POLIİST Bir tramvay ka- zası daha Son günlerde iramvay kazasına vüryan'çocukların adedi arttı. Dünde yine"Sirkecide böyle bir yaka Soldu, Demirkapı cvrinda oe kuran Hayim isminde 14 yaşlarında 'Çocuk, Sirkecide Orhaniye cad- Üeninde “bir laraftan diğer tarafa geçerken 1073 numaral vatman Önmer Cefendin'n idaresindeki Be- Şiktaş - Fatih tramvayının sademe. Tine SUğramış ve olduğu yere yıkı Cihan harbinde bir çok mil- letler, paranın altın esasını terk etiler. Bu vaziyette onların kâ- ğit paralarına beynelmilel ve. Filecek kiymet, paraları allın esasına dayanan milletlerin gös- ferecekleri itibara bağlı kaldı. Yani altın karşılığı olmıyan ğt paraların kiymeti / daima düşüktür. Ticaret borsasında mu- vazene ile bu düşüklük telâ- Hi edilegelmektedir. Fakat altın karşılıksız. bir. paranın altın kaymetini bulması vaki değildir. Son senelerde A! giltere ve Amerika gibi p a ai yöza yokya, Yalnız atalarını Aşdiyoruz ve birde gazete ki funlarında filân devletin altın esasına döndüğünü, filân dev- İzünde © esastan. ayrıldığını okuyoruz. Bu esas ne ola aca- | Ba?, Bir çoğumuz o acabayı — birkaç kere tekrar etmiş olsak Bu ihtimal ile bugün ada altın esasının ne demek Olduğunu yazıyoruz: Büyük devletlerin çıkardıl — Banıaltın paraların devlet ban- kalarında altın karşılığı vardı ğt paralar, işte 0 altınların vaziyet etmiş, Alamıştır. gamı ” Bayı İa başından ve ka- Tkeli mretie yar n Yekitari inündeki ermeni Çocüğu henlr' hartahanedle “ederi Simede Koldamaktadır. “Zabı murları haslahaneye giderekk Tei Taptelmişlerdi 'Tahkikat devam etmeltedir. Silâh taşıyormuş ine piyataya çıkarılmıştır. | ve zengin milletler de altın esa. Kalin kalatlk, bazı Şerlerdeyüzde | sını terketmişlerdir. Bu süretle | — — Yemişci Aptullah. isminde altmıştan ” başlar, yürde yirmi | onların da paraları eski kıymet- | Hasırcılar civarında son . derece beşe kadar iner, Kâğıt paranın | derini hissolunacak surette kz a hoş olarak dolaşmakta iken keşmeti de karşılığı olan altın | betmiş bulunuyor. Bu, bir t kendini gevirmiş ve üzerin aradıkları zaman. bir tabanca ile beş fişek Oolmuşlardır. Aptullah hakkında memnu silih Yaşıdığı için takibat yapımaktadır. Köylü sigarası Tapkanade manar. Bektiet “ie- minde'biri, şehir dahilinde aatılına” zi örlü Saşinni Talarken tatulmaşları. Mebmetie "36, paket Köylü sişatanı burunaz K ge M lümi lrda Bir dayak ve cerh Kireşburmada Naf amele ca- vuşlarından İsmail Efendi, Galata ierlietine yürü görü kanlar Şoi y" kanalikla “Nasiti bay, B N izmlnde biriyie, ret dalâveresidir. inde değişir. gn “Eski şairlerimiz: Divan edebiyatı Antoloji: Profesör doktor Köprülü Zade Mehmet Fuat Bey Ühlasirtem prelessr Köprüln d Melmet Fast Deyi *Di. coğrafi sahalarda ya- edebiyatı Antolojisi, adlı Vaş yavaş inkişafa başladı , enbir küçük risaleden mü- vur Bu satırlar okubunca mühte- rem profesörün İslâmdan evvel- ki Türk şürine dair birkaç nü müne vadedeceği veya birkaç ee L falbuki bu zan, baştur. Çünkü Mehmet Fuat Bey, bu hükmü teyit edecek ne bir örnek ve bu. hale meçhal arkadaşını da damışlır, Tüçmediğimiz Dehhani üstadın, Gi lerdendir. amağa baş: bu risaleleri lise tahsili görenler için. yazdıklarını söylüyorlar. mki eser, derin tetkikler itinalı telhislerle yazılmıştır. 