(Mozar) n harikası ı (Mozar) musiki âleminin cihanda bir ikincisi görülmemiş bir harikasıdır Genç oldoğunu ahi mlr bir' okuyucumuzdan tab aldık. Alasan (ölozar) hakkında Türkçe kitaplar da malümat aradığını çe bulama: diğim söyledikten sonra (Morarjın tercümei halini—ansiklopedi sütu. Bunda-yazmamızı Tica ediyor Okuyucumuza gerelk şanu bi ber yerelimiki (Nİacar ) Ia terci (Mozar) şimdiye kadar dünyada DEŞAm anitişin hemen a en büyüğü, en gayanı ha t harikalkderidir. ”'T7s6'da ( Salıburg ) da doğmuş, 1791 de (iyana) da ödeta açlık ve eefalet içinde 35 yaşında vefak ederek cenazesi fük: © kadar fevkalâde musiki istidadı göstermiştir, ki bu yaşta bu kadar harika gösteren biz. buşka çocuk kendisini Avrupanın birçok büyük gehirlerinde gerdirmiş, her tarafta (Mozar) n © yaşta (Klarsen) çalı Mmakta ” (klarsen' piyanodan evvel frenklerin kullandığı müsiki âleti idi. Piyanonun esası demektir) Hönterdiği maharet çok hayreti Ya'i götermüş, Yedi yüşnda ç. Cük orada meşhür, bir bentekkrin yanında Üleyaen) şalmna hai di vakik Dertekâr kulaklarına Te göllerine İnacamamış. ve kare Jeki küçük çocuğun bir sihir olduğuna hükmederek odadan Kaşana İaleesiştir. Oazari a dlk eei (Saraydan kiz. kaçırma) - pera komğıdır. Ondan soara (Fi garenun düğücü) B yapımıştır, ki bü, şaheserlerinln birincisi adde- dilmektedir. Daha #onra da. "Don ü vütüde getirmiştir. gada dan diği için Pruryadkralı ikinci “Ere derik Kilyom, / tarafından — ken. dirine teklif' edilen sarayı keail Marikacı baplığını reddetniş, 'm Hai Arlilüryedi bayabıda karı Je mütesasib ö *Regulemi besteler İayaları "Messes de Re- Ayın tarihi (numara 11) Mimar mecmuscsın 1934 sene- Suadiye'de ye pılan Dektor İhsan Sami evi — 6 'da Kübik olmakla bereber— şek- len daha zariftir. Mamafi — bu eve Ka gdalara KUNi Gerecede kiya ve güneş girmiyor. Yaz Slkçilirlir ol aK Ç siykllr, fakat havalar . serinleştiği vakil pencerelerden güneş girmesi lâ- zımdir. Bizce taracalı, balkonlu yapılan evlerde bilhassa bu nokta- Mecmun mimar “Kemal Altan, 1n *Bizane Surları, Türk kalel Gavanlı tarihi bir makalesi vardır Bu makaiede mühlelif Sur ve Ka lelerle beraber. Rümeli tarihçesi ile çok güzel resimi ve bilhassa plânı derce: Mimar meemdası, hemen her nüz hasinda böyle tarih noktai n dan ehemmiyetli ve kıy makaleler do dercetmektedir, mecmuonin bu himmeti ona memle- ketin(tarih kültür) ü itibariyle büyük bir kıymet yermektedir. Bu mar kalelerden bir.çok müstefit oluyo: vuz. Mecmua eahiplerinin bu yolda tan. bulun tarihi o kadar var. dır, ki bir mecmua için bunlar çok bol ve zengin bir mevru teşkil Demiryollar mecmuası Temrimlei ae nn açt -Milli Roman - Yazan: İ. Vecihi mcnaleyli o gün bir taraftan Helâhatin kaskançlık enikasile Jamak, sızlamak gibi üzüntülü ha eketlerde bulunmadığına memoun oluyor, diğer taraftan da son za- mmanlarda o kadar mabzun ve mü- kedder — görünen kadının şimdi, #anki arada bir firkat yokmuş gibi, bifutur ve İkkayt ob vefsine biraz giran gex Jiyordu. Mamafi o da bu hissini x- har etmedi, iki aık mükerreren li Şimendifer Erenköy istasyonun- — 32— dan hareket etmişti. Vagonlardan penceresinden küçük (Feri- Tmlıyordu. (Feridun) , İstanbula, Şişlideki köşklerine gitmekte idi. ıldığı vakit Şadan aköyünde- ki sayfiyeden henür inmedikleri sihetle çocuğu dadısının refakatin. de İstanbula gönderirler, bu suret- le ilk gününden n çocuğun mektebe devamını temin ederlerdi. bugda (Feridun) mekteb POLİSTE Yatağanla ev hal- kına hücum de Şeref enka gında - otur 1 aminde birk Erindesarhoş olmuş, balâhire elise geçirdiği bir yatağanla ev halku hücum etmiştir. Ev halkının. polise mürac üzerine Rauf yakalanmış hakkında İcabeden tahkikat evrakı tanzim edilmiştir. İki otomobil kazası Dün/ iki otomabil kazası oldu ve başından iki kişi yaralandı 1 — Şoför Şükrünün idare deki 1840 mumaralr atomabil. Ga. datadan geçerken 11 yaşlarında Mehmed isminde bir çoçuğa çarp: , yaralamıştır. Çöcük tedari altına alınmız, geför Şükrü de sorguya çekilmiştir. 