| | n —e mam—mm mam aa aMZ aP n k d d b <ayâan “ceğini bile söyledi. Sonra ne y İt /— borçlarını bafa yükliyerek - kaçtı, 'azan : Murad SERTOĞLU Söhreti Ame ÜZ PLAİLARINDA EĞLENCE HAYATI..EX> Tefrika No, şim diye kadar ne dedi ise doğru çıkmış Daha evvelki yazılarımda — Nis Bazinolarında tesadü! ettiğim mil yoner avaıları kadınlardan bahset- Miştim. Kapri adasında bunların aha güzellerine ve gençdlerine te- Badüf adiliyor. Bunlar da eh lüks ötellerde ikamet ediyorlar. Ve ak- şam olup da tatlı bir orkestra ge- €e müşterilerini çağırırken, — sön derece zarif lüke tüvaletlerini gi- yerek gazinonun terasında — arzı endam ediyorlar. Talilerinin ken- illerini 6 gece tahayyül ettikleri ya bekledikleri milyonerle tanış - Urmasına intizar ediyorlar. Bunlar da son senolerin verim - gizliğinden şikâyetçi.. . Masa kom şuluğu yaptığım bu güzel kadın - an biri hayatından müthiş şi- Kâyet etti. İki seneden beri bu a- dada beklediği ve on bin dolardan fazla para harcadığı — halde - bir türlü istediği ve umduğu avı ya- kalıyamamış: — Kim me derse desin harb ralarında çok daha iyi eğleniyor duk, diyor. O zamanlar harb saye- sinde çabuk para kazananlar, bu paraları masıl sarfedeceklerini â- deta Bilemiyorlardı. Çok - cömert davramıyorlardı. Bölki de yarın ne olacağımı, me olacaklarını bilme - dikleri için böyle davranıyorlar dı. Ben harb sıralarında Berlinde, İsviçede, Pransada ve — İtalyada yaşadım. Birçok tanınmış kimse- lerle arkadaşlık yaptım. Berlinde bir hafta beraber kaldığımız bir Alman generali, tam yüz bin mark sarfetti. San Remoda bir İtalyan armatörü bana bir yat hediye et t. Hele Pariste, Niste, — Vişideki hayat ne kadar başka idi. Harb aırasında hayat böyle iken harb- den sonra çok daha parlak ha- yatlar yaşıyacağımı Ümit ediyor- düm. Fakat nerede? İşte harb bitti. Ve hepimizin rüyalarını dol- duran Amerikalı milyonerler Av- rupaya akın ettiler. Fakat bunlara sengin ve milyoner demek iğin bir şahit ister, hepsi de öyle hasis ki.. Zeyksizlikleri de Gaâba.. Konuş - masını bile beceremiyen görgüsür ne kadar kız kadın varsa, onları Montekarleda Beoch plâjinda deni her iki defasında da açlığı zaman, | yanında karo papası ve karo on: ü Ççıkmış. . Bunun Üzerine Ma- | dam Terez, istediği şeye mutlaka | mall olacağını temin etmiş, İşte zavallı kadin da bütün Ü- midini bu karo papasına bağlamı: bulunuyor. Kimbilir, belki şu A narak beklediği karo papasına k yuşmuştur. Belki de, daha kuv vetli bir ihtimal olarak onu hâla ve hâlâ bekliyor. da ina- tercih ediyorlar. Geçen sene bir Kapri adasının küçük çarşısının Amerikalı rejisörle — tanıştım. İ-| tevkalâde güzel, nadir eşyalarla talyaya film çevirmek için - gel-| 4014 olduğunu kaydetmiştim. Fa- Mmişti. Bir hafta için dö adaya uğ- radı, bana ne vaitlerde — bulundu. Hatta beni film İçin angaje edi kat fiatlerde bu lüks derecesinde yüksek.. Esaten burada fiatin e- hemmiiyeti yok.. Yeter ki, vitrin- dere konan eşya son dörece güzel | biliyor Mmusunuz, — bütün - otel gitti. Kaç mektup yazdımsa birine bile cevap vermedi. İşte Amerika- Başkan! B Eyiâi 950 günü yapılacak B yan parti namretleri ile müstakille rulunun divanhanesine talik ediln Herkesin bir