— Sahife 2 KAŞAMDAN AKŞAMA Yandım sıcaktan! Sanatın başlıca vazifesi, insan- ları maddi ve sefil dünyanın şeniyetinden bir lâhza kopararak his ve hayal âleminde yaşatmaktır. galiba ... Halbuki, bu gün, ilk sahifaları | kar resimleriyle,,, danan insanlara ve kakırdıyan havanlara - dair haberlerle dolu gazetelerin edebi köşelerine baktım : Gene kardan, kıştan, kıvamet- | ten bahsediliyor. Bunu, “siyaseti edebiye , nok- tai nazarından hiç doğru bulma- dım, ey fıkracı meslekdaşlar ! Âmmenin ruhunu size ve bana nisbetle şüphesiz kat kat daha iyi bilen din naşirleri, kendilerine teveccühü celp için, halkı ne tarz- da tahayyülata — sevketmişlerdi, düşünseneniz e...: Sıcak memleketlerde - intişar eden yahudilikte, hristiyanlıkta, lümanlıkta, cennetler, hep yem- ye ir; ve, — sepserin — dere kenarlarında bina edilmiştir | — * Cennatün — tecri min tahtihel enhar. , | Halbuki, işitiğime göre , Eski- moların cenneti, tıpkı — bizim cehermeme - benziyormuş : — Yalın yalın eteşler,,, fıkır fikır kaymıyan ve İkar hıkır içilen bahık yağları,, balık yağı derelerinde banyolar... Gi umuümi / alâkay celp için,muhitte elyevm ol fakat olması istenilen şeyleri mev- zuu behsetmek İâzımdır.. Binaenaleyh, ben, — muhterem meslekdaşlarım gibi, karlı havada yazdan, değil; sıcaktan bahsede- ceğim: Sahrayı Kebirden Hattı Üstü- | vaya doğru ilerliyoruz. Develerin | kam, yaz günleri çayırlardan yük- — len gözle görülür buhar hılm: İ “tebahhür ediyor. Kervanın önüftde | yürüyen bakır yüklü eşek, her | nasıl olduysa sendeledi; kızgin kumların üzerine sırt üstü yuvar- landı. Bakırlar sıcaktan eriyerek etrafa yayıldı; testekerlek bir sini e kızarıp pişti. İlh, ilh, ilh. (Vâ-Nü) 433 derece Bir hasta bu kadar bararete rağmen Denenia bir makale neşretmiştir. Doktor tedavi ettiği bir hastanın haracati 4€ derece 6 ya çıktıg- m, tehlikeyi atlatarak ve buna Tağmen eyileştiğini bildirmekte- dir. | ş::ıiı BERLERİ Japon sergisi Galatada bir nü- mune meşheri açılıyor Japonyada Ozaka Ticaret odası İstanbulda bir istihbarat ka açacaktır. Ozaka adası bu hususta İstanbul Ticaret odasına müracaat etmiştir. Ozaka odası namına şehrimizde bir. heyet bulunmak- tadır. Oda bu heyetin arzusunu kabul etmiştir: Japon heyeti bu hususta vili yetle temas etmektedir. Şehrimi de açılacak olan istihbarat kalemi bn havalide japon mallarma mahreç arayacak ve buralarda sergiler açacaktır. Japon heyeti kalem ve sergi için Galatada eski Atina bankası binasını isticar etmişt Ziral tahrir İleride yapılacak ziraf tahrir iç tetkikatta bulunmak üzere komisyon teşkil edilecektir İstihbaratımıza göre bu komis- yon için İktisat — Vekâletinden mütehassıs zevat talep edilmiştir. Yaşamaktan usa- nan bir ihtiyar Fransanın Laröşel şehrinde M. Teodor Pru isminde ve 99 yaşın- da bir ihtiyar geçen gün intihar etmiştir. M. Prunun sıhhatı mükemmel, 've kendisi pek zengin imiş, Ço- cuklarına hitaben yazdığı bir mektupta artık yaşamaktan usan- dığını ve bunun için intihar ettiğini bildirmişti Yangın başlangıcı Nişantaşında Ahmet bey soka- gında gümrük memuru Mustafa efendinin evinden yangın çıkmış- sada derhal yetişilerek söndürül- müştür. Orman işlerimizin tanzimi İktisat Vekâleti tanzim edile- 'cek amenajman talimatnamesi esa- satını ihzar etmek üzere Şubatın beşinde - İstanbulda — toplanacak olan komisyon azaları İstanbula gitmeğe hazırlanmaktadırlar. Ko- misyon azasından birinci amenaj- man gurbuu reisi Sadullah B. An- | talyadan Vekâlete İstanbula mü- teveccihen hareket ettiğini bildi Ankarada bulun: Bir çak erkekler, sevdil tırmalıya, yırta parçalıya ele geçi öyle, mücadele netice: Serdar: — Ne garip felsefel- mırıldandı. Kleopatra, devam etti: —Belki garip; fakat, bu, böy- le 1.. Kendim