FANLATIYORUM ! Miyamide oteller, binbir gece masallarındaki billur saraylara benziyor!.. -—-N- Beni Miyamiıde ötel diye gö- türdükleri yer şu: Bizim Beylerbeyi bir kaç misli büyüğünü tasav» sarayının YAZAN: Esat Mahmut Karakurt vur ediniz! Ve sarayın Üzerine, ayni ihtişam ile iki kat daha çı- kınız. Sonra, binanın heyeti u- mumiyesini bir beş yüz. metre kadar içeriye doğru alıp, bina i- le denizin arasına, Ortaköydeki havuzdan üç dört defa daha ge- niş bir havuz koyunuz. Ve bu havuzun içine de, Atlantik gü- neşi altında yanan esmer vücut larını, üzeri çiçek resimleri ile dolu şeffaf naylon mayolara sarmış dünyanın en mütenasip, 've en güzel kadınları ile doldu- rursanız, beni otel diye kapıla- Tından içeri aldıkları bina hak- kında, şöyle kaba taslak bir fi- kir edinmiş olabilirsiniz! Bin yedi yüz odası, her biri 30 kişi alan on iki asansörü, en küçüğü, bizim Spor Sarayında şimdi bebek sergisi yapılan ho- lün yarısı kadar dört oturma Balonu, üç tane Türk hamamı, üç müzik salonu, asgari Beledi- ye gazinosunun yemek yenen yeri cesametinde İki tane lokan fa dairesi, içinde rahat rahat beş yüz kişinin yıkanabileceği bir yüzme havuzu ve bu yüzme hâvuzunun da etrafını çevreli yen, en karanlık gecelerde da- hi, mehtabın on dördünü yaşı- yormuşcasına sun'i ay ışıkları ile —aydınlatılmış - <Miyamide Mehtap!» isimli gazinosile, işte bu binbir gece masallarının bil- lür sarayı, sadece bir oteldir!... Kapılarından içeri girip de, Arkadaşımız Karakurt, Otelin kapısı önünde, insanı tâ belkemiğinden yakalayıp, bil hassa öğleye doğru, güneşte elli derecenin üstüne çıkan kavuru- cu bir sıcak, bütün dehşetile hü göyle bir kaç adım atar atmaz itiraf ederim ki, döşemeleri renk li bir takım maddelerden yapıl- mış, sun'1 güneş ışıkları ile pırıl pırıl yanan bu muhteşem salon, beni birdenbire derin bir hayret ve heyecan içinde bıraktı!... Dünyanın hiç bir yerinde ben, bu kadar zevkle döşenmiş, bu adar ihtimamla hazırlanmış ve "Sü kadar insanı şaşırtacak, göz lerini kamaştıracak bir otel sa- lonu görmedim!... Her taraf ışıl ışıl yanıyor, ve her taraf en bü- 'yük Avrupa heykeltraşlarının elinden çıkmış mermer heykel. ler, değer biçilmez vazolar, çi çekler, ağaçlar ve muhteşem mo bilyalarla dolup boşalıyor! Aman Yarabbi bu ne zengin- lik, bu ne yaşayış, bu ne ihti - gam!... Konfor denilen, yâni insanla- 'Tan en ufak bir Üzüntü dâhi duy | —madan, rahat rahat yaşıyabilme lerini sağlıyacak, akla gelir ne varsa hepsini yapmışlar! Asansörler, gayet rah: tuklarla döşenmiş bir küçük oda gibidir. Oturur, dairenize çıkar- sınız, Fakat bir asansörde değil, bir misafir odasında bulunuyor müuş hissine kapılacağınıza şüp- he etmeyiniz!. Bir düğmeye bastınız mı, pen çere kendiliğinden acılır!... Tele fon diye yatağınızın baş ucuna, içi çiçek dolu naylon gibi şeffaf bir maddeden yapılmış, vazomsu bir şey bırakmışlardır. Yattığı- nız yerden kafanızı çevirip, hiç bir hareket yapmağa lüzum kal | maksızın, şöylece <Alo!...