nnt klopedısı İllet Halk dilinde hastalık mana- sına kullanlan bu. kelimenin ilmi manası büsbütün başkadır. Latince "Kavza — Cav akarşılık olarak Şark filezofları illet kelimesini bulmu lardı. Bu tle illet, bir hâdiseyi mu- cip yeya bale olan âmil mana amadır. İlet yerine sebep te kullanılıyorsa da aralarında bü: yük bir fark vardır. Felsefede jllet, esas itibarile dört çeşit olarak kabul edilmişti. Birisi, “Cause materielle,, dedi leri maddi- illettir Şairi: M. Esat Bey — Basan Birkaç kere yine bu - sötünda İsöyledik : Edebiyat nibmale uğradı dar, sik nk eserler onların yazmakta. ve kastırmakta Tarar edişlerine bakır “haca gülr okuyanların yine bir ye- “kün teşkil ettiğine inanmak icap inan ihtiyacını taşıyanlardanır ve ©6 thtiyaçtan sezdiğimiz gü lmadığımızı topu topu 36 sahifeden . İçinde "İ4, tane manzu. yar, Birçok şairlerlmiz gibi M. Bey de kitabın adımı kit a konulan manzümeden alıyor. mânzümenin xon parçanı bizce - irsuz «bir güürdir, o kanatala ve Gülme bana “aya bir özeür, bütün emekler,diye 'i Klyalarımla Keslenen bir çiçeksin birar iği, kendini göreceini Biz, bütün eserde bu dört mıs- küvvetli bir. parça - bulamı Öbür manzumelerde dağ var, yar, rüzgür var, göz yapı ev. yazatmayı ve bu. tabloların ince bir fikir asmayı meden- vmiyorlar. Hele felseleye hiç şmıyorlar. Bötün mevzuları aşk işkea| taallük eden - hicran, İş- geyler, Masanın ve biçağın şekli gibi. Üçüncüsü illeti mucibe dir. şey vücude getiren amili temsil eder. Masa/ ve biçakta doğrı Dördüncüsü gayeyi 'ne maksatla yapılmış olduğunu gösterir: Masanın üstünde yazı yazılmak veya yemek yenilmek için yapılmış olması gi İlet şu kısa izah ilede anlaşı- hıyork ki hastalık değildir. Belki bir ıstılabattır. Bu suya sende iğill.. : İstanbul Ülkü kütüphancsk beraber ve bi 'raz da fikre yürümesi lâzımdır. 'M. Esat Beyin kafiye - bususur Manzum söz, ölçülü sör demekse “bu suya sende iğil, başlığı altına sıralanan ondört manzumenin hepsi ölçülü. at uyandırıyor. Bu yer in hicran elemlerini ken: dinden ziye ine yükleti. giğir. Öledenberi makbul Kicrandan şairin darda, başlıklı manzümede sevgili- sini Cağlatıyor “ve ona : * Ağlama im - bendem uzakta - teselli olar mu, hiş. ağlamakta -ça Çın dağları “bir bas de bir sabah ge ü — sevgilinin — ağladığına l bir duyğudur 1 a akanlte asilalyink küellki eli Bi Birar akımkk görünüyot, Çünkü yalı n değler bir basamakta Bi Süm aplr Bi 1 basamağın or Saprelea Gi Saüyenz” Ezer hakkında. daha. farla vi söylemek istemiyoruz. Şür seven. Terla bu kitapta zerklerini tatnin edecek hayli geyler bolabileceklerini mizin hepsi dönmüşler ve den itbaren orta tahsil mezu. miyet imtihanlarına başlamışlar. POLİSTE Bir memuru elektrik çarptı Dün Kadıköyde bir elektrik çarpıma vak'anı olmuş ve bir dektrikçi Türk genci ölünden yakamnı / zör syirmiş, — fakat pek ağır ve tehlikeli vaziyette olduğu için hasteneye kaldırı.