkatesinin tediyesi. Münakasaya Ankarada umum Gümrükler 929P azargünü saat 14tedir. Kereste münakasası Tütün inhisarı umumi müdürlüğünde! 13/4/929 tarihinde pazarlık suretile almacağı ilân edilen 1500 metre mikabı kerestenin ihalesi 18/4/929 Perşembe gününe kaldığı olunur. umümi idar Devlt Demir yolları ve Limanları »-i Fevzi paşa - Diyarbekir hattının 150- 222 -000-238 etüt kilometre- lerile işaret edileu noktaları arasında bulunan on üçüncü kasmın tes- viyei iürabiye ve imalâtı sınaiyesi 28/3/929 tarihinden 16/4/929 tari- hine müsadif âah günü ahat on dört buçüğa kadar kapalı zarf usullla mevkü münakasaya vaz olunmuştur. Teklinameler vaktı mezküre kadar Ankarada Devlet demir yolları ve Timanları idarei umumiyesi kâtibi umumiliğince alınacaktır. Talip olanlar mezkür kısma ait muka- vele, şartname ve vahidi kıyasii fiat cedveli ile evrakı fenniye takımını kırk lira mukabilinde olmak üzere Ankarada Devlet demir yolları ve limanları idarei umumiyesi maliye ve muhasebe işleri riyasetine mura- caat eylemeleri lüzumu ilân olunur. Devlet demiryolları ve Limanları Umumi idaresinden: İdaremize lüzumu olan yüz bin ton maden kömürünün münakasası 6 Mayıs 929 pazartesi günü saat (16) da Ankarada Umumi idare binasında icra edilecektir. Münakasaya iştirâk edeceklerin teklif mektuplarını ve teminatı mu- vakkatelerini yevmi mezkürda saat (15,30) a kadar Umumi idare yazı işleri müdürlüğüne vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini (250) kuruş mukabilinde Ankara- inden itibaren münakasaya konulan İzmi ihalesi tahsisat temin edilmemesinden İnde müddeti caatları ve müdürlüğünde 21 Nisan Umumi idaresinden 326 adet vagon sustası münakasası 4 Mayıs 929 cumartesi günü saat (16) da Ankarada Bolu palasta malzeme dairesinde icra edilecek- Devlet demir yolları ve limanları tir. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını (550) liralık teminatı muvakkatelerini yevmi mezkürde saat (15,30)a kadar Umumi İdare yazı işleri müdürlüğüne vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini (200) kuruş mukabilinde Ankara da malzeme dairesin- den, Haydarpaşada mubayaat komisyonnn dantedar Devlet Demir'yplları ve umumi idaresinden: Devlet Demir yolları ve Limanları idaresi demir yoluna ait biletle- rin satışı ve bagaj muamelâti ile iştial etmek üzere yataklı vagon girketle Gülkinde İöpeü başınıla bir aebifk telik “Valdökde İzrele alitedmiğlir B önkaveli meciince Tzti gidip gökedi yolcuların bagajları mezkür acentada teslim ve tesellüm olunacaktır. Acenta bundan maada paket muamelâtı ile de iştigal edecektir. bale, Bi ipin Lkuüyallar be-aemıbi” yanlerükeine.: telik eli âr Umumi idare inlara müracaat edilmelidir. sinin yaralamış. — Besbelli izini — kaybetmek | içim — Fakat binbaşı Veller ölme- | iği için, hainin izini buldu. Ca> Susun — meydana - çıkarılmasında nişanlısının da büyük fedakârlığı görülmüştür. — Casusu ne yaptılar? — Derhaleidam. — Ne millettandi? — İngiliz. Bu esnada muzik durmuştu. Salonda her kes birbirlerile görüşmeğe başlamışları Madam Hüzberg uzaktan Enver paşanın - kendisile meşgul oldu- ğunu ve arada sırada, yanındaki üzerine lerfi etmiş ve binbaşı | ceneralla konuşurken — elindeki olmuştur. ipekli mendili kokladığımı görüyorss” — O hadisenin iç yüzünü bi- | du. liyor musunız? Genç kadın, nişanlısının koluna — Hudutta bir casus kendi- | girı gayrı — ihtiyari — olarak Enver paşanın bulunduğu köşeye kadar yürümüşlerdi. Binbaşı Veller: — Yavrum! dedi, sola sapalım, önümüzde cenerallar oturuyor. — Ne iyi.. ben de şu Türk ce- neralını yakından görmüş olurum. — Canım ısrar etmel Bak, be- nim eski ordü kumandanım da Şimdi tamamile onun yanında,.. önlerinden geçersek bizim ku- mandan bizi lâfa tutar. Fakat Ki vaki bu kısa muhavereyi sebep oldu. Alman Ceneralı uzaktan güle- lerek, bu mesut çifti yanlarına çağırmıştı. —— ( Mabadi var) birden , kesmelerine