derdi var.. Onun da derdi bu.. Fakat her şeye rağ nen Ümidini kaybetmiyor. Günün irinde — kendisine Aşık — olacak, servetini ayaklarının altına döke- belki de kendisiyle evlene bir milyonerin mutlaka zuhur sceğine inanıyor. Bunu © kadar katl söylüyor ki, hayret etmemi- ve Jmkân yök.. Nasil olup da buna emin olduğunu sorduğum za n Müd D — DG Dira 46 Karuş keşir — Bunu bana Madam Terez söy | — Eömülerin söxülüp saç Kaplunima.. içi ledi.. Diyor, PS üT wi 'ü Tabil bu isimden bir şey anla - DA aN Gllanek öt mamıştım. Mânasını sorünca: ZB ERĞE A SO ĞAM Ai ? | alr evcnk her gün mesai #aatları dü — Sahi — bilmiyor. musuni «damm Terez'i nasıl olup da tanı- nıyorsunuz? Diye haytet etti. Ve Künde görülebilir. 3 — Kapali sari aküliyle yapıla mba günü anat 1030 da Müp B Kadıköy ilçesi Seçim Kurulu ze girmeğe hazırlarım. güzelter... 6 öriJinal olmun, . Bu oşyalar arasında, belki bütün İtalyada eşi emanli olma- yan gik tüvaletler, kadın. röpları ve bol bol mücevherat — bilhaman çarpı Küçük — kuyümen, dükkâmlarının vitrinlerinde fın dık büyüklüğünde inciler, başa pirlantalarla. kaplı olyeler, zümrüt küpeler, ükler — yanyana — siralanmığ. Sevgilitine bir hatıra almak içinii bu dükkünlardan birine — girecek milyonerin vay haline.. Çünkü en, bASİt bi YüzÜüğün kıymeti — bizimi paramızla beş bin liradan başlı - Yor. Ve fiatlet aklin alamıyacağıl hadlere yükseliyor. Artık kesenizeji güveniyorsahiz, buyurun, girin! (Devamı var)| baştanı broşlar,, yakut ığından € seçimleri İçin adaşlığını ka.y rin İsimleri Kadıköy ilçe teçim ku-| zarfihda mürataat etmeleri Ulru-) uş Bayındırlık ürlüğünden bedelli Muş cezaevi kapı Çalımılakı Ka h zari asüliyle eksiltmeye Çı is) gemilerde "ikaya kadar yayılan falcı kadın| YENİ 8 Yeni alınan arızalar Yeni gelen İskenderun yapuru havuza alınarak noksanları giderilecek Geçen linlim l İskenderun dodü İni gelen Ansal e gle unduğa İskenderan ba gi lerde İstinyede tamire alınarak bu ârızaları giderilecektir. larını sarı n argatlar ancak 8000 1 vapurda bulünan elnsten dan; rüzgürli havalarda vapürün İle anlara yanaşmasının tehlikeli ol düğü anlaşılmıştır. İstinyede bu ire Pğatlar değiytlrilecektir. Ayrica / bo. Dzuk olan ötomatik Takandil ületi ta- yapurunda da; ediler akta o ük o bir olduğun. İmir edilecektir. Bu arada — Bandır- | Üma ve Uludağ vaparlarınınki — gibi | Viyi çalışmayan ve makine dairesi ile 8 kamaranın çok #cak olmasına sebep olan. havalandırma — tertibatı Adâh edilecektir. - İlerlde - Amerika | ferlerinde kullanılman düşi yapura Ayriea 150 tonluk bir mazot 6 edilecektir. len tankı Komünizm aleyhine Elektrik ve Taşıt İşçileri Sendi: | katı ile Hür Men leri sendikası, ücat #nnâyi komünizm aleyhinde bir yete Müracant etmişlerdir. Hac ne İzn yapuru ayrıldı ü B n tertip etmek üzere Vilâ: ir seferle: | Denizyolları İdar rinin gördüğü rağ hüriyet vapuru yori di daha fazla tahais etmiştir. ; istiap had- İdare acentesi kene di vapurları ile sayahat edecek olan | Hacı namzetlerinin pasaport ve dö- vit munmelelerini takip edecektir. Tıp fakültelerme imtıhan Ve talebe alınacak Bağlık Bakanlığı; her yil vükü- bulan / tehücümü önlemek maksadı| ile, İstanbula ve Ankara Tıp Faküil- | Bu hususta tetkiklere başlanmış ve Üniversite Rektörlüklerinin fik Fi tsorulmuştur. Rektörler durumu Tekalit edilecek ilkokul öğretmenleri MMERİtim Müdürlüğü, tekaii- sevkedilecek durumda — bulun n ilkökul öğretmeninin isimlerini | bit etmiştir. Liste bir ikl gline Bakanlığa — günderelicek ve | Bakanlık bunların arasında ikinci Mühterem € me dönd Milletlerarası ji kongresine iştirâk deleresi Prof. Dr. Mühterem 'n, dün Ankara — vaptrü — ila Tondradan Londrada Rady Tür Gökn memleket, a bir arkadaşımıza demiştir ki «— Bin yedi yüze yakın deleve Pnin iştirâk eviği bu köngrede; mü- Nntela projeel, ekilime, garrakasöki, | Mor nericaleter YA M br fati, hüsüsi ve fenni 'de Müş Bayındırlık cak eki ima 23 Akı oK 1950 Çar yındırlık Müdürlüğü odasında top | Müdürlü. | davi şekillerinde bir çok yenilikler elde edilmiştir. Her deleğe, konli | mnemleketlerindeki çalı birer ter halinde köngreye araeltller, Rus. ABAH San'at Bahisleri v0 Büyük mimari eserlerde resim ve heykel Dünya sanatın da gövaleden u- zaklaşmak arzü- başladı. — Bir düvar için sipa « riş almamış olan ressamlar bile, sergilere yolladık- ları tabloların ölçü ve kompozla- yonunu duvara göre düşünüyor - lar, Abideye göre biblo ne ise, dü- var resimlerinin yanında — küçük ölçüdeki manzara ve portreler de odür. Banatkârlar Mmonümantal resimler yapamk ihtiyacını — düy maktadırlar. Bü datancak, mima- ride resim ve heykelin yer alma: #i İle mümkündür. Ve ancak böy- l0 bir çığır açıldığı takdirde bizi düşündüren birçok meseleler ken diliğinden halledilmiş olacaktır Sanatkârın çalışma imkânlarını bulârak gelişmesini, sanat eserle- | rini kolaylıkla halkın sanat terbiyesinin mimarf eserlerin resim ve hey -| kelden mhrüm kalmaktan kurtul- | lıyacak n halletmek Yükselmesini, masını, bü işleri s: bir kanunla kökün Bit gün dekerii bir mimarımızla | mimarlık bu mevzuu görüşürken | bütün plâstik ve deköratif sanat- | arın anasıdır» sözünü hatırlat - mıştim. O da yarı şaka yarı elddi | <ama, babası da binayı yaptıran- | dir.> cevabini vermişti. Evet bü- yük Inşaati yaptıran devlet, mil- yonlarca lira harcadığı bu binala: rin içini de ağır masraflara katla: narak doldurmağ'a ehemmiyet ver ligi halde resim ve heykel yaptır- | nayı reddeder. Halbüki - resimsiz arlara katlanılıyoran, perdesiz | elerle de yaşamak kabildir Lüzüumauz anyılan şeylere yapılan | masrafın bir. bakıma alâmeti olduğunu. söylerler sanatkârlarımız; kendi imkân ları nisbetinde küçük ölçüde etüt ler yapmakla kanaat etmek zo - runda kalıyorlar. Halk; bü — kü: çük emerleri dahi alacak bir aevi: yeye henliz ulaşmadığından res - poni medeniyet samın tek müşterisi davlettir. Dev letin yilda bir defa açtığı sergi ve ayırdığı küçük bir tahâisat ile MA aa V eli Tanll MüneN gibi, bukiz Tnt üü eai tekavani İğğ D Çirme, KA MT ” çaldiliğneni MecbeA YNMRİİ Vir kakunun ha £ büyük devlet bette TÜŞKUL CB DDLCiD, kebeplamı| Bermand Taber'aln bü DAŞTA a naatim kuvvetlenmiş bulunuyor. | Fernan Lefe'nin bir amele mu hitinde yaptıı konuşma sırasın: da jşçiler, — ressemları nle çin çalışmakla, işçileri düzünme Nde İYham ediyorlar. — Pern: Leje bu düşünceyi biraz bastt bul akla beraber gü müt