SOSYAL HAYAT Doğum Gerçekleşen bir tasarı zun boylu, kır saçlı zat, sözlerini bitirdikten sonra bir süre dinleyi- cilerini süzdü ve her birine ayrı ayrı ib eder gibi konuşmağa başladı: Görüyorsunuz ki, doğum könt- rolü veya aile plânlaması dediğimiz şey hekimlik (osahasından çok, halk sağlığı sahasını ilgilendiren bir konu- dur. Bunun için de daha çok eğitim volu ile uygulanacak, bu yoldan iş- lendiği takdirde daha çabuk semere verecektir, Gerçi kanun çıkmıştır, vürürlüktedir ama, şunu da unutma- mâk gerekir ki, buna muhalif olan- lar mütemadiyen aleyhte propaganda vapacaklardır. Bu da eğitime bağlı iygulamayı dalma Köstekleyici bir unsur olarak düşünülmeli, gerçex hal. ka duyurulmalıdır. Kanunun aleyhin- de olanlar ya kırk yıldır güttüğümüz, 'oğalmayı teşvik eden nüfus polltika- sının etkisi altında kalanlardır, ya da bu konuda bilgisi yetersiz olanlar- dır inceledim: meselâ herhangi bir doktorun ana ve çocuk sağlığı yö- nünden doğum kontrolüne arşı ol- luğunu görmedim. İktisatçı da eko- nomik yönden bu kanuna muhak- «ak taraftardır, Ama meselâ bir dok- tor, kanunu ana ve çocuk sağlığı yö- nünden tuttuğu halde, ekonomik yön- den veya kendi sahasına girmeyen bir husustan ötürü tenkit etmek- 'e. bir iktisatçı ise. kendi saha- sında diyecek söz bulamayınca, sosyal vönden veya başka bir noktadan tuüt- turmayau çalışmaktadır. Aslında bii. tün bu itirazlar çok zayıftır. Katolik- ler dahil, bütün . dünya artık doğum kontrolü veya wlle plânlaması lehin- de bir politika (gütmeye başlamıştır. İleri toplumlar tabii olarak bunu çok- vas uygulamaktadırlar, oMüslüman nemleketler dahil, kalkınmakta olan bütin memleketler ise aile plânlama- sını hükümet programi olarak ele âl- muşlardır., Çok Bu b gu: büyük küvvet, konu- U iyi bilmekti Uzun boylu zat, elindeki satladı, cebine koydu ielleri hep kadındı. ceketli garsonlar kapılardan fçeriye doğru uzanmış, konuşmacıyı büyük URl ile izliyorlardı. notları n- Olay, geride bıraktığımız hafta içinde, Washington Restoranda geçti, Konuşmacı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarı Doçent. Dr. Nus- ret Fişekti ve Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şubesinin düzenlediği âylık toplantıda konuşuyordu, * Bütün zorluk, uygulamada Bilindiği gibi, Dr. iy “Nüfus Plânlaması Kanunu” nun Türki- yeye girmesinde büyük çapta Tol oy- namıştır. Üniversiteli Kadınlar Der- neği ise, daha ilk günden konuya dört elle sarılmış ve kamu oyunu hazırla- mak üzere büyük çaba sarfetmiştir. Artık kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkmıştır. Ancak, Dernek Başkanı Dç. Dr, Nermin Abadanın toplantıyı açış konuşmasında belirt- tiği gibi, asıl iş şimdi başlamaktadır. Kanunun uygulanmasına Dernek ne şekilde ve ne derecede yardımcı Oola- bilecektir? Toplantı, Derneğin bu konudaki çalışmalarına işik tutmak için dü- zenlenmişti ve bunun için. bu sahada otorite olan iki konuşmacı davot edil- mişti. Birisi Dr, Fişek, diğeri ise, Si- yasal Bilgiler Fakültesini bitirdikten sonra burs kazanarak Amerikada ko- nuyu inceleyen ve sosyolojide “Mas- ter” payesini alan genç bir kız, Serim Yurtörendi. Serim Yurtören halen “ OKUYOR HERKES Nüfus Plânlama 'Teşkilatı Demografi ve Araştırma Şubesi Müdürüdür. Aile plânlamasının türk kamuoyu tarafın- dan ne şekilde karşılandığını öğren- nekleme anketini yürütmüş ve bu iİ- mi anket sonucu Türkiyede halkın, köyler dahil, büyük ukla plâr- lamaya taraftar olduğu (anlaşılmış tır, Konuşmacılar, konuyu daha önce aralarında (opaylaşmışlardı. o Böylece onu, dinleyicilere bir “bilgi kompri- mesi” halinde sundular, Setim Yurtö- ee emmi demografik, ekonomik yal yönden, rakkamlar Vererek ve z açık bir şekilde anlattı. Yurtö- rene göre, nüfus plânlaması Türsiye- de en mükemmel şekilde uygulansa bile nüfus artışının durması söz ko- nusu değildir. Nüfus gine artacak, fa- kat yüzde 3 gibi, dünyadaki en hızlı bir artış yerine, yüzde 2 olacaktır, Bu da kalkınma plânının orteya koyduğu ilmi bir zorunlüktur. Türkiyenin 1927 de 13 milyon olan nüfusu kısa silrede 30 milyona yükselivermiştir. Bu hızlı artış Plânda oöngörülen yüzde 77'lik mili gelir artışından nüfus başına düşen payı yüzde #'e indirmektedir. Gine nüfus artışı yüzünden işgücü arzı fazla olmakta ve yaratılan istih- dam arasında büyük bir farkın doğ- masına sebebiyet vermektedir. Yurtören, yatırımların, ne kadar artarsa attsın, nüfus artışını ancak karşilıyabileceğini belirttikten sonrâ, bütün bunların sosyal yönlerine de do- kundu ve in bu yönden eko- nomik, sosyal manzarasını gözler önü ne serdi ve sözü Dr, Fişeğe bıraktı. | Ana - çocuk sağlığı Dr Fişek meseleyi en canalıcı nok-' tasından, âna-çocuk sağlığı yö-. nünden, ele ald. Dr, Fişeğe göre, bü noktada akan sular hep dümmakta, Meselenin alikd ed nüfuz edebilmek 7a- ten herşeyi hallediyordu. Şimdi mese le, uygulamaya (kalıyordu. Kanunun 2. maddesi, kanunun yürütülmesi için, Bakanlıkta kurulacak bir ilmi komis- Pr ar mara 19 Haziran 1965 z