27 Mart 1929 Sahife 3 Lem arpıda| Üç perdelik dram Behas Biri 88, biri S4, biri 85 yaşında öç gk hanım, Birin perde gencereden tünel (Bir tramvay içi, Meydanı gönünüyar) 33 Bu vatman olacak herif izim sahanlıkta durmamıza mani oldu? Şu adamın nuurero- sunu al.. İşallah meb'us intihap ilir edilmez ilk işim bu aksi herifin tramvayına binüp — sahan- hıkta durmak olsun.. 34 — Ben bir layıha hazırla- yım.. Dudak boyasının ucuzlama- Sına dair. 34 — Herkes bize meb'us di- yecek.. Meşhur olacağız.. 35 — Benim Jâyıham daha enteresan.. Güzellik enstitülörinin teksirini, yanadan kadın saçı için berber mütahassıs - ğetirilmesini salep edeceğim.. — Üçümüz el ele veri şimdiye kadar daima ezilen ka- gınların bukukunu muhafaza için bir varlık teşkil edelim. IÜç kadın el ele verirler, katiyen birbirlerinden ayrılmayacaklarına dair yemin ederler) İkinci perde im ve 33 — Meb'usluğun her şeyi eyi yalnız yaş meselesi berbat.. 34 —- Neden? mebius olmak 35 — Eyvah işte bu fena be- nim 30 yaşına gelmem için daha beş sene lazım.. 34 — Benim yedi. 33 — Benim de... Üçüncü perde DAymı & Harbiye 35 — Öyle ise bu mebusluk sevdasından vaz geçmeli.. 34 — Mamafi siz mebus ola- vilirsiniz 35 — Halt etmişsin sen onu.. Daha yaşım ne, başım ne? Bir kere aynaya bakta kimin mebus olabileceğini gör.. 34 — Haydi, haydi sende.. Se- nin yaşından iki mebus bile çıkar.. 35 — Sus mebus kadın. sus.. Her kesi kendinin aynası mı zan- nediyorsun.. (Üramvay durür, poli: vaç saça baş başa dögüşen gınları zorla ayırırlar 34 yaşu hanım memurlara dert yanar: — Beyfendi bu binzır cadaloz Baharı tesit İngliz kızları yalın ayak kırlarda geziyorlar İngiltere ve Fransada havalar iyileştiğinden ilk baharı tesit için bir çok eğlenceler yapılmıştır. Bu cümleden olmak üzere Pey- monttaki dans mektebi talibatı kırlara çıkarak kar çiçeği ve çiğ- dim çiçekleri topladıkları - gibi aflar üzerinde yalın ayak dans yapmışlardır. Havaların eyileşmesi üzerine bu sene Manş denizini yüzerek geçe- çek kadın ve erkek yüzgeçler #imdiden denizde idmana başla- mıçlardır. Bunların arasında Mis Gilberd ve Mis şarp isminde iki İngiliz kazı vardır. Mis Gilberd temmuz- da ve digeri ağustosta Manşı geç- teşebbüs edecekti Halk bilgileri Ekser yerlerde cemiyet faaliyete başladı Halk bilgil lerdeki - teşkilâtını ikmal etmek üzeredir. Teşkilât yapılan yerlerde azalar faaliyete geçmişlerdir. Bir | çok yerlerde toplanan halk - ma- salları, efsaneler, darbı meseller şehrimizdeki/ bilgiler — derneğine gönderilmektedir. Bu malümat — derneğin ilim heyeti riyasetini Köprülü zade Fuat B. kabul etmiştir. Bundan sonra dafa içtima edecektir. Bu suretle Halk bilgileri derne- ğinin Anadolu şubeleri toplayıcı: hk yapacak, ilim heyeti de bu malümatı tahlil edecektir. Halk bilgileri şubeleri azasının yekünu 8000 kişiye baliğ olmuştur. | Ziraat bankası memur alacak Ziraat bankasının İstanbul şube- Si otuz memur alacaktır. Alınacak — memurlar — şimdilik stajiyer olarak / çalıştırlacaktır. Almacak memurların imtihanlara yakında başlanacaktır. Taliplerin ekserisini Ticaret mektebi tale- besi teşkil e Petrol imtiyazı İktisat Vekâleti yeni bir kanun layıhası İktisat vekâleti tarafından bir madenler kanunu ihzar edildiği yazılmıştı. Vekâlet petrol hakkında| ayrı bir kanun layıhası (tanzimine başlamıştır. Petrol imtiyazını alanlar ufak bir sondajdan sonra - tahariyattan vaz geçmişlerdir. Kanunda