Standardize, Hinterland, Ekspre Bir okuyucumuz soruj azalünü etanzim ederek istihanlini çoğaltmek, tederikini kolaylaştı Mak ve bedelini mümkün mertebe ucuzlatmaktır. Standarisation usulü fene ındaki kuvvet mumla ölçülür.Elek- istandarize edilmiş memlekette y Napolyonun çektikle | yetile ölçülür. Demiryollarına b: kinız. — Bur: Arrupanm. öbür ucuna kadar diyor. Demek ki tandarize edilmiştir. Birçok alar ve edevat ta bu gekilde islanda- rize edilmiş bulunuyor. ni / kalkan” bir teen Hinterlendi kelimesine gelince, hu istilâhtar maksad sahil mınta. kalarının — arkanındaki — araridir. Kelimenin aei A'mancadır. Bu kelime iktısadi coğrafya istilahi #ındatdır. Bir veya bir kaç üma> a beniiyen kara mütakası - olm yan veya İimanların. Hinterinadi dır. Bu liman veya limanlar, Hi derlanttan gelen malları — ihre ederse Hinterlânda girecek malları ithal eder. Expert kelimesinin aehı lâtince “expertus.dür "dene imiş, dir. Bir insaaın herhangi meslekte veya irfan şubesinde gaa experk denilir, Meselâ bir op: Fatör, bir mimar, bir kimyager birer exporttir, birer mütehassısdır. Niteklen tütün işlerine vakıf olan bir adamada tütün eksperi demek Yazan: Lorenzide Bradi Tz Franrada. Haa aklanda Beleir Tümlp ll Büyü ; küçük kitab ve risalel adcol MAĞ0 geei imin oaz ORRDin buean le kar lli p ""i Bi müsmdiyen N YER İT defa da ( Nepolyonun — sefaletler çektikleri Les mireres d Napo İzani) önvanle Ço / merakla) B ei Ka At çi bahsetmekte: kitab hakikaten çok 've dikkat ile okumağa değer. umuml efin, Vikbalü ından biri olarak. tavsif olunur Halbuki bu yeni eserin sahibi, tar e yesnika müstenid olmak üzere Napolyonun daha — çocukde: Tunda nani bedbaht — olduğunu, Mülürimliğinde ne kadar sefalet çektiğini, “ondan sonra ve kadar Hüşkülâtlk meşhur İtalya ordusu Kumandanlığını. tayin edildiğin, İtalyada bir taraftan tarihte hi bir kumandana se-i> olmıyan x: derleri kazanırkem diğer tarafta TÜ adar ora çi (Yalal'da Türklerin kargısında Ü meFüb oarak. Mine seferi “duğunu, Fransaya avdetinde birinci kontolee olduktar sonra yamı başında e korkunç uçurum. Hag, balanduğunu / Üİ panya) v Vku ya) selerlerini açmakla gö 'erdiği gallcti ve nibayet (Vaterie) Va nanl Bir hiyanet ” neticesinde sağüb oldoğunu ve yine'nani Birhniyan Yizarana” aa nat ederek İagilizler Cktiğini “ve “(Sent * Elen) adasında naml ve fakat çok ci sürettç makletmektedir. Sahibi ever, bun'ner böyle mak- İetükten sonra eserini şa sözlerle ctedir * “Hliçbir iasan haya- Napolyon kadar wtirab çek- memiş ve hiçbir incan da yine onun kadar hiyanete maruz kı Bu külab, dişte bundan “dolayı”) Napolyon " Kakkında çikan. yeni everlerin en çayanı dikkatlerinden olduğundan - hakikaten büyük bir ibret ve intibah ile okumağa değer. Bir esrar kaçak- çısı daha... Edimekapıda Saltan mahali lesinde” küçükçeşme “sokağında 13 numaralı evde oturan Sü: Teymanım etçar kaçaçlığı yap: tiğipolise haber veriliştir. *Karaglmrük merkezi bu ih bör iarlae Ttübonlen taribe lli de Süleşnen * Sermaşike İ mahallesindeki kardeşi Musla- | fanın kahsesine- gelâp oturdu. GK B SradR anir olaralk gnz Klanmastr Polisler üzerinde - araşdırma | Yüürkee B5 geşai gn lihlen; Bile, ve mleadere . edilmiştir. Karagümrük merkezi Süley- mani Emnyet müdürl Çakçılık büroyana beslim etmip: | Er. Bu esrat kaçakcısı bugün Tüisar mahkemesine verilecek. tir. Zorbalık mı ? Küçük pazarda kantarcılar. da helvacılık eden Mustafa polise müracaatla bir ideiada bulunmuştu Mustafanın anlattıgına göre Bekir isminde biri bu adamın dükkânına bir haftadır dadan- imiş ya Löndisine 5 lira haraç vermesini, yahudda dükkânın camlarını kıracağını söylemiş- tir. a ÜD Koği İN bj SÜ Yo )Ş DU vnül stmia, vedinci-günü” Bekir tehi Süni delrer edince polise imlia. Cat mecburiyelini hinetmişdir Polis, bu iddia üzerine Bekiri yakalımışdır. Hakkında tahk.kat YS Biç yoktan kaygal Eslhi Dimatoda . Stüran Sürdi yüzü ketik Kümül evek gee Bir meşlihne de ç- ten sonra Şehremini Saraymey damı caddesinde sabıkalıcardan topal Hayrinin kahvesire git- Ti ŞOdA Biş müdler od faktrk SGde dişari çıkınışlır. Ka ue aa Hasim ve Üa babrikam'arae Tesinden Behçet isimlerinde iki kişi ile karşılaşmış - ve - biraz keyifice olduğu için biç yok. 'an Banlarla kpvgaya, Çlür muştur. Kuvga az zamandı böyümüş 've iş bıçağa düşmek üzere iken poliser yetişmiş hepsini yaka'ıarak ahalak / gölüre Tarlmb A di Evselki gece, Beyoğlu cad- desinde devriye gezmekte olan polin . memurları, bir adanın Yaz'yetinden şüphe ederek çe vürmişlerdir. Bu adamın evvelâ büviyeti sorulmuş ve Sürtli Şemo oldu. 5a Müllaşikapir 113 Poliler Şetnonuü üğeritide arağrme yapaışlar ve Tgram miktarında beyaz toz balinde bir madde bulmuşlardır. “Şemo bunun karbonat oldu. ö lingisiş mdecde arsin olmn dere etnişlerdi HG akdaz Şümderilsiy skib tehll 'de bikkiyeti” aalaplacak, “ban göre kcabeden müsmelo 'yapı: Tacaktır. ihtimalile müsa- Ayıntapta kaçakçılık Alınan sıkı tedbirler sayesinde kaçakçılığın kökü kazındı Gaziayıntap (Hususi' — Ge- çen iyil — içinde mintakamızda ya: kalanan “kaçak eşya vak'aları 1608 ve yakala man su; uda 131 dür. Telerrimttar Janan kaçak 46 bin kilo gümrük ve inhisar eşya- Kile 1,300,000 del- ter sigara kâğın © dı. 744 banknot 389 altın lira ve 1678 amecidiye, 391 hayvan, 2 kamıyon ve 91 silâbi Alının — küv- vetli önleme ve haber alma — ve halka kaçakçılı ğin — zararlarını anlatman n tesir- leri'e kaçak min- takamızda gün den güne azak maktadır. Evvelki- yı'a göre, 954 yılında - vak'a ve kaçakç, | sayısında 94 15 ve giren eşya- | da da ? 40 bir aza'ma vardır. | Geçen senelerin memlekete | bir yıkım olan büyük. kafile faaliyetleri tamamile kökünden kesilmiştir. Evvelki yıllar şeh- Fimiz dahilinde ayda ancak iki yüz kilo gümrüklü ve yerli ye- ker” satılabilir, mütebak, bir Terce kilo kaçak girerken kuv- vetli uğraşmalarla bu iş dur. durülmüş ve 934 yılında güm- rüklü ve yerli şeker sarfiyatı ayda yirmi bin kilonun çok üs- tüne fırlamıştır. Ürme tabirile iki ke Gaziayıntaptan güzel bir gürünüş omşu mem- ieketin arasında devletten dev- lete takar yap acal raç malları kiçaklı nirsa bu vaziyet k yerde ih- n takast Türk di servetin'n zararına o'ur ve Türk parasını koruma kararnamesine de zid bir vaziyel eder. Son 934 yılında ti üzerinde de kuvvetli * tahdadüs dön tedbirler alıhdı. İhracat mallarının be- dellerinin döviz olarak girmes ve bankalara satı temin edildi. Bu tedbirleri tesirilede 934 yılının son ü Gaziayıntab vilâyeti, fıstık, | üzüm, sığır, koyun, tütün gibi maddeleri yabancı yerlere çok gönderir. Bu ihraç mallarının bedeli