> diye seslenirseniz, size derhal vazo- daki çiçeklerin arasından, şak- rak bir kadın sesi cevap verir: — Ne emir buyuruyorsunuz? küm sürerken, kapıdan daha a- yağınızı içeri atar atmaz, birden bire yücudünüzü, tatlı bir son- bahar serinliğinin sardı sedersiniz!... Öylesine ki hsalonlarında, odalarında ve ko- ridorlarında, üzerinize ince bir ceket almadan dolaşırsanız, bir kaç saat sonra üşüyerek, hafif bir yaz nezlesine tutulacağınız- dan emin olmalısınız!... Bu, binaların içinde hararetin tanzimi işini, (Air Conditioning) dedikleri tertibatla yapıyorlar!. Yâni, binaları yazın bir eylül so nu serinliğinde, kışın bir hazi- ran sıcaklığı içinde tutabilmek tesisatı!... Ne kalorifer var, ne boru var, ne de kaloriferden ve borulardan gelen küçücük bir ses ve fısıltı!... Kışın binadan içeri giriyorsunuz, sizi bir hazi- ran sıcaklığı karşılıyor. Yazın da kapıları açtınız mı, bir ilkteş İrin serinliği hissediyorsunuz!... Maamafih bu (Air Conditio- ning) tertibatı, yalnız Miyami- de milyonerlerin oturduğu otel- lerde tatbik edilen bir vasıtası, bir lüks tezahürü ol- maktan çoktan çıkmış!... Ame- rikanın hemen hemen her tara- fında, kücük büyük bütün m: ğazalarla, oteller, tiyatrolar, si- nemalar, lokantalar, hattâ pas- tahane ve dansinglerin hepsi bu, (Air Kondişining) denilen İtesisatı yaptırmışlar. Henüz bu tesisatı İkmal ettirememiş olan müesseseler ise artık, Amerika da para kazanmak imkânına sa hip değillerdir. Çünkü hiç kimse meselâ yazın, dışarıda insanlar sıcaktan bayılıp sokakların üze rine serpilirlerken, yatağında kendisini bir sonbahar serinliği ne bırakmış, mişil mişil uyumak konfor | Jimkânı mevcut olduğu tele gidip, hamamın göbek ta- bep kalmamıştır. Bu bakımdan, küçük büyük Amerikadaki bü- tün müesseseler, bu (sıcak, da hummalı bir surette yaptır- makla meşgüldürler!... Beni üçüncü katta bir daire- başa kalın camlarla örtülü, At- lantik denizine bakan muhteşem bir oda!... Telefon, radyo, ban- yo, duş, soğuk ve batı, dinlenme odası, mis: bul salonu ve arzu edildi; tirde, bir genç kadının ize ban yodan sonra gelip masaj yapma sına mahsus, ortaya konulmuş ameliyat masası gibi, pırıl pırıl parlıyan madeni âletlerile bir da- ire!... Elhasıl bir insanın, bir otel odasında rahat edebilmesi | için akla gelecek, düşünülebile- cek ne Varsa, hepsi mevcut! Anlaşılan gördüğüm konfo - İrun, hissettiğim ihtişamın deh- İşeti içinde artık öyle şaşırmış İbir hale gelmiş olacağım ki, öğ- İrenilmesi her halde doğru olma masına rağmen, valizlerimi kapı nın önüne getirip, benden alaca- Z asgarl c dolar bahgişi bekli- yen garsona, sanki ödeyeceğim paranın miktar ve değeri İle a- bırlık müstesna çeşitler. Mlami'de kaldığı The Sherry Frontenac otelinin yüzme havuzu önünde halde, |lâkadar değilmişim de, sırf te- bu imkânlardan mahrum bir o-|cessüs ve merakla soruyormu- şum gibi bir tavır alarak, dedim şında yatar gibi uzanmasına se-| ki: — Söyler mis bana rica niz |ederim, Miyami otelleri hakkın: ğüuk hava) tertibatını yaptırma | istiyorum. #a mecbur olmuşlar, Bir yandan | günde Siparişlerinizi emni yetle