ASKERİ BAHİSLER | L MALTUAD ARRETAĞ “Yarının muharebeleri nasıl olacak? İstikbalde harp cephede bulunanlar- dan ziyade cephe gerisindekilere karşı yapılacaktır Dünya yüzüne ilk cidal tohumu- nu saçan Âdem bahamızın yara maz oğlu Habil, kardeşini öldi rürken yalız kolunun kuvvetin- den ve taşın sikletinden, yani ziki kudretlerden istifade etmişti. Çinli ve ya Aııplınıı arutun icadıma kadar kimya ilmi harpte bir rol oynamamıştı. Uzun zaman- (dan beri yalnız infilâklı silâhlarda mühim işler ifa eden kimya, öyle görünüyor ki müstakbel harplerin “yeğâne tahrip vasıtası zaferi temin eden unsur olacaktır. Bilhassa tekmi türlü vesaitle tesl ederken, bü silâhları elinden alınmış ve kimya âleminin en bü- yük üstatlarım yetiştiren Alman- yanın bu hususta her milletten daha fazla sarfi mesaj ettiği mu- hakkaktır. Bununla yakından alâkadar olan ve müstakbel harplerde zehirli garzların cephe gerisindeki ahaliyi 'ne derecelerde tehdit ettiğini tak- dir eden bir Alman doktoru, askeri mecmuaların birinde çok şayanı dikkat bir makale neşret- miştir. Yalnız askerleri değil, da- ha ziyade ahaliyi alakrdar eden bu yazının şayan dikkat nokta - darını aşağıya derçediyoruz: Bütün ümitlere ve arzulara yağmen ebedi sulbun bir bayal işmanları her atta devam görerek anlıyoruz. Vaşington kongrasında * 31 , devletin muharebede zehirli gaz kullanmamayı taahhüt etmesine rağmen her tarafta zehirli gaz tecrübelerinin yapılmakta - oldur ğunu işidiyoruz. Az bir müddet evel Lildeki Fransız ihtiyat zabit- lerinin bir içtimanda bulunan Mareşal Foş istikbal muharebe- lerinde €en mühim rolü zehirli garların oynayacağını açıkça söy- lemekten çekinmemiştir. Zehirli gazlar üzerine mühim bir kitap yazan İngiliz miralayı ve sabık umüm tank kıtaları kü- mandanı Füller diyor kiz * İstikbalde — birim düşman ordusunu memleketi ahalisini imhaya çalış malıdır. Bu suretle sinirleri sarsı- ben, defterin muhteviyatını şöyle bir gözden geçirdim. Ebe hanım, bariz bir beyecana kapılıyordu Son sahifesine gelince, defteri katladım; cebime koydum. b — Çok fena yazmışım, değil mif.. Mutlaka alay etmek içim /alıyorsunuzdur!... Hem - ihtimal, benden ayrıldıktan sonra, yırtıp ıhıınıııl >. Sesime pek ciddi bir ton vere- ıü “NN... . a: M —İlk tecrübenizde, ümidimden fazla muvaffak oldunuz! - dedim.- (Şimdi size teklifim şudur: Bu Jmacerayı tek başına neşretmiye- lacak halk hükümetleri sulhe ic- bar ederler. Her türlü vesaite malik bulu- 'nan mevkü cografisi itibarile her türlü emniyeti baiz İngilterenin gazeteri bile sık sık dahili mem- leketin zehirli gaz hücumlarına karşı emniyet altına alınmasını mevzubahs etmektedirler. Emiyet derecesi biç bir vakit İngilizlerinkini bulamayacak olan sair milletlerin bu hususu ne dere- celerde göz önünde bulundı lan lâzım geldiği meydana çıkar . Bütün bir memleketi umumiyesile — gazdan mümkün değildir. Fakat icap eden tertibat alınmak - şartile tesirini tahfif, hattâ tamamen bertaraf etmek kabildir. Bunun için mem- leketin sivil ve askeri teşkilât ve memorları el ele çalışmak, Gaze- teler, kitaplarla bu hususta halkı tenvir etmek lâzımdır. heyeti muhafaza Harbin uzak bir istikbalde vukuu düşüncesi bu . tedbirleri aksatmamalıdır. Çünkü istikbâl muharebelerinin diğer bir vasfi mümeyyizi de saikavi ve ani o- masıdır. Bu husustaki tedbirlerin başlıcaları şunlardır: 1 — Daha hazar vaktinden itibaren büyük halk kitlelerinin gazdan tahaffuzunu temin edecek büyük mahaller ve meselâ yer altı sinemaları, gazinolar, gibi tertibat vücude getirmek, yeni binalarda mahfuz zemin katı ve bodrumlar inşa etmek; 2 — Evlerin kapı ve menfezle- rini icabıda derhal kapayacak tertibat vücude getirmek: 3 — Bir gaz hücumunda en 'tedbir hareketsilik yani herkesin evinde sakin kalması olduğundan yiyecek, su gibi havayicin ihzar ve ikmalini temin etmek. 