'sebeple Türk edebiyatını vermiştir. Vaktile | pek — beğendiği e topluca gözden geçirmek ist 'Gk bir mimtekibat | Fölat onun Şehnamesi de Türk- eZ ber feerak sahibini müste, n Yiya | sç gitir, Farace midi pek ği edebili paşa da eserinin başında: Anlaşılamıyor. — Aynı zamanda Ağtoloji; Bizde yeni kullar | —— rata ae aa ) | Selçuk - oğullarından / Üçüncü ŞA Tei babirlerdel. gçe karr yedayenda Alğattine verdiğini öğrendi miz kasidesi de örnekler arasın- da mükayyet değil. Şeyh Üdebalinin şakirdi ve Evvelce - bünün Karşılığı dilimizde mev- Cut olan yabancı kelimeler ih- mal edimeğe başlandıktan ara müntehibatın yerine “seç- e parçalar, demek babiliken Hedene anieloji tabiri ortaya Mühterem y Dediği halde seçme parçalar arasına bu hükmü teyit edecek tek bir misal sokmamiştı. Mu- kaddemeyi okuzuya devam et- | damadı diye tarihlerde görüp tkçe ilk Türk şüri olarak bu- | geçirdiğimiz Dursun - Fakihin hunan eserlerin ancak on üçün- | şairliğini de bu mukaddemeden cü asra ait olabildiğini anıyo- | öğreniyoruz. ve bir şürini de Tuz ve üzülüyoruz. Hele bunla- | örnekler içinde görüyoruz. Fa- vın da azdan 'az oluşu özüntü. | kat Mevlânadan, Sultan Veletten alim - Fuat müzü bir kat daha arttırıyor. yat Hamzadan, Yunus Em- Bu üzüntü len, Dehhâniden, Dursun âlimimizin edet Fakihien, Gülşehriden, — Aşık Paşadan, Sait Emreden, Kay- gütüz Aptaldan, Nizsimiden to- <a Mes'uttan, Şeyh oğlundın, Kadı Burhanettin. sdğyorar ue yirmi het rene c Tele gelinciye kadar verilmi İalar HaE Yarlmar adat mi kanaatlerle karşılaşıyoruz. “Ahmediden, Türkçe daha İlâmiyetin | Bu kanaatlerin başında, Ahmet | den çok iyi seçilmiş nümune- undan evvel bir edebiyat Ş şair ola- | Jer veren bu kitapta, Niyazi mahiyetini almıştı. Türk- tat, | e adı var, ve eseri?. rak gösterilmesi var. bü Müsliman olduktan ve İs. Çarhname adlı birmes | — Acaba Lâtfi / tezkeresinde hayli yer tutan Niyazi, isimleri amılıp cserleri alman şairlerden dada mi kiymetsizdi?.. Lâtifi, gazel yolunu onun bulduğu: u - yersiz olarak - söyliyecek kadar Niyaziyi yükseltiyor. Ve- dililemi yazıl 'yor. Örnekler arasında Ahmet Fakihten alınma bir parça bu- Tunmadığına göre Çarhnamenin veznile ve Acem şüirleri rzında manzum eserler vücu- Anadoluda seyahat notları Konyada imar Konyâ mühim .bir hare merkezidir — Fikir ha- reketleri ve muntazam çalışmalar var Konyanın tam orta yerinde çenberi” bir. kilometreyi aşan. bir tepe