kâr Eyiti 4 ee İ 1 NaSILıI?m':Y..îuffdîkdgğğular Üsküdar tramvay-| Dil Bayramı kut- Kendilerine mütevekkil de- | dikleri fikre iknadan yorulma- Mısır yemek için Gök- larında tenzilât lulanacak ieeab el kmasfi, İ:"».:':': insanların haliyle 4ö- ? Üsküdar tramvaylarında yeni | İktanbul 3 JAAY - T. DET. C Kr aa aa | a oçiramme| — Suya gidenler var! —| gük slmn Li | kesiyen üi eli bir muvaffakiyet sayarlar. Ka- maat mahrumu mühterislerin aç gözlerini doyurabilecek serve- 'tin hududunü tayine, adetle- Fin namütenahi belagati bile yetmez. , ne bileyim ben, sade - gervetin ve refahın terazesile ölçen be- zirgânlar vardır. Buna / muka- bil yine muvaffakiyeti, - sefil ve iğrençmenFaatlardan münezzehe asil gayelere erişme- nin zevkinde arayanlar mevcut- tur. Hülâsa, insan — üynetleri budutsuz tahalüfü, muvaffakiyet talâkkısini, umumi ve değişmez bir çerçeve içinde tesbit edebil- memize mani Sözüne biran fasıla veren de- ğerli mütehassı: — Sana, dedi, bir masal, aklıma geliveren bir masal an. Tatayım... Meşhurdür, - ihtimal irsin de... Çok eski devrin alık,vehham, vesveseli zenginlerinden rafını saran dalkavuk kâhinler- den betbinlikten kurtulmanın çarelerini sormuş. İçlerinden en açık gözü yet basit... Dünyanı yar kulunu bulun. “Onun gön- leklerinden birini yirmi dört sa- at sırtınıza geçirin. Görecek. tiniz ki gönlünüz, kanatları ri gârlı, kokulu, güneşli bir bahar sabahına açılmış bir oda gibi aydınlanıp feraklayacak! Alık derebeyi, bu hezı kanmış ve davullar, tellallar çı- karıp, dünyanın n bahtiyar kulunu aratmaya başlamış. Gü- nün birinde, huzuruna sefil, ve yarı çıplak bir bedeviyi getir- mişler, ve. — İşte, demişler, arattığınız mahlük budur ! Beriki, derhal elini şişkin ke- sesine atmış, ve bedeviye — Aman, demiş, sana iste- diğin kadar para, bana eski bir gömleğini hediye et: Bedevi, biçare biçare boynu- du bükmüş : — Benim gömleğim ne ge- Gördün mü hali? Buda, buna benzer nice nice misallerde gös- terir ki dünya, ballerinden mem- mun fıkaralar, ve gaileden kur- tulamıyan servet sahiplerile do- dudur. — Hulâsa, muvaffakiyet telâkkisi, tpkı aşk, ve - kadın telakkisi gibi, insanların seciye- elerine, iktidarları- 'na, vaziyetlerine göre değişir... Sözüne yine kısa bir fa veren Malımut Ata Bey, muha- tıplarını, makul ve doğru bi lerine, sex Artık kendini avutmak için lü- zumsuz yere - teblikeler — arkasında koşmak, gece yarıları hirsizlik vak alarına iştirak etmek daimi surette korkulu hayat geçirmek ihtiyacım issetmiyordu. Masmafihar-| geçirdiği hayatın da gay- liğini - börbütün anlamıyor. ı hayatı üzerinde değildi, fakat mücssir olmağa kat'iyen çalışma. yordu. Ez tabii ve hatta gayrı kanuni bir yekle beraber o kadar se- yat gi Şön Ni İdiçki” kendisine meftun ol. onün yanında can #sikintir vına kapılmak mümkün değildi. Bu Adamın yaptığı işler, ekseriyetle kanunun şiddetle menettiği şeyler- di Fakat bu işleri © kadar nam kârane, o kadar ineaniyetkârane bir #urette yapıyordu;ki kanun kendisi: n bu arkadaş, gayri okadar neş'eli, o kadar eğ- m Çanakkaleye dayandığı Te Dana tinlelan bi zamı padişaha koşmuş. Sadra zamış ağalık kapmış kısır kafa- h harem ağalarından biri kar- B e — Nedir demiş, ne oluyor, tafhüm bir hâdise mi varl Sadrazam soluk soluğa ce- S a T Daba: ne olucak, bgiliz donanması Çanakkaleye kadar girdi... Harem ağası, yüzünden daha soğuk bir sükünetle sarmaş; — Çanakkale buraya ne ka- dür yol? Sadrazam, o devir vesaitiyle bu mesafenin kattedilebildiği Mddeti sözlemiye — Üç gönl Harem ağası, otuz. iki dişir meydana vurarak — yılışık ve müstebzi bir sırıtışla, kısır ka- fasından umulan cevheri yu- murtlamış: — Öyleyse ne yırtınıp duru- yorsun a paşam...Ben de düşman ”0 daha buraya varıncaya kadar Allah kerimdir... çaresine bakılır elbet! Bunu eşiten sadrazamım sabrı tükenmiş, ve kollarını iki yanına hell — Hey Allal demiş, ne olur, şu arabın aklını yarım sa- 'at bana ihsan ette rahatın yü- zünü göreyim! Bagsll a Sisdi B kallle yesiş LA ulikm Hai da gilıR Ben MAĞ L el niz Ze el B ae kekaa Di n b Kaf kaletmenz hef Mr AA M Mapaaa İ geei S a yün ben, bu bahis etrafında G ölleri örlerke e Ö SAA a a kırtak, ikimizde - içinden güç çıkılır bir çıkmaza gireriz. Kat Tei ağzmar biç ekaik etmedi h sıgarasını tazeledikten sonra güldü : — Ya, azizim, bence hayatta en büyük muvaffakiyet, böyle günller. karşısmda, insanı gö- Hüaçi söken blnlel eli vi kün mertebe sakınabilmektedir iR . SiAMEEL aa Sün bü basit Hmuvaffakiyetten mahrum etmiyecek kadar kuv- L Di Ki gel aha a d lieamlik tt Srliği, beni teşekli kmeba ü Naci Sadullah Polis Hatiyesi Viktorla -£ ARSEN LÜPEN ö karşı karşıya e 46 ni mahküm etze de, vicdanın mah- küm etmesine lnkân yoktu. Bir ke- re vadettiği şeyi nekadar yolmuz oluraa olsin mutlak tutuyor, birisi- 'ne yardüm etmek lârmgelirse © ye dimi yapmak için kanunun hari çıkmak, zabıtayı aldatmak icabeder- se bündan. katiyen çekinmiyordu. Fakat bu işleri de daima - zerafetle büyük bir maharetle yapıyor, buda ayrıca kendisini beğendirmeğe ba- is oluyordu. (Lüpenlin vaitlerinden biri (Bre- #nlğ 1 bapisten kurtarmak idi. (Bre. sak) bütün mahkeme esnamında sö- üNü tutarak prenser Aleksandradan bahsetmemişti. — Mühtelif — hirsizlik cezalarından dolayı - kendisini beş sene küreğe mahküm. ettiler. Teve küf edildiğinin sekizincl ayı da k vek cezanını çekmek Üzere urak “Vaktile 15 çirağım vardı ve günde 7 binmısır satardım. Fakat, şimdi 70 mısır zor satıyorum,, Gökündem. bir mansara İstanbulda het semtin meşhar ırdır, kemerin. patlıcanı, marele, Laganan vakeç | baraktane çaytanda Hasızan tiyatre kumpanyası / oynardı. ca dörk kazan mnr Tarirlen üstünde muhakkak ki IGök- #unun misırdir.) Bütün İstaabul yaz Beher karan takriben beş yür bin aüsir satardık. Halbi İşte gimdi de misir yakti olduğu çir günde yetmiş mımr zor satıyoruz. zanları alev alev yanan ateşin üze- rinde kayaamaktadır. Senelerbenberi mir pişirmekle göhret kazanmış olan / Kömil usta gimdi kaça aliyorsunuz ? — Ekiden beş paraya ahp altımış paraya aldığımız. musırları merldini tedrici bir mürette dığından. mütevellit üzüntülü bir tavır ile cevap veriyordu. Kırk senelik mısırci — Kâmil usta kaç sence kazanın başındasın? 'Tam bu sene ile kırk vene olur yur beğim. Benden evvel burada ci namile maruf bir Erı manrclik yapardı. 40 sene/ evvel Jan alti yedi sene evvelde Darüttalindn muski heyeti. burada çalarken işler epeyce iyi idi. Bu ve 'ne Küçüksu mühimce bir eğlence- 'ye sahne olabiliyor. Cumaları ba- kalabalık toplayıyor. Yokan kazan- Jarı söndürmekten başka çare yok, izin iyi olduğu zaman yaz mimda 15 çırak çalışıyordu, halbu. bugün bir çırağım var. kadar beraber misir. sattık, Ermeniler gittiler. ırdı, Acem oğlu derlere ikisene de İkimiz şemtlerine götürürlerdi. H di ancak bir tabla ile bu görmeğe çalışıyoruz. Göksu mısırına hasret Takriben otuz senedenberi kendi namima bu kazanı kaynatırım. 