Döviz olarak memlekete girer ve Cumhuriyet Merkez Ban- kasının Ayintaptaki vekili ban. kalara satılırsa Türk parasına | istek artar ve Türk parasının | kiymeti yükselir ve memleke- | tin hazinesine para girmiş olur. Bu yapılmazsa memleketin ih. raç maddelerinin karşılığı mem- dekete Döviz olarak girmez, bankalara satılmazsa şunun ba: 'nun elinde deklere edilmemiş altın, gümüş ve daha fenası kaçak mevad olarak ve kes ayında vilâyet mü intikasındaki bankalara üç milyon frank dö- viz geldi. Bu döviz'n girmesi- lede takriben 250 kaçak yabavet malı dahiline hücumu ör Hulüs çılk Ve kaçak bin liralık n memleket nlendi. bir zaman'ar kaçak- eşya — yer denilen vilayetimizde hüküme- tin ittihaz ettiği pek sıkı ve yerinde tetbirler se bilhassa ihtisas a böyük korkusu yüz gün — sarfiyatın di ran yüzde doksanı sayesinde ve ühkemesinin izünden bu lüne — naza- gümrüklü. dür. Bu işler el birliğile çahı- şan uluşal ve ulusal 1 korumların kaçağa karşı koymaktaki ba. şarganlıklarının zorlu güçlerinin Kanunusani Edirneyehâlâ mu. hacir geliyor Hükümet ve Hilâkahmer yardımda bulundü Edirne 10 — (Hususi Mu- kabirtnliden) Havaların fena olmasına 'rağmen Bulgaristan- n b Yön Mülüüür yelmeic teklir; Gelesi GükhANÜP büra: da Karaağaç konuk evine a- GönüLB ü BkAIK. “nçürtlisla vi aBa eti Bunlarlar ymiye kadük ge- Tönlerin bşst'üzek ebümüiş - ve yerleşdirilmiştir .— Kendilerine yiyecek ve Tohumluk verilmiş ve ikân edildikleri “köylerie civar köyler -tarafından büyük yardım göcmüşlerdir. Mübacir Ter arasında şimdiye kadar 'ç bir fena-vii aa Yalbleia tesadüf edilmemiştir. Bunlara Nü et çe " İamtügelen ö dBün Yardımlar yapıldığimlüğ” üğik. ta kalan tek bir aile yoktur. Hatto hoyvaplarına' bile barı: macak yer Ve : yiyecek “temin Söümiştir, Trakya " Ursümi sütetüşi Veralkni TahiÖğgöres'la ifa- desine göre Hiâliahmer Va. ini merkeri mübatirlere " terzi zdilmek üzere çamaşır gönder. vn y kaalae Wllişiklera kunduca alınmak için aynca a G BÜlebirrüla Vahi dağişfot” Bunünür vi AĞ ö Hdi eli n Tömeakien Fütleleredeli n İmcirleri” SK bi b Tni Biğümülini İzmirde çalınan bir bono İzmir 14 — Bura iskâa mü- lirüğün bt aü 600 lirahile: St boboslara e Tikkilat vürgüne "kadar bilecek''ve mühliemeye; intikil edecek$ir. İçeri işleri Bakanlığı bu hususta vilâyelten malümatı aalecişlir, İzmir Panayirı eç YÜŞ İN ll Tni Panayırımı ba'atıl a: ha muvaffakiyetli olaca”ı tah- öi ediltektedir. Pakiyıf Vö- sartesi “toplentiliriim — dütün imektedir. Panafhon'lettakis” dllla TETR Saiir ot MOĞMÜdrek Bzbit edilmiştir. Yabancı — memileketlerden oazilare. şimdi - mühücaat etmez ö başemıiarde Çaylar dondu 'ankırı 14 — Soğuklar şid. Mektebler tatil edilmiştir. Çay, Hait HUR AA aa Yazan: İ. Vecihi Halbuki — kendini - kocanınu da | Bilâkin me Mikkat etmişti, onun da başka gü el bir kadın görünce, « kadın arkadaşının zeveesi de alan. derhal böyle yılışıklık edib etmediğini merak etmiş, Şadimın toplantıl da, çay âlemlerinde halini tetkik etmişti ve kocasının diğer erkek- Jere benzemediği, ruhundaki ae let ve mertliği kadın — mesele sinde de mühafaza ettiği kanası 'me yarmıştı. Su halde Şadan. ha. kikaten müstesna, hakikaten müme taz bir erkek idi. Bir cihetten ol un, diğer hiç bir erkeğe benzer iyar, bütün erkeklerin en ziyade af