- Bıştı. Elektrik girketi memurların. dan Nafin Ekcadi, di vazihe alürek delreden çıkmiştü, Efendisla oğlü yape- 'nda Kadıköyde Talefon' tedikslede bir elektrik direğine merbut banı tellerin tamir eölllmesi de vardır. Nafir efendi, Telefon caddesin. dem mevruu bahsdireğe gelmiş Ve merdivenle direğin üzerine çıkarak. tamirala- başlamıştı Tam bu sırada ufak bir dikkat süzlik neticesi, elektrik. ceryamı bulunan kablonun - çıplak bir ien Nafir gfendinin elandeyıniş Te maye bğrdlağini - gaşireğ çe vülk Kreamur Görüğin İepesizden Çaddeya yukadlanmışlır. N Göendi ölmediş Takak aj olduğu için hastaneye' kaldırıl. mıştır, İi ğalbli Seyyar satıcı altınış yaşların- 'da Mihail Efendi, Kalyoncu kol: luğu cadderinden geçerken Ka- sımpaşada oturan İbrahim Efen- dinin kömür kamyonu kendisine çarpmış ve yaralamıştır. Bir madamı dolan- dırdılar Beyoğlunda yeni çarşıda otu van madam Kı Yacantla bir tur. Bu iddiaya sazaran, Va. bap isminde-biriç. madamın 50 Ti paşmiyle 'da gielü yüriğü delandirip savuşmuştur. Polis, Vahabı aramış bulmuş ve mahkemeye vermiştir. ö aa. Kamratli el Küçük pazarda. oluran Şe ket efendi, Tepebaşından tr vayla geçmekte iken sabanlık- taki kalabalktan bunalmaş ve muvazenesini kaybederek düşe eliş ve yazalanı Otomobil i; ıııdc bir kavga Kemal, Nuri, kahveci Ali Ragıp ve Ahmet Efendiler isim- lerinde dört kiçi, dün gece Be- yoğlunda birkaç yerde oturup eğlendikten sonra bir otomobile B e kaminle b reket / etmişlerdir. - Otomobil köprü üzerine geldiği bir sra- deram edilip kusuzunda araların. ir münazaa çıkmış ve ehi ialik. İelükleik giriş mişlerdir. Kavga esnasında oto- mmobilin de camı kırılmış, şeför arabayı durdurarak polisi ha- berdar etmiştir. Gelen polisler, kavgacıları yakalamış, haklarında tahkikata başlamıştır. “Adapazarı,, su istiyor! Halk senelerdenberi içinde hay- vanların yıkandığı suyu içiyor ! Adapazarında tifo hastalığı tespit edildi hastahı- ği çıkmasında, Sapanca gö- Tünden — sazlıklar, — bataklıklar arasından geçerek şehre gelen ve içinde civar köylerin hay- vanları yıkanan “ Çark , suyu- 'nun içilmesinin çok müessir ve imil olduğunu yazmış ve Ada- pazarı halkının, senelerden beri aynı şekilde kullandığı kireçli ve uzvi maddelerle karişık bu gayri kabili şürp sudan bir an evvel kurtulmak istediğini muh-a birimizin mektubuna atfen ilâ- ve eylemiştik. Adapazarı belediye - riyase- len bu bususta şu mektubu aldık “1 Eylâl 1934 tarihli ve 83 numaralı gazetenizin 4 üncü sa- hifesindeki (Adapazarı su- isti- yör) başlıklı — ye Adapa- zarında son günlerde tifo has- talığı vak'ası olduğu ve bu has- talığın kireçli ve pis olduğu id- din edilen Çark suyundan neş'et ettiği bildirilmiştir. Kasabamız- da menşei İstanbul olan bir tek vak'adan başka Tifo musabi yoktur. Kasabanın kuruluşundan beri içmekte olduğu suyun tifo tev- dit ettiği hakkında şimdiye ka- dar bir vak'a tesbit edilmemi olduğundan keyfiyetin Gazete- nizin yine ayni sütununda tek- zibini rica ederim efendim., Belediye reisi bey, — menşei İstanbul olan bir vak'adan başka tifo hastalığı görülmediğini ve bu suyun tifo tevlit ettiği hak- kında şimdiye kadar bir vak' tçsbit edilmemiş olduğunu söy. lüyor. Ancak bu suyun sıhhi ve ka- bili şürp olup olmadığı me: küt