——— OŞMRMARURa Sahife 4 Berlinde bir müzayede İngiltere kral ve kraliçesinin mektup- ları müzayede ile satıldı Kraliçe 1925 te yazdığı bir mektupta kralın ©o zamanki hastalığından kurtulmasını pek güç görüyordu Meşhur İngiliz ricalinin imzasını bavi bir çok tarihi vesikaları mühtevi bir koleksiyonu teşkil eden evrak ayrı ayrı fiatlarla aatılmıştır. Bunların arasında şim- diki kral ve kraliçenin mektup- karı vardır. Kral Corcun 1916 tarihinde Fransada akrabasından birine yazdığı bir mektup 11 İngiliz kirasına satılmıştır. Kral Corç bu mektupta de- miştir kiz Almanlar bu muhare- bede o kadar gayrı insani ve gaddarane hareket eylediler ki bunların aleyhine infial son de- receye gelmiştir. Sizin izhar eylediğiniz hissiyatı takdir ediyorum. Prusyalılar bize karşı ilk defa harbetmiyorlar. Kraliçe Marinin 1916 tarihinde yazdığı bir mektup da on bir buçuk İngiliz lirasına satılmıştır. Bu mektupta deniliyor ki: *Aziz dostumuz Lord Kiçnerin wefat eylediğini maatteessüf beyan ederim . Corç namına size tebliğ ederim ki biz bu harbı bir neticei Kraliçe Mari yazdığı diger bir mektup ise an- cak bir buçuk İngiliz lirasına sa- tılmıştır. Bu mektupta kraliçe zev- cinin hastalığmdan şu suretle bahseylemiştir: “Zavallı Corcumdan| dolayı endişeli saatler geçiriyorum. muvaffakiyete isal eylemeğe azm- |İnfluenzadan hastalandı. Arkasından eyledik... Kraliçe Marinin 1925 senesinde bronşit geldi. Bronşitten kurtulmak güç.. MULEN - RUJ ARTİSTLERİ Kraliçelerini intihap ettiler Parisin meşhur Mulen - Ruj dan- sözleri yüzlere baligdir. Bu dan- gözler her sce kendi aralarından bir güzellik kraliçesi inlihap eder- ler. Bu sene kraliçeliğe Matmazel Viyolet intihap olunmuştur. Tefrika nümerosu: 7 Matmazel Viyolet 20 yaşında cazibeli bir kızdır. Yeni Mülen-Raj yıldızı şerefine büyük şenlikler yapılmaktadır. Muler- Ruj artistlerinin bavaya kaldır. dıkları genç kız Matmazel Viyolettir. 18 Şubat 1929 BENİN HATIRATI Nâkili: (Vâ-Nü) eKarnımda ur var!» dedi. Bol çarşafını çıkardım. Tazeyi masamın Üstüne yatırıp muayene ettim. «Sen sekiz aylık gebesin, kadınım!» dedim. — Amma efendim. — Amması — filân yok... İşte bu kadar... Hayat arkadaşınızı bu menzileye indiremezsiniz!... Şrakl Mürsileyi çengele taktım. Mu- havereyi kestim. İkinci hadise Kocasına ne disin?! *L..., hanımın, nışanlısını inan- dırıp inandırmadığını hâlâ merak ediyordum. Lâkin ertesi gün ikinci bir şayan dikkat hadise zuhur Muayene kabineme iki kadın Birden girdi. İkisi de, babayani, mahallevari giyinmişlerdi . İçlerinden Bir tanesi tazeydi; karnı, koskocamandı ; anlaşılan , « hasta », bu olacaktı. ÖbBür kadınsa, epiyce kâmilceydi; tazeye refakat ediyordu. ö A, | Mahmut Muhtar - Paşa meselesi Meclis dün Mahmut Muhtar Paşanın divam âliye sevki mese- lesini müzakere - etmiştir. €ümen namına izahat vermi; Bundan sonra Hakkı Tarik Bey evelce meclisi meb'usanda bu sui istimal hakkında cereyan eden müzakerattan bahsederek bu işin divanı ali meselesi olduğunu, söy- ledi. Celâl