verebileceğiniz Yegâne müessese HAKKI Ismarlama gömlek salonudur. Gömlek — Pijama — Ropdöşam- Adres: Eminönü Caddesi Selâmet han 1 incl kat |ha! Yânı, so-|da bir fikir edinmek, anlamak Meselâ *bu oda için aç dolar ödiyeceğim ? Garson şöyle bir durakladı. Bir saniye düşündü. Sonra, bir şeye karar verememiş bir insan ye aldılar. Önünde tek bir duvar | halile, garip garip yüzüme baka çizgisi dahi görülmiyen, baştan / rak: — 20 dolar Mister - dedi! Yazın 20 dolar, kışın da 30 do- lardır. — Tabil yemeksiz bu? — Tabil efendim, yemeksiz! — Teşekkür ederim. Garson çıkıp gitti. Günde 20 dolar bizim paramız! 80 lira!... Bu yalnız oteld yatmak Ücreti!... Yemek yenı. İgezmek, ve saire ayrı! Bilmem neden, birdenbire Üze | rime bir fenalık geldi!... Vücu- dümde garip bir halsizlik hisset- tim. Bunun Üzerine, tek bir ha- reket yapmaksızın tutup kendi- mi, Atlantik denizinin dumanlı ufuklarına doğru çevrilmiş muh teşem atlas yatağının İçine bi- raktım! Ne diyeyim?... Allah hemen sonumu hayra tebdil etsin! (Devamı var) değil mi vereceğim m Taksitte 135 T,L Peşin 125 T,L 3 Dalga Pikap çalar Ebadı 300X210X150 Schaub Alman Radyosunun İstanbul sergisiyle İzmir Fuarı İçin hazırladığı özel JUNİORS 50 Modeli rkiye U. M: ADEM KARADAĞ Bankalar Cad. Keçecizade han 1 Tel: 49259 P. K, 1341 GALATA LĞ LA Bayan Ayhan Güraslan DA Müsıbjkası İ LA Beyen Leşlü Münel W | Okuyucularımızın dikkatine Fotojenik güzel kadın müsaba kasına resim gönderme müddeti | bitmiştir. Gimdiye kadar gelmiş. olan resimlerin neşrini bu ay so- HüKü ada TamAMlAAya Çalışacağız. “ARÜMLOU DAyllAK büyük jti İLml tonlanarak Beşrediled “rümimlari tetkik 'ededek 'va | zaticeyi” llan edecektir. Gazetemize gelen resimlerden bir kısmı, ilk tetkiki yapan | birinci Jüri heyeti tarafından müsabaka harici edilmiştir. Bazı ba- | yan okuyucularımız bizden resimlerinin — adesini — istemektedir. | Büyük Jüri toplanıp kararını İlân ettikten sonra, arzu eden okuyu- | | cularımız resimlerini geri alabilirler. 15 Temmuz günü postaya ve- | | rümiy zesimler Hn de müsabakaya iştirâk edebilmesine karar verdik. Üçünciü Dünya Harbi mi?... Harbin dörtte üçü müddeti Bugün bu esrar perdesi çözül-|mıştır. Alman hava kuvvetlerinin İmüştür: Messerschmitt'e bu devlo kadar ısrarla istemesine rağ- gibi uçak fabrikasını kurmak için |men, Messersehmitt hiçbir vakit lâzım olan büyük sermayeyi ve - |çift motörlü uçak yapmamış bü - | ren katolik allesi, meğerse, Alman genelkurmayı emrindeki gizli Ha- va Bakanlığı imiş!.. tün çalışmalarını yalnız tek mo - törlü modellere hasretmiştir. 'AYYARECİLİĞİN ÇEŞİTLİ CILV dehşet salan hep Me-109 uçakları olmuştu |kaldı. Messersehmitt'in bu ifşaatı, İ- kinci Dünya Harbinin Almanyada nasıl hazırlandığını, bütün çıplak- hğiyle, göstermektedir. ALMANYA İKİNCİ DÜNYA HARBİNİ HAZIRLIYOR! Me: yare mühendisliğinin nasıl ince bir Sanat olduğunu göstermiye kâfi - dir: <Uçak İnşacılığı hem İlim, hem | sehmitt'in şu sözleri tay- |1 Messerschmitt 1925 den 1935 e sanattır. Yaptığınız kroki gözünü- | kadar 10 sene hiç askeri uçak yap- |/ze çok mükemmel görünür. Bun -| madı; fakat onun inşa ettiği sivil |dan inşa etiğiniz ilk uçak arzunu- uçaklar. bütün. rekorları. kırmada yarış etti. 1928 Saksonya hava ya- rışında bu uçaklar bütün mükâ - İfatları kazandı. 