Yazan M. Turhan Abdülâziz damarlarını kesiyordu Kadınlar ve harem ağaları bağıra çağıra merdivene — koşuyorlardı, bir. Kaç tanesi da Pertevniyal kadına haber vermişlerdi —8 v yapmaya yeltendi. Fakat kesik bilek kuvvetten düştüğü için bu azmini tamamen yerine ge- tiremedi, bir iki küçük damarı keserek büyük damarları kopa- ramadı. Bu iş için en azından yirmi Bir kaç sant sonra gözle çağırttı, o günün gazetelerisi getirterek okuttu, dinledi. Ar- tık meşelenmiş gibi görünüyor- — du. Bir aralık mabeyinci Fah- ) " dakika kadar uğraşmıştı, çok kan ğ "“_"ı','î.î',' zayi etmişti. Artık gücü kuv- Oayma ile bi veti tükenmiş gibiydi, bulundu- “askalırıı keseceği u yerde duramıyordu. Nitekim biraz sonra yere - yuvarlanı inlemeğe — koyuldu. —O vücudun — yöksekçe — sedirden yere yuvarlanması, dışarıdan duyulacak kadar gürültü vu- kut getirmişti. Hele onun otur- duğu odanın altındaki odada Fahri, sabık hünkârın bu emrini Valde Sultana bildirdi, oda Biçbir şeyden şüpbelenmi. | yerek ayna ile makası verdi, (© dakikadan itibaren taribi bir kıymet almış olan bu makasın azunluğu on santimetre olup uçları gayet sivri idi. oturanlar, Hünkârın yuvarlan- Abdülarir istediklerini ele u tereddüde mahal, kalnı- likten sonra, “beni yalnız | yacak surette duymuşlardı. ve dedi, her vakityaptığı | vaveylayı koparmışlardı. sakalını düzeltmek üzere | — Şimdi kadınlar ve barem ağaları bağırafçağıra merdive- 'ne koşuyorlardı, içlerinden ak- h başında olan bir kaç tanesi Valde Sultana haber vermiş. lerdi. Pertevniyal kadın, yıl- dırmla vurulmuş gibi perişandı, fırtına önüne düşen bir yaprak gibi düşe — kalka koşuyordu. Abdülâzizin - bulunduğu — kapı önünde toplandığı vakıt ağız- lar kapanmıştı, gözler konuşt yer ve ağlıyordu. Valde Suk- tan kapının - kilitli olduğunu görünce gözlerini bir aralığa koydu, içeriyi görmeğe çalıştı va. İnledi: Aralanım ölüyor | Filhakika Abdülaziz ölüyor. du, o küçük aralıktan bile onun kanlar içinde çırpına çırpına can vermekte olduğu görülü- 'yordu. Halayıklar ve köleler efendilerini kucaklamak Üzere bulunan ölümü oradan wrak- a kapandı. Bir kaç dakika sonra hala- bir kaçı, meraka ka- ilarak, ufak bir delikten oda- içerisine bakmaya -kalkış- d Bu merak, saray ka- da illet balini alan bir Onlar. fırsat buldukça lerini gözetlerlerdi. — Hale Su'tanla Hönkârın ha- üzere idi, üzerine yığılan anasını güçlük'e tanıdı ve mırildandı: Ölüyo- rum1. Birkaç dakika sonra öl- müştü L O sırada sarayda bulunan Doktor Milityadi ile Kara To- dori, işten haber alıp da oda- ya geldikleri vakit her şeyin bittiğini ve tahtı kaybeden Ab. dülüzizin hayata da veda ettiğin. gördüler. Hakikati doktorların ağrından İşidev kadınlar, beş 'on dakikadanberi baygın zan- nettikleri efendilerinin asla a. yılmıyacağını anlıyarak- vavey- düyı kopardılar, camları kırdı. da bulunuyordu. Taht- k zilletini bir. törlü a sığdıramıyordu. He- bahçeye çıkmaktanı men olu- parasının müsadere edil- | lar, n . HL Peiu giktk , | Ş aa aa YA ÇZt | Dolmabahçeden bile- işidiliyor- olanların sonunu düşü- kendinin de mutlaka BI. ğine inanıyordu. Bu ge- ğanda bir şeyler cereyan etti- Ş iğini sezdi, hemen arabaya at- a bir yolunu bu. e ğ dan göçmek tasge | Jayıp oraya gitti. Hâdiseyi öğe ğ virorda. Fenince ne teliş, ne tesmür bi düzeltmek işi bitine | gösterdi, emir verdi: kadar. hep bu düşüncer | | < Cesedi aşağıya, ait kata & yağraştı ve kararını ver- | idirin. Biraz sonra Abdülâzizin kan- la bulaşık cesedi, mermer taş- lar üzerinde yatıyordu, Hüse- yin Avni Paşa, ölüye saygı gös- ferilmesine ya lüzum görmiyor. du, yahut tahkikat ile pek faz. dla meş; olduğundan - ceser KS AA DA Her halde Abdülâziz, bir uşak ölümünden daha talihsiz bir va- ziyette kalaıştı! Devamı var makası kanla bula- eline aldı, ayai ame- bileği, üzerinde de gehrine vardı. Santte yüz. yirmi, Yür etuz kilemetre süratle gidiyor. duk. Tren, sanki uçuyordu. Fakat bü sürat bile, ek yavaş ge liyordu. Ömrümde bu kadar - ağir bir trene binmemiş gibi sızlanıyor- düm, Neden mi? Çünkü pek mühim bir iş için heyecan ve merak ( Onün taşıdığı imza O zaman Karol, Romanyanın sülrgün veliehti idi, Ben de oo yalnır sadakat hissiyle değil, daha bağlarla da bağlı idim. Hele bir onun seciyesine karşı hayranlık duyuyordum. 