2— Şotör “Hakkının idaresin: deki 1070 mumaralı etomobil, düm Bomontiden geçmekte iken feoni makalelerden rinde “yeni bir tipk 'a karşı koruyucu cibazlar, (Mikrob harbi), (Dünya / sür'at y Tişlar) gihi herkesi alâkadar'eden faldeli yazıları havidir. — — Birde doktor. (Yusuf İzzettin) tarahadan “yazılmış” Çaykunuzluk, anütkanlık, bilkinlik) / unvanı Tinda. aıhbi. çok iyi bir. makale yardır ki bu üç anızadan birile ol. Sün içimizde malül olmiyan pek Ayın tarihi İl inci nusha Her nuzhasının kiymet ve ehem- miycli sörkediğisin Ağ, lll Sin 11 İncl Çevahacı da“ çakmıştır. Bu müshabir. münderecati - (-31 teğrinievvel 934 ayını ihtiya et mektedir. Meemun / bermutad. büz Tün dönya vekuatan bütün ça zetelerin makalelerini, mühi ılarına hu aa eden bir aylık çök bir ansiklepedi şeklinde b kültür haraketlerine mah- im, bu defa. 'daha zenginec riben (100) anhifeye Çıks (Bibliyoğrafya) 'ne kadar çok ehemmiyet Bihasen Müessif bir irtihâl Bay Ernest Hoffer, Bay E: auel Hoffer Bay ve Bayan Daut Motola, Bay ve Bayan Saül Dvek ve çocuğu Sevgili refikam, annelı kayın valdeleri BAYAN EMMA HOFFER'in Vefat ettiğini büyük elem keder içinde bildirirler. buzda için İstanbula inmekte idi. Baba, 'da kendisini bizzat istasyona ka- dar getirmiş, trene bindirmişti. ( Şadan ) çocuğu böyle' yal Şişlideki — köşke — göndermekten memnun değildi. Fakat sonbaha- ın en iyi günlerinde de Erevkö- yündekl sayfiyeyi bırakmak iste Mmediği için çar maçar çocuktan bir müddet aşrılıyordu. Ese baha oğul Şadan'ı syonda. herkes tanır ve ço cuğuna olan mübabbetini bilir. derdi. O cibetle Orada bulunanlar baba oğul arasnda bu iftirak me- rasimini teossürle seyrettiler. Jiyana ve fakat samimi bir. böre metle dedişkli —B. Küçük nihayet dadısile mektebe gidiyor, değii ml, efendim. ( Şadan) nezaketle mukabele etili Hafik nasıl bir yerdi Toprakla uğraşan Hafikliler - çalışkandırlar Nüfus ve kültür işleri Hafik ( Hususi) — Hafik Sivas - Erzurum yolu Üzerinde Sivasa 36 kilemetre mesafede bir kaza merkezidi Arazisi düz yemyeşil bir ova üzerindedir. * Kızılırmak, Göl armağı, Kurü mak , sule sulanır. Asma, Eğribel, Kazık gir- mez, Alaçam dağlarile çevril- miştir. Hafik 3445 - kilemetre mu- rabbar mesahasındadır. Kazanın üç nabiyesi ve 168 köyü vardır. Nüfusu af kanu. 'nundan evvel 40 bin iken son- radan 7 bin gizli nüfus daha meydana çıkarılmasile 47 bine baliğ olmuştur. Celâlli ve Mamoga nahiye- deri düzlük olduğund anabali giftçidir Hafiğin yerli abalisi umu> miyetle çiftçidir. Toprakla uğraşan — Hafikli çalışkandır, zamandan istifade etmesini bilir. Kazada bir otel, bir han iki kahve bir fırın 25 kadar köçük esnafın yerleştiği dük- kân vardır. Kültür işleri İlk kazada, nahiye ve köyler- de 13 ilkmekteb vardır. Mek- teplerden ikisi beş diğerleri üç sınıflıdır. 1933-34 ders sene- sinde bütün kazada 2495 kaz ve 3900 erkek olmak üzere 5695 mecburi tahsil çağında çocuk ol- dağu balde Dunlardan ancak 640 erkek ve 213 kız ki hepsi 853 talebe mektebe yazılmıştır. Hafikten biF köşer, Osmar Gazi heykeli 1934 1935 dera senesinde ilk tahsile başlıyanların sayısı artmıştır. Bu yükselişi den seneye. artacağı küvvetle üümid edilmektedir. Kanarya adalarında bastalık yokmuş Las Palmas 2 (A.A.) — Ka 'narya adalarında vebayı ba- vali tekzib etmektedir. Adaların sahhi” vaziyeti mü- kemmeldir. Milâs gençlerinin temsili Milâs gençleri geçenlerde bir müsamere vermişler “Abdülhak Hamid,, in “Nesteren,, isimli kitabından bir parçe geçler muvaffakiyetle