leri sürmektedir: İççilerin — müzelere, alerilere gidecek vakitleri y sonra anlattı. Bu Madam 'Terez, ya ve peykleri kongreye davet edil. | tur. Onlar işi kları zaman İtalyanın en meşhür falcısı imiş | İtnecak komlayon huraranda — yapı İncaktir. İ dikteri halde denhet etmemişlerdir. | bu müei £ Kapilârini kapamı: Nü gökmeti Amerikaya / kadır 4 — Mevakkat teminet, miktarı 1230 lira İ! kurap olup İsteklilerin | Orarır, alyaseil İlme karımımaları | bulunurlar. O halde kütlenin sanat hile yayılmış imiş. Şimdiye ka -| bu miktarda banka makbuzu tahsili veya / ipotek genedi vermeleri | gi eenler darafından höş karıılanmıa | eserlerinden feydalanması için © dar ne söylediyse doğru — çıkmış. | — tarttın |anıştıra v Na vakit vermek Tâzımdır. Bu v Habâ seki Ntalyan Hariciye Na: 5 — İmteklilerin bu işe girebil meleri için bir pazçada 30000 lire | V'" ğ İ DU l eei eağllin dümkkaiy oti zarı Kont Clano'ya bile kurşüna | Jik yapı ği yaptıklarına dalr İbrar edecekleri belge ile Maş 11 maka | Hacen gideceklere aşı —|T DU Yrerse Oreru he nlen dizileceğini, İtalya ve Almanya- | mine müracenila ihaleden' üç küo evvel Bayındielik Müaürlükücdek | — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakan: | Zaten yeni Sanatı. anlamakt 'nin harbi kaybedeceğini hiç çekin- | ehliyet belgesi almaları lâzımdır. İhğr Hacen gidecek — vatandaşlara; | halkın kabiliyeti fazindır. İent et reden söylemiş. Bu kadına - fal 8 — İmteklilerin teklil mektap İnrını 23 Ağustos 1950 Çarşambe | Sundi Arabistan hükümetinin iste- | tikleri argo kelimoler, onların ha: baktırmak için tâ Amerikadan| güü saat 030 « kadar makbas gi kabilinde Muş Bayındırlık Müdür | ği ile çiçek, tifo, tifüR aşımı şapti | kikatleri ne türlü değlştirdikleri veliyorlarmış. Ona iki defa — fal| lüğüne vermeleri lüzımdır. Postada vaki gecikmeler kabul edilmen — İracak ve milletlerarası aşı şahndet- ni gösteren bir delildir. - Modern baktırmış. — Takanbil — kâğıtlarını (10556) hamesi verecektir. ğ gel vesressamlar no yapıyorlar? ©O zamana Kadar ahçı kadının — fakat şimdi onün tarafından se- | Yanında ağız açmaya cesaret e- vilmek, okşanmak, — öpülmekten gen Efi yok. | <— Katlinin kabahati olamaz> — Çok zamanlar, çalışırken gizli | diye atildı, &0 mükemmel bir in- — gizli ağlıyordu. Klayva — aşkımı : Maysie Greig — 85 — Benden gayrı da koca gato- — daki otelde iki Gdalre tutacak, a Bit uşaktan başka erkek — böylelikle Katlini görmüş olâca- Biz. O civarda bir şatoda oturu- Ba da tutkun ola- — yormuş. Na iyi olacak değil mi Yârabbim Katlini — sevgili Jan?> emen o ötelde Kont Güzel Katlinin bizi göre - üyi ve benim için biler — rek sevineceğini mi zannediyor - & atun sunuz Misis Menton?> r gırmıştı. Adamın sesinde ve yüzünde «— Kont dö Selinyi de #izinle — öyle müstehzi bir İfade vardı ki, mit» bil ya, yegâne arzum atlini sevgili Konta vermektir» O sırada Kontun odaya girişi, etelerine sekte vurdu. A- m Allah için yakışıklıydı. Aca- kadıncağız gayri İhtiyari kızar- di. «— Tabli sevinir! Mister Ko - ven onu bize getirmek çarelerini araştıracak, O zaman aranızdaki anlaşmazlık kalkar. Eminim ki, bü gürürüyla son dakikada — kızcağızım da sön haftalar zar- terkedildiği