vardır. Bu, küçük bir dağı bile andırır. Geniş turlarile, zarif çam dizilerile, hoş gölge derile burası, şehrin sanki bi Büyükada,, veya “Heybeli - Uzranın sevimli eli uzandı- iından beri bu tepecik mükem- el bir park halini almış meli ve ehemmiyeti büsbütün artmıştır. Alâattinin bütün ta- rin adamlarım işgal eden tür- besi, bu parkı sanki tarihi kiy- metlerdende —mahrum . etmek istemiyen ebedi bir abide gibi- dir. Bu tepenin eteklerinde ran, çok güzel eserler yı at 'Askeri mahlil, muntazam hağçeler. belediyenin. mükem, Si gaa bem bibası memleketi böşbülba gi İaştita bi eşerlerdendir. Belediye ancması ile aakeri ahi aranndaki büyük. bir Bü e ai Yilak n Galli (l l bima güvla. Ber tarahna hait ble meri dedir. Kanatları bembeyaz bir. Almem H ak ai ll ae Ce Bkaaia “blç. gunhesiz en gürel olan “Halkevi,dir. *Konya, Halkcevi, varlıklarile iahe küsbinz. Hu andan e Kaaye, Hi Huk b Meydenü çıkatlığı işler, aha yürdün en mühim hars merkez: İlakandiann Öhürin v Küt geketiylekeküllan biniiyle btir mütenasip bir şekildedir. Zarıt Sİrfan'aafaği, a d ADAYTAR. aha Enkeamar'5a” Şasaz pleğrR el un elinde her tarala en fe- di marlkıniNa y Çalışanlatının başında' profe- r Ferit Bey gibi yirmi çu in şüp sesiz büyük bir hariyettir. Ferit Bey tam bir te. tehbu adamı ve hakiki bir Fazıl dilli sonra gelenleri imrendiren Ni- Jyariyi muhterem üstadın kad- 'ra harici bırakmasında- şüphe kasideleriyle - kendinden yok ki ilmi bir. sebep olacak, Biz o sebebi takdir. edecek mevkide değiliz ve Nıyaziyi gadre uğramış bir şair sanıyo- Cidden derin bir tetkik mah- sulü olan “Divan E Antolojisi , nin- birinci kitabı bize bu mülâhazaları üham et- ti. Okuyucularımıza -ve bütün mekteplilere üstadın- kiymetli zahibi. Arkadaşlarile — birlikte Cümhuriyet prensipleri uğrun- da büyük bir- zevkle yorulu. yor. Halkevinin her şubesi büyük bir faaliyet devresinde. Şehir- 'de matbaacılığın karşı durduğu zahmetlere rağmen neşriyat u- Besi bile durgun bir halde değil. Halkevin'n mükemmel neşriyatı, hatta mecmuaları var Her türlü kiymetli unsurla- olan güzel - sanatlar Şbesi hakiki- varlıklar gö Tiyor. Sinesinden doğan ressam- hari aeüliki Gatatları, Sanat kârları Konya Halkevinin yü- zünü ağartabilir. Köyeülük şube: Tslirçe, İçadadır. köylerde bile köylünün irşadı için her türlü tedbirler alınmış- dr Tarihi tetkiler sahasında “ev.. çokkıymetli unsurlara. sahiptir. Dünyanın en uzak köşelerinden gelen tarih adamlarımın seyrede ede doyamadığı “tarihi abide- leri korumak için ne mümkünse yapılıyor. Bu, Kanya için bir saadettir. Her köşesinde tari kıymetine paha biçilemiyen abi deler yükselen Kanya gibi bir hareketler, tetkik ha: 'ana yurdun bu güzel ne kadar da zarif mevcelerle işıklanıyor. “Konya Halkevi, nden bah- sederken kütüphanesine de mü- him bir mevki ayırınak, icap eder. “Okuma odası,, “Kitap