petrol imtiyazını muhafaza etmek için zaman — zarfında bir kaç sondaj yapılmasına dair meeburiyetler vaz edilecektir. Cehalet kurbanı Bir genç kız feci bir şekilde öldü İzmir gazeteleri yazıyor: muayyen - bir da bir çoban köpe- ği kudurur ve bir çok hayvanları asırarak Tekirkozu kariyesine gi- der oarada da üç kadın sırır. Kuduz köpek buradan Panzuçu- kuru kariyesine geçer burada da bir —kısım hayvanlarla insanları asırır ve bu. meyanda 15 yaşında Hacı kızı Havvayı daladıktan sonra kuduz köpeği öldürürler. Bu feci vak'a ile kimse alâka- dar olmaz. Hayvanlardan bir kıs- kudurür. İsırlanlar koyağı karyes giderek bir Hocaya kendilerini” okuturlar, | kırk. çün sonra 15 yaşındaki Hava kudur- muş ve feci bir şekilde ölmüştür. Bartın dere: tathiri Zonguldak valisi Akif Behzat B. dün Ankaradan şehrimize gelmiş- tir. Mumaileyh Bartın deresinin tathiri için buradan bir tarak dubasının mubayaası ile meşgul olacaktır. Bartın deresinin tathiri için Zonguldak vilâyeti meclisi umu- misi bütçeye icap eden tahsisatı koymuştur. Bu dere tathir edilirse vapurlar karadenizden Bartına sefer yapa- bileceklerdir. Bu yüzden Bartının kerestesi ucuz bir surette etrafa sevk olabilecekti lim heyeti haftada bir | i gün evel İzmirin | Üç günden beri Taksim ile Beyazıt arasında otobüs işliyor. Otobüs Tramvay hattının geçme- diği sokakları takip ediyor. Fakat | ücretler tramvaya nisbetle pahalı | olduğundan büyük bir rağbet | görmiyor. Resmimiz bir otobüsü Yenicami kemeri altından geçer- ken gösteriyor. | Bisiklet merakı Bir zamanlar gençler arasında çok tevessü eden bisiklet merakı yeniden canlanmıştır. Her akşam, bilhassa cuma ve pazar günleri Taksim talimhane meydanının bir kısmı - bisikletlerle"“ dolmaktadır. Bazı kimseler de buraya yüzlerce iklet getirerek saat hesabile iralayorlar 'Tuzlu leblebi Son seneler zarfında lelebicile- rin miktarı azalmış, bu. sebeple | leblebiciler cemiyeti kuru ye: | ciler cemiyetine ilhak edilmiştir. Bir müddetten beri leblebici mik- 'tarı hissedilecek dercede artmış- tır. Buna sebep tuzlu leblebi ima- |line başlanmasıdır. Bilhassa Bey- oğlu tarafında bu leblebiler çok rağbet görüyormuş. |Meyva fidanları pahalı | Mevsim münasebetile — çıçek 1 pazarı en faal bir devreye dahil olmuştur. Meyva fidanları geçen T ziielle. deki. ..ahîı..ı.,. | Elma, armut fidanları " üç liraya | satılmaktadır. |— Meyva fidanları en ziyade Bur- | sadan gelmektedir. | — Çiçeklere gelince pazarda, ara- | nılan salon çiçekleri yoktur. Piya- ] ıudı saksılarda satılan adi çiçek- ler 20 bin lira Bu sene de yazın sokakları sula- mak kabil olama- yacak mı? İki senedir İstanbul sokakları yazın toz düman içinde kalıyor. Emanet geçen sene caddeleri su- lamak, halkı tozdan kurtarmak için teşebbüsatta bulunmuş, fakat Terkos şirketi ile uyuşamadığı için İstanbul sokakları bütün bir yaz sulanamamıştı. Şirket ile Şehremaneti arasın- daki başlica ihtilâf iki sene evel caddelerin sulanmasından müte- vellit hesaptır. Terkos şirketi, Emanetten 20 bin liraya yakın para istediği halde Emanet ancak 300 küsur lira para (vermek istemiş ve bu ihtilâf halledilmemişti. Şehremaneti bu sene de şehrin toz içinde kalmaması için evela Terkos şirketile anlaşarak bor - cunu bir sureti tesviyeye bağla - yacak, yeniden şirketten su alarak sokakları sulayacaktır. Şayet şirketle Emanet arasında bu sene de itilâf olamazsa Emanet) deniz suyu ile