vakit ne duymuş, — fında bizden fazla ıstırap çekti> banmilara kargı nasıl hareket — — Kont mırıldandı. etmipti ? Ah! Ne demezsiniz, benim Misit Mentontakdim etti. de kalbim çok kırık.» &- Bu Mister Kovendir. Jan. Misig Menton yine kızardı, a- BDiza Katlinden habet getirmiş.» — damın onunla alay ettiği Aşikâr- am sesine en küçük bir alâ- — di, hele Deylin yanında bu Va: ermiye lüzum görme - — yete düştüğü için son derece kı - Zayordu. <— Hissiyatınızı aaklamak 1- çin no kadar çırpınıyorsunuz öyle mi?> diye sordu. er Koven bize Tiyford- Sunan: Halide KARAMÜRSEL Jan, onü bulmak için sön hafta- lar zarfında gösterdiğiniz gay - reti bilmiyor muyum zannediyor sunüz?> Deyl muhaverehin gittikçe va him bir meoraya — döküleceğini sezerek müsnade İstedi. (Kısım: 17) O sabah uyandığı vakit Katlin garip bir hissin tesiri " altında 1idi. Bir çey olacağını hissediyor fakat bunun ne olduğunu kesti. remiyordu. Klayvla aralarında müthiş bir gerginlik vardı. Hele onu, Dey- lin metresi olarak itham edip de iki tokat yediği günden beri büs bütün/araları açılmıştı. Bu hal gatodaki bütün — hizmetkârların nazarı dikkatini celbetmiş, türlü türlü tefsirlere yol açmıştı. Bir gün ahçı kadınla kâhya kadın çay içerlerken, kâhya ka- dint 4«— Odalarım da ayırdıklarına göre, aralarında esaslı bir anlaş mazlık var> dedi, <acaba kaba- bat kimde?a sartdır!> Sanki bir heykel ağzını açmış da Konüşmüş gibi, İkisi — birden hayretle dönüp Efiye - baktılar, ahçı kadın: Sana fikrini soran olmadı dedi, «Sen işine bak.> Zavallı Kızcağız kıpkırmızı ke ilerek ocak başına döndü. O gün iş görürken Katlin hep Aüşünüyordu. Bu delice mâcera- devam etmekte ne mâna var di? İnsanın, bütün bu . gatoyu içindekilerle beraber alacak ka - dar parası olduktan sonra - cüzl bir maaşla Babahtan akşama ka- dar orta hizmetçisi olarak çalış. mak kadar maskaralık - olabilir miydi? «Bir gün olur beni ver> diye kalbini Klayva bağla - mak da mânasızdı. Bazen onün tarafından sevildiğine — inandığı anlar olmuyor. değildi. — Fakat Gon samanlarda bu kanaati ta - mamen değişmişti. Buna rağmen Klayvdan başka bir erkeğin onu mesut edeceğine ihtimal vermi - yör, Klayv ona hakaret — etse, dövse, sövse yine de onu deli gi- bi geveceğini - biliyordu, — kendi kendinet «— Beven bir Kadın - bundan fazla algalabilir mi? Gürürüm, aklı selimim var zannederdim, itiraf etmeyi bile düşünüyordu, fakat bundan no fa, Ja temin &- debilirdi, genç adam ohun aşk na mükabele edemediği için özür diliyecek ve mâceraya son var - | miye kalkacaktı. Halbukl Kat- | ln tarziye dinlemek değil, onun kolları arasında kendinden ge- | mek istiyordu. Acaba o gece Ralt odaya gelmeseydi ne olur- du? Bu düşünce ile kalbi hızli hiz- h,atmaya, yüzüne kan — hücum etmiye başladı. * Coninin hasta olduğunu duy muştü, kulübesine giderek ihti - yarcığa azıcık yardım etmek is- | tedi. Zavallı Coni bitkin bir hal- de idi, öleceğini — zannediyordu. Katlin önün yüzünü gözünü yı- kadı, yatağını düzeltti, yeniden yatırdı. «— İhtiyar Conl artık ölecek Mis Katlin, o da efendisinin ya Mina gidecekl> Katlin teselli etti: «— Yok eanım Coni, — niçin böyle söylüyorsun? Yarına bir geyin kalmaz inşallah, ama