hakim mevkünde bulunduğum sırada kan dökmek- ten zevkalmamağa başladım... U- mumhanelerin mahdut zevkinden bıkan erkek ne vaziyetteyse, kan dökmek zevkı hususunda da, ben, n adını nasıl boğuşa boğuşa, mek isterlerse, işte ben de an dökmek istiyorum © vaziyetteyim. — Yani? — Yani, macara — istiyorum. Mücadele - istiyorum. — Bir. çok erkekler, sevdikleri kadını nasıl boğuşa boğuşa, isıra - tirmalıya, yırta paralıya ele geçirmekten zevk işte ben de — öyle, â kan dökmeyi larzu ediyorum. İlle bu gün, hare- Akşam Arabacılığın son günleri (Arabacılar cemiyeti otomobiller cemiyetine ilhak edildi Esnaf cemiyetlerinin tevhidine başlandığından bahsetmiştik. Bu tevhit kararı verilirken arabacılar cemiyetide lağvedilmiştir. Arabacılar - cemiyetinin azası atomobilciler — cemiyetine — ithal edilmişti Elyevm şehrimiz de 4000 araba bulunmaktadır. Bu arabalarda çalı- şan arabacıların miktarıda 4000'ne baliğ olmaktadır. İstanbulun en eski bir cemiyeti olan arabacılar cemiyetinin bir zamanlar pek çok azası vardı. Otomobillerin İstan- bul sokaklarını duldırması üzerine arabanın vezifesi kalmamıştır.Ara- bacılığını gören ve nihayet işsiz kalan — arabacılar — maişetlerini başka sahalarda aramağa başla- mışlardır. Bir parça sermayesi olan arabacılar birleşerek ortak olmuşlar, iskelelerde kamyon işlet- meğe - başlamışlardır . İçlerinde fakir olanları tütün depolarında işçi olmuşlardır. Ziraat mütehassısı Ziraat mütehassısı ecnebiler yakında izmirk gidecektir İktisat vekâletinden İzmir Ziraat baş müdürlüğüne gelen bir tamim- de deniliyor ki: Almenyadan celd edilen zir mütahassıslar hey'eti memleketin her tarafında maballen| tetkikat icra ve tabil, iktisadi, zirai ve hayvani malümatı topla- yacaktır. Hey'et bu. tetkikata Ankaranın — Çubuk — vadisindem başlayacak , memleketimizin tabii ve iktisadi — ahvaline —nazaren elyevm takarrür etmiş olan umumi vaziyeti zapt ederk ileride yapı- laçak işlere esas olacak faydaları tesbit edecektir. Ancak bu süretle memleketin ziraat ve hayvanlarının islah ve inkişafina çalışılacaktır. Toplana- cak malümat sırf fenni olacaktır. Hey,etin izmire vürudana kendi- lerine her türlü kolaylıklar göste- rilecek ve yanlarına icap eden memurlar terfik olunacaktır. Umum gü şehrimizde Umum gümrükler müdürâ İhsan Rifat B. dün Ankaradan şehrimize gelerek olmuştur balimi?... Çabuk gidelim! Muha- rebeye çabuk gidelim!... Hemen bu gün, hemen şimdi. Brüserium sarayına Kleopatranın dediği dedikti. İnadından dönmiyordu. Antuan, onu, her ne kadar, | kandırmağa, caydırmağa uğraştı ise de muvaffak olamadı. Esasen, Romalı serda, - iyiden | iyiye Mısırlı Melikeye boyon iymiş | bulunuyordu. Kılıbıklaştıkça kılıbıklaştı... Kadının emrine boyun kalını uzatmakla kalmamış; ayaı zamanda 0 sakalı Kleopatranın eline vermişt Şimdi, Kleopatra, kendi tarafa çekse o tarafa gidecehti. Mecburdul! Mecburdur buna. — Gidelini! Derhal ket edelim... Anlamıyor — musun, Sanayi züraiye İktisat vekâleti tedabir ittihaz ediyor Memleketimizin zeytin yetiştire- Gi t bi 3 e llli vüsvcüt olduğu halde' bi bünatın hakkile —inkişaf — etmemesinden Avrupadan gelen iri taneli zeytin- ler pazarlarımızda ve sofrakırı- mızda mevki tutuyor. Memleketimizin vasi, münbit ovaları, yaylaları olduğu halde ihtiyacımızı Avrupadan gelen yağ- lar, peyairlerle temin mecburiy: tinde bulunuyoruz. Memleketimizin hemen her tarafı bağlarla, meyva bahçelerile dolu olduğu halde Avrupa konservelerinden vareste kalmıyer. İşte bu hususları nazarı itibara alan İktisat Vekâleti bütün sanayü ziraiye çubelerinin seri terakl ve inkişafa mazhar olması için daha ciddi ve cezri tedabir alım- iaalan ve Hünül ü li yaçımnkk lâzım ise yapılması için her türlü tetkikat ve tedabiri