7 Göksünün misırı nasıl oldu da meşhür. oldü, cskiden başka yerlerde pişmiş minr satmazlarmıy.. — Büradan başka müayyen müşterileriniz vı Bu sünle Kâmil ustanın yeş tablakârlık. varifesi gören” çı — Satmaz olurlar mı hiç Efendim, simdiden daha fazla satarları kazanda keramet vardır. Bu tarlaların misirini girinf bu lezzeti vermez Hem 0 a innnlâr Küçüksu ve Gökse İ Tn en parlak eğlence n Beyoğlunda. otufan, cakiden Hisas darda eğlenebilecek birşey Bulamadıklarından Göksü mmsirn- 'dada kasret olmuş bazı kimzel beni Otanirlar ve her, Beyoğ İstanbulun bütün kibar halkı cu- anasını burada geçirirdi. En fazla satış — En fazla misir. sattığınız za- manlar hangi senelerdir ? Günde 7 bin mısır — Bizim işimiz malüm a elen- dim en fazla — mühitimize - bağlıdır. | Sade imsir yemek için İstanbuldan kallap'ta büraya kimse gelmez. Ezkiden saraylılar Burada Kâmil usta sözün niha- yetine devam etmeğe başlar — Yine bazı birim ı kimse ve vakit Bebeğe gel Sandal ile buraya gelirler. ine seşkedilecek idi, | kendi yapoığı. vandl, hemde ber Diğer mahkümlarla - beraber tam yapura bindirileceği nrada vahtımda Güyük bir karışıklık oldu. birtakım kimseler (kaçıyor) (kaçtı) | diye bir gürültü kapardılar. Bu gi yültü mübafızları şaşırttı. Hakika- tan bir kaçan olduğunu — zannede rek neraret ettikleri mahbusları bir kaç dakika- bırakmaş gelen tarafa gitmeğe mecbur oldu. Tar, İşte muhafızların bu. bir kaç dakikalık meşgüliyetinden billstifa de (Bresak) zaten a bileğindeki zincirler rıhtım özerinde bekleyen bir oto mobile bindi ve bir saniyede oto- mobil gözden kayboldu. Bu suretle merbum bir firarinin arkasından gidelim derken hakiki bir mücrlmin kaçmasına sebep o yi SaŞeriK İ Tğime 2 | (Lüpen)im bu hareketlerini gö yor, fakat bunlara. hiç müdahale etmiyordu. Çünkü. (Lüpen)ia bu mak gibi bir mertlik cihetide v . Rus kadınınında (Lüpen ) de gördüğü bu mertlik hassası takdi. rini eelbediyor, © cihetle Lüpene karşı Glan merbutiyeti - artayordu. n (Lüpen) bu adam. kaçırma işlerinden vakit buldukça eğlendirmek, memaun etmek için her geyi/ yapıyor. Ufak ve gezintiler tertip ediyor, 'da güzel bir çift teşkil ede- zek her eğlence yerine girip çılayı far, zengin ve azil bir aile imiş gibi her gitlikleri yerde hürmet gör Bir müddet sonra (Sen-Klo) daki kilisede bir izdivaç merasimi vuku Evlenenler. (Güstav Jerom) bu. vandinide yerine getirmek için bir isede henüz tastik edilerek An- Deniz merakibinden bir ço- Zunun plakasız olduğu yapılan teftişlerden anlaşılmıştır. Bele- diye dün alâkadarl vermiş. Plakar hal plaka takmaları ve resim lerinin tahsil edilmelerini, ake takdirde alâlakadarların ceza- landırılmalarını bildirmiştir. bir emir. Bakırköye Terkos Bılııılıbyıın terkos suyu isa- Şimdi Belediye mübendisleri tefriş edilecek boruların tulünü | ölçmekte ve sular idaresi de bunları hazırlatmaktadır. Ya- kında ameliyata başlanacaktır. 