haki katen kendini iyi hissetmiyorsan kâhya kadına söyliyeyim de sa- 'a bir doktor yollasın. (Devamı var) İstadyumlar gibi YAZAN: Onlar da aynı mı? Sanatkârın tablosu da bir nevi argo değil midir? Eşyalar, gşekil- ler, renkler değiştiriliyor. O h de hâlkla sanatkârın biribirine yaklaşmaması, anlaşmaması için yeyi yapmıyorlar var. Bu iş kısa bir zamanda ola- olmalıdır. Fernand Leger, halkın — sanat anlayışını arttırmak için husust tedbirlere de ihtiyaç - olmadiğına inanıyor. Konferanslar, genç İşçilerin endişe arttıracak onları sanat heyecan ve hazzini a ramağa sevkedecek değildir. Sevki tabliler gayeye çok daha yakındır. Onlar salkat — merakla değil, ihtiyaçla hareket ediyo Onlara; bakmak, görmek, dolaş- mak için vakit verilmelidir. Hal- kın güzel eserlere, güzele doğru yük&elmesi yeni devirlere bir işa. ret sayılacaktır Yeni sanatın anlaşılması bah - sinde bu düşünceleri İleri süren Fernand Leger'den evvel biz de, ümümiyetle sanatın halk tarafın. dan anlaşılması, için görmesi Jâzımgeldiğini ve — sanat eserlerinin halk tarafından kolay- Jlkla ve sık sık görülmesi için de | her sınıftan halkın uğrağı — olan Üniversiteler, okullar, Millet Mec- liai, bakanlıklar, mahkemeler, ban kalar, garlar, fabrikalar, maliye tahsil gubeleri, hükümet konakları, — tiyatrola binalarda resim ve heykel yaptırılmasının lüzüm ve ehemmiyetine işaret tik. Bu süretle hem mirtari eserlerin Küzelliği artacak, hem de halkın sanat ererleriyle teması kolaylağa: caktı. Bu savede Türk sanatı da büyük bir gelişmeye mazhar ola- caktı. Başka bir yazısında Leger göyle söylüyor hendesi şekillerin ve canlı renk- Fernand lerin bir terkibi haline gelen yeni | niş imkânlar sahat, mimart da yerl almalıdır. röneşanata büylk bir lâyık — olduğ gelişmeye belediye daireleri *’ rına ihtiyacı olan bir memleketin Cemal TOLLU ha çok hâkimdi. yeniden meydana çıkacağına dair ufukta bazı emareler görünmek- Yıkılan Avrupayı yapacak olan genç mimarların bu tarafa gözlerini çevirmeleri lâzım Büyük mimart eserlerde yeni sebep yok. Ama zamana ihtiyaç| sanatın yer alması lâzımdır. Çün kü düvarı tahrip Mmaz. Herhalde bir kravat seçmek | sanat telâkkisine nazaran statik ten daha uzun bir zamana ihtiyaç | olduğundan duvara hürmetkâr - tedir. dir.> Bunları söylemek lüzumunu du- yan Fernand Leger'nin memleke- tinde 1937 Paris beynelmilel ser- neşriyat |gisinde başlamış olan monüma 1 sanat bugün de bütün hiziyle VAF resmi hüsu uğramıştır. minci gövale resmi d eden mazhar olan dü- | ifa On dokuzuncu ve yir asırlarda | da Duvar resminin yeniden | dinamik an- devam ediyor. İkinci Dünya Har- bi sona erer ermez hümmali fanliyet başladı. Bol miktarda sa- nat eserleri satın alınarak, başta liselor ve yüksek okullar Üzere birçok müesseselere dağıtı- yeni yapılar için büyük pa- Nolar ismarlanıyor. Başlıca vilâ - İyetlerde açılan sergilerden de 0- ranın müzeleri ve için eserler satın alınmaktadır |ytarbden pek perişan bir. halde | Lücmüğive hâlâ Hürriyetine kavupı bir olmak müesseseleri | bugün rini ve büyük binalarını sanat e serleriyle süslâmeyi ihmal etme- Bu hareketler, nihayet halkın bedit ihtiyaçlarını kargılı- yacağı gibi sanatkârları da yaşa- natı