caddeleri sulaya- caktır. Elektirk kablosu “İlki seneden beri bozuk olan kablo tâmir edildi Bundan 2 sene evel bir vapur Vaniköyü önündeki kabloyu kır - mıştı. O zamandan beri kadiköye elektrik kuvveti verilmiyordu . Tahrip edilen kablunun tamiri son günlerde ikmâl edilmiş ve dün sabah Nafia ve Emanet komiserleri tarafından kablo mu- ayene edilmiştir. İki seneden beri ihtiyat kablo faaliyette olduğu için Üsküdar ve fündeki tenvirat ekseriya inkıtaa - uğrayor ve halkın şikâ- yetini celbediyordu. Asıl kablo yapıldıktan sonra bu şikâyetlere recekt meydan veri Telsiz telefon şirketi makineleri| bedava tamir edecek Telsiz telefon şirketi abonele- rinin elinde bulunan makineleri tamir etmek için bazı teşkilât yapacaktır. - Bu / teşkilâttan evel şehrimizde tatbık edilecektir. Makinasında kimse doğrudan doğruya şirkete malümat verecektir. Şirketin fen memurları makineleri bedava ta- mir edeceklerdir. İleride bu teşkilât Anadolunun belli başlı şehirlerinde de yapıla- arıza olan bir caktır. Şeker ve Petrol inhisarları müdürünün seyahatı Şeker ve petrol.inbisarları mü- dürü Hüsnü B. yakında Şark vi lâyetlerine gidecektir. Hüsnü B. bu seyahatında Kars ve Erzuruma oğrıyacak, orada şeker ve petrol kkında tetkıhatta buluna- — BAHARI TESIT: Bir arnavut ayini «Ho.. Yaaaa, ho Yanal » «Ho.. Yaaaa, ho yazaal » Def sesi, armo- T nik sesi ve mü- temadiyen tekre şarkısı: «Ho. Yaana, * ho yal,, «Ho... Yazaa, ho yaaal » — Buyur bey... Arnavut sofrar sına buyur., Koluma - dört kişi girdi, uzun pirasa — biyikli, mavi sırmalı po- turlu bir arnavut kapıdaki kadife perdeyi aralaya- riye arnavutca bir şeyler rak bağırdı. İçeri girdik.. Çalğı bir an içis sustu, çift çift oynayanlar olduk- ları yerlerde durdular her köşe- 'den “Merhaba,, lar yükseldi: — Merhabal.. K n bittikten sonra mavi poturlu ar- E navut el çırpı gene arnavutça bir şeyler söyledi, ortadaki çiftler tekrar dans etmeğe başladılar. Kadınların ellerinde birer mendil vardı, zaman zaman eğilip doğ- Fuluyorlar, ara sıra balet artisleri gibi bacaklarını havaya kaldır- yorlardı.. —Nasıl b —— zim boroz bay- —— ramı! — Mükem- mel. —Her sene martın o0 birinci akşamı biz böyle şenliklerle baharı karşılarız.. Amerikalların — hindi — bayramı olurda bizim boroz bayramımız 'neden olmasın?.. — Eyi ama bugün martın oa biri değil yirmi dördi — Biz eski marta — itibar ederiz... Dans edeni ler — yerlerine oturdular, ore taya bir sürü * horoz — çıktı, biraz sonra bu renk venk boy boy bayvanlar döğüşmeğe başladılar.. Arnavutlar coştukça — coşuyor. — — el çırpıyorlar. bağırıyorlar, N leri ile bahse tutuşuyorlardı.. : Döğüşten sonra maglup olan —— borozları yakaladılr, birer birer —— kestiler. 4 İşte bu esnada gayet şayanı dikkat bir şey oldu.. Erkekler ceketlerini çıkardılar, ellirine bi rer bıçak alarak horoz. kanımı üstlerine başlarına sürmeğe baş- ladılar. Bir taraftan kana bulanı- yorlar, bir taraftan da yüksek sesle şarkı söyleyorlardı.. Bu kanlı âyin bittikten sonra ateşler yakıldı, horozlar pişmeğe başladı.. Dişarda gün ağırırkep gürültü ayyuka çıkıyordu: «Ho.. Yaaaa, bo yaaal » «Ho.. Yazaa, ho yaaa! » Hikmet Feridun Nikel para bolluğu Piyasada nikel para bollaşmış- tır. Ticarethanelerde ufak alışve- rişlerde herkes nikel para vermek istemektedir. Maliye tahsil şube- İleri ve bankalar nikel paraları almı yorlar. Bu suretle ufak para daha iyade esnafın elinde kalmıştır.