Nuri Bey' bu bususta hükümetin — mütalâasının istimar muvafık olacağını söyledi. Saraç- oğlu Şükrü Bey de bül mımna izahat vererek meselenin kâfi Gderecede tenevvür cettiğini ve bu gibi hususatta hükümetin çok hassas bulunduğunu beyan etti. Neticede meselenin şayanı tef- sir olmadığının hükümete arzıyla beraber bu işin esasının muhtelit encümence tahkikine karar verildi. Muhtelit encümen -derhal mese- leye vazı'yet ederek tahkikat yapa- caktır. * Almanlarla ikamet muka- velesi — Almanlarla aktedilen ikamet mukavelesi Hariciye en- cümenince kabul edilerek Meelis ruznamesine alınmıştır. * Alman Sefirinin suvaresi — Alman Sefiri gelecek cumartesi Ankara palasta mükellef- bir suvare verecektir. Erkânı hükümet davet edilmişlerdir. * Rümeli hanında tevkif edi- lenler — Beyoğlunda Rumeli Ha- nında Emine ve kerimesi Saffet Hanımlarla Hasan isminde bir kapıcının tevkif edil tık. Bunların zabitai ahlâkiyece görülen lüzum üzerine celbedi- dikleri ve ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldıkları öğrenilmiştir. * Darülfünun heyeti git İlmi istilahları hazırlıyacak D: fünun heyeti dün Ankaraya git- ** Düyunu umumiye — Dayin- Jer meclisile hükümet arasındaki ihtilâf halledilmiştir. ** Tapu - işleri basitleşiyor — Tapu işlerini tamamen düzeltecek olan kadastro kanunu Şurayıdev- letten çıkmıştır. B. M. Meclisinde Mmüzakere edilmek üzeredir. Bu kanuna nazaran iki şekli vardır biri kadastro diğeri basit tahriri- dir. Kanun tatbik edildiği vakit mesele kalmamış alacaktır. * Emden gitti — Emden dün akşam limanımızdan gilmiştir. * Jak Fresine battı — Kara denizde karaya oturan Jak Fre- sine vapura batmıştır. Kâmilce kadın, kabineme ayak basar basmaz, bana hitaben: —Seni iyi doktor diye sağlık ver- dilerdi, kızım “NN,, hanım.... Bi- zim Habibe mollanın gelini kan kusan — veremdi ... Sen — onun çocuğunu karnından şıp diye alıp kızcağızı kurtarmışsın!... Bizim de hacetimizi görüver 1... Biraksam, lâfın ardı gelmiye- çözülen makaranın ipliği gibi uzayacaktı. — Hasta kim ? - diye sordum. Gene kocakarı : — İşte bu! - diyerek, parma- ğiyle karm şiş kadını gösterdi - Bilâderimin hanımı | Genç kadına döndüm: — Hasta mısınız? — Bilmeyiz... Galiba hastayız... Karnınızda ur varl Kendisine, ankette yazılı olan İÇLGUNUN HABERLERİ O | İzair | meb'usu Enver Bey Muhtelit en- || < OPERA sineması | Bu gün: dilber (GRETA GARBO)Yuun || 18 Şubat 1929 £ Tevkalâde takdirlere mazhar olan temsil ! 'FA;I Tafsilât bir ka, (Servantes Di MELEK SİNEMASINDA irae edilmekte olan VERA MİRÇEVA filimini TAN” ANJELO nün refakatile 'temsil efnekte olan MARİA JAKOBİNİ nin emsalsiz güzellikte tuvaletleri bütün şehir $ ehalisinin nazari hayret ve tak- dirini mucip olmaktadır. Bu gün saat 16.3/4 matinesinde büyük VARYETE programı. MARİA Korda BSon temsilinde BU AKŞAM | MiLLi SİNEMADA Kara Göz Varyete | VE İKİ FİLİM BİRDEN * Tanzifat amelesi — Şehri temizliyen ameleden (300 ) ki; hastalanmış, çoğu hastaneye kal- | dırlmıştır. Şahremaneti ameleye | bir ziyafet vermiştir. — < * Yeni belediye kanunu — Ye- ni Belediye kanununda Avrupa belediyeleri mazarı dikkate alın mıştır. Bu süretle Tâtında im di ftaır. Şehremininin ismi “Belediye Reisi,, olacaktır. >* Muzır'turşular menediliyar— Şehremaneti - Avrupadan gelen 've burada yapılan turşuların çok dayanması için sirke yerine “Asil Asetik,, kullanıldığını haber almış- tır. Bu madde sıhhata muzı olduğu için men'i takarrür etmiştir. bütün sualleri teker teker sor- düm. Ne işle meşgulsün? Bir işin gücün var mı?,, Sualini tevcih ettiğim zaman, tütün fabrikasında amelelik etti- ğini söyledi. — Kocan ne işte? Kocası, köye gitmişmiş. — Şikâyetin neden? Anlat ba- kalım. Urun ağrıyor mu? Taze, anlatmağa başladı: —Anlatayım,hanımcığım... Sekiz aydir ay başımız gelmiyor, hanım- cığım... Neden gelmiyor acaba, hanımcığım? Bol çarşafını çıkarttım: Muayene masasına kadını yatırdım: Sekiz aylık gebe.. gibi maşallah! .. — Günr üz mü, OPERA SiNEMASINDA Türk musikişinasları tarafından ASRİ METODLARLA ALAFRAN. GA usulde tertip edilmiş TÜRKÇE ESERLER KONSERLERİ başlayacaktır Arnoldi orkestrası eserlerin provalarını ikmâl etmiştir. Bu hafta muganni ve muganniyelerle son provalarını yapacak ve bir kaç gün sonra KONSERLER başlayacaktır Çalmacak ve taganni edilecek eserler: KAPTAN ZAD , ALİ RİZA, MUALLİM ZATİ ve NURULLAH Beylerin esee.-idir. e kadar verilecektir 'Ünümüzdeki Çarşamba günü matinelerde ALKAZAR SiNEMASINDA in meşhur romanından muktebes UZTABAN ve BASDIBACAK Karaındaki - çocuk turp | HİŞENİN KIZI| issi ve aşki dram.. Ayrıca: KOMEDİ ve saire, allışadığımiz ge BRük, Bene Heribelin - refikatiir — önünnadeki Çaramba akşamından Tubaranı ALHAMRA SİNAMASINDA irae edilecek olan KADIN PEŞİNDE muazzam filiminde oynaş caktır, Türk ocağı Piyankosu Türk ocağının bu sene tertip ettiği piyanko biletlerinin üzerin- deki tarih sehven 928 yazılmış bulunduğundan — keşide — edilip edilmediği bakkında vakı olaân müracaatlar dolayısile bu tavzihin gönderilmesi — mecburiyeti hasıl olmuştur. Piyanko henüz keşide . Keşide tarihi ayrıca gazetelerle ilân edilecektir. ŞAMPANYA büyük İngiliz yıldırı BETTİ BALFUR y Kazanç vergisi Bordroları Her ay Maliye tahsil şübe- lerine verilmesi mecburi olan müstahdimin bordroları yeni harflerle temiz bir şekilde matbaamizda - basılmıştır. İki kuruş fiyetle yalnız ” Akşam matbaasında satılır. bir buçuk ay sonra doğuracaksın. — Biz de bundan korkuyorduk ya, hanımcığıı Mehmet ağa burada değil!.. Şimdi biz ne ya- pacağız? Hüngür büngür ağlamağa, gö- zünden şıpır şıpir yaşlar. boşat- mağa başladı. İhtiyar kadın, ortasından sım- sıkı yakaladığı şemsiyeyi hiddetle havada sallıyarak haykırdı: — Orospul Orospuuul., Deme- dim mi ben sana gebesin diye?.. Bir de beni kandırmağa ugraşı- yordu... Karnında ur çıkmışımış, ha?,. Orospuuu... Kendisini güç belâ teskin ettim Oturttum. Simdi, kocakarının deminki hid- deti, aksülâmel yapmış; dehşetli bir korkuya inkilâp etmişti. Zan- gir zangır titriyordu: (mabadi var)