27 Aralık 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6

l beni görünce - Nerede idin ? Senin J bek 'da — bizi O esini lime sakıştırmağa çal in, Vasilin elinden kafasına 'ması bir olda. Bir yamruk da in göğsüne vurunen Vasil ke- ile birlikte sandalının içine y A o et ae ea lt ' söyl'lük e iş Yuruyordu. ÜN terir tümet B Br gek hini bağlamasını söyledim. Hüse. ti iki dakikada bitirdi ve iyordum. Bunu bizim on ya- uşaklarımız bile bağlı diz de movaffakiyetle neticele- l - sandala buğlıyarak onun alleri, yalvarmaları arasın- dlona geldik. Artık bendeki sevinç, ney'e ve görmell. ” Maratfakiyetin kesir ile dört günlük polir ceği gururu elbette malıe e ım da takdir eder görmerler, Kİ Sake galller bi bay- ıladılar. Ben iskeleye çi “Beyoğlu polir merkezi mü- 'TİST aumarak polir olduğumu Öve ” sandalda. gaha de merker: eden delandirici bir Yaz söyledim. Memarı S ardımiyle merkumu sandal. Vökardik. Vasili de merkeze ettim. Varil bakkında da “polir alıb bir arabaya bine . Galatasazay polis merkerine a emrettim. kendimi görüyordum. büyük bir merkerinde polle olduğu- B yarakamı sormu çi kullandıkları pirinç özerine *taharri memuru, yökte bundan. başka . nede belkayışım har olduğuma delklet edecek vem yokta. Bereket vere 'niz merkezinde hiçbir dilar, bende merkezi şüpbeye için, firarinin araba- ak ihtimalini öz ni görünce şa- Esasen Yananlıyı evvek irarinin derdest edildiğini rlarına bile getirmediler, İçle a Buy Zeki ieminde biri 4 senin kaydin te- ek üzere müdüriyete yar “deyince ben Meşhur bir Yunanlı dolandı- ricıyı nasıl tevkif ettim ? rarinin derdestinden haberi olmıyan Bay Murad kaşlarını çattı: kaydını sildik, dedi D l Eğer bu defa da kaçarıa izi kurtaramaztınız, diyerek rkumu nöbet odasındaki poli dim edib merker memurı vun odasına girdim. Firarinin derdesi edilememesin den mütevelid hiddeti benüz eksil- Tarını çatarak bide ayağa kalktı. Sert — İki gündür Bay Sabriye bir gitüğisi söşliyerek ay- jir daba d , sandetinde de im ? Üç günlük bana eher e ma ba hucu ta diği gibi bana ehemmiyet atfedil. memesi de izzeli nehtimi rencide tti, gururumu kırdı. Halbuki der destine gidenlerin biçbirini fir lardı. Markesde - fi İ ben tamyordüm. ee çok Kenisiyle burada tam altı sant kadar konuşmuş ve bütün eşkâlini | befzetmiştim. Bu adamın| takib ve derdenti. için sizden gönlük memur ne bilir ve ne yar pabilir diyecektiniz. Ben ise are kadaşımı kandırarak nöbetim bi meden yarım saat evvel firariyi derdeste gitdim. — Artık çok İâf istemer. Senin gazifen nibayet bulmuştur. | Dört gönlük bir polisin amirlerine ma. OA İ gn müdüriyete yardık, haydl çık dıpar —0 günlük bir poltn, bulundn a merketisin yüzüne ağartma: Birçok paralar sarlettiğim gibi bir Şikak Gülknler TARde Ü imde on param kalmadı. Daha görüme de uyku girmemiştir. Bu par Lütfen aşağıda bekliyem arabae - paramını, firarinin derdest Dedim. Bay Muradın firariyi derdestimden haberi olmadığı gibi beni de evvelâ pek hiddetli kurşı firariyi derdest ettiğimi yakit bırakmamıştı. F erdest ederek getirdi ücretimi ve sandal bahşişini isteyişim hakkondaki vözlerim, Bay Maradı, o sert ai