Evliyaoğlu, Reşat Özarda, Tahsin De- miray, partiden istifa eden Mustafa Erkovan ve İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, AP'nin, oy aldığı kitlelere ihanet etti- ği ve kapitalist çıkarların savunucusu bir "Tüccarlar Kulübü" haline geldi- ğinde müttefiktirler. Aynı fikri taşı- yan AP'lilerin o sayısının az olmadığı da bilinen bir gerçektir. AP içindeki kuvvetli bir kliğin lideri durumunda olan Saadettin Bilgicin, Genel Başkan lığı kaybettiği okongreden sonra, De- mirelin işadamlarının desteği ve ser- mayenin gücüyle kazandığını ifade e- den AKİS muhabirine: ” — Bir gün gelir, emek de galebe çalar!" dediği unutulmamıştır. O halde Bilgici destekleyen AP'liler AP'nin politikasından ve gidişinden memnun değillerdir. Fakat bütün bu gayrimemnunlar yine de çeşitli açıkla- malarıyla Türkiyenin en halka uzak ve faydasız partisi olarak tescil ettik- leri bu partinin içinde kalmaktadırlar. Bu durum, Erkovanı haklı kılmakta, bu genç milletvekilinin isabeti göstermektedir. teşhisindeki Perşembenin gelişi Erkovan ve Yılanlıoğlunun istifası, AP içindeki karışıklığın, gazetelere bolca sermaye olacak nitelikte olaylar doğuracağını göstermektedir. Son du- İ. Hakkı Yılanlıoğlu Haydan gelen huya gider AKİS, 8 MAYIS 1965 , YURTTA OLUP BİTENLER - Gökhan Evliyaoğlu basın toplantısında K önUŞLYOL Sağdan sola çark! Uygun adım, marş! rumda manzara şöyledir: Bilgiç ve e- kibi, 1965 seçimlerinin sonuna kadar pusuda beklemeğe kararlıdırlar. Reşat Özarda ile Tahsin Demiray ise, her nasılsa bir kere öne atılmışlardır ve tam olarak geri çekilme şansını yitir- dikleri için de açık mücadeleye devam zorundadırlar. Gökhan Evliyaoğluna gelince o, köprüleri atmaktan ve açık mücadeleden memnun, fakat yakın za- man içinde istifa etmek niyetinden u- zak olarak faaliyetini devam ettirmek tetliim Haftanın başlarında Salı günü top- lanmak zorunda kalan AP Grupunda Evliyaoğlunun, Partinin gidişi hakkın- da Genel Görüşme açılması hakkında- il önergesi okunmuştur. Bu önerge o- nümüzdeki hafta görüşülmeye başlana- caktır. Bu görüşmeler, AP'nin içinde bulunduğu sonsuz karışıklığa bir parça vuzuh verebilir. Hattâ gidişattan mem- nun olmıyan, fakat seçim şansı uğruna susan birkaç kişiyi daha açık mücade- leye itebilir. Ancak bu görüşme AP i- çindeki bitmeyen kavgayı mutlaka ge- nişletecek, ayrıca Demirelin zaten ku- ramadığı otoritenin eksikliğini ispat e- decektir. Bu otorite eksikliği ve lâüba- lilik, Salı günü yapılan Grup toplama- sında da belli olmuştur. Boş bulunan Grup Başkanlığına ve Başkan ve- killiklerine yapılacak seçimler sırasın- da ilgi çekici durumlara şahit olun- muştur. Toplantının ilk anlarında ko- ridorda dolaşan Bilgiç taraftarı bir AP'li, Başkan vekillerinin seçileceğini, fakat Başkanın bugün seçilmemesinin kararlaştırıldığını söylemiştir. Gerçek- ten, yapılan turlarda Başkan vekille- rinin seçilmesi için gerekli (çoğunluk sağlanmış, fakat iş Grup Başkanı se- çimine gelince dönen turlarda gerekli çoğunluk bir türlü tutturulamamıştır. arkadaşları toplantıya meseleyi halletmişlerdir. Böylece Os- man Sabit Avcı seçilememiştir. Bu seçim sırasındaki durum, Saa- dettin Bilgicin hâlâ AP içinde istedi- ğini yapabilecek güçte ve rahatlıkta ol- duğunu göstermiştir. Gelecek günler, bir partinin çatısı altında hasbelkader bir araya gelmiş insanların yaratacakları yeni ve renk- li olaylara gebedir. (Fitaş: 28 —276)