temsil etmişler ve çok alkışlanmışlardır. Resmi- miz tems cuma deha etzeniz daha iyi olmaz mı idi? Bay Şadan ciddi bir tavır ta- kandı, dedi kiz — Hayır, B. Kâmil gün daha bur! rinde hazır balur Halbuki talebe daima tatil bi- 'ter bitmez ilk günden ve ilk 'ten işe başlamalıdır. Ben de onun gimdi. okuduğu mektepten yetiş- tim. Mekteplerin açıldığı gün ha- 'zar bulunmanın ne demek olduğur ilirim, Zaten (Fe dun) da daha küçük olmakla be- raber mektebim, dere cak kendi çal pek iyi anlıyor. Onun için kendi li muvaffakiyetle başaran gençleri göstermektedir side mektebin ilk günü behemehal hazır buluamak ister, Sizin küçük- der nasıl, Bay Kâmil — oul galışmı — Teşekkür ederim efendim, bizim büyük oldukça çalışkandır, ondan memaunum. Fakat küçük fazla yar edeceğiz diye düşünüyorum. Küçü- ke sizin Bay Ferldunu daima misal olarak gösteriyorum. Bu ırada serd bir düdük ves işitildi, İstasyon memuruz — Ankara — ekapresi / geliyor, müsnade buyurun efendim. iyerek sözü kesib uzaklaştı. Şadan da İstasyondan çıktı, bir kenarda düran küçük - etomobili bindi. Bü etomabili Bay Şadan kendi kullanmakta Safiyeye geldiği bu küçük otömobille gezer, a büyük etemobilide şeförü vali ile zevcesine birakırdı. Şadan Bey küçük otomobiline bindi, fakat kendi köşklerinin yo- u? üt dnima Talebe nasıl hitab edecek? İzmir Maarif müdürlü- ğünün bir tamimi İzmir 2 — “Beyefen di hanım,, kelimeleri dilir den çıkarıldığı için çocukların yoklamalarda “efendim, mev- cut, yerine ne diyecekleri ve okutanlara “müdür bey, mual- lim hanım, hitabında bulunm darı doğru olmuyacağına göre bu kelimelerin yerine neyi kul- Janmaları uygun ” olduğunun irilmesi bazı maarif mües- seseleri tarafından maarif mü- dürlüğüne sorulmuştur. Maarif müdürlüğü * dan bu mönasebetle mektep- lere şu tamim gönderilmiştir : 'Dil işlerinde en önde yü- rümeleri icabeden okutanların, çocukların - yoklamalarda — ve okutanlara hitapta hangi ke- Timeleri kullanmaları lâzım ge- leceğini tesbit etmeleri şephe- sizki çok lüzumlu ve her halde yapılması zaruri olan bir va- zifedir. Ancak bu işi yaparken gelecekteki değişme ihtimalle rini de düşünmek ve göz önün. de bulundurmak zarüreti var. dır. Bugün çocuğa vereceğimiz herbangi bir kelime yarın dil he- yeti tarafından kabuledilmiyerek sözlüğe geçirilmediği takdirde elimeler vermek le karşılaşırız ki bu. doğru 'olmiyan bir — hareket olur. “Bey, efendi, hanım,, ke- limeleri yasa ile kaldırılmış ol- duğuna göre artık bu kelime leri ve bu kelimelere tabi olar rak söylenen “efendim, mual- dim bey, muallim hamım,, gibi tabirleride -talebe hiç bir su- retle kullanmamalıdır. Bunların yerine ikame edilecek kelime leri istikbal kendi — kendine tayin ve tesbit edecektir. Çocük yoklamada “burada- varım, geldim., Gibi söz- kullanmak- taserbest bırakılmalı, okutana da ya adı ile ve yahud “Bay Ali, Bayan Fatma, demeli 've yahud daha ziyade samil ve yakınlığı gösteren “Okuta- Hen- derecede düşen vazife yasa ile kaldırılmış olan kelimelerin ço- cuklar tarafından kullanılma- sını yasak etmek ve bu. keli. melerin yerine geçecek keli- meleri çocukların güzel buluş- larına bırakmaktır.., lunu tutacağına, sağ taraftaki dar bir yolu takibe başladı. Bu yolum intehanında küçük bir ağaçlık kenarında genç bir kadın ile kü- gük bir kız oturmuşlar sepet vekle ithr 5 Bresi ea eat e girin bir kadın Şülünce İnci gibi beyaz. dişleri Tülmekte İdi. Yamındaki küçük kaza mütemadiyen bir şeyler anlar tayordu, bu. kız da / mütemadiye gölüyor, ikisi deböyle noşeli neşe K ellerindeki - sepetleri Srüyordu. “Küçük kızın diğerinin bemşiresi olması aruhtemeldi. çünkü ona Pek ziyade benzemekte idi. İki nin de arkasında parlak pembede birer entari vardı, kibuda güzelli irtlarıyor idi, Devanı var !