"HADİSAT-I SİYASİYE" Alem, bahusus matbuat alemi bir şeyler bekler gibi görünüyor. Daha doğrusu herkes matbuat şuunlarında bir şey görmege intizar idiyor. Vuku'ata intizaren, Fransa ve şimdiki halde Fransa'dan ziyade İspanya'nın, Tanca'ya asker ve levazımat-ı harbiye gönderdigi görülüyor. Son telgraflar İspanya'nın daha 6 tabur gönderdigini ihbar idiyor. Tanca karibine kadar gelen bu şehre iki mil mesafede ordu kuran Fas Harbiye Nazırı (El Cebas) Tanca'nın iki cihetinden "El Resul"ün hatt-ı ricatını kesdigi ve (El Resul)ün Tanca ve havalisinden def'i çaresine bakacağı tahmin olunuyor. Harbiye Nazırı'nın taht-ı kumandasında 2500 nefer asker tahmin olunduğu halde, etrafdakilerle beraber 7000 nefere malik olduğu, Frenk casuslarının ihbaratından anlaşılıyor. Aynı menba'ından tereşşüh eden havadise nazaran, "El Resul" güya Avrupalılara karşı ahaliyi teşvik ve teşci' etmekde imiş. Lakin bu teşvik ve teşci' cigeri beş para itmez, bir iki Frenke, ahalinin musallat edilmesi ve müdahaleye sebebiyet vermesi, Frenklerin aradığı vesiledir. Binaen aleyh (Resul) bu vazifeyi ifa etmiş oluyor. Fazla olarak (Resul)e birçok sandık tüfenk ve cebhane geldigini, Fransız gazeteleri Tanca'dan aldığı haberlere atfen neşr idiliyor. Avrupalılar bir yeri istila itmezden ilk evvel oraya silah girmesi çaresini ihzar iderler. Bu tedbir devletler arasındaki i'tilaf ve muahedatın esasını teşkil ettigi halde, Fas Harbiye Nazırı'na silah bedest mukabeleye kıyam eden Resul'e bu kadar sandık fişenk kim verir? Bu tüfenk ve fişengi verenler Tanca önünde zırhlıları ile beraber müdahaleye sebeb beklenilir olduğunı budalalar bile anlar. "Resul" nam şaki, bir tarafdan Avrupalılara karşı olduğunı, ilan-ı hükumetin Avrupalılara mu'in ve zahir olduğunı iddi'a ile, kendine tarafdar peyda etmek ve tarafdar çoğaldıkça vuku bulucak muharebe ve kıtal neticesi zırhlılarıyla beklenenilir ki, müdahalesine o nisbetde çok ve çabuk meydan açacağı ve (Resul) mağlub olunca Avrupa zırhlılarına iltica idecegi evvelce hesab edilmiş olduğundan buna intizar olunuyor. (Resul) ecnebilerin hakiketen düşmanı olsa idi, memleketinin kahramanı olur idi. Lakin o vakit kendisine sandıkla tüfenk ve fişenk gelmez idi. Ahali fena ve eski tüfenk ve palalarıyla gider idi. Bunda kahpelik ve Fransız parmağıyla oynayan bir şekavet anlaşılıyor.