1930 un başlangıç İlarında — Messerschmitt |Avrupadaki bütün sürat yarışla - rında başta gelmiye başladı. Lon- (dradan Man adasına, Berlinden |Pogdada, Paristen Romay İhan yarışlarla Alp dağları etrafın- daki yarışlarda bu uçaklar büyük zaferler kazandı. Profesörün Ty: phoon spor uçağı İsviçre, Fransa, İngiltere ve Amerikaya çok satış |yaptı. Nihayet 1985 de Alman Ha- va Bakanlığı, — Messerschmitt'e spor uçaklarını bırakarak bir mu- harebe uçağı nümünesi yapmasını (emretti. Bu suretle İkinci Dünya |Harbi hazırlığı başlamış oldu. İMÜKEMMEL VE KORKUNO SİLAHLAR! Messersehmitt'in ilk askert uça- ı Me-109 ismini taşıyordu ve Ty- phoon spor tayarelerine çok ben- İziyordu. 1935 de yapılan ve 1936 da uçmaya başlayan bu bir kişi- İlik muharebe uçağı mükemmeliye- tin bütün vasıflarını - taşıyordu. Messerchmitt bunun için gu söz: leri söylemişti. <«Eğer uçağıma dikkatle bakar- Sanız, onu, bir plânör «makinesiz uçak>ı gözleri kapalı olarak pabilen bir adamın ellerinin yaptı- Bını anlarsınız. Bir kimse <Maki- nesiz uçak> in nasıl yapıldığını bilmedikçe bir tayyare meydana getiremez!'> | Me-109 Adeta harb için seçilmiş İkaftandı. Evvelâ hafif ve süratli idi. Saatte 350 millik sürati var di ki, o vaktin muharebe uçak- ları için bu bir harika idi. Biçimli ve ucuzdu. Emniyet - faktörlerine, İsilâhlarına - ehemmiyet — verildiği |kadar süratle yükselmesine, ko - layca dönüşler yapabilmesine ve süratine de çok ehemmiyet veril. miştir. Bu uçak İkinci Dünya Har- İya namzetti. Nitekim ki, harbin dörtte Üçü müddetince bütün Av- rupaya dehget salan hep Me-100 olmuştur. TECRÜBE TAHTASI İSPANYA Me-109 1937 de İspanya Iç mu: harebesi esnasında, bu memlekette Nazilerin Condor lejyonu emrinde çalıştı ve İspanya toprakları, ou yeni harb silâhı için bir tecrübe |tahtası vazifesi gördü. Bu muha- rebe bu uçağın nasıl korkung bir av uçağı olduğunu meydana çıkar- İdı. Tıpkı İspanyada olduğu Bibi, bugün de Korea Rusların ve müt- |tefiklerin yeni gizli silâhlarına bir |tecrübe sahası vazifesi görecektir. bi esnasında, Polonya, Fransa, İn- giltere, Afrika ve Rusya havala- rında uğu gibi, 1946 da Prağdaki Messersehmitt fabrı. kasında yapılmış olan aynı tipte Ki uçaklarda Çek hükümeti tara: İfından İsralle satılmış ve Mısırlı: İların emrinde çalışan eski rakip- leri İngiliz Spitfire — uçaklariyle İ1948 Filistin havalarında çarpış- uçakları | yapı - | binde en büyük savaş uçağı olmu- | | Me-109 bütün İkinci Dünya Har | za tamamiyle muvafıktır... Artik| bu nümüneye göre, toplu bir halde uçak yaparsınız ve bunları harbe sokarsınız. Hayretler içinde, bu tip uçağın işlendiğini görürsünüz. İşte profesörün, İkinci Dünya Harbi için hazırladığı Me-110 ti- pi bu nevidendir. Bu uçdk gündüz Mmuharebesi için hazırlanmıştı. Fa- kat İngiltere