YURTTA OLUP BİTENLER "—Siz yarın bize telefon edin. Sof- ya ile konuşur, vaziyeti öğreniriz" de- diler Gazeteciler de çaresiz, boyunlarını kırıp evlerinin yolunu tuttular. Ama akşam evlerine giderken hepsinin te- selli bulduğu bir husus vardı: Güneş- ten solmuş, boyunları bükülmüş de ol- sa, ellerinde, ailelerine sunacak birer buket çiçek vardı! Ziyan olan tek şey, bulgar gazeteciler için Anıt Kabire konmak üzere hazırlanmış olan çelenk til. Suç kimin? Ertesi gün Bulgar (o Elçiliğinden An- kara Gazeteciler Cemiyetine, bulgar gazetecilerin kendi ihmalleri sebebiyle biraraya gelemedikleri ve bu yüzden u- çağa yetişemedikleri bildirildi. Ziyare- tin bir hafta sonraya ertelenip erte- lenemiyeceği soruldu. Meclis tatile gir mek üzereydi, siyasi geziler,propagan- da faaliyetleri başlamıştı. Bu yüzden, Başkentli (o gazeteciler, çok yoğun bir çalışma devresine girdiklerini, arkadaş larını gereği gibi ağırlıyamıyacaklarını bildirdiler, mesele de böylece kapandı. Ancak bu, olayın sadece dış görü- nüşüdür ve Bulgar Elçiliğinin diplo- matik nezaketinin tipik örneğini teş- kil etmektedir. o Oysa meselenin aslı, madalyonun öte yüzünde saklı bulu- nan ve Bulgar Elçiliğinin hoşgörürlük- le örtbas etmek istediği gerçek, Hari- ciyemizin lagar tutumunu bütün çıp- laklığı ile yansıtacak niteliktedir. Bu ziyaret, geçen Ağustos ayında beş türk gazetecisinin Sofyaya yapmış olduğu ziyareti iade amacını taşımak- taydı. Geçen yıl devrin Turizm ve Ta- HERKES OKUYOR nıtma Bakanı Ali İhsan Göğüsün gay retleri ile tahakkuk eden Türkiye, Yu- goslavya ve Bulgaristan arasındaki tu rizm anlaşması çerçevesinde, o Za- man, karşılıklı olarak bu tip ziyaretle- rin, gezilerin yapılması ve böylece an- laşmaya dahil ülkelerin birbirlerini ta- nımaları kararlaştırılmıştı. Kararın ilk uygulaması olarak geçen Ağustos ayın- AKİS Anlaşmaya göre, sonra da bulgar gazeteciler Türkiyeye geleceklerdi. An- cak, sonbahar ve kışın ziyaretin pek cazip olmıyacağı düşünülerek, bu zi- yaret geçtiğimiz o ilkbahara bırakıldı. Bulgar Gazeteciler Birliği önce Mayıs ayını teklif etti. Anlaşmaya varılama- dığı için, ziyaret Haziran başlarına er- telendi. Ama bu defa da bulgarlar, o Yerleşen rejim ve nisbi temsil Önümüzdeki seçimlerin ne netice vereceğini bugünden kestirmek im- kanı elbette ki yoktur. Ama, bütün, partilerdeki aday yoklamalarından sonra nisbi temsil esasının ciddi bir zedelenmeye mâruz kalması çok kuv- vetle muhtemeldir, Nisbi temsil, listelerin sadece baş kısmını heves edi- lecek yerler haline getirdiğinden dolayı ekip çalışmalarına fazla imkan bırakmamakta, üstelik bir takım kimselerin çabuk bezmesine yol açmak- tadır, En kuvvetli parti en kuvvetli olduğu yerde bile tam listesini kazan- dlramadığı için listelerin altlarında bulunanları bir ciddi aday gibi ça- lıştırmak kolay olmayacaktır. Nisbi temsilin kusurları hiç kimsenin meçhulü değildir. Nitekim Ku- rucu Meclis seçim sistemini araştırırken bu kusurlar bahis konusu edil- miştir. Fakat Türkiyenin şartlarının bir nisbi temsil devresinden geçil- mesini gerektirdiği gözden uzak tutulmamıştır ve hadiseler göstermiştir ki bu teşhiste yanılmamıştır. Nisbi temsil hem bir ihtilâlden sonra yumu- şak bir Meclis kurulmasını sağlamış, hem de ifratları yuvarlak hale getir- miştir. Ama şimdi Tuıkiyenin, yeni şartlarına daha fazla uyan bir başka temsil esasına gittiği farkedilmektedir. Bu esas, dar bölge sistemi olabilir. Tabii pek çok şey, bu seçimde nisbi temsilin vereceği imtihana bağlı kalmaktadır. Bunun yanında, iş basma gelecek yeni Meclisin teşekkül tar- zı da önemlidir. Her seçim sistemi gibi dar bölge esasının da hoşa gitme- yecek taraftan bulunduğuna göre konu umumi efkârda ve Mecliste uzun uzun tartışılacak demektir. Her halde partiler, aday yoklamalarını takip eden günlerde arzuladıkları çalışmayı kendi partililerine, hattâ adaylarına yaptıramazlarsa ve bir takım güçlüklerle karşılaşırlarsa nisbi temsile kar- şı duydukları soğukluk artacak, bir başka sistemi arama çabaları suyun yüzüne çıkacaktır. Kurucu Mecliste nisbi temsil kabul edilirken memle- ketin buna muhtaç olduğu sanılan süre yirmi yıl olarak düşünülüyordu. Hadiseler daha çabuk inkişaf etmiş ve aslına bakılırsa rejim daha kısa zamanda yerleşmeye muvaffak olmuştur. mdan, nisbi temsilin yirmi sene devam etmemesi, ak etmesinden daha galip bir ihtimal manzarası göstermektedir. da Başkentten beş gazeteci Bulgaris- tana gitti. Onbeş gün kadar süren bu Ziyaret sırasında türk gazeteciler he- men hemen bütün Bulgaristanı sosyal, ekonomik, endüstriyel, kültürel ve tu- ristik yönleriyle tanıdılar, Sofyadan Filibeye, Silistre, Rusçuk ve Varnaya kadar her tarafı dolaştılar, Bulgaris- tanın en lüks otellerinde ağırlandılar. tarihte işleri olduğunu ileri sürdüler ve nihayet kesin tarih olarak 21 Ha- ziran Pazartesi günü tesbit edildi. Bulgar Gazeteciler (Birliği tara- fından Sofya Elçiliğimize 15 Haziran- da, yâni ziyaret tarihinden tam 6 gün önce müracaat edilerek vize istendi. Bu arada da Ankara Gazeteciler Cemi yetine bir telgraf oçekildi ve heyetin 10 Temmuz 1965