AAA Çok geçmeden ipin ucu göründü, üç kulaç kadar yukarıda durdu Kör AlI de Başını kaldırdır — Pencerede ağık varl... —1 Yusufun anlattığı pencere - tam bunun Üstündeydi. Memi Rels yıldızlara baktı: — Nerec gece yarım ola - cak! 'Tam zamanında gelmipiz. İ- yi ki, at bulmak için filân o, madık. Hele Cezayirden ayrılışı - miz çok isabetli oldu. — Evet... Kör Ali de başını kaldırdı! — Pencerede ışık var! Dedi. Memi Reis oraya baktı: karşı cam parlaması filân olma » sın? — Hayır, rets! — © halde inmek için hazırla- niyor. — Fakat ışığı söndürse daha iyi ederdi. — Niçin? — Belki şüphelenirler! — Yok canım, o kadar da ku- runtulu olmiyalım. Onun buradan kaç Kimin aklına gelebilri? Her yiğit yatak ve yorgan çaralitlarından yapılan iple bu ve gurumdan inmeyi göze alır? Ben düşünürdüm doğrusu.. . — Başka çare bulamayınca ne yapsın! İkisinin aklına da en korkunç ihtimaj geliyordu: — Ya ip koparsat.. Fakat bunu biribirlerine söyle- Miye bile cesaret edemiyor, Ümit- lerini kırmak istemiyorlardı. Uçurumun dibi, civar dağlardan 've kırlardan daha karanlıktı. Bir taşın üstüne yan yana otur- dular, İkide bir sağa, gola, ileriye, yu- karıya göz atıyorlar; ansızın ge- lebilecek her türlü hücuma karşı hazır bulunuyorlardı. Kalbleri hızlı hızlı vuruyordu. Hele Memi Reisin yüreği, çe- likten yapılmış gibi sert ve geniş Böğsünü sanki parçalıyacaktı! Yeniden yıldızlara baki — Gece yarısı oldu. — Evet — Tam vakittir.. , — Nerede ise iner! İkisi birden yukarıya, pencere- ve baktıla; — Işık sönmüş! Dediler, Ayağa kalktılar, Omuz omuza, gözlerini birkaç dakika, ışığı sön- müg olan pencereye diktiler, Te - peden aşağıya doğru bazı — hafif geliyordu; bu, kıtılar âpin kayalara dakunmasından ç- kıyordu. Lâkin ancak Melm Relale Kör Ali duyuyorlardı. Çok geçmeden ipin ucu görln - dü, başlarından Üç kulaç . kadar | yukarıda durdu. — Şimdi gelecek! Bunu Memi Reis heyecanla söy- ledi. Kör Aliye dönerek ilâve etti: — Sen biraz geride dur.. Etrafı gözetle!.. Kör Ali birkag adım öteye çe- kildi, büyücek bir kayanın Üstüne çıktı. Oradan uçurumun iki tarafı, eli kulaç yukarıdaki kale düvar- darı, yalçın ” kayalıklar, — ilerideki fundalıklar, küçük tepeler ve ge- gitler hayal meyal seziliyordu. Pencereden evvelâ ufak bir ka- Faltı göründü; sonra bu — karaltı yavaş yavaş büyüdü, aşağıya doğ- ru ağır ağır inmiye başladı. İpin aşağı sarkan 'ucu bir sağa bir #ola sallanıyor, — kıvriliyordu. Bu aallanış #ıklaştı ve karaltının daha hizla indiği görüldü. Memi Rels düşündü; — Acaba Fatma mı? Sonra kendi kendine güldü ve cevap verdi: — Başka kim olabilir? Bu can- bazlığı aşktan başka hiçbir kuv- vet yaptıramaz! Doğru söylüyordu. -H— TEHLİKE,.. Lâkin ipin vey da epeyce yük- Kuşadası Milli sekteydi. Fatma oradan yere atlar #a herhalde bir tarafı incinecekti. yi ki vaktinde yetişmişti ve ora- da bulunuyordu. Ona — kendisini boşluğa bırakimasını söyliyecek ve yere düşmeden kucaklamış ola » caktı. Karaltı ara aıra dürüyordü. Sik- Jlaşan solukları kayalara çarpıyor- du ve hafif akisleri aşağıdan du- yulur gibiydi. Uçurumun kargısındaki tepeler ve gök kubbeni aydınlandı; ay do- #uyordu; fakat Elhaneş kalgeinin uçurum tarafından değil aksi ta- raftan doğduğu içi.. Memi / Rels- le arkadaşının bulunduğu yer he- nüz karanlıktı. Bununla — beraber oraları da yavaş yavaş aydınlan- mağa baslıoyrdu. #atma iniyordu. Yere yirmi kulaç kaldığı zaman Memi Reis ona doğru başını kal- dirdi; İki #yucunu boru gibi ağzı- na dayadı; yavaşca: — Fatma!.. Diye seslendi. Fatma - boşlukta bir an durdu. Memi Reis tekrar seslendi. O Zzaman genç kız daha hizlandı. Bir | dakika bile geçmemişti ki, Memi | Rels onun ayaklarını kendi başının bir kulaç kadar yukarısında gör- dü. Fatma bitkin bir sesle, inler Bibi, yalvarır gibi: — Memi!.. Dedi. Korsan reisi cevap verdi: (Devamı var) Eğitim : Memurluğundan 1 — Eksiltmeye konulan 19.999 lira 83 kuruş keşif bedelli Selçuk Bucağında kâin İsabey camisi nam ile anılan eski eserler ve müzeler genel müdürlüğüne ait caminin on arımı 2 — Onarım işinin keşif bedeli tutarı 19909 lira 83 kuruş olup muvakkat teminat miktarı 1499 |) 3 — İhale 31/7. kapalı sarf usulile yapflacaktır. 4 — İşe nit şartname ve keşifname Kuşadası Milli Eğitim Me -| murluğunda ve İzmir Arkeoloji Mü tlerinde görülebilir. 5 — İsteklilerin teklif mektuplarınin teminat akçeleriyle birlikte | eksiltmeyi açmadan bir anat evvel kadar adı geçen komisyon başkanl 50 pazartesi günü saat | Mahmut Esat Bozkurt ilkokulunda Milli Eğitim Memurluğu odasında ira 95 kuruştur. 13 de Kuşadası Merkez üdürlüğünde mevcut olup mesai sa- İ ne yâni pazartesi günü Saat 12 ye 'a vermeleri şarttır. Daha önce den posta ile de gönderilebilirse de vukubulacak gecikmeler kabul edil meyecektir. 6 — İnteklilerin vukarıda bi metgüh yesikaları ve yapı işlerine dürlüğünden tasdikli vesikalarile b irlikte giti Malsandığına yatırarak Milli olupur (8496) tilen gün ve saatte tasdikli ika - ehliyeti olduğunu Bayındırlık Mü - yüzde 7,5 — depozitlerini im Memurluğuna müracaatları ilân HABERLERