AKİS Henüz kesin olmamakla beraber, İstanbul teşkilâtına göre 1965 seçim- lerinde Genel Merkez kontenjanından sonra ilk sırayı muhakkak ki ilhami Sancar ve onu takiben Orhan Eyüb- oğlu alacaktır. OHP'ye yeni katılan Orhan Erkanlının da şansı bir hayli fazladır. CHP'liler çalışkan ve gayret- li Erkanlıyı çabuk obenimsemişlerdir. Bİr zamanların meşhur "Kıravatsız" larmdan Oğuz Orana da diğerlerine göre kuwetli şans tanınmaktadır arasında yer alması kuvvetle muhtemeldir. Buna muka- bil, 61'de milletvekili seçilen Reşit Ül- ker, Vahi Özarar ve Sabri Vardarlı- nın seçim şansları bir hayli azdır. İstanbul il İdare Kutulu da, parti bünyesindeki seçim, mücadelesine pa- ralel olarak, 65 seçimleri için faaliyete girişmiş bulunmaktadır, önce ilçelerde revizyona gidilmiş, Beyoğlu, Gazios- manpaşa ve Şişli İlçe Başkanları ile İdare Kurulları değiştirilmiş, yönetici kadroya daha dinamik şahıslar seçil- miştir. İl Seçim Komitesinin başına, tecrübeli teşkilâtçı İlhami Sancar ge- tirilmiştir. Koordinasyon Komitesinin başında ise Orhan Erkanlı bulunmak- tadır. Orhan Eyüboğlu "Haber alma".. Orhan Birgit ise "Basın ve Propagan- da" görevlerini yüklenmişlerdir. Skandal "Adalar sahilinde bekliyorum" Geçen ayın 21 Pazartesi günü Baş- kent, yakıcı güneş altında âdeta kavruluyordu Asfaltlar (o yumuşamıştı. Yayalar, pelteleşmiş gövdelerini duvar diplerinde âdeta sürüklüyorlardı. Cad- deler bomboştu. Yarım milyonluk kos koca şehir sanki bir anda boşalıver- mişti. Bunaltıcı ve yapışkan sıcak al- tında Kızılaydaki Ankara Gazeteciler Cemiyetinden çıkan üç gazeteci, elle- rinde birer büyücek buket, sırtlarında koyu renk kostümler, Bulgaristandan gelecek bulgar meslektaşlarını karşı- lamak üzere Bulvardan çevirdikleri bir arabayla Esenboğa havaalanına doğru yola koyuldular. Havaalanına uzanan yol âdeta kaynıyordu. Kızgın güneş, otomobilin içini buhar kazanına çevirmişti. Gaze- teciler önce kravatlarını , gevşettiler, sonra ceketler çıkarıldı ve misafir gaze tecileri ağırlama programı üzerinde koyu bir sohbete geçildi. Arabadaki ga- zetecilerden biri -Milliyetten Orhan 10 Temmuz 1965 Orhan Erkanlı Taze kan Tokatlı- daha önce Bulgaristanı gez- mişti, orada gördüğü sıcak ilgiyi anla- tıyor ve bizim de onlara mutlaka en az onların bize gösterdiği (omisafirperver- liği göstermemiz gerektiğini söylüyor- du. Nitekim Bulgar Gazeteciler Birliğin den 19 Haziran tarihinde alınan bir telgrafa göre bir gün önce Cemiyet lokalinde başbaşa verilmiş ve 18 gün- lük bir gezi programı hazırlanmıştı. Bu programa göre misafirler önce Ereğli Demir ve Çelik tesislerine, sonra da Karabük Demir ve Çelik-İşletmelerine götürülecekti. Zira Bulgaristanda tu- YURTTA OLUP BİTENLER ristik gezilerin yanısıra bütünendüst- riyel faaliyetler izah edilmiş, fabrika- lar, sanayi merkezleri tek tek gezilmiş-- ti. Misafir gazetecler Ereğli ve Kara- bükten sonra Konya yolu ile İspartaya götürülecek, oradan Burdura gidilecek ve nihayet Antalyadan başlanarak bü- tün kıyı şeridi geçilecek, bunlarda ge- ce yemekler verilecek, eğlenceler dü- zenlenecekti. Ankara Gazeteciler Ce- miyeti ayrıca, meslekdaşlarının, bir mitoloji ve tarih hazinesi olan Egede- ki eski şehir kalıntılarını, Pamukkale, Kızkalesi gibi turistik yerleri de gör- melerini istiyorlardı. . Programa göre gezide son durağı. İstanbul teşkil et- mekteydi. Burada birkaç gün kalına- cak ve misafir gazeteciler Boğazda, a- dalarda ağırlanacaktı. Grupta doğrusu en neşeli ve keyifli olanı Orhan To- katlıydı. Bu nefis programla, Bulgaris- tanda kendisine ve diğer gazeteci ar- kadaşlarına gösterilmiş bulunan mi- safirperverliğe karşılık vermiş olaca- ğını söylüyordu. Fiyasko Saatler 12.15'i gösterdiğinde, Ankara Gazetteciler Cemiyeti Başkanı Do- gan Kasaroğlu, Genel Sekreter Orhan Tokatlı ve üye Faruk o Taşkırandan müteşekkil grup, alana varmıştı. Aynı anda da bulgar gazetecileri getirecek olan Çek Hava Yollarına ait uçak meydana inişe geçmişti. Dev uçak a- landa büyücek bir tur yapıp terminal binasının önünde durduğunda, üç ga- zeteci ile birlikte, karşılama töreni isin orada hazır bulunan Bulgar Elçilik Müsteşarı ile Bulgar Haberler Ajana muhabiri de uçağa seğirttiler. Hepsinin ellerinde buketler, ağızlarında geniş tebessümler vardı. Uçağın kapısı açıldı esasen sayıla- rı pek fazla olmıyan yolcular tek tek inmeğe başladılar. e Nihayet sonuncu yolcu da indi, kapı kapandı. Ortada değil beş kişilik bir gazeteci grupu, bir tek bulgar gazeteci dahi yoktu! Ka- saroğlu ve Taşkıran telâş içinde, uçak- tan inen yolculara bakıyor, acaba gaze teciler bunlar mı, diye birbirlerine so- ruyorlardı Orhan Tokatlı ise hayretler içinde itiraz ediyordu: "— Yok canım.. Ben gelecekleri ta- nıyorum. Bunların hiçbiri değil!.." Sonra Bulgar Elçilik Müsteşarına sokuldular, durumu sordular. oOOnun da, diğer muhabirin de hiçbir şeyden haberleri yoktu. Gazetecilere: 11