'Benl Klariç etelinde bul. Se- ni şahıma ve davama aadakali Herkes gibi bende, ba kadının Lopesko olduğunu biliyor- akat bütün bilgim bundan baretti. O zaman bu c doğru yöl alarak çellik raylar üzerinde homur hemurdana; kükriye, kükriye iler diyorken — kafamın içinden binbir fikâr geçiyor ve bu meçbul kae Prent Gzerinde me tesir yapmış olduğuna, onun hayatında nami bir Tel oyniyacağına — dair tahminler yürüterek kendimi oyalıyordum. Muhteşem bir güzellik 'me kadar. güzel ve nekadar cazip oluram olsun, maceracı bir kadının feda edeceğine İnanmı bakar — bakmaz, / dedikoducuların aözlerine İaanmadığıma: şükrettim. Çünkü madam . Lüpesko / yale z “güzel / değildi. “Onda - (şiliği ifade eden bir kuvvet te yardı. Ve bu rubt kürvet osun maddi güzel- Tiğine bambaşka bir revnak veri- yördu. Onun henüz sktığım ve dudak- darıma götürdüğüm eli bir genç kaz elinden farkaadı. Kendisi ku eli bana hem tereddütsüz, hem'de gök canlı bir nesaketle azatmıştı. Maceracr ibir kadıs, elinl böyle uzatmazdı. Daha sonra Madam Lüpesko'ya dükkatle Kadınlar içine ve muhtaç olanlar gözellikleri sö- Madam değildi. Kendi- yücudünün tenasüp ve dar göz nlci di el kişbir mücev- ber ptçn hu güzelliğe bir şey atamazdı Omuzlarının ortasından yükse- den başı altın yeokli, gür saçların ifmaz, Çün- bakır renginde görünüyor. kâh kırmızı şarap rengini alıyor, ve böyle dalga dalge renk içlede kaynaşıyordu. Bu saçlar, bakikaten çok müh- geç bir taçtı Onun bu saçlerie, zarif, beyar ve apraklar Fanı hatırlatan teni hdzta bi teradı #irl teşkil ediyordu. “yürüyordu. Fakat yörüşi Gine mahsus bir zarafat Oturduk, Madamın bütün l Madam “Lüpesko,,nun maceraları İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan Romanyalı meşhur kadının aşk maceraları apıklar onün |örüzünü “büsbütün aydınlatıncn mar ve cazibe ile dolü yeşilimsi mavl gözlere baketığımı gördüm. - Fakat bu gözlerde ki derin / girdapların sönü gelmiyor ve bunlara dalan Ji çekemiyordu. ihtizazları çok tatlı bir hakkınızda yardı. Halbuki | lneğe kakkı vatik Bekl | eg belli depildi. Dost muflalı, | dasenan ea l yanda cetmeği İA vüğğkar palem . iz ada mağa'mı ? yalesi beni tepeden tırnağa kadar Sardı. Bir lâhza geçmeden Madam Lü- pesko, döstluğunu anlatmak İçim hep söyliyorda. — Ben de bundar emin oldum. Samimiyetin em canl / delili, bahzederken hiçbir sıfat üzüm. görmemesi idi. Çünkü daha sonradan Madam Lü- Peskonün ancak - pek iyi tamdığ birkaç zattan başka kimsenin ya- bahsetmediğini gördüm. Madam / Lüpeskoyu ti sonra Karol ile ona bütün kuvve timle sadakat göstermeğe and iç- tlm. Tabif o zaman, bu yüzden, e- bildiğim bu İki Aşıkın her emrini yerine getirmeğe 'hazır olduğumdu. ediyorum. 'e emir oau yapmağa hazırım. ' Istanbul Borsası kapanış | | fiatleri 5-12- 1934 ÇEKLER 240 60 | “sas | - çalmudi , O, ONT TüKBU 2645 2645 010 $ Haziaa ae di Frgesi B kdekii ' Mesker Bank 5 e 95 9S 1513 a Künunvevel Çanakkalede İNasıl Dürdüurdük ? Tefrika numarası: 10 Yazan: Ahmet Cemalettin “İrresistibl,, ve “Oşin,, zırhlıları su- lar arasında kaybolmuştu... Amiral “Keyes,, gayretlerimizin meyvalarını top- lamak için yalnız mayinleri taramak kâfi, diyor! Çanakkaleye höcam eden hattıharp kravazörlerile hafif kruvazörler ÜX içarelik gomi (14) mart hit