gösterdikleri bir meselede 0, Karpuz -Milli Roman - - 14 Kabuğu et görleriyor, nefsi- 'ne hükim oluyordu. İşte- Melâhat kocannın bu meriyyetini de. bildi-. #iiçin idiki ona n came kadar çök merbut idi, onun için kocasını bem seviyor, hem de hür- metle seviyordu. Fakat gençi kadın kocasının ba Öpek dakdir eltiği ballerine Tağmen her nedense sun bir. İki senedir, onun giyinmek, yiyib iç- inek; “oniyük ge ada biraz ihmalkârlığa baş a kendisine erkisi kadar bi ması, ticarethanesinin işlerine faz. İ düşkünlük göstermesi bâr memi altinda biraz Kamburlamağı ması gibi hallerinden dolayı kendi de farkına varmaksmın, Şadandan biraz uzaklaşmasına, masına sebeb oluyordu. İşte gimdi ( Saffet le baş başı yakit, genç kadın bu haleti rahi- yede idi, kında değilmiş gibi lakı Fakat (Saffet Selâmi) — kadın ah Tuhiyesine çok vakıf bir adamı. dı, ömrünü hep kadın peşinde ge çirdiği için bu yolda vkvl ve tec. Tübesi çok kuvretli idi. Her kadı- ın haleti ruhiyesine, mizacima göre muamele etmeği pek biliyordu. Karşısındaki kadının, Şadanın evine devam ettiği gündenberi çok akallı çok faziletli olduğunu, ma- ceralardan, sübbeliklerden hoşlanı beğendikleri, gözlerine - kestirdik. leri her erkeğe yüz veren kadım. l rüldüklerini de/ biliyordu. Çönkü namuslu ve faziletli kadınlar ayni zamanıda “tecrübesiz saf ve temiz yüreklidirler. Böylelerinin katbini, kendiler de Farkına varmaksızın, cezbet. mek, onları heyecana düşürmek daha kolay olar. İşte gönül oyun-, Jarının bötün inceliklerine, bütün kurnazlıklarına vakıf olan (Saffet Selâmi) İlk bakışlarındaki kurvetli amaaalar karşısında / Melâhatin t mamiyle lâkayid kaldığımı görün ce, tarm hareketini değiştirdi, hır ve arzu ile bakacağı yerde Me> ühate karşı — çök takdirkürane çek meflünane, fakat hörmetle Mşle' Te Bir v | KÖrİL bir yaltarma vardi. Fakat Saffet Solâmi bu niyazkârane ba- kışlarına, her kadını kolaylıkla ci de etmeğe alışmış küstah ve hâ: kim Bir erkek edasından ziyade, mehluniyellen acte düşmüş müte: di Kurnaz. ve çapl amıştı. Nitekim onun ve hürmetkâr tayrı, Melâhat, kadınları ahlığı, çapkınlığı ile sin, hendi Karşıtında n delikanlı oynağa baş- bu tenir a karşı küse ineşhür ge böyle âciz ve hürmetkür durmarından adeta ifti- hat düye zan, iHfeti, ciddiş din düşkünü tirdiği — hulyasında Nihayet Selâmiye kar hafif bir arkadaş temayülü uyandı Esason” Saflet Se güphesiz müstemna bir ll kaz bu pek ka ile bulur argt kalbinde imi de hi erkek idi Bir kere hakikaten çok yakışıklı idi, Endamı güzel, k Ki helinde yörüyüşüde bi M Hel ak olduğu derin h görleri rmubakkak çak nafiz l Bu gözlerin ve bakışların müs: Ganal ni da onlarda yordu. hiç arazlık yılışıklık olmamazr teşkil edi. essam, hiç şöphesiz güzel bir kadına hirk ile, arzu ve iştiyak ile bakardı. dölma “bir. kibe 'akat bu bakışlarına erkekçe bir miyetin tesir ve nüfuzu olnyordu. Melâhatia atö'yeye ikinci, üçün- cü gidişinde de üç değiş- medi. Saflet Selâmi oyununu cid- den üstadane oypuyordu. Zaten de- liğimiz gibi buadam fırça kullan. di le aöylüyordu. Fakat onda da çok leri gitmiyor, bakışlarına mümkün olduğu kadar hüzünle karışık bir atlılk, karışık meftuniyet manaları veriyordu. Bu oyun o kc 'oldu,ki Me- “âhat dördüncü gün'de ayaı mua. meleye maraz kalınca adeta muü: Szzeb oldu. Kadınlık