600 Leva kaçırılırken Romanya- bandıralı Prenses Marya vapurunun dün limanı- mızdan hareketi emasında İb- rahim Efendi isminde bir ada- mın Abdullah Bey isminde bir yolcuya” gizli olarak 600 Leva verdiği, orada bulunan muha- faza memurları tarafından gö. rülmüş ve iki şahıs da derhal yakalanarak tahkikata başlan- yerdiğimiz paradan başka odun pa- vanı ile tuz parasıdır. Rüzgürli havalarda ( kazan misir pişirmek için bir çeki edun yaka- rz.Tuz da çok mükttarda sarfolunur. Çünkü marları tuzlarken. bir k- sim tuz ziyan olmaktadır. Bir- taraftan Kâmil ata ile konuşurken n ocağın Üstüne olmuş kazana bak- karsın beyin — Karanlar isten kuzgüni olmüş ta ona bakıyorum, dedim: çekti ve — Ah Beyim ah eskiden onlar d bembeyazdı. İşler iyi olduğu za- dişi tamamiyle kalaylı dipsir karanları bu hakiki kazanların üze- yanndan yanyana borulmanı bunların yüzünü karartı Klisırın iasana yaradığını söyler- ler Kümül ustanın yözyirmi kiloluk deta bunu ispat ediyor. nn yanından aye 'i İş yaşına rağmen Kâmil ustanın gür sesi Küçüksu çayırını kaplıyord üksunün sütlü, sötlü mmsır Gölmunün sütlü. disini hapse attırmak. için yaptığı tezvirler. üzerine dava ikame ede- vek kadini. tatlik etmişti. Barön ADotrey)in zevcesi ize aatem dul kalmıştı. Bu kadın, erom) un te sadüfen gece kendi yatak odasına çeldiğini, (Viktor) u. ifşatı üzek tini öğrendikten sonra ondı tet ederek bir yece yanında ge diği Madam (Dotrey) € kargı o da bir meyil hisetmeğe başlamıştı. İşte bu mütekabil hislyat meticesi ak evlenmeğe karar. vermişler 've bügün de kilisede akitlerini y Sarmakta bulunmuşlardı. Bu çift den çıkıp ta otomobile bineceği sarada ” gayet yakışıklı ve gik bir adam elinde güzel bir buket olduğu halde yaklaştı, buketi kadına tak- düm etti ve dedi, " Madam beni tanımadınız gal- bal Ben sivil pole memuru (Vik- tor) um. Müstantiğin yanında Mi ile Baron (Detrey)im dul zevcesi İdi. (Güntav Jerom), zevcesinin kem- | tirken süzim için bu hakikatın anla- ü Yeram) Ja olan vaziyeti anl Gağesi yak bar yt yabi BK Di Aalara merkerlede. bir ei e kallalanangtı Dü Ti İktci Türk Di Kurulaşımın da — Seglenm cin nn Tebtlğie di Kayramıncı'daka gel bir Biçüde kutldanaya karar sermiiş ve el aum için ÜLM. heyeti şimdidee çe Bektülerr kareadeşbrandır. 1 — 26 Eyili ginü Azkera a İatannl sedyolernda VON K daalan mrakinıları l vi G4 bayrami için sutaklar. Yöylemi binlir Gndadk Törkeeeri e Taa'in eğkkekür) İ S 2— Bötün Halkeylerinde .Di — TCi vükget merker Te kam | übe eyetleri olen dik. tarih ve Glebiyet kamillerinin. nemrtti fi Unda kalldkmnı eeti g baden. vadil savağamn Türik GN D Ha'valğı ve gölzelmeei Geeeialik abı yöze tesileri tebarla ol Ötlek aat e kaabarandlar G | Tilmesi Halkerlerinde rözlence Bi ver öreeği el giederiii kamlard aa gekimrnice CKÜ Bi gd $ — 26 Eylli çönü meker ve | vükyülerdeki bürün çuzteeri Blayaş İ 'göre bütün e buzalklmm. yapmale meticelerinden cemiyet merker af e dim SÜ İaşal î 'daha gelmiştir. Seyyahlar dün şehrimizi g mişlerdir. Bugün akşam gideceklerdir. Bu günkü hava Yeşilköy hava rasat is nundan aldığımız malümata re, dün hava tazyıki 754 m metre, azami sıcaklık 30 as Ti 17 ve vasati ise 26 idi. Havanın bügün ekserij açık ve kasmen bulutlu mühtemeldir. - Rüzgâr kuvvetle şimalden — esece Tnirin şabidi olmakla cidden yarım, Lütfen gu. büketimi kal buyurun. O akçam Lüpen eve Aleksandraya dedir — Kendi — kendimden — ci mnenmunum. İasan bazen zarurl Yak yaptığı fenalikları telâfi elinden geldiği ka mapa çalışmalıdır, in Babik z dün edişinde v da unutmuyacağından Çünkü bu kadın ancalc Vikter yerinde hem kendisine hiyanet ef hem de katil kurtuldu! ceği adam il Çifte sandeti için de hakiksten büyük bir dettir, -Son- —