15 Mayıs 1935 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4

Hiç sebepsiz bir cerh.. Evvelki akşam saat 22 de Sirkecide bir cerh hadisesi ol- “La Ruı:h:[ovcı uld,, kimdir ? vis salonlarının en (l Rizeden beş gün evvel ge- len Halil oğlu Mehmet evvelki gece adamakıllı sarhoş olduk tan sonra sokakta hiç bir se- bep olmadan marangoz kalfası Bedriyi bıçakla sol omuzundan yaralıyarak — kaçmağa - başla: “Bir çok vecizelerini iktibas LaRochefov 1635te verizelerini i. Fakat ozamanlar bunlar bile atmamıştı. Eser, fes Zabıta bu ezili sarhoşu ya- kalamış İve tahkikata - başla- Tisanlara tercüme edil Tn Rochefov 1680 yılında Parlete lar birakmış, fakat büne dar ancak 1816 da basılabilmişti. Bunların yalmız” bir n müsande alınmaksızın neş- Kurşun hırsızları tutuldü | “Halkerine geçen - yi Asker La Rochefor : 'daha başka bir vakada Arap Muharrem dün Süley- maniyede Salih medresesi üze- rinden - kurşunlar zabıta tarafından yakalanmış- Kale divarının tepe- Kara gümrükte oturan bak- civan Rıza dün Edirnekapı ci- varında kale üzerinde uyurken cebinden 215 kuruşunu 5: kalı Niyazi ve dayı Hüseyin çalmıştıştır. Suçlular zabıta ta- ından . tutularak teslim. edilmişlerdir. Bir kız tramvayda İktisat ve ticaret mecmuası — Türk mühendisleri mecmuası Ferikköyünde çamaşır fabri- kasında çalışan Bayan Ayşe dün sabah Beyoğlundan işe gitmek Üzere 118 numaralı bu nüshasından itibaren yeni bir kata ve kl 've Matbat mensuplarına tavsiye Mecmnua kıtasını küçültmüştür. Mühendis mecoması zaman arka sahan- Iıkta bulunan Ayşe arabanın Bilhassa Mühendis ve Mimarl adar eden - yazılarından başka,Nafin Vekâleti hurusi kalem müdürü (Nejat Atsan) yazılmış olan (telefon aletlerinin kaybederek yere düşmüştur. Ayşe mühtelif yerle zalanmıştır. Zabita tahkikata Dün akşamki Dün saat 18,5 sıralarında Sirkecide Ankara caddesi Dev- riş oğlu sokağında yan hanı sahibi Ba, 'nın tasarrufunda dükkânda ufak bir yangın baş- İangıcı vakua gelmiş, Kristal okunması kolay olur a Bay Suphi Nu- inin (Parti ve İstiktâl) makalesi, Bay Örer Celâlin (Birde Bay profsör ( Mahlis Ete ) Bin , ( Bugünkü zanç vergisi), Bay Sadi Abaç' (Hlanri Forda göre ziraat ve sanae Mecmuayı karilerimize tavsiye Sayısı 15 kuruştur. Nere kezi Ankara da Mühendis Birliği: nn hepside tetkik ve tetebbu mahsulü ve kaymetlidir. İskân Agoba ait bir motosiklet kâ- Bayezıı lnıhıp)ııne:ı genişletiliyor Meşhur Bayeslt kütüph mühtaç izah değildir. Hele profesör Mahlisi diyatta derletçilik bakkındaki et- raflı tetkiki büsbütün kıymetlidir. Malüm olduğu üzre şimdi. hemen bötün dünya - Frar gibi büyük ve hür memleketler müstesna olmak üzresiktisediyatta tciliğe yürüyorlar ve heyer- 'diye gibi kullan- bu dükkanda motöruna benzin koymak isterken motör kültür bakanlığınca - genişletilme- yalnız motör yanmış ve ctrafa bu hususta tahkikat yapmak. ler de tamir edile vek bazı kitaplar burada hifzedi. decektir. Kütüphane ( yva büyük bir satre yapılacak ve buras Çölriğe uşku) sulleri bile ihdan edilecektir. İşte devletlerin bugünkü idare tarzlarında kökleş İşaret memurları Şimdiye kadar yalmız yol Işini tetkik edilmek şart asılanları yakalar melümat almak istiyenler Tarı şübelere tamim edilmiştir. iğrenir öğrenmez kendisini al- mak üzere gitmişti Şadan Bey otomobilden kin, acelesiz ve tabil bir hal- Köşkün merdivenle- rinide aynı sükünetle çıktı. Yalmız yüzünde bir çektiği ıstırapların