muharebesinde kul- | İlanıldığı zaman kolayca/ düşürül- |dü ve Almanlara çok pahalıya mal oldu. Nihayet aynı uçağı gece mu- | harebelerinde kullandılar ve bü -|m yük bir başarı temin ettiğini gör- düler. Bundan sonra Profesör İkinci Dünya Harbi tçin başka bir tip ucak tipi hazırladı; Me-21o. Fakat bu tayyare harbe girdiği zaman garip bir netlce ile karşılandı: U- İçağın kuyrük dümeni, vücudü ka-| İdar süratle hareket edemiyordu |Bu süretle manevra altüst oluyor d İKİNCİ DÜNYA HARBİNİ ÇABUKLAŞTIRMAK |tCABEDİYORDU Fakat İkinci Dünya Harbi de- vam ederken, zaman müttefikle - Tin lehine çalışıyordu. Bunun için İharb çabuklaştırmak icabediyor - Va Bunun için de daha mütekâmil | Cezaevi Binası Yaptırılacak | Rize Bayındırlık 1 —Eksiltmeye konulan iş 2 — Keşif tutarı 59771,66 li 3 — Eksiltme 31/7/950 pazaı Müdürlüğü binasında kapalı zarf 4 — Eksiltme şartlaşması vı Yazan: Eski bir pehlivan Tefrika 288 Yirmi altın.. Başa bu kadar imdi dellâllar Bursa sokak- larını kaplamışlar, davul zurna ile güreşi ilân ediyorlardı: » Dellâlla: — Duyduk, duymadık deme- yin. Bu cuma günü öğleden sonra büyük pehlivan güreşle- ri tertip edilmiştir. Bu güreş - lerde başa yirmi altın ödül kon muştur Güreşlere padişahımız Sultan Mahmun Hanın baş peh livanı Mustafa pehlivan neza- ret edecektir! Diye bağırıyor- lardı. Yirmi altın... Başa bu kadar mühim bir ödülün konmuş ol- ması o zamana kadar Buri gibi bir yerde duyulmuş, gö- rülmüş gey değildi. Tabif bu ilân büyük bir hızla gehri do- laştı. Tertip edilen bu büyük güreşi duymıyan, haber alma- yan kalmadı Her tarafta bu güreşten bah sediliyordu. Ortaya konan ödü- lün ehemmiyeti kadar, namı her tarafa yayılmış bulunan Hazirlıyan: K. S. A. nce ÂAvrupaya | ve ezici uçak tipleri bulmak İca- bediyordu. Hitler yine Messerschmitt'in de- hasına müracaat etmek Bu defa profesör Me-410 u-| çağını buldu. Bu uçak çifte mo- törlü olmakla beraber, hem avcı, hem de bombardıman di. Me-410 İngilizlerin - Mosgulto tayyaresi ına benziyordu ise de onun kadar iyi değildi. Böylece profesör Wiliy, İkinci Dünya Harbi esnasında, yorulmak bilmez bir gayretl eyeni yeni tip- lerde uçaklar hazırlamaya devam | etti. Fakat Hitler Almanyasının İngiltere ve Amerikayı yıkmak için hazırladığı gizli silâhlar bu | uçaklar değildi. ALMANYAYI İSTİLÂ EDEN |MÜTTEFİKLERİ HAYRET İÇİNDE BIRAKAN GİZLİ SİLAHLAR. Pu uçaklar hep klâsik tipte mo- törle işliyen makinelerdi. Bunla- rın plânlarında hiç de yep veni| üsüller. kullanılmamıştı. 1945 de Almanya yıkıldığı za - man, bu memlekete gelmiş - olan nüttefik entellicens subayları, han garları gözden geçirdikleri, arşiv- | lerdeki projeleri ve gizli plânları| tetkik ettikleri zaman hayret ve dehşet içinde kaldılar. Çünkü bu plânlar ve hangarlarda çürüyen uçaklar, Almanların turbinle işle - yen tepkili uçaklardan ve fişekli tayyarelerden mürekkep silâhları | olduğunu gösteriyordu. Hele bu gizli silâhlar, zannedildiği — gibi 1943 de veya 1944 de hazırlanmış değillerdi. Bütün bu modern - ve İkorkunç küdrete sahip - uçaklar