hazırlanmıştır. Vekâlet yeni sene bütçesine icap eden tahsisatı koymuştur. Ticari muvazene komisyonu Ticari muvazeme komisyonu dün Hicaret odasında Nurullah Esat beyin riyasetinde toplanmıştır. Bu içtimaa tiflik tacirlerinden bazı zevat davet edilmiş, kendilerinden izahat alınmıştar. — Komisyon her madde hakkında malümat almak için o işle meşgul tacirleri timaa davet edecektir. izmirde ne kadar muhacir var İzmir bilâyetı dahilinde, merkezde mül ve gayrı mübadil olarak altmnış bim küsur muhacir vardır. Bu muhacirlerden 4000 küsur üle teffiz dosyesi vermiştir. Beş- ü mütecavüz dosyanın muame- lesi intaç edilmiştir. İzmir kaza- larnda isi altmiş bin küsur mü- badil ve gayrı mübadil muhacir vardır. Bu vatandaşlar da 200 den fazla teffiz desyesini salâhiyettar makamata tevdi etmişterdir. Verilem desyelerden yalnız elli kadarı imkaç edilmiştir. Bu netayice göre temmuz baş- — Peki, madem bu kadar isti- yorsun, gidelim.. — Hemen ba oluyorsan demek? B | 0ZNe yapalm?... Çare yöldd | Razı oluyorum. Kleapatra, Antuanın - buynuna | sarlarak onu öptü. | — Şehrim en kalabalk yerine ge- | miştiler... Etvafta — toplanarak — geçenleri seyreden askerler bu. öpüşmeye | alkış tutkular. — Yaşasın, yaşasın serdarımızla kıralıçamız... — Biri - birinize ne kodar da yakışıyorsunuz! Lâkin, diger taraftan, hamurdam yordu: — Ahlâksız kadın! halb, ——— Şubet 49297 Bedikc: i İki arkadaşa dair Sacit beyle Nazmi beyin içdilr leri su ayrı gitmez.. Bu iki samimat arkadaşın de genç - Söz arar mızda - de fena halde çape kındırlar, uçarı çapkındırlar. Sacit bey bundan bir müddet cvek -kendi tabiri ile - bir abdallık etti ve evlendi. Lâkin bu izdivaç iki arkadaşın çapkınlıklarıa mani oldu mu der- siniz ? Ne gezer efendim, ne ge- zer.. İki ahbap çavuşlar Beyoğuk larında, Kadıköylerinde fink a&ıp sefa sürüyorlar. Amma siz diye- ceksiniz — Sacitin karısı bu işin farkına varmıyor. mu? Nasıl varmıyor?. Mis gibi varr yor.. Fakat iki arkadaş gayet mahi- bir. gece sabahlamağa karar verdiler mi? Derhal Sacit telefonu açar, karır sına der ki: — Ah karcığım bu gece sir kette nöbetçiyim eve gelemiyece gl Dün fiki arkadaş randevuları olduğu için geceyi Beyoğlunda geçirmeğe karar vermişler, fakat bir gece evvel de Sacit: — Nöbetçiyim.. Diye evine gitmediği için bu gefer karısına ne yalan uyduraca- ğını şaşırmış,kalmış... fakat buna dabir çare bulmuş: —— — Sen telefonu açar, karıma birdenbire bastalandığım söyler- sin . Demiş... İki arkadaş bu karan verdikten sonra birbirlerinden ay- rılmış... Lâkin sonradan — Sacit gece âleminden vaz geçerek evine gitmiş... Biraz sonra telefon çalmış ve bir ses Nazminin sesi, Sacitin karısını arayarak şu sözleri söyle- miş: — Ah hanım efendi, Sacit bir denbire bastalandı, şimdi bizim evde yatıyor, bu gece gelemiyecek. O gece Sacitin evinde nolor olduğunu bilmiyorum, lâkin ertesi gün Sacit hakikaten hastalanmış, çünkü işine geldiği zaman yürü gözü sarılı imiş... Dedikeducu Pamuk istasyonu Manisanın Kara oğlanlı karye- sinde Pamuk ıslahı istasyonunun tesisi takarrür etmiş ve keyfiyet İktisat vekâletinden bildirilmi Yakında faaliyete geçilecektir. Karaya oturan vepur Limanımızdan - hareket — cden Yılmaz vapuru Kuş adası civa- la karaya oturmuşlar. — Ahlâksız herifl — Namusualar. — Hayasızlar! — Kepazeler! | — Göz önünde neler de yapı- yorlar. llenin kanını bozdu , mahvetti; artık Firavum nesli kal SO < Haai ei BU YA İücüm edelim, parçalıyalım. Ahali, her ne kadar hücuma kalkıştı se de, kafile, askeder | tarafından maybafaza edildi. | “Saray tarafında, mubafaza azdı. | Halk, oraya hücum etti. | “-Bu espada, Antuan ile Kicopatra, diler. kumandanının itirazına rağ- donammanın bemen o gün ket etmesine dair emir vem ler. (mabadı var) 4