salonu, , “Kolekriyon daireleri, içeri girenlerin -kolay - kolay uzaklaşmak istemiyeceği birer zengin köşedir. * Konya Halk- evi , her türlü neşriyatı büyük bir dikkatle takip eder. Parisir Berlin'n belli başlı birçok fikir mecıraları bile bu — devirler yarası felsefi eserlerle bir arada, mükemmel bir. koleksiyon ha- dinde mevcuttur. Kütüphanenin bu mükemme- liyetinin şerefinde onu tanzim ve tasnife memur olanların da bir hissesi” bu'unduğu — inkâr edilemez. Tam bir santkâr ruhu taşıyan — kütüphane' — memuru Hamdi bey, mevcudiyetini bu işe vakfetmekle milli bir vazife başarmış oluyor. Bu mütevazi 've çalışkan Türk; Konya Halk evini / zenginleştiren eserleri Bzondaldaktıa intihap Zonguldak 15(Hust uldakta ve bütün mülhaka- 'tında yapılmış olan Belediye seçimi birkaç noktadan ehem- miyet atfedilebilecek yüksek mevkie- konulan ile intihabat ye yey sanı alirken bu'defa öadikür zarfında seçim Balirllinsiştir. Bu kadar kısa bir zaman zarfında 'a günlerce devam.eden reylere güüü İğE #Li “tarlh Tüy'tamim eei Biştir. Yalkız ellkmi TAESElÜ halk 24 85 ve Bartında 5; 75 nisbetinde intihaba - iştirak et- Mmiştir. Dizer kafalarda” da ayar derece ve nisbete yakın alâka görülmüştür. Ba seçimde bik Kassa kadıalarımızın. göstetdiği alâka Gdikkatle kaydedilmeğe düğeni Maden ocağında bir infilâk Zonguldak 15 ( Hususi) — Ereğli şirketinin işletmekte bu lunduğu havzanın en büyük ve en zengin maden sahasını ibtiva #tmekte olan “Gelik, ocakların- da bir griza ' infilak etinlşti Hâdise, bacada fenni tetkikatta bulunmakta 'olan ocuk mühen. dis ve başçavuşlarından mürek- kep üç -kişiden — mühendisin ağırca, diğerlerinin de hafif ol- Tatk Kötre yürlerindek”vi e Tinden yaralasmasile neticelen miştir. Daha vahim bir mahiyet hüzetmesi * çok -anuhlemel-olan bu kazanın böyi: hafif bir ne- Hice ile savuşması bacanın göyri faal bir. halde” bulundüsından ileri gelsiştir. Maden fidaresi Fen beyeti kaza maballinde tahkikata başlamıştır. Bayram hazırlıkları 19 (AZA ) — Dü hüriyet — Bayramını kutlulama kanmiyoou-“vilüyat mşlanında, toplanarak - kütlulm yrogmni mını hazirlamaktadır. Rüam mücadelesi Eskişehir 17 (Hususi) — Ru- ö ile mücadele, esaslı surette devam etmektedir. Merkezi vi- lâyette muayene edilen tek tır- maklı 2000 bayvandan ancak Sekiz adedi. şüpheli” zuhur et sala Ye HŞK KNN Glemışız ön Merkez Baytarı Tevfik bey hayvanları müa- heprinde kucak kucak mektuplar, kelgraflar da. geleceğini ” düşünüp içine gurur yayılıyordu. O'mek” Yapların, e telgrafların her birinde bir Naciyeden Kaber, yani yevi bir karadan müjde balacağına. inde sıyarda. © böyle düşlnürken Nuciye de, kayafetini değistğrmeğe iümüm gi medem İevaletini Güzütmeden aalirlerinin yanına gazdı, saçları dz l Tefrika No: 47 indiklen sonra “takındığı Apollon kıyafeti içinde - resimle uğraşmıya parnçağını — düdakları