alâmetleri mübakkak olarak görülüyor. du. Saçları biraz İ idi. Fakat halinde cidden şa- yanı taktir bir sükünet ve vakar Roman - Genç kadın bu sözü söyler- ken avukata uzun uzun baktı. Fehmi B. bu esrarlı ve bakişlarda valtkâr seder gibioldu, ve bu, ken- üsbütün ümide düşürdü, mamafih henüz de açık konu: — Benden temamen emin olabilirsiniz, — Melehat hamın Melâhat yukarıda pencerenin perdeleri arkı amadeyim. Zaten kocanızın müdafaasını ancak sizi de müdafaa mekte idi. Onun böyle sakin vakur hali, genç kadının ho- şuna gitmedi. O, Şadanı köşe ke avdet ettiği sırada sinirli, genç kadına veda etti ve 3 te tekrar gelmek üzere çı- sizde bilirsiniz. Şimdi ise ben sizin müdafaanızı deruhde edi- için ne lâzımsa Saat üçe doğru bir otomo- — Her vakıtki gibi kendi" ne hakim olduğunu, metaneti. 'ne halel gelmedi; eşekkür ederim Feh- genel meci rarlar vererek dağıldı. 935 bütcesi 465,000 küsur lira tut. maktadır. Bundan en mühim kısımları sıhhat, Nafia, Maarif bütceleridir. irdan fazla tahsisat ayrılmış ve bil. hassa gençliğe tahsis edilecek spor sahasının fenni bir şekle ve icap eden tadi âtın yapılınası için 4000 lira yar- dimda — buunmuştr. — Şebi mühim — ihtiyaçlarından — biri olan içme suyunun fenni — şe. kilde toplanması ve vilâyet da- üde birkaç yerde fenni ter- tipler yapılması yolunda ev. velce vilâyetin aldığı tertibat tle karşılanarak bu kısma / yardımda — bulunulması gerekli görülmüş ve - münasip tahsisat konmuştur. Milli mücadelede şehit edi- len kahraman Yozgat - evlat- larının küdsi varlıklarını - göz önünde bulunduracak ve ke bimizde daima yaşatacak, Cum- Akşehir. (Hususi) — Cuma ünü şehrimize davet edilen Konya gençler birliği memle- ketimize gelerek Akşehir İd- man yurdu ile bir maç. yap- muştır. Oyun iki gençlik ara- sında gayet samimi ve heye- canlı, kalabalık bir halk önün: nmıştır, İdman yurdu Yol vergisi Yol vergisi citimek ae 5ö mkanr SA p ei Vah eli ehemmiyet vermediğini göste mek istiyor. Böyle her ikimiz içinde feci olan bir. zamanda heyecan ve tesirini saklama" yıpta daha tabli görünürse da- ha iyi olmazmıydı; Fakat Şas 'a ne denir, onun başlıca ra- hatı kendini ağır göstermek, ağır satmaktır. Genç kadın küçük Ferido. 'na doğru döndü. Çocuk bir masanın üzerinde oturmuş, r: kitap - karıştırmakta Melâhat dediki : Baban geldi. Çocuk yerinden kalktı, An- mesine tereddütlü tereddütlü k sordu, — Obu Anneceğim, gidip babamı öpeyin — Biraz sonra gider öper- sin, çocuğum . — Pektlâ anneceğim. / Feridun bunu / söyliyerek masaya oturdu . ve kita- biyle meşgul olmğa başladı. “ ”» . Yozgat” ta içme suyu Vilâyet meclisi Sıhhat, Maarif ve Nafia işleri için yeni kararlar verdi-feci bir kaza Yozgat (Hususi) — Vilâyet | buriyet meydanında inşası ge- li Şüheda abidesine 1000 'da inzimam ederek yaz kında şerefli bir abide dikile- | i çok mühim kas | Burada açıklı bir ölüm vak- hususi muahesbe kâtibi Kâzım arkadaşı köy yardım san- Muhittin - Orhon bundan birkaç gün evvel sa- yum işi için köylere çıkmışlar. öyüne gelmişler, ve orada sayım . işlerini yap- makta iken Kâzım bi tabancasını çıkara- rak kurcalamağa başlamış, ya- başında - oturan Mi elindeki yazı ile meşğul iken tabanca patlayarak içinden çı- kan kurşün zavallı Muhittine bet ederek Hiçareyi iki üç dakika sonra şehit etmiştir. Hadisede bir kasit olmadığı kola getirilmiştir. 