teşvik edecektir. | / PDoktorlara, mühendislere, mi - mektedir. | tacak, marlara ilim ve siyaset adamlı ressama, heykeltraşa, aktöre, mü. zisyene vesalr sanat adamlarırs |da ihtiyaci olduğu unutulmamalı | Şunu da ilâve etmek İsterim ki, | İgeçen ve bu yazımda düşünceler | mi desteklemek için başvurduğum | eski hocam Fernand Leger'nin gene duvar resminden söz açtığı | bir yazısında, Bizana sanatını ima | Vederek yazınki sanatın İstanbul. «Sadeleşen, | dan çıkacağını söylüyordu. Türk sanatkârı, kendisine ge Pabili>. verildiği - takdir vi 5 YAPI ve K8EDİ BANKASI Casımpa a Ajanlığı ( Bahr ye Caddesi No 95 ) Bu gün muhterem Kasımpaşa halkimın hizmetine girdi. de, İyarınki dünya sanatını yapacak - Orta zamanda ve)lerin arasında mühimce bir yer a- İLÂN Sarıyer Kaymakamlığından Beledişe k bağı maddel 3/Eş 14/8/950 Pazarte mahaller Keyfiyet lçe halkına e aakıya çıkarılm bbiz lân olunur. Mahatle veya köyü Rumelihisarı Yeniköy Tarabya Mirgün Tatinye Kireçburnu Büyükdere Maden Sarıyar Yenimahalle Rumelikayağı Ayanağa Bahçeköy Zekeryaköy Jakumru Gümüşdere Kıtırkaya Demirol Kumköy Garipçe Rümeli Fanarl Anunüna bazı maddeler ekleni kaldırılmasına dair olan 5660 sayılı kanunun birin- sine ve bu kan'ını Vapur iskelesi önünde > Tarabya camii önünde Muhtarlık odası önünde > > » > » > > » > > » > , » » » > » » » > » » » » » » » » » > » 11/030 tarihinde yapılacak belediye se- | imleri için 6545 gayılı kanuna göre hazırlanan seçmen kütük İisteleri | gününden itibareni ve vedi gün müddetle aşağıda sayılı kanünun 19 uncu maddesi gereğince — sayın (I1177) Kütük listesinin asıldığı yer Darülaceze Müdürlüğünden İstanbal - Valiliğinin 17/8/1950 gün ve 2566 sayılı emirlerile tertip ve 20 Ağustos'ta çekllecek olun Di n rülacene Mücmesesine ait oşya yango bileti 20 Aralık 950 tarihine talik edilmiştir. Sayın halkımızın almış oldukları biletleri © (10933) Divriği Demir Madenleri Müessesesi Müdürlüğünden Müessesemiz İçin: Bir Ücret masası memura Bir demirbaş takip memi uru ve (11201) pk afaza etmeleri rica İngllizce ve Almanca Ilsanlarına âşina Iyi tercüme yapabi- len bir tereliman alınacaktır. Taliplerin evrakı müsbitelerini bavi, daramlarım ve - İstiyecekleri Geret miktarımı bildirir kendi el 10/9/950 tarihine kadar müdürlüğü müze müracı a mlariyle yazılmış bir dilekçe üları rlca olunur, ile İ 1908 inkılâbından sonra Türk edebiyatında «Küçük — Hikâ- yer çeşidi hızla gelişti; Ömer Sey- feddin, Refik Halld, Reşat Nuri, Mehmet Rauf, Halit Ziya harrirler bu çeşidin en güzel ör - neklerini verdiler. umhuriyet devrinin llk on beş senesinde gündelik ghzeteler her gün bir küçük hikâye neşretmeyi prensip edinmişlerdi; bu ihtiyacı 'ak muharrir bulamadık- ları için de kötü mütercimlere ta- nesi iki üç İlraya Avrupalı mec- mua ve gazetelerin — hikâyelerini tercüme ettiriyorlar, — sütunlarına alıyorlardı. Bazı muharrirler - bu hikâyelefi kendi eserleri gibi gös- teriyorlar, böylece — muhtelif iki gazetede çıkan aynı hikâye hem bir Türk muharriririnin hem — de bir Fransız mülellifinin eseri ola- rak görünüyordu; üçüncü bir mu- harrir bunu kurcalarsa * «intihal» diyip geçiliyordu. Bununla beraber kötü telif hi- kâye yazanlar