İ1989 Na 1941 arasında inşa edil - mişti. Halbuki 1945 de İngilizler Amerikalılar fişekli, tepkili ve İturbinli uçakların esrarını — daha yeni öğreniyorlardı. (Devamı var) Müdürlüğünden * Pazar ilçesi cezaevi yapımıdır. radır. | rtesi günü saat 14 da Bayındırlık üsülile yapılacaktır. e buna bağlı kâğıtlar Bayındırlık | Müdürlüğünde 5 lira karşılığında alınır. | 5 — Eksiltmeye girebilmek için 4288,86 ltalık geçici teminat alındısı ile 1950 yılı Ticaret Odası belgesi lâzımdır. at işini iyi bir surette başarmış mış olanlar belgeleriyle birlikte ri hariç) Üç gün . önce Rize Vali rebilmek için yeterlik belgesi al 6 — Bir kalemde en az 40.000 lira tutarında herhangi bir inşa- ve kesin kabul işlemi de yaptır -| ihale gününden en az (tatil günle- ililğine müracaatla eksiltmeye Bgi-| lmaları garttır. 7 — Eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 ger kuruşluk pul yapıştırılıp İmzalanarak teklif mektuplariyle zarfa konması ve iha| — ıt evveline kadar alındı kargılığında komisyon le anatinden bir başkanlığına verilmesi lâzımdır. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. Çankırı Bayındırlı 1 — Eksiltmeye olan sağlık merkezi bi 2 — Keşif bedeli 40087.98 konulan ka 3 — Eksiltme 26/7/950 Çarşam ba günü ssat 15 de Çankırı Bayın- dırlık Müdürlüğünde yapılacaktır. 4 — Eksiltme fiatı kapalı zarf anın birin ci kısım İnşaatı. $ — Ba İşe ait keşif evraklarını Bayındırlık Müdürlüğünde ve An k Müdürlüğünden Şabanözü ilçe merkezinde yapılacak | ruştur. asaliyle yapılacaktır. kara Yapı İmar İşleri Reisliğinde — görebilirler. 6 — Eksillmeye - girebilmeleri Içi İsteklilerin 950 yılına nit Ticaret Odasından almış olduğu vesika ve u salü dairesinde vereceği 3007 lira lık geçici teminat ile inşantı yapabı leceklerine dair yeterlik - belgesinin ihaleden üç gün evvel (l makamına müracaotla alınması lüzımdır. 1 — İsteklilerin eksiltme şartan merinin 34 üncü maddesindeki iae hat çevresinde hazırlıyacakları teklil ili anatten bir sant evveline kadar Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmer ü maddede ya mektaplarım 3 Ün komisyon başkanlığına verilmesi lâ (9236) «arıyorlardı. |Ödülün konulması görülmemişti - Topuz Mustafa Pehlivanın gü- reşlere nezaret edeceği de ba- hic mevzuu oluyordu. Birçok kimseler padişahın bu namdar baş pehlivanını görmek İçin bi- le güreş yerine gitmiye can a- tıyorlardı. Diğer taraftan Topuz Mus- tafa pehlivan Bursa ve civa- rındaki bütün pehlivanları ta- nıyan Bursanın gün görmüş cazgırından, Bursadaki pehli - vanlar hakkında izahat almış- tı. Cazgır şunları şöylemişti: Burada başta en çok nam kazanmış iki pehlivan var, Bi- rine Softaoğlu, birine de Mol- laoğlu de İkisi de yüz otu- zar, yüz kırkar okkalık pehli- vandır. Kimsenin bunlar karşı sında tutunabildiği yoktur. Fa- kat bu iki pehlivandan hangi- si daha kuvvetlidir meselesine gelince, bu, şimdiye kadar çö- zülmüş sır değildir. Çünkü iki pehlivanın karşı karşıya gelip de güreş tutmaları şimdiye ka- dar vâki olmamıştır. İki pehli- van da birbirlerinden