geçiliyor. Tifo hastalığı tevlit etmemeside bir suyun içilmeğe salih bulunmasına de- t edemiyeceğine göre, bu su hakkında yazılan yazıların doğru olduğu anlaşılıyor. Adapazarı gibi oldukça ma- mür ve zengin bir ticaret mer- kezi olan bir şehir halkının, içinde hayvanların yıkandığı bir suyu içmeğe mecbur kalması 've bu halin senelerden beri de- 'vam etmesi süküt ile geçiştiri- lecek hâdiselerden olmasa ge- rektir. Bir nümune köyü “Eski Oba,, köyü maarifi, ümran verefahsahalarında enileridedir Tire 28 (Hususi) — “Eski Oba,, köyü Tirenin şirin ve nü- mune köylerinden biridir. kaza merkezine üç sant mesafede İz- mir şosası güzergâhından ayrı lan muntazam bir köy yolu ile kazaya bağlıdır. Bu yol Mah- mutlar köyünden başlayarak tam Eski Obanın içine ulaşır. Bu köyde üç senedir köy nunu tatbik edilmektedir. Köy halkının diğer köylere nisbeten hal ve vakti daha müsa:ttir. Fakat paranın bol olduğu - se- neler, önde bir rehper olmadı ğindan çok yazık Ki ümrar huşusunda birşey yapılamamış- tır. Ancak üç senedenberi köy kanununun tatbikına başlanmış yollar yapılmış ve köy bugün bir nümune köyü haline geti- rilmiştir. Köyün 160 hanesi bin küsur nüfusu, vardır. İki sene evvel temeli atılan köyün mektebi ikmal edilmiş ve geçen sene tedrisata - başlan- mıştır. Bu iki dershaneli şık modern bir mekteptir. Köyün, manzarası güzel bir - mahalline yapılmıştır. Fakat henüz ihata duvarları yeni yapılmaya baş- lanmıştır. ve bu ayın sonunda ikmaline çalışılmakt Köylü, hududu bü. tün köy yollarını tamamlamıştır. İzmir şosasınden köy içine ke dar olan yol,2 kilometre, köyün Cümhuriyet meydanından İzmir şosasının daka garbine birleşen yol, 2 kilemetre, köyün komşu- su olan Alacalı ve Yeni Oba köylerine bağlanan yollar, 4 kâ cem'an 9 kilemetrelik yol ya- pilmiş ve yolun işaret levhaları da muntazam bir surette dikil- miştir. Köyün telefon işleride çok muntazamdır. Telefon — santra. hmiz üç kilemetre mesafede bulunan Mahmutlar köyündeki santrala bağlıdır Kaza merke. ziyle, civar köylerle muntazam görüşülmektedir. Telefon, köy odasında daimi bir. memuran idaresi altındadır. En ufak bir Adana pamuk rekoltesi Adana 3 (A. A.) — Ziral tah- mmin” böreştinim aç bülmicine göre pamuk rekoltesi 136,000 balyadır. Büronun bu sene re koltesi hakkındaki ilk tahmin 137,000 balya idi. Buna naza- yan arada 1000 balyalık - bir noksan. var demektir, - Bunune 'da sebelölilanci "tahimladldli iocize, bavalarli 'gök mcak Hi mesi ve Ceyhan mıntakaşında- ki kurt tahribatıdır. Kütahya Halkevinde Kütahya 2 (A. A.) — Dün yapılmıştır. 230 Muhtarın bulunduğu bu toplantıda hükümetimizin nüfus yasetini ve gizli nüfusun kay- di hakkındaki kanun madde madde izah edilerek tutulacale yollar, usüller anlatılmıştır. Top- Tantıda hu işin tatbiki cephesi ne ait faydalı münakaşalar ya- pılmiştir. Bu iş bittikten son- ra mebusumuz Hakkı Bey köy- Külerimizle samimi bir hasbihal yapmışlar iç ve dış siyesetimiz hakkında geniş izahlarda bulun- muşlardır. Çorluda feci bir kaza Çorlu 2 (Hususi) — Kazamı- zan Yulaflı köyünde feci bir kaza olmuştur. Bu