1 ci devrede 1 ve ikinci devre- de de iki gol yapmıştır. Buna mokabil Konyalılar da bir gol yapınışlardır. Neticede idmar yurdu 2 sayı farkla 3-1 ga p olarak sahadan ayrılmıştır. gençliği bir ara Alman seyyahlar ei Foi geei Miğemeykirekenart grbea begeleareni vişser n Şile - İstanbul yolları Genç kadın çocuğuna büyük bir muhabbetle baktı, kendine düşünüyordu, ki: — Yavrum bana ne kadar göyle dürsün, izinsiz bir adım atmak bile istemiyor. Ber hususta babasma tercih ediyor. Bu yaşta bile meziyetin neza- ketini tamamen hissediyor, ve kadar anlayışlı çocuk. mafih Melâhat çocu; ladığını da kendi de bilmiyor- du), Şadan dü ne katı yürekl 'adam, Hapisten çıktıktan son- ğunu sormamış. Haydi üşman oldu. Beni suçlu / bir böyle melek gibi - yavrusunu sorup aramaz mı? Bu sırada kapı vuruldu. Me- çiriniz) dedi. Gelen hiz. li. Hizmetçi kadın Me- Mâhatın - yüzüne — bakmaksızın Bol meyvalı gü- zel “Kazma” Maraş (Hususi) — Bu mek- ubumla Zaman okuyucularına 'Kazma,, yı tanıtacağım : İşte çirkin isimlerin bazi kere asılı lariyle tezad teşkil eden insaf- sız. örneklerinden birisi olan güzel "Kazma,,.. Her zaman, kaba, saba, in- sanları ve biçimsiz, beceriksiz elleri tarif için kullanılan bu kelime bu defa ne de güzel bir aslı yafta olmuş? Düşünüyorumda, ahır dağı- 'nin suyu ve havası sağlam en lağında yeşil bir züm- daima- pırıldayan bu güzel köycüğe bu çirkin ismi lâyık görüüp te takdıklarma adeta şaşıyorum. Ahalisi de yurtları kadar münis ve sevimli insanlar. Bö- yüklü, küçüklü, erkekli, kadınlı hep çiftçi ve bahçeci... bakır rengi yö- zü, kalbinin bir aynası gibi arıldıyan gözleri onun çalış Kai va p delili?. “Kazma, ayni zamanda bir mey: va diyarıdır. Onun çok bülbüllü yamaçlarında — yetişen kaysı larını, üzümlerini, 'tek kelime ile buzlu kütür, kü: 'tür meyvalarını yiyipte “Kaz- ma,ya aşık olmiyan hemen yok gibidir. İhtiyar heyeti bu tabii gü- zelliklere ufak bazı eklemeler. de yapmış. Sokakları, evleri temiz ve muntazam. Köy odası ve safirhanede mükemmel, Hü'üsa Kazmada herşey meyvası ka- dar güzel ve şirin. Maraşın iki saat batısında ve yazın Maraşlılarla dolan bu sevimli yerden ayrılirken bir gencin köyünün adı bakkında. ki şu buluşu benimde hoşuma gitti O, köyüne yumuşak ve mümbit arazili olduğu işin sü. rülmeye ve kazılmaya müsait bulunmasından dolayı “Kazma,, denilmiş olduğunu sanıyor ki doğru olsa gerek. N, Maraşta film alınıyor Maraş 13 — Maraş'ın ulu-- sal savaştaki kahzemanlıl ai filme almak üzere harp aka- demisi film merkezi grubun- dan Gç kişilik bir hey'et eve 'velki gün şehrimize gelmiş ve hugün şebrin muhtelif mahal- İlerinde o güne ait batıraları almağa başlamıştır. Eminönü sokakları Eminönü meydanlığına çıkan bütün cras yollarla diğer yolların erali sürette tamir ker Yar verilmiştir. ve fakat her vakitki gibi hür- metkâr bir suretle dedi, ki: — Beyefendi geldiler. Sizin aşağı kütüphane odi vek orada beklemenizi söyl diler, Kendileri yukarı valde- İerinin yanına çıktılar. -Biraz sonra aşağı inecekler. — Peki Fehim Bey geldi ZEvet birazevvelada geldi onuda kütüphane emretmiş- lerdi. Orada bekliyor. Hizmetçi bu cevapları verir. kende Melâhatın yüzüne bir defa bakmamıştı, sözünü bitir rir, bitirmez dışarı çıktı. Melâhat, Feriduna döndü, dedi ki : — Yavrum, işittin ya, ba- ban benimle görüşmek İstiyor- muş. Sen burada bekle. Bir yere çıkma. Sakın merak- ta da kalma, ben babanla ko- nuşmamı bitirdikten sonra ge- Tirim, Devamı var