çekini - yorlar O kadar uğraştık, bir türlü bunları biribirleri İle tu” tuşturamadık. Bir güreş yerk ne hangisi daha evvel gelmişse, başa o soyunur. Öbürü soyun- maz. Böylece ödülleri sıra ile alırlar. Biribirleriyle pek - sıkı fıkı arkadaş da değildirler a: ma, bu hususta aralarına âde- ta bir anlaşma var Bu izahat Topuz Mustafa pehlivanın alâkasını çok çek- mişti. Bilhassa her iki pehli - vanın da pek iri olmaları ve şimdiye kadar yenilmemiş bu - lunmaları saray baş pehlivanı- nın pek işine gelmişti. Eğer bu vesile İle bu iki pehlivanı karşılaştırabilirse, belki de a- radığı adamı bulmuş olacaktı. Topuz Mstafa pehlivan caz- gıra bir vazife verdi. Ayrı ay- rı her İki pehlivanı ziyaret e- decek, onlara selâmını götüre- cek ve cuma günü öğleden son- ra yapılacak olan güreşlerde başa çıkmalarını ve biribirleri- le tutuşmalarını rica edecekti. Topuz Mustafa pehlivan ih- tiyar cazgıra ziyaret sebebini de şu şekilde kısmen söylemek ten çekinmemişti: — Benim buraya gelmem, Bursa pehlivanlarını - görmek istemem, elbette bir sebebe tinat ediyor. Sana hakikati söy liyeyim. Eğer burada hakika - ten gözümün keseceği büyük bir pehlivana tesadüf edecek olursam onu alıp İstanbula götüreceğim, kendisini sarayın pehlivan ocağına alacağız. Pa- dişahımız efendimizin pehli vanlığa karşı ne büyük bir lâka duyduklarını bilirsiniz herhalde... Bu bahtiyar iul da saraya İntisap edecek olursa türlü nimetlere nail olacak, Bu nu onlara da söyle! İhtiyar cazgır Üzerine aldı- Zı vazifeyi pek güzel yaptı. Her iki Bursalı pehlivanı da ayrı ayrı ziyaret ederek Topuz Mus- tafanın sözlerini söyledi. Son- ra biraz da tezvirat yaptı. Mol- laoğluna Softaoğlunun, Softa- oğluna Mollaoğlunun birbirle- ri aleyhinde konuştuğunu - ve birbirlerini korkaklıkla itham ettiğini söylemekten çekinme- di. Ve her iki pehlivandan da söz aldı. Zaten iki pehlivan da halk arasında sürüp giden dediko- duya bir son vermek için fırsat Bir çöplükte iki horoz eşinemezdi. Herkes on- ları birbirlerinden korkmakla itham edip duruyordu. Bu işe bir nihayet verilmeli idi. Fakat beklenen fırsat da bir türlü zu- hur etmiyordu. İşte bu fırsat nihayet kendi- liğinden gelmişti. Hem ortaya çok büyük bir para konmuş, hem de bu güreşi kazanacak olana saray yolu açılmış bulu- nuyordu. Saray yolu ise ikbal yolu idi. Bundan güzel bir. fır- sat da olamazdı. Hemen he - men aynı şeyi düşünen iki peh livan da cazgıra İstediği sözü vermekten çekinmemişti. Bu haber de anlaşılmaz, akıl ermez bir süratle gehre yayıl- dı ve daha büyük bir heyeca - 'nın uyanmasına sebep oldu. Halk: (Devamı var) Satılık BAĞ ve MENBA SUYU Takriben 80 dönüm 4000 bakımlı bin; Amerikan çubuklu bağı, çe gitli meyva ağaçları, 8 odab evi, ahıru ayrıca akar suyu ve kuyuları mevcut BÜYÜKDERE ALİ AĞA bağı ve meşhur aatılıktır. Galata Minerva hanında Sab Fi Atayolu'na müracaat. 44060 muhteti! tapasanda — kayıtlı MENBA SUYUÜ ile Telefon Noşriyatı — fiilen idare eden REŞAD FEYZİ YÜZÜNCÜ Dizildiği yer Yeni Sabah Mürettiphanosi Basıldığı yeri Tan Matbaası