köy halkm- den olan Mustafa oğlu Aptullah babası Mustafa ağaya ai ateşetmek maksadiyle oynarken yanında bulunan arkadaşları 12 yaşında Adem ve sekiz yaşında bulunan Kâmili vurmuştur. Fail nezaret altına alınarak tahkikata başlanmıştır. /fanza derbal seyyar telefon me- muru tarafından tami habere temin ediliyor. Yeni mektebin önündeki ge- niş meydanlıkta bir de Cümhu riyet meydanı tesis edilmiş bu meydanlığın ortasına bir baye rak çekme yeri yapılmıştır. Mile Ki bayramlar, - toplantılar b meydanda kutlulanacaktır. Bir tavuk istasyonu — yapıl. amıştı burada — Lagolen cinsinden - tavuklar — yetiştiri mekte ve köylüye yumurtaları dağıtılmaktadır. Tavuğun nasıl yetiştireleceği — hakkında — ber köylü buradan aldığı deraleri tatbik etmektedir. Yakında bir köy odasının bir umumi helânın bir de çocuk bahçesinin ve nü. müne fidanlığının tesisi karar. laştırılmış, ve faaliyete başlan. mıştır, İlkbahara doğru Eski Obaköyü çok değişmiş olacake Numarası: 1 iyordu. ile Sevinç, uyandırdıkları Ressamın resmini yaparken ... Milli Roman Tağe yarişaelann n 4a BAA Si Za — llame olamnu | Şüln a rmalma kalıa ZS GG6 izi Yine t Küçük beylerimisiğ Ün UY gaa ar ü saçe zi — Ne bonbon ya, Şuna katir kerlanesi desen daha İyi olur. — Sen onu çiğneyenlere sor. — Mühterem biraderinize — İlkin aziz pederinize, sonra Sevinç, arkı miş olduğu yere dermek — İstedi, omuzlardan aman Alnirli söylendi. Sen Valântinoyu sayıklayı sun, ben bir cevir kütüğü görüyo. İzildl, başı Belmanın omuzu n GÜL GÜ e' ga derini kendi “çehresinde - hapseden genci gördü ve beğendi. Şimdi 'Oda ayaı çehrenin tazeliğinde ba- kaşlarını yıkıyordu, derin bir hazla den ayırmaksızın omuzündaki sarı- ayar temaşayı — yapıyordu. — İki genç kz yüreğinde birden heyecan | arkadaşının omuzundan — kaldırdı, Uyandıran genç, bu hamlesiz kaz ö Değeri renmi alınınıya da, yâ- reklere sokulmiya da değer. Alexandre Le grand'in başı kadar güzel bir baş, — Ondan da güzel, Hakikl bir Apollon. İayır. Aleksandr İa benziyor. Bak burnuna. yöreği yakalamak için gaga, değil mi ? Aleksandı' barda z bökle l Holivuta gitse bütün eder, NE yazık ki Burada #ürünüyor. — Hele sen süz ta ben şunün profilini çizivereyim. Belma, el çantasından bir defter çıkardı, kurşün. kalemiyle gencin Tesmini çizmeğe koyuldu. Kâğıt daha faze Kadın çehrenin - bütün gü Seaki'bir kemal nöki gayan madeni bir diriyor. du, emer bir enlâbetle ve imrendi.. rici bir irtifa ile pırl pır yördu. Açık ve gömlek, o üzerinde beliren batlar, işlek ve bronz bir vazoya dolanmış | becerikii bir fırçanın yapacağı şeye Örtü gibi görünüyordü. * | Ter'değildi, "bayli eakattı. “Bününle Belma, görlerini gencin yüzün. | beraber © siyah saçları, o güzel karau, © hefiş gerdeni göyle böyle Arkadaşının sarkoş bir tehalük içinde çizdiği resmi hat hat, nokta nokta takibeden Sevinç, karşıların: de iarar eden — gence baktı, dal. ge dalgin mirildandı: — Sem. yesimden benim anlamazsın, kendime itimadim. yok: D a Bti S Z, ağin kim bi kiz BHN e n e < a ÜT ead srral venlnik X Halkevinde büyük Bir toplantı aç Bi y l *