"MÜTALA'AT-I SİYASİYE" Moskof hükumet-i müstebidesi, bir aralık ahalinin kıyam ve ihtilalini nazar-ı dehşet ile görüb, pabuc bahalı geldiginden, büsbütün yalın ayak kalmamak içün nümayişcilere bir nev'i' hukuk ve adliye-yi nev'umma, meclis-i meb'usan demek olan (Duma) meclisini açmış idi. Bu suretle hükumet-i mutlaka ve müstebide, hasm-ı canı ad ettigi Serbesti Fırkası'nın eyeden eyiye meydana çıkmasına müsaidkarane davrandıkdan ve tarafdarının renk ve derecesini de iyice anladıkdan ve böylece kuvvet ve vakit kazandıkdan sonra (Duma)ya bir paydos borusu çaldı. Buna mukabil ihtilalciler de hükumet-i müstebide tarafdarının en dişlilerinin kolunı, kanadını, kafasını kırdı. Muharebe ve muharebe el'an devam etmekdedir. Zaten Japonya muharebesinden ve mağlubiyetinden sonra Moskofun bin parça olacağını, erbabı çokdan tahmin etmiş idi. Lakin asıl mühim olan mesele, bu bin parçanın da, birbirine muhalif iki esaslı parçaya ayrılmasıdır. Bugün işte o hal ve heyet tahkik etmek üzere olduğunı Moskof menba'ından tereşşüh eden telgraflarda dahil olduğu halde, o havadisi tasdik ediyor. Şöyle ki: Rusya devletinin eskisi gibi kuvve-i mutlaka ile idare olunmasında menfa'atdar olan büyük memurlar, grandükler, prensler baronlar, kontlar, papaslar, zabitler, vatanperver namı altında mutaassıb Moskoflar ve kendi menfa'atleri hilafına akıntıya karşı kürek çeken sair yardaklar, Rusya'nın kemakan hükumet-i mutlaka suretiyle idare olunmasına, aksi takdirde ordunun isyan idecegini beyan etmiştir. Dimek ihtilalciler meb'usan ve kanun-u esasi ile hükumetin adalet, müsavat, hürriyet esasına müstenid olmasını istiyor. Buna muhalif olanları gah kurşun, gah bomba ve gah ba'zen yani nadiren esliha-yı carihe ve katı'a ile topluyorlar. Hükumet-i müstebide bunlara tüfenk, süngü, zindan, menfa, ip ile mukabele ediyor. Mamafih nefiy ve idam, kurşuna dizmek ihtilalcileri tahvif ve teskin idemediginden ve Çar ile ailesini daimi bir tehlike ve habisde tutduğundan, buna netice vermek üzere hükumetin bir nev'i' aleti olacak suretde (Duma) teşkilini ve a'zasını kuvve-i cebriye ile hükumet tarafdarlarından ayırmağı esas ittihazıyla, hem taliblerin, alem-i medeniyetin gözlerini boyamak cihetine meyyal idügü halde, şimdi bilakis aksi taraf adalet ve müsavat kendilerini berbad ve papasları perişan ideceginden hükumet-i mutlaka suretinde yani esli hamam eski tas tarzında idarede ısrar ediyorlar. Yoksa askerin kumandası zabitlerde ve seraskerlerde olduğu içün bunları kıyam ve isyan