4 — Sıhhi tedbirleri vaktü ze- manile ikmal etmek; yani muay- yen mıntakalar için muayyen dokter ve muayenehaneler ihzar etmek. 5 — İtfaiyye teşkilâtını tekem- mül ettirmek. © — Müsapları toplamak üzere şehirlerde “muntazam muhabere 14 Şubal 1929 BENiİN HATIRATI (V- lim, Siz, hasta hanedeki mesainiz esnasında calibi dikkat sergüzeşt- lere rastladıkça, bunları kaleme alırsınız.. On beşi yirmisi bir ara- 'ya geldi miydi, hepsini bir arada AKŞAMa bastırır işi becerebilmek ( nize karşı “muamelenizi değiştir- mek lâzim geliyor: eskiden yap- tığınız gibi, sakın lâfların ağız- larına tıkamıyın. Kendilerini müm- kün olduğu kadar fazla söyletin. Tren, garda durdu. Ben, biraz Haydar — Paşada — kalacaktım. ”NN...,, benden ayrılp vapura bineceği esnada, elini uzattı: İstintak hâkimi Hikmet B. dün- de bütün gün Kadriye H. ve rüfakası — hakkındaki - tabkikatla meşgül olmuştur. Ailesi efradı. mevkuf bulunan ressam Ali Riza B. tevkifhancye gelerek çocuklariyle - konuşmuş- tur. Tahkikatın pek lasa zamanda mühim bir inkişaf devresine da- hil Yarın bazı zevatıin ifadelerine müracaat olunması muhtemeldir. Maznunların - son - zamanlardaki bazı temasları hakkında da/ tet- kikat yapılmaktadır . Esbak polis müracaat edilmiştir. İstanbul gümrükleri — İstanbul gümrüklerinde esaslı ıslahat icra- sına başlanmıştır. Bu cümleden olarak rıhtıma amut dubala inşa edilecek ve mavnalara lüzum kab- maksızın eşya tahliyedecektir. * Terkos suyu — Terkos bo- rusu dün tamir edildiğinden dün- den itibaren şehrin bazı mahalle- € su verilmeğe başlanmıştır, yalmız. ihtiyati bir tedbir. olmak üzere Beyoğluna 2-3 gün 12 saat verilecektir. * Yunanlılarla müzakere — Yuman murahhaslarının şehir ve kasabalardaki emlâki iade içim talimat almış olduklarına dair bir gazetenin yazdığı haber doğru değildir. Yunanlıların şebir ve kasabalardaki emlâki iade etme- leri zaten mükavele — iktizasm- dandır. Fakat malümdur ki yu- nanlılar bu emlâkin ancak çi bir kısnını iade etmişler, dir. Şimdi bu kısmı iade ettil rine ve ya edeceklerine dair de hariciyede malümat yoktur. * Maaş Projesi yeni maaş projesi hakkındaki mu- talâalarını hazırlamışlardır. Gele- cek hafta mesele Heyeti Vekilede görüşülecekrir. € Evrakı nakdiye sai istimali — Maliye Vekâletine İstanbuldaki düyunu nmumiye sui istimali hak- kında gelen malümata nazaran Evrakı nakdiyenin tasnifinin bir müddet daha devam edeceği an- laşılmaktadır. ve mümkünse yer altından mu- vasele tertibab yapmak; ve buna müşabih diger tedabiri ittihaz etmek sayesinde yakız askerleri ve cephede bulmanları ” değil daha ziyade şehirlerdeki kadın ve çocukları istihdaf edecek olan yarinki muharebelerin en korkunç ve insafsız - silâhı karşı konulabilir. 5. — Ne kadar olsa, romancılığı: nız belli oluyor. İşin hep fantezi tarafına — kaçıyorsunuz! - di Nerede ben, nerede muharrirlik' — Vallahi samimi / söyliyorum, hanım efendi... Bir tecrübe edin, canım. Hem size eylence olur; hem de, göreceksiniz ki, netice, umduğun — Peki, efendim, yerine getiririm. tavsiyenizi Artık, mevsim nihayete eriyor- du. Arada sırada, “NN...,, kanıma trende, vapurda rastladıkça: — Ecce? Yazıyor musumuz- di- ye sorardım. — Bu sıcakta muharrirlik çekil- miyor, doğrusul.. - eavabım verir- di. - Hele kış kelsin de.. Son bahar oldu. Kışa iriştik . Bostancıdan çoktamdır şehre taşın-| mış