2z ismet Paşanın başlıca hususiyetlerinden biri mü- kemmel bir aile babası olmasıdır. İşi en çok olduğu zamanlarda bile İsmet Paşa çocuklarına, torunları- ha aytracak bir zaman bulmuştur. Aslına bakılırsa bü konuda torunlar çocuklardan daha talihli çık- mıştır. Yukardaki resimde İsmet Paşa Erdal ve Özdenle beraberdir. Aşamdakinde ise Gülsün ve Nurperiyle.. miş, Atatürk “Celâl Bayar” adını söylemiş, İnö- nü “hakikaten bana iyi tesir etti” şeklinde mu- kabele etmiş, iki lider İstanbula neşeli bir görü: nüş içinde inmişler, İhönü iki gün sonra izin kâ- gıdını yazmış ve Ankaraya dönmüş-, evet, İsmet Paşa 1937'de Atatürkün Başbakanlığından çe- kildiğinde zamanın Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, İsmet Paşaya nazaran her halde kendiliğinden, İsmet Paşayı Londra Büyük El çiliğine göndermeyi tasarlamış. Fakat İsmet Paşa bunu öğrendiğinde Arası fona halde ters- lemiş, Aras tersyüz etmek zorunda kalmış. Benim duyduğum ikinci teşebbüs, 1950'y takip eden yılda D.P. Büyüklerinden gelmiş D.P. Büyükleri araya, 1950'de kendi İstanbu! listelerine bağımsız olarak aldıkları Dr. Lütfi Kırdarı koymuşlar. Dr. Kırdarın İstanbul valisi bulunduğu yıllarda hanımıyla kayınvaldem ara- sında bir akrabalık olduğu sözleri duyulmuştur. Bunun aslı yoktur. Ama elbette ki bir dostluk mevcut olmuştur, Kırdarlar daha ziyade, İsmet Paşanın kardeşi Hasan Rıza Temellilerle ah- baplık kurmuşlardır. Nitekim Kırdar da, kendi- sine D.P. Büyükleri tarafından verilen görevin ifasında İsmet Paşarın kardeşinden faydalan- mak istemiş, teklifi ona açmış, D.P. Büyükleri- nin İsmet Paşayı elüstünde tutacaklarını, her zaman sayacaklarını, önu bir manevi tahtta o- turtacaklarını Hasan Rıza Temelliye anlatmış. Tabii, bunun bir tek, bir küçük şartı varmış: met Paşanın siyaset hayatından ve bilhassa C.H.P. nin başından çekilmesi, yani D.P. Büyük- lerine gölge etmemesi! İsmet Paşa bunun lâfını bile ettirmemiş. Gariptir, aynı yolda bir teklif 27 Mayıs İh- tilâlinden sonra Alpaslan Türkeşten gelecek, İhtilâlin Kudretli Albayı 1960 Eylülünde, Ah- met Karamüftüoğlunun İsmet Paşaya bildirdi- ğine göre Cemal Gürselin Devlet Başkanı kal-i masını, İsmet Paşanın “Millet Babası” olmasını , C.H.P. ni tanımadığını söyleyecektir. O faslı, sırası geldiğinde anlatacağım. 1954 yazında böyle bir hava C.H.P. içinde gene vardı. Böyle bir hava C.H.P. içinde oldu- gu içindir ki D.P. Büyükleri kollarını gene *ı- vamışlardı. Haziran ayının ortasında bir gün. Ankaranın Bâbiâlisi Rüzgârlı Sokaktan çıkmış, otobüse binmek üzere Ulus durağına gidiyor- dum, Gazeteci çocuklar bir D.P, li gazeteye at- fen “İnönü Tasfiye Edildi!” diye'bağırıyorlardı. O günlerde C.H.P, Meclisi toplanmıştı ve orada sert tartışmalar cereyan ediyordu. Gerçekten İsmet Paşa da tenkit ediliyordu. Ama, İsmet Pa- şanın tasfiyesi gibi bir mesele yoktu. D.P. nin bu gayretlerinin, ben, İsmet Paşayı kendisi ve partisi için o buhranlı günlerde kuvvetlendirmiş olduğunu sanırım. 1954 yazında C.H.P. içinde, İsmet Paşaya karşı büyük gayrımemnun Şemseddin Günaltay- dı. Şemseddin Günaltayı, Allah rahmet eylesin, kaprisli bir ihsan olarak tanumışımdır. Sonra-