—< Macar ekalliyetlerin hali fena N Genevre 23 ÇA, A)Polon- yanım. ekalliyetlere — mütcallik ahti ahkâmın - teşmili / teklifin. Gen vazgeçmesi üzerine ekalli- “ yetler 'meselesinin altıncı ko- misyonda nüzakeresi bitmiş bi idi. Macaristan namı söyleyen M. “Ekhart, Rom: — yadaki Macar ekalliyetlerinin halinden şikâyet etmesi, müza- kereyi yeniden tazelemiştir. — Küçük itilâf mümessilleri, dün — gece M.“Ekheart, € ağız birli- Ele cevap vermeği kararlaş- âîı..ı.ı-ıı....a.., Romanya nami- 4 T nn M.“Antoniade,,, Yugoslav- ya namıma M. ,Fotiç, ve Çe- ayer matbasmıza göee Te girkirde Geşkil. edilmi b heyeti - tahririy u.uiıv;ııı Glkamağa - başlanmıştır. Bune 'iral Ankarada çikan. gerek SA ) yumaralı nt ee ha dele çıkan (Tİ5) vum İ öama aredk Ja Gi geh akâiğı. çübi mür e BK af lnaşr. | darşcata cakirine nisçetle e ilmış gibi görünüyor. Şdi Macar murahhası Romanyadan şikâyet etti, küçük " âtilâf murahhasları bir ığııdln cevap vel —ZAMAN— 1SAT İSLERİ ansaya Zabıla Tekidenberi Fransaya mül a dadağı dolayisile bu rdiler ömiş Zıtarlarda hububat / ihracatı a - Ancak bir çok sebep- ibracat son VDün allerde gerilemektedir. Mar- ransaya ihracat hububat ihracatımız lerle son senelerde azalmıştır irçok sebep- 'dan 42 tona münhasır kalmıştır. Romanya 1933 yılında Fran- saya 100 bin ton mısır gönder- miş ,bizim — ihracatımız ancak 2627 tona balig olmuştu. öğ a. limanı Türk mallerının | Baklaihracatımız ehemmiyetli ges, aa Saya - itbalâtında —mübim | yekünlar tutmakta devam edi- kaslavakyü vemina <8 Benban Teçintiik y . L ada ae | yor, Marnilya lisaamun 1953 te Kdi menldleleri dbldeki CV KY aa Te a | Macar ekalliyetleriin . YAYOL PZındanki dğlim : dan Türkiye 6572 tonunu gön” h ve Macaristanın ilham İ vahim © e. | dermiştir. Bakla- iracatımızda ları. garih olmar ifak »8 bi | İzmmir Tlmanı börinci mevküi işgal etmişlerdi: M kolaşmağa Amerika — izassi — Sizsr | eder, İzmirin 1933 te Fransa- Fransaz murabbası M aa YEÇ AÇA aa a BİLiN Fd müzakeratınn - selahiyet ÇÜY STAZ, ğ el tahalanı Sayan bir heyet bezte Tn a Çanaklalı, İ Fanda açıldığını ve binaberin fitinarahı ılamıya- ameli hicbir neticeye v cağını beyan etmiştir. İtalya murahhası Daron *At de yegâne salâbiyettar he: geei olduğunu söyleye içeri dalmtır. kapının adamın gz hiç yulı Bu vaziy akaştiğini « rk Demiryolları mecmuası Saktan lli mukayesdi li a di Halbuki bilhasıa Yeni Yap aa Ve N a a L l e aet kiy- ağanın 12 yaşırkta diş ticar: Matbasl Ebüzziya (Türkiye Şimem Gilerleri cep allasi) Dd b deniz üzerinde Fürkiyenin ithal seyderpey yapıl. 'olan şimendiferlerimize nit t veriyor ve bu ma'ümatı “resimlerle de süsif'yor. ÖTİ3— İN numaro'u — nüshada, nleketimizi tanıyalım ) wavanı da birde coğrafya kasm ve iabüklln Cü ŞAT dirmiştir. Şevket buna fena halde kız- mış ve Celâli kama ile yarala- B Himent yüğlr Saku Şevketiü dnilensüetizireliş Te oli Şevketi'yaklalalıaı, İalkanlaştakkikaim a lzçli “nendilerlerimizin evaslı bi haritası, her şeyden evvel şimendiferler zerinde yoktur! Şimdi şimendi der mecmuzsi mademki ” daha ve mecmuacılıktanı - daha- anl heyetin eline geçmiştir, Ru heyet her şeyden evvel şimendiferlerimi- zin, öyle İeroki tarsında değil, fa- kat iyi herita ressamlarına yapıı: ılmiş umümü bir haritasını neşret Mmesi, sonra da kısımı kısum. yapılan şimendiferlerierizin - kera mufassal 've mükemme! haritalarımı yaptırıp her nüthatına ilüye etmelidir. Mec- bunu dıkça - hi bir halk için gayet gözel haritalar tişar eder. İşte onlar sümüne, hat edilerek şimendiferlerimizini arı yaptırılabilir. Mermün idaresinin buna çok ehemmiyet vermesini Haritasız lir. Tabü bu haritaların - Erkân Harbiye haritaları gibi mufasanı 've ince olması matlup değil Böyle — haritalardan — k yorulur. Fakat şimdi yaş âdi kre Dediği- t mecmuanın - halk iştirak suretiyle diğer ih- yavaşca İların” hepminden “geriye 'nen sene Fransaya hemen göndermemiş abancayı muz gibi arpa ihracatır Tavaldaman Samsundan 59 İstanbul- Yakın şari(ın dış ticareti Hırsız, kiğöstermektedir. Bu ra- bir aralık babu memleket Türkiye ifade 1928 den 1931 yı- giliz alar tanbal, Bandırma ve- Samsun limanları göndermiştir. Fransanın bu sene sert buğda, ithal edeceği çok kuvvetli bir ihtimal dahilindedir. Türk buğ- daylarının tercih edimemesine hiçbir sebep yoktur. Sertleri zin diğer müşteriler meyanında Fransızlar tarafından da sevile sevile alınaccağını kuvvtle ümit etmekteyiz. ga 1933 için henliz resmi İsta- tistliklerini — neşretmemişlerdir. Mukayeseye esas olmak üzere: de 1928 den 1932 yılına ka- disler ken 1932 yılına Çün- | dar olan senelik vasatiler alın- Geçen nühada. Üzmir > Kaslı |a ” marüfnemleketlerden bir ço- | aştır. Kat yözterir bir hartta dercedil- | Bu, n ae eti Alelace kreki alinde yapıl: | Arap Hüseyi : B eĞ aA RE e a Te tammaciR atm Üat d Ü ci de avlatal € Rükaşlek — bimtri İogilir döremdir:) aleyolları ideresinde, birzat kendisi 1180 20180 14170735060 aa sikkni aöti | YA 8970 — 1790 9300 — 3030 iladlerlerl eei mükemmel bir | Bir çocu 7770 — 2380 6930 — 1870 S lt 2150 27080 43510 — 38980 tvel şimcsdiferlerimizi Tayimetini | — Dün deniz 1350 — 860 1600 — 1190 Ka Gürermik ve gimendilere | vakası — olmu 6240 — 2570 6160 — 3500 nle Haklanda melümat noksasım | önünde sanda 4160 — 2780 &10 — 3350 n | 1933 yılı zarfında da” diş tica- retimiz lehimize büyük bir in- işaf kaydetmiştir. — Bizim 1932 de — ithalâtımız T1,610,000 ihracatımız 13680000 İngiliz lirası idi. Halbuki 1928 den 1931 yıkma kadar olan yallık vasati ithalâtımız 17600000 ibracatımız da 15,000,000 İgi- hi haliğ oluyordu. u yumurta istihsalâtı T Seneler İhraç edilen ” Kiymet &ç miktar 5 Ton — Milyonleva *1928 — 10648 — "568 E1931 — 22368 — 850 1932 —— 18806 — 624 301933 — 1S670 — 4S7 İ Kesilmiş tavuk ve hindi racatı da şöyledir: " Seneler — - Siklet Kiymetleva, K 1927 — 120000 kilo 5300000 1929 — 500,000 , 27,700,000 x 1931 1.820,0007 86,300,000 1932 2248000 ., — 84,200,000 Ş 1933 1,885,000,, — 54,650,000 1934 senesi ihracatının sabık » yıllara nazaran büyük tenakus- İar göstereceği tahmin edi 7 mektedir. . İnsanların tabif güzellikle ihtişamını / dinlemekten bldarı içindir. İasan, oyar için mehtaba bakar, fakat yüzde hambaşka bir he- Erkekler pantolon ve palto. giydi verek gezdirirlerdi. Şiirde bile o yaskeli görünürdü. Birçok kanun. dar, aşkın örtülü yaş leler yüklenmişlerdi. Bal dirim açan aşk edepsizlik etmiş ol ak töhmetile mahkemeye ve aur, © merasimle © memnulyeti haylı zayıflatt.. Gör üp, sezilip, yaşatılıp gizli sokaklarda - gez Artık- örtünmeğe okadar lütum görmüyordu. Sonra irlere maskesiz görünmek cüreti yarı çıplak roman. Meşhur. Emil Zola, aşkı karyolada seyretmenin mübah ol doğunu ilân etmişti, Bu cereyan gitgide kuvvetler apkın serbestliği bir. dava bi aldı. Fakat bu Tefrika No: 20 yecan bulür. Bu sebeple dalyaların gi'rini dinlemekten ziyade serçeler Çüne li, beynelmilel bir li En vahşi. bir. adamla en © dili ayni vüz Galiba/ hayvanlarla Adem oğullarının müşterek lehçesi de odurl. Bukadar geniş bir mefhum taşı- yan aşk, insanların örtündüğü gün. İldenberi mestur idi. Kadınlar onu “Mata Hari,, nin ölümü Bu meşhur casus kadın nasıl kurşuna dizilmiş? “Beni bırakınız hemşire, diyordu, sağımda du- —— | tunuz. Yüzünüze bakarak öleceğim !,, Harbivmumide Almanlar he- sabına casusluk ettiği için Fran sızlar tarafından kurşuna dizi- den “Matahari, ismindeki ka- din, âdeta bir. efsane olmi tur. Hatta bir çokları kurşuna dizilenin “Matahari, / olmadığı ni ve “Matahari,, nin yaşamak- fa olduğunu söylemişler, bu casus kadına ait sinema/ film- leri bile yapılmıştır. Şimdi de, “Matahari, nin konulduğu ha: pishanenin doktoru, yeni bir e- ger yazmıştır. Bu eserde deniliyor ki “Margrit ker tirot, namı diğer Matahari 1917 senesi şubatı- a on üçüncü günü komiser “Priallet, tarafından“Şanzelize,, de tevkif edilerek “Senlazare, sevkedilmişti “Matahari, 15 teşrinievvelde idam edildi ve bu zamana kadar hapishaneyi hiç terk etmedi ben hergün bu müthiş ca- susun odasını ziyaretederdim. Mevkuf bulunduğu sekiz ay zarfında biç bir ziyaretçi kabul etmemiştir. Kendisine ne bir çiçek getiren olmuş, ne de Mmektup almıştır. Mahkümiyetinden evvel yaz- dığı üç mektubu da - müsadere edilmiştir. “Matahari, kurşuna dizileceğinden biç bir zaman şüpbe etmemiştir. 15 Teşrinev- 'velde sabahın dördünü biraz geçerek Saint Lazar hapishane- Sine geldim, avluda dört tane otomobil sükünet içinde bekli- yordu. Baktım ki her zaman idam kararları tatbik edilirken 30 kişi bulunduğu halde şimdi yöz kişi vardı. Herkes heyecan- h ve herkesin yüzü sarı idi. Gecenin sükünetini kumandan Üelien)in sest ihlâl cti — Her şey hazır, arabalara binin efendiler. Herkes acele yerlerini işgal etti, resi memurlar, müddei- mumi, avukat ilâh... Bu'esnada “Matahari, yatı ğında belki de istirahati kalple uyüyordu. - Nihayet — mahküm uyandırıldı kendisine — Metin olunuz.... AF dile- Kiniz — reisicümhur — tarafından reddedildi, hüküm saati yak- daştı, kalkınız denildi. iki göz parladı. " Mata Hari fakat buna imkân yok, imkân yokl Diye haykırmağa başladı. Sonra, kendisini / teselli eden hemşire “Leonde, ye dönerek: — Bakınız, nasıl erkek gil öleceğim. Hiç zaaf göstermi- yeceğim, dedi. Yatağından at- İadı. Bacakları açılmıştı. — Bir hemşire örtmeğe kalktı. | sonra hemşireye dönerek: Eylal 24 İ rahat — | samuse — || kârlığın hiç sırası değil. Sonra * | gözel elbirelerini istedi. En sev. iği ayakkaplarını da giydi ve bir aralık papası istedi Ayakta dimdik ve metin ola- rak bekliyordu. — Harırım efendim, dedi ve —Çok seyahat ettim, şimdi — | d geamuncusunu / yapıyorum. tık hayata veda edeceğim, deli İ Bir zabit yanına kadar s0- kuldu, son Bir arzusu olup ol- madığını sordu. “Mata Hari — Hiçbir arzum yok, ceva- bini verdi. Son olarak kanımi bir sllal 'daha sormak lâzım geldi. Dol for. “Mata Hari, nin yanına yaklaştı ; — Gebe olduğunuz hakıkında bir şüpheniz var mı dedi ? *Mata Hari, doktorun yü- zöne istihfafla baktz — İmkânı varmı?.. Diş gülümsedi. v Sonra ihtiyar hemşirenin ko- luna dayandı. ve beraberce yörüdüler. Merdivenden — inince — seyre — | gelen müthiş kalabalığı gördü. Âcı acı: — Bu ve itibar.. Bu ne ilti fatlı. Diyebildi Arabaya papasın refakatinde bindi. — Büyük seyahate çıkıyo- rum... Diye söyleniyordu. Sonra dişlerinin arasından dürdükleri neye yarar.Harbi yine kaybedecekler, yine kaybedecek- leri dedi. Hüküm 6,15de infaz edile- cekti. Gün yeni doğmağa baş. lamıştı, Paris alaca karanlık içinde.. Araba duranca üç sıra asker. lerim trampet boru senleri orta: lığı doldurdu. Sonra derin bir sükütün içinde arabadan inen Nihayet idam kütüğünün yanına geliler "ilata F : — Besi ” baalmız” henişria, dedi, sağımda durunuz. Yüzü: büze bakarak öleceğim. Allaha umadladık. ? di gll tağltlliz” adın. gözlerini bağlatmadı.. Ortalıkla aökün ve'bir nefçi darlığı küküm sürüyordu. Belinden - kendisini - kötüğe bağlayan ip ayaklarının dibine düştü. “Mata Hari, gülümsedi. Ateşe hazır yaziyette duran on kılınç emir verdi. iki askere bi Bir ses işitil *Mata - Hari, — yere — yıkıldı, İarı kana bulandı. *i dü. Tabif bu telgraf beni çok me- M yakta biraktı. Seni Hereke taraf *t darında arkaşlarınla kamp bayatı İ geçiriyor zannederken böyle İzmire ( gelmiş olmandan bir mana çıkara- İatmadım ve derhal ? verdim, İşi bir tesadüf cseri olar cak telgrafi aldıktan iki saat son. düya (Pire) limadından İzmire doğru Aafıbir vapur hareket ediyordu. Hemen farona atladımı. 487 Bu aabah İzmire vardım. Ora: Yuşmuş bulunuyorum. l Suat Mabir Bey bu son / sözleri Sdttsylerken kızına gkadar derin bir HüT fkat ve muhabbetle bakıyordı, ki TARÜŞba kızn bu mütekabil sandet ve 'ahabbetleri, seyredenler için ha di0 hkalen szntelmaz. Gi bip aa dolaşira teşkil ediyordu. mahri Bu sırada Saadet Hanım da den Bşkten çıkmış, gülerek gelmekter dü, bi Yakınlaşınca dedi, ki — Hepiniz sefa geldiniz. Bilhas- 'an Ahmet Remzi Bey size, teşrif 'nizden dolayı teşekkür ederim, Zi giyaben çok iyi tanıyoruz. Vaz kın Bir aralık gaförlük etmişsiniz. Fakat şoför iken de okadar civan- merdane hareketlerde bulunmuşcu. nuz, Melâhat üzerinde öyle tesir hırakmışsınız ki bundan dolayı bü- tün ailemiz size medyunu şükrandır.| Başükranımı şimdi eda edebildiğim- Bura. 'ya kadar gelmişken birkaç gün mi- safir olmak suretiyle bizi büsbütün memnan edeceğinizi ür Yüzbaşı Bey, Sabahat Hanım söze karışarak : — Saadet Hanım, siz. Yüzbaşı vi yaptığı t ederim, iZmen yine gaşarsınız. Remzi: dedi, hi — Teyze banım, bu bikâyeleri sonra anlatırsınız. Şimdi beni mab- çup elmemenizi çok rica ederim. Sazdet Hanım — Öyle ise şim- di yemeğe gidelim, Bende fena halde uzun yoldan ” geldiğiniz Için tabil daha acıkmışmnzdır. Sofrada geçen bülün vukustu anlatırsınız, — tath ati dinleriz. t Hanım, Suat Mahir Beyle önde, arkada Şükrü ile Remzf ve daha arkada da/ Sabahat Hanımla — © gençikazlar oldğu halde. köşke — | girdiler. mağrur, biraz kendini beğenmiş, #öz dinlemez, yanında itiraza karşı derhl Jâhat yerine - şim kaim olmuştu. Hakiki Melâhat de mek annesinden aldığı kadınlık terbiyesiyle yetişmiş, nazik, şen, mi, yine gururlu, fakat gürürü kibir derccerine varamıyan, gürel konuşan, her bahisten ga kapısi açmıyan, tat Melühat demekti. |