bulunuyordum. Bittabi, “NN, ji olacağı ümit olunmaktadır. | müdürü Azmi beyin de malümatına — Vekâletler | olan Gaza İj dan harikulâde çıkacak! DÜZTABAN ve BASDİBACAK OÖN KiŞÖOT * Sir J. Kleyton — İngilte renin İrak fevkalâde Sir Jilbert Kleytom ve İngiliz sı Sir Klark Ankaraya vasıl oldular. İstasyonda hariciye kalemi mah- | çus ve teşrifat müdür müavini tarafından karşılanarak Ankara palas oteline misafir oldular. Öğle üzeri hariciye vekili Tev- fik Rüştü B. tarafından Sir Jilbert Kleyton şerefine bir ziyafet veril- miştir. Sir Kleyon saat beş buçukta| İsmet Pş. tarafından kabul edil- dikten sonra bu sabahki trenle şehrimize dünmüştür . * Mıntaka Basket ve Voleybol heyetinden— 14/2/1929 Perşembe günü Beyoğlu Amerikan — Klü- bünde Voleybol maçlarına devam | edilecektir. | 1 — Kasım Paşa- Taksim Ye- niyıldız Hakem Bedi Bey Saat 13,30 2 — İstankal Spor - Beykoz Hakem Necmi Bey saat 14,30 3 — Beşiktaş - Hül hakem Muzaffar bey saat 15,15 Apulyant gölü dandu Bursa — civarındaki — Apulyont gölü on beş samtim derimliğinde donmuştur. Göldeki Himlil bey adasma araka ile ve yaya olarak gidilmektedir. Bursada bir kadın çocoğiyle demmuştur. Kazanç vergisi Bararolamı 'ay Mliye tekedi sübe- verilmesi mecbemi olan istahdimin berdreları yeni harllerle temiz bür gekilde matbaammada / basmştır. İki kuruş fiyetle yalme Akşam çeldi; " Edilmiş bir kânt tomarı sokuştur- dular . El yamsı müsveddelerdi bunlar . Hayret etmedim. Zira, ekseriya, eser meşretmek istiyen heveskârların romamlarını, hikâ- yelerini " almaktayımdır. Kâat to- marınım aramıda bir de mektup vardı. Açtım; ve şu satırları oku- düm: | Efendim. V Ç* ) gekrinin hastehanesine ebe olarak İstanbuldan gidiyorum. Size uğruyamagacağım. Tren, bu Y akşam geç vekit harekel c Vadimi gerine gatirdün. Fakat bu işi yapmadan evel tereddüt etmedim değil... Âni karar ver- memekliğimin — sesasını - çekiyo- rum: Sizi güremiyeceğlm: ve, ya- AKŞAMDAN ÖPERA SiNEMASI Ramazen programkırına - başlayacaktır. olan birinci programda meşhur cih: GRETA GARBONUN FAHiŞENİN KIZI | LARS HANSONUN iştirakile büyük aşk ve sergüzeşt filimi Aynca İKİ KISIMLIK KOMEDİ VARYETE ARNOLDi ORKESTRASI OPERA CAZ komiseri | İTİBAREN Bu akşam başlayacak artisti İ son ve müstesna temsili Bu akşam bütün şehir ebalisi ALHAMRA sinemasında gösterilmekte olan RASPUTİNİN MUAŞAKAL / filmi görmeğe gidecektir. u meşhur papasın hayatı hakkın- da yapılan yegâne hakiki filim olan bu eserde PRENS YUSUPOF Rasputini nasıl öldürdü; tafsilatile anlatmakta: grama ilâveten Beyoğlunda (BİZİM LOKANTA) da umu- miyetle cenebi ve türkleri alâ- kadar eden meşhur artistleri- mizden HAZIM ve VASFİ çe- lebiler bu akşamdan itibaren sinemamızda KARA GOZ oynatacaklardır. Pro- Bu akşam MELEK sinemasında Leh muharriri (UrmanisovJun piyesinden muktebes ve (MAR- YA JAKOBİNİ) ile (JAN ANCELO ) tarahından ” bir sureti harikulâdede temsil olunan VERA MİRÇEVA ai Jaiks ve muazsam #hmi buşlayor. Haşiyo: Hamasan münambeli bar siğam aç Hayd eteaa Tanbanlik. dana ve üğanni ve Tet ZK he zümeroları Telarin eli ya ında fikrinizi öğre- nemiyeceğim. Ne yapalım? kader! Yazılarımıı dübunu istedi; niz gibi tashih, tadil edebilirsi- niz Yalnız, bir şartım var: Vakı- aları, değiştirmiye kalkışmıyın! Ben topladığım ve kaydettiğim, “vaktaların hakikatına eminim, Mektubumu burada kesiyorum. Sizinle uzun uzadıya konuş- . Adresimi bildi- NN. Birinci hadise Bakire mi, degil mi? Hastalarımı saat ikide kabule başlarım. Bizim, Emram Nisaiye ve Doğum yurdunda hastaları mua- yene etmeden evel onlara bir anket doldurtulur. (Mabadi var) mak isterdi! ririm..