AKİS Yı: 12 o Sayı 581 HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA OLUP BİTENLER Millet Başbakanı uğurlarken Geçenlerde bir gün, Ankara sıcaktan kavrulurken» öyle tahmin edilir ki Çankayanın üzerinden bir soğuk rüz- gâr esti. Hattâ, duş mahiyetinde bir yağmurun yağdığı dahi söylenebilir. O gün Radyolar, Sovyetler Birliğini ziyaret etmek üzere önümüzdeki Pa- zartesi günü Türkiyeden ayrılacak o- lan Başbakan Suat Hayri Ürgüplünün bir demecini yayınladılar. o Ürgüplü demecinde "Sovyet Rusyaya (gidişim elbette ki bir turistik gezi (odeğildir" diyor ve bunu söylerken "elbette ki*'nin üstüne basıyordu. Sonra şunları bil- diriyordu: Bu gezi önemli bir gezidir. Ziyaret sırasında siyasi o müzake- ELE reler yapılacaktır Ayrıca iktisadi ve ticari (okonular ü görüşülecektir. Kültür Andlaşması Bölukbaşının yüzünden tasdik edilememiştir. a mevcuttur ve gerekirse tâdil de edile- bilir. Sovyetler Birliğiyle iyi münasebet- ler devam ettirmek amacımızdır. Ürgüplünün bu açıklamasından ev- vel, bir takım peşin hükümlü yazar- lar mal bulmuş mağribiler gibi bir başka demece sarılmışlardı ve "Ür- güplü ne diye gidiyor ki?" diye ağız- larında lâflar geveliyorlardı. Başba- kan açık vaziyet almak suretiyle bu çana ot tıkamıştır. Başbakan Ürgüplü Türkiyeden 9 Ağustosta, Özel bir sovyet o uçağıyla ayrılacak ve doğruca Moskovaya gide- cektir. o Ürgüplü Moskovada, Sov- yetler Birliği Başbakanı Kosigin tara- fından karşılanacaktır. Resmi görüş- meler Moskovada cereyan edecektir. Hazırlanan programa göre Ürgüplü Kiyevi ziyaret edecek, Karadeniz sa- hilindeki Soçide, bir kaç gün kalacak ve Soçinin hava alanı Adlerden gene 4 Suat Hayri Ürgüplü Hayırlı yolculuklar özel bir uçakla Ankaraya dönecektir. Bu hafta, Sovyetlerin ziyarete ver- dikleri önem rus gazetecilerinin An- karaya akmakta devam etmesiyle ye- niden belli oldu. Bu gazetecilerin Ür- güplüden aldıkları demeçler büyük Moskova gazetelerinde oyayınlanmak- tadır ki bu. Sovyetler Birliğinde çok önemli bir hadisedir. Ziyarete önem veren ve merak eden bir başka çevre daha vardır: Ameri- kalılar. Ancak, Başkan Johnson'un Gezici Büyük Elçisi Harriman daha bir kaç hafta önce, "dinlenmek için" gittiği Moskovada Kosigin ile iki ka- palı konuşma yapmışken Türkiye Cum- huriyeti Başbakanının resmi bir zi- yaret için Moskovaya gitmesinde me- rak edilecek ne mevcuttur ki? 7 Ağustos 1965 Cilt: XXX C.K.M.P. "Yaşasın Başbuğ" (Kapaktaki o politikacı) Esmer, gaga, burunlu, sert bakışlı, tanınan ve boğuk sesli adam, konuş- masının sonuna gelmişti. Kaşlarını kaldırdı, kongre salonunu bakışlarıyla şöyle bir taradı ve ateşli militanları- nın pek iyi tanıdığı bir dörtlüğü oku- yarak son kozunu oynadı: — Koşan elbet varır, düşen kal- kar; Karataştan su damla damla a- Birikir, sonra gümüş bir göl o- lur. Arayan hakkı sonunda bulur.-." Bu, Muhittin Güvenin meşhur "göz- lerimin içine bak.." sloganından da tesirli olmuştu. Salon birden karıştı, anlamsız boğuk bir gürültü yükseldi. Gürültü yavaş yavaş tezahürat şekli- ni aldı. Önce "Türkeş, Türkeş, çok ya- şa!" diye bağırıldı, sonra kongrenin başlangıcındanberi çekiç darbesi gibi tekrarlanan iki hece salonu dakika- larca çınlattı: "Tüüür.... Keşşş.. Tüüüürr.... Keşşş..." Durum ilgi çekici idi. Bir kere, salondakilerin en az ya- --sı tezahürata katılmadığı halde, e- mektar Büyük Sinemanın tecrübeli duvarları belki de ömrünün en şid- detli gürültüsüyle (o karşılaşmıştı. hassa ön taraflarda grup grup, öbek öbek toplanmış olan genç, fakat son derece ateşli kimseler âdeta hayatla- rının en heyecanlı anını yaşıyorlardı. Durumu balkondan izleyenlerden biri, yanındakine,. salonun bir (o köşesini gösterdi, — Bak bak, şu delikanlıyı tanıdın- mı? Kuva-i Milliyecilerin en ateşlile- di.. önce Atatürk Bulvarını heyecana boğan olayları ve Dönüşüm gazetesi (satanlara karşı, sattıkları "Kuva-i Milliye" adlı gazeteden do- layı kendi kendilerine Kuva-i Milliye- ci adım veren sağcı -ve AP eğilimli- bir topluluğun yürüttüğü şiddet hare- ketlerini hatırlıyan gazeteciler, işaret edilen tarafa baktılar. Gerçekten, ora- 7 Ağustos 1965