üÜstüne koymuş viz fısıldar gibi su ve beyler, hafta muayyen günlerinde Naciyeyi | koyuldı et ederlerdi. Rersam © Zihninde hep evi dolaşıyordu. hbus bulundu müddet içinde, | Günlerdenberi gömdilik değişmiş görece, küm ediyordu, çünleü meçhul, olarak . çıkmıştı.” Şim bir maşbur, — olafakGöneteki Hüriyetinde vükungelen bu değir gikliğin evine de sirayet etmiş ola: iniyordu. Evvelleri, belki kapı siniz, çok eğleneceksiniz. Yalmız beş n dakika; tahammi. Bir beklediğim dahn vür, O da gelsinki hazırladığım sabnelyi görmeğe sizi davet edeyini: Herkes bü sürlerizin ne ola damı düşünürken o, Hanımları Bina çağırdı. — Seyredecei derle bu srri anlamak Piyeti tam seyretmek me velişorlardı. Naciyes sak 1 Diye eğleniyordu. Bu kapı çalındı ve bazat er sahibi d , üç beş dakika oyalan. sonra geri geldi — Buyurun Saim Bey, Behzat Bey, Muhtar Bey, Âdil Bey. Ha iğim piyesin ilk perder'ni siz görün, Hanımlar da ikinci deyre gelsinler; dilar ve yine onun, yaptığı tenbih. üzerine ayaklarının ucuna basa merdiyeni trmandıl Yağça açti we içeriyi gösterdi. — Bakımız Beyefendiler, polisin iki perdeliktir. Biri Zülüyordu ve el çırpıyordu. Şida kalan kadınlar ve - kızlar da kendiliklerinden yukarı çıkmışlardı. Şaşkın şakin giyinmeğe | savaşan Bülendin sersem telâşını seyre dal- Naciye kolları- göğsünde, terzil eznlete şahit tut- 1 süzüyordu. Tam bu emnada bir feryat kaptu, atölyenin a bir insan düştü ve ressa aa sarılarak hayikırmıya koyuld im, civanım, ciğerim, böb- Sen yerde imişsin de ben seni gölde mi ariyor müşüm?, Hiç mi İnsafin yotu, beni hiç mi hatır. lamadın? Ahdın böyle miydi? Kav. Tin böyle miydiz. Bu, mahut ihtiyar madamdı; Na- ciyenin daveli üzerine oraya gelmiş- ti sevgilirini bulmak heyecanı için de abuk. sabuk söyleniyordu. Bür İent, bitkindi, ömründe ilk defa a. Tarak utanıyordu, terliyordu. Duy- Juğu hicap, höyle bir veriyete düş- düğünden doğmiyordu, İstanbul için bir sır olan gaip olunuş hâdisesi başladılar. On | Türkçe olmadığını anliyorüz. — | liyetüin oğlu tarafından Tasnif için haftalarca- çalışmış, | mülhakattal asırda orla Asyada baş: ir tertip olunan | çok kasideleri tanzir. olunan cidden muvaffak olmuştur. — | yene etmek üzere mıntakalara iyan bu klâsik Türk şiiri, Türk- inine “tesadüf | ve La', aftap, şikâr, ab.re: | a LA önfEs HEĞ A A boy göstereceğini ve bu . gelişlerin 'zara gölünç ve O ğrrii, Tabu gü sühne - yüzünden kıymetini zayl Ededeğini düşünmekten İleri geliyora K bu sebepir. yüzündeki terler, ha siyade azap ve utiraş Beleri idi. Ayni zamanda Mehli sin , Belmanın, “Sevincin yı Ve yürünü misafirlerine çevirdi, inleri söyledi » — Güldünüz ve iğren yar. Gördüğünüz gülünçtür, hem iğrenç. Fakat be Sahnede benim alâkamın nereder Goğduğunu, ve'ne derece, uğunu bilmeniz “İazım Sekaplara mahal / kalıı “nüstadenizle vaziyeti - anlatayıım Devamı var