Ben derhal “Kuln Elizabet , zarblıs'na dönerek Eyaziyeti - bildir. mek İstedim, Bi Amiral vaziyeti. anlattıktan mvdet etmekliğime kurtalmazı - Aymı zamanda bir zırklınında Eoğazın ağzında du- vereceğini söyledi. Bu son tedbir. manasız İdi. kendisine bu. da Açıkça söyledim. Çünkü ben Bundan daha İki sant'evvel Mashaza / bu gibi İşlerde bahriye neraretinle çok müşkülpesent dav- randığıcı söyliyerek 1arar etti. Ben alclacele - birkaç Jokma — yemek yerken kAtibi de gu emri bazırla- maştı. “Erkâniharbiye reisine ; Aşağı- daki geyleri talep ederim., *1— Mümkünse *Oginçi kurta- vımız “Venccas, zırhlım boğaz met. haline yakın bir yerde icabında *Opn,i yedeğe almak Üzere hazır düracaktır. - Mayıni tarayıcı gemi- der*Ogin.i boğardan dışarıya akan oturduğu / takdirde tabrip edile- eltr. Bu geminin şayet kahile doğru sürüklendiği görülecek olur. #a ya. torpidolanacak - veyahutta berhava edilecektire, Şifahen “leresletiblçi kurtarmak için, ğ altında harp gemilerinin istihkâmlara sokulmaz mühribinin — sövarisi “Mulok, © günkü müşahedatar dattır *Ced, muhribi - kendi fırkanına memup oina diğer muhriplerle bo- Hazın dişarısında bekliyormuş. *Bur geç batınca — mulripler Franazz yine Franarzların. *Golra, zırhlısını görmüşler ve bu zarhlıyı da/ batıyor. zannetmişler. Binnenaleyb bu zırhlıya - yaklaş- asışlar. « Golva , mın - mürettebatından bir kaçı, “Buve,, deki arkadaş a boşlarına geleni görmüş oldul. Jarından, emir beklemeden kendi. eg amiğ bu seferde mühripler bu hat harp kruvazörümüze refal İamışlar ve onun Bozcaadya kadar aalimen varmasına vardım. etmiş- der. surarisiyle (12) sar bit ve (18) nefer (Ced) mubribiee geçmişler. Mubrip boğazdan. çıle mak üzere “Oşin, den uzaklaşırkem zatbiı im savarisi gemiye tekrar a . vermiş ve bu ardetta aya isabet olmaş çünkü zırklıda mürettebettan üç veler ilemrhliein yakanında yüzmeke olam bir döre incdsünü” görmüşler ve Kişiyi karlarbişlarl v bu düt e “Ced, kurtardı.. d mürettebatı ve zabitleri Amiral mişim. “Ced, muhri kaldım ve bu müddet zarfında şu nnnti hasl ettim ki: Cd ile Seresirik Çi ea defe görmüş oldafamaz Te nn KN larl yaleyan işidakların fi sayez sünde b zi artik meyeat S İsadığını gördük. Aradık, teradik; meydanda yoktu. Hiç şüpbe yakki Cirresletibi ) derin vulara katımışlk bir müddet Ayrapa sehili boyunca seyrettik ve “Öyin, 1 aramağa başı İldik e nihayet onunda “tataıp oldoğuna kamat getirdim Araanl dürüyer. göphelendiğimiz. bir neke darı tarafıaı dam tenvir edilmcini beldiyerdek Hü ezretle taharai geeti döcüş haylt zırhlınin sövarileri. ni (Kolne) muhribi ile boğaza göz. dermiş ve gemilerinin akibetini tahkike memur etmiş. Bunlar bo- azdan girerken benim Amirnle iki zarblmın, batmış / olduklarına 'deir gönderdiğim tehir raporunu alarak Bozcaadaya dönmüşler. Boğaz. dahilinde ışıldak ziya- Jarındao masda hiç bir hayat eseri görünmiyordu ve ben mağlüp edil- mİş erilmiş bir duşmanla kargı karşıya bulanduğumu kati olarak himettim. Ben düşmanın ogün öğe İeden sonra #sat ikide mağlüp edik mniş olduğunu zanmetmiş, saat dörtte irmüş ve gece üreti katiyede gerseri dolaşan mayıze Jarı müessir bir tarzda taramaktan İmak yandarak, Birşey yaktu “Hia ediyarum ki istilkâm ve bataryı Faa topları, gizi Bavan topları ar> 'ak bizim için bir teblike olmaktan çıkanşlardı. Ben - bu. kanaatimi herzamına ve heryerde, “Çanakkale tahkik komisyonu, — huzurunda da tekrar ettim,, Bundan sonra Amiral “Keyea, 19 martta hücum tekrar olunacak lt kayedildiği, N (De Robek) in hücumu ye- karar vereme: isinim mütema diyen” “hücumda israr ederek bez hemehal mavaffak olaraz, aazariye- sini gütmüş olduğusu vzun uzadıya anlatarak zamanın Bahriye vazırı 'olan Mister ( Vinston Çorçillin de ayni kansatte olduğunu söyliyor. Devamı var