birden bire yumuşatmıştı. Da. ha munis bir sesler iyi yakaladım bt ve mer- (a izini kay- Betmeden tahkik ve takib ettim. Ancak şimdi derdestine muvaffak olarak “buraya getirdim. Odamıza gelmekten maksadım da zatığlini: ze bunü arzetmekti. Fakat bana —ZAMAN— Bugünkü siyasi anlaşmalar Harb olursa kimler mu- ahedeleri dinliyecek? Türkiyenin vayiyeti — Romanya ve Yugoslavya Kâsunuevel 27 Madam “Lüpesko,,nun maceraları No 22 Yazan: Barbu Jonesko İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan Romanyalı meşhur kadının aşk maceraları Gazetelerin anlatışın; Karol Lozanda bulunduğu üzel ha- “Bununla beraber çok çok üzücü olan mazi, Macaren “La Nourelle Revue de Hongrie, mecmoasi Merkezi Arrupa vaziyeti hakkında neşret- ği Bir makalede Balkan antlaş mam bakkında şanları yazmaktar “Kont Bethlen, / Balkan antlaş. mmanının hakiki değerini, —nazarı ati çekecek — bir. tarıda şüy Bülgarislar ve Ai fından gelecek n cuma karşi korumakdır. Küçük Balgaristan / ve Araavutluk, böyle Tür. gaklardır. Fakat ne ” Yugoslarya e 'de Romanya, üçüncü bir mem. dekete karşı Balkan antlaşmanı dolayısiyle Türkiyenin ve Yunanla. fanın faal bir askeri müdahalesine z bloku için bu antlaş- sitün değeri gudur ki bir -Alman harbi antlaşma - Yazoslavyal yaya, a yardım için, har Serbestliği vermektedir. Fransız — Alman harbi olursa 7 Bü süretle Balkan - antlaşma: a ve Yugoslavya ya hare- ği veriyor, fakat ayni ba bu hareketi garan. & ediyor mu? Bir Fransz—Almnı topraklarını zabtetmek- ihti göstermediği takdirde, acaba kü- Şük itilâfi bu. işe karışmaya sü. Tükliyecek mi? 1 — Fransa, doğu / Avrapasın- Halbuki, — Ansehlüs, ve Romanya- nın ede Yuposlaryanın menfaat- derine kargıdır. Bu, yalnız Maca- ristan ve Avurturyanın menfantle- e geçebilirler, nede ki mubalefetine rağıen ikilik bağla- tahti. emniyette — bulur tesis edebilirler. dan, Fransanın menl Macarletanın berdir, halbuki işle alâkadar görüz Okuyucularımızm — aldıkları yeni Soyadlarını neşrediyoruz : Girgin — Beyoğlu Hüseyin ağa mahallesi mümessili Bay Aari, oğlu İrfan, biraderi Edir- 'ne Kavaklı tapo memuru - Sa- dettin, oğlu Sabahattin, oğlu İzzettin, Aydoğan — Erenköyünde sabık süvari müfettişi umur General Mehmed. Ali ile oğul- darı İstanbul barosundan avu- kat Suad Ürfi. The Ecypt National Film şirketi direktörü muharrirlerimizden Vedad Ürfi ve General Ürfi ailesi erkânı. Demirsoy — Merkez Ban. kası İstanbul veznedarı Hakkı, TTesçil ettirmiştir.) Altınbaşak — Biga Fen memuru Bekir Özüak — Askerl Tıbbiye Mektebi — Dabiliye — Müdürü Kaymakam Haydar ile kardeşi Sirkeci — garında Ali Galib ve Hülusi. Ziraat hükümetleri Almanya tarafına mı geçecekler? aksi istikamet- bu işte menfa; te bulmaktadır. Bulgaristan ve Rusyanın vaziyetleri nedir ? 2— Balkan antlaşman ile Şark antlaşması, Bulgaristan ve Ruxya- uklarını da ancak muz kkat bir zaman için emniyet altına almaktadır. Japon g Yişi durur. dürmaz, yahud. Bulga- istasın ökonomi şeraiti sağlamla. lamlaşmaz, bu memleketle. Dobriça / için Romanya ve İtalyaya nid hükümleri gibi kalacaktır. Almanyanın müttefiki ? 3 — Almanya ile Lehistan ara- sındaki/ müsandekârlik münhedesi Mmüddetinin bitmesi üzerine Berlin ile Mockora arasında bir uzlaşına muhakkak gibi görülmektedir. 4— Almanyanın menfaati, mer- kezi Avrupadaki vaziyetlerin kari- gik girift kalmasındadır. Romanya ve Yugoslavya- da Alman taraftarlığı l siyanet harict Romanyada yalmız. bir. fırka, Liberal fırkası, Fransız dostluğuna mütemayildir, balbuki millt köylü Aırkasiyle ehemmiyeti gittikçe faz- İalaşmakta olan demir - muhafır teşkilâti” Alman taraftarıdır. Ro- manyada mühtemel olarak telükki olunabilecek yakın bir rejim de- güşmesi, Pariz ila Bükreş aranır gözetecilerinin bu / siyareti iada €tmeleri buna bir misaldir. Belgead gözetelerinde Almanya lehine see- ler gittikçe fazlalaşmaktadır. Yur göslavya ile- Almanyanın, Habe- bourgların tahta dönmelerine mani insanı düşündürecek alâmetlerden. dir. Yeni soyadı alanlar Okuyucularımızın aldıkları yeni adları her gün neşrediyoruz Özcan — Arnavut köyünde mütekalt Enver ve kardeşleri Ankara ve istanbul — Sümer Bank memarlarından — Sitdik ve Behiç ve diğer kardeşi Ha- dimköy İnbisarlar memuru Ce- Ka Demirkay — Hadımköy İn- hisarlar odacısı Haşim. Çığırkan — Konya defter. darı Lütfi, Sirkeci — Konya Evkaf mü- dürü Tahir, Özkut — Konya İkinci no- teri Fuad, Erdoğan — Konya Maliye memurlarından Hilmi. Koçak — Konya memurlarından Saim. Aslan —Konya Maliye vez- 'nedarı Emin, Ergün — İstanbul - Cümhu- riyet Merkez Bankası memure darından Hidayet Nazmi öilesi, Müliye yatın yeni mihnetleri karşısında bize elbet kuvvet verecektir. Karölün, Yunanlı — Prenses Helen ile İatmağa maruz kal bahsetmek İsterim. Bu ailevi tesirler onun Zizi ile tesis et- tiği yuvayı yıktı. fakat bu te- sirler bu kadarla kalmadı. Ka- rolun valdesi, bunları ihmal et- miyordu. Çüakü Kraliçe Mari, mühteşem bir düğün yapmayı kurmuştu. Bütün emeli, büyük oğlunun bir. Prenses ile resmen evlen. esi, bu süretle hanedanın te- seksül ve devam etmesi, dev- letin bundan yararlık görmesi idi. Kraliçe Mari, siyasi bir deba idi. Bunu bir kimse inkâr ede- mek Kendii kiilz seraynim bütünananelerine vakif olduktan) başka avrupa siyasetinin bütün tafsilâtım biliyordu. Karal ilk karısından ayrıldı. ga göre Kraliçe oğluna bir zevce aramağa başladı. Tabi bu zevce bir Prenses olacaktı. Kıraliçe, bu işi başarmak için bir sürü müzakerele giriş. miş, bu müzakerelerre sırasın- da bir sürü prensesler gözden geçirilmiş, fakat bunlar kabu- le değer görülmemişti, Kraliçe- ye göre bütün Avrupa pren- setleri içinde oğlile evlenmeğe en çok dâyık olanı, Yunanlı prenses Helendi Zaten Romen hanedanı ile Yunan hanedanı / bağlanmak üzere idi. Çönkü Karolun ab- lası prenses Elizabet, Yunan prensi Corç ile evlenmek üzere idi. Prenses Helen ise, Corcun kızkardeşi idi. Kraliçe bu. iki izdivacı - ta- sarlamış, bazırlamış, Yunan si yasileri ile Romen siyasileri bu izdivacı memnuniyetle karşıla- mışlardı. Yunan hanedanı ta- rafından biçbir itiraz vukubul. madı. Çünkü bu hanedan harp- ten önce de, harp Sırasında da mühim sarsıntılara uğramıştı. Önün için Atinada iki şa- hanc nikâhın birden kıyılması; kraliçeliğin — istikbalini şüpbe ile karşılayan Yunanlıları se Zet STT Romanya tarafına gelince, oda bu evlenmeden bir hayli istifadeler “temin — edebilirdi. Onun için Romanya kabinesi bu izdivacı tasvib etti ve kral Ferdinand, Kraliçenin teklif- lerini kabul etti. Bu süretle Kraliçe Marinin siyas teşebbüsleri büyük bir muvaffakiyet kazanmışt Yalnız bu — muvaffakiyetin tamamlanmasına karşı gelen bir tek amil vardı. O da Ka- roldu. Karolu arayıp soran yoktu. Zizinin Parise gitmesinden- beri Karal şüphe içinde yürü yordu. Fakat Kraliçe oğlunu herkesten iyi tanıyordu. Onun bislerine güvenebileceğine ka- inl Onün için harekete geçti. Bunun neticesi olarak Karol için Atinada resmi bir kabul bazırlandı. Bütün propaganda vasıtalarından istifade edildi. Siyasiler, Romanyadan son de- rece samimi bir surette bal den nutuklar söylediler G: teler Karol hakkında bir çok makaleler. yazdılar ” ve onün Premses Heleni / tanıdığından bahsettiler. Kraliçe bemen da Prenses Helen ile karşılaş- miş, o zaman Kral Kostantin Kraliçe Sofi bir sürgünlük devresi geçiriyorlardı. Gazete- ler, Karol ile Helenin daha o zamandan nişanlanmış: sanıla- caklarını ileriye sürüyorlardı Karolda Lozanda menifi Kral Kostantini ziyaret etti hakikattı. Kendisile — âilesinin osurada uğradığı felâket, onu çok müteessir etmişti. Bilhassa Karolun, Kraliçe Sofiye karşı çok derin hürmeti vardı. Karol, Atinnda — fevkalâde bir şekilde karşılandı. Bütün şebir donanmıştı. Bütün Atina halkı ayakta idi. Bu güzel kabulün, bu hara- zetli ve heyecanlı tezahürlerin Karol üzerinde tesir yapmadı- ğani söylemek yanlış olur. Bilâ- kis bu güzel, bu parlak kabul, Karolu so derece mütehassis etmişti, Belki bu kabul, onun yüzü görmi yen kalbine sıcaklık verdi. ve Maneviyetini yükselti. Karol, tam bu tesir altında iken onun şerefine yerilem bir baloda Prenses Helen ile tek- rar karşılaştı. Manzara mühteşemdi! Musiki, güzellik, zenginlik hep bir araya gelmişti. Her şey, Yunanistanın altın devrini ha- tırlatıyordu. Bütün bunlar, Karolun hayat ufkunda yep yeni bir alem açtı! Karol bütün gün alkışlanmış. bütün gün en parlak tezahür- ler içinde yaşamış, ve bütün bunlar onua içindeki şüpheleri eritmiş, bütün bunlar onu s- cak kalpli dostluklarla, âlica- nab bislerle çalkanan bir mu- hite kavuşturmuştur. Derken bu mühite bir Pren- seste girdi ve Karolu elile, gözlerile, gülümseyen dudak- harile selâmlâdı. Prenses Helendi bu! Çok geçmeden dostluk baş- ladı. Fakat iki taraf, ilk ba- kışta birbirlerini sevmemişlerdi. Karolun kendisi bana vaziyeti göylece anlattı — Helen, iyi bir kadın ola- rak gözüme çarptı! Karol, onu Günü bir kalın'da mayyordu Prens Helenin güzel olduğu biç şüpbe götürmez. hem gü- şahane idi. Çizgi ve tenasüb güzelliği, Helen, klâsik Yunan güzelliğinin bir nümu- S maylakı , (Devamı var) Zamanın takvimi KÂNUNUEVVEL Viss3 Bugünkü hava Dün sıfir derecei bararet ve deniz seviyesine indirilmiş ba- rometre 764.5 ile 762.5 ara- sında mütehavvildi. Dün yine derecei hararet as- gari 10, azami 16,5 olarak ka- yıd edilmiş, Rüzgâr yıldızdan esmiştir. Azami sürati aaniyo- de İl metreye çıkmıştır. Bugün — havanı yağmurlu olması ihti Tadır.