19 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

YURTTA OLUP BİTENLER nermesinin insanı nerelere götürdü Bil olaylarla sabit olmuştur. Demokratik mizamın en belirgin vasfı, vatandaşı düşünce özgürlüğünü tanımış olmasıdır. Bugün Türkiyede, her fikrin ifade edilebildiği, hemen herkesin, kişisel görüşünü çeşitli. se- killerde aksettirebildiği, bunları Par- lâmentoda da ifade etme (yollarının herkese açık olduğu inkâr - götürmez bir gerçektir. Bu bakımdan, bir ham- lede .Morrison mümessiliğinden Başba kan Yardımcılığı koltuğuna oturtulan bir kimsenin Konuşurken. biraz daha dikkatli olması gerekir. Politika hayatında ilk not, önemli nottur. Ticaret Bir kılıf üstadı / Kapuktaki Bakan) Ürsüplü Hükümetinin genç Ticaret Bakanı Macit Zeren, ihlamur bar- dağından irice bir yudum yuvarladık- “tan sonra, karsıdında < oturan AKİS muhabirine dert yandı: ; “«— Marifet iltifata tâbidir. Müş. “terisiz meta zayidir...” Konu, Hükümetin, “bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye ÖP- tü?” sözünü akla getiren bir gerek- “ çeyle buğdaya, geçen hafta ansızın “ yaptığı zamla ilgiliydi AKİS'çi zam- “mın gerekçesini sormuş, Zeren de, ak- “tedron dopingleriyle en formda gün- lerini yaşıyan Bölükbaşıyı bile ikıskan- « dıracak bir tekerlemeyle gevap ver- mişti. “Ticaret Bakanı ıhlamur bardağına iden uzanırken, tekerlemesini' açık. lamaya koyuldu: | «-- Birşey meydana getiriyorsun; “alıcısı yoksa, © şey heba olmuş demek- “tir. Biz bu zamla nüfusun yüzde 89'i- “nin “slış gücünü artırmış Oluyoruz. Bunlar müşteridirler. Bunların geçim * seviyesinde vâki olacak bir artış, di- “ger ekonomi! kollarını da harekete ge- çirecektir...” | yapılan zammın hangi yol- “dan ekönomi kollarını harekete geçi- “receği, Zerehin mezun olduğu İktisat Fakültesinde değii ama, ticaret lise- lerinin ilk sinmflarında okutulan bu formülle pek net olarak anlaşılma. mıştı Üstelik ekmeğe de zam yapıla- cağından bahsolunmaktaydı. AKİS'çi- nin dudaklarından bir “Nas17” soru. su döküldü ve Zeren gene anlatmaya Xoyuldü: “-- Cumhuriyet gazetesi, 'skmeği- yhiz bir parça küçüldü diye yazdı. Ben ise, nüfusun yüzde 85'inin ekmeğinin bir parça daha büyüdüğü kanantinde- yim.” Zeren bundan sonra AKİS'çiye, Büt- çenin girişinde, milli gelirin dağılımı ile İlgili bölüme bakmasını tavsiye et. V. Uzun uzun nüfusun yüzde ©5'inin milli gelirin yüzde 40nnı nasıl paylaş- tığını, “bu büyük kitlenin tarımla İş- Ugal ettiğini; hep kentlilerin değil, biraz da köylünün düşünülmesi gerek- tlğini anlattı, sosyal adaletten dem- vurdu. Nüfusun vüzde 85'inin sefalet irinde bulunduğunu. bunların kurtarı!- maları gerektiğini anlattı Sanki AKİS'çinin karşısında Oo konuşan bir AP Vi Bakan deği! de, bir hızlı sosya- list ve meselâ Çetin Altandı! AKİS «- Bu bir Hükümet politikasıdır, birşev söyliyemem...” “-- Peki, tarımda sosyal adaleti sağlamak isteyişiniz de Hükümet po- litikasının bir uygulaması değil midir? Ya Hükümet sosyal adalet ilkesini be- nimsemektedir ve buğday fiyatları ile ilgil tasarrufunuz bu politikanın bir uygulamasıdır, ya da Hükümetin po- lit'kası başkadır, tasarrufunuz bu po- litikayla çelişme halindedir.” AKİS'çinin niyeti, toprak refor- mundan başlıyarak vergi reformuna, m'ili gelirin dağılışında önemli bir (ti- raz konusu olan ihraçatçı ve ithalât- çıların kazançlarının âyarlanmasına, spekilâsyonlara (Okadar çeşitli fan'!- yetleri kapsiyacak bir, genel prensibi İçi alaylı, dışı vauvaylı Zerendeki bü Ani değişiklik, bu pi- rıltılı sloganlar, AKİS muhabirin! şa. şırtmıştı. Zerenin -sözlerindeki -sami- miyet derecesini araştırmak istedi ve sordu: “.- Peki, sosyal adaleti bu kadar çok istediğinize göre,'milli gelirin da- ğılimında, taban ve tavan arasındaki uçurumları azaltmak yolunda, tarım sektöründe o giriştiğiniz bu tedbirleri giderek diğer sektörler üzerinde de uygulayacak musını2?” AKİS'çi, AP'nin bir “tek “yasak” levhası eksix yasak bölgesine adımını atmıştı, Zeren alnını ki rdı, düşün- dü. Sonra belli belirsiz bir sesle mı- rıldandı: Zerene ifade ettirmekti, Nitekim 505- yal adaletin gerçekleşmesi için gerekli! bu unsunarı da tek tek saydı. Ama Zeren Nuh diyor, peygamber demiyor. du. AKİS muhabirini dinledi, dinleğ: ve sonra birkaç bezgin Xelimeyle son sözünü söyledi: “— Bu bir Hükümet politikasıdır, Toprak Mahsulleri Ofisi Bakanlığıma bağlı olduğu için, burada ben Size ce- vap vermek durumunda buluhuyorum. Aslında karar da, politika da Hüküme- tindir. Ben ise Hükümet Başkanı deği- lim” Pasta yiyecekler! N? kadar zorlanırsa zörlansın, Zeren, yasak bölgede daha fazla dolaşma» ra RAM ha e mİ 19 Haziran 1965