yüzünden tercüm: hikâyeler daha çok rağbet görü - yordu. Bir muharrir - arkadaşım telif hikâyelerinin gazeteler tara- fından alınmadığını görünce aynı hikâyeleri uydurma bir. yabancı imza altında ve tercilme imiş gibi sunmuş, memnuniyetle kabul olun- muştu. Zevkler ve ihtiyaçlar samanla değişiyor; her türlü emek mah - sülleri Üzerinde tesir yapıyor. İ te böyle Izahı güç bir tesir dola- yısiyle on seneden beri basınımız- da «Küçük Hikâye> çeşldine pek rastlanmıyor; hele küçük hikâye- lerden mürekkep kitaplar hemen rşılıy hemen hiç basılmıyor. Yalnız son ünlerde pek değerli edip Haldun Taner'in — «Yaşasın Demokrasi» isimli kitabi çıktı. İçinde on ikl Küçük hikâye bulunan bu güzel ve gerçekten edebi eseri zevkle 0- kudum: Bana otuz sene evvel Re- fik Halldin, Reşat Nuri'nin, Ömer Seyfeddinin yazdıkları hikâyeleri hatırlattı; onların tadı hâlâ — ru humdadır ve bugün de aynı hazle tekrar tekrar okuram. Ha!dun Taner'in gahsmi tani - miyorüm, yaşını da — bilmiyorum. fakat muhakkak ki, usta bir mu- harrir, mükemmel bir üstüpçudur. İk hikâyesinde emekli ve ihtiyar bir albaydan bahsediyor; adam - cağız kenare atılmaktan ve işsiz- likten -muntariptir. Hatıralarını yazması teklif ediliyor ve derhal başlıyor. Çok çalştığı için sıhhati nin bozulmasından korkan karde- şine muharrir şöyle diyor: <— Tut ki, ölümü bu yüzden olacak. Şurada nüsil olsa bir yü- dümlük ömcü ka'mış. Birak onu da heyecanla doldursun. Bir yağ kandili gibi yavaş yavaş eriyin tüke bir anda fakat son bir. parlayışla sönüversin!> Hikâyelerin hepsi de hayattan alınmıştır ve onların kahramanla- rini aramızda derhal — bulmak mümkündür. Çok kimseler: rBe- nim hayatım bir ramandır» deri Hiç kimsenin hayatı bir. hikâye veya roman değildir, fakat herke- sin hayatı usta bir muharririn ka- leminde hikâye veya roman ola- bilir; Haldun Taner İşte böyle bir muharrirdir. Güzel yazmak gay- retiyle ikınmadığı İçin güzel ve mükemmel yazmaktadır. — Tebrik ederim. Kadircan KAFLI İstanbul — İsmall Hakkı Ol- cayt: Tarık Mümtas İskenderunda - dir, Körkadı gazetesini çıkarıyor. Bu gazete adresine yazarsanız, mektup gider. — K. K. Şoforle müşteri arasında- ki ihtilâflar Müşteri ile şoför arasında Hcret yüzünden çıkan münakaşalara #00 vermek üzere seyritefer müdürlüğü yeni tedbirler almıştır. Buna göre ilk plânda taksi anatlerinde tadilat yapılacaktır. Bu tadilâttan — sonza #sat ne yazarsa müşteri © miktarı Vakit — Vasati — Ezani İmsak 418 * 00 Güneş 608 — 1000 Öğle 18 18 S10 || İkindi 17 08 8 50 Akşam —— 2028 1900 g1 49 1G Yataı Eyüp Sulh Hukrk Yargıçlığındanı 1950/404 Unkapanında Karadeniz enddi de 50 No, da etaran Zihni Göksü tarafından kardeşleri küiçük 1/5/930 doğumla Kemal Göken İle kız kar- 11/4/940 - Doğumla — Hafize A vazi tayin edilmesini iste mişte de yapılan yargılamada: ayvı $0 No.lu evde mükime teyzeleri Naciye Acar'ın küçüklere vasi tayi- nine ve evevlce Kemal ile Hafizeye vazl tayin edilmiş olan Zeliha Gök- sanun inden azline ve kendi sine tebligat ierakile hesap verme: ne ve keyfiyetin usalen Yeni Sabah gözetesile İlânına İtiran ve - itizarı kabil olmak Gzere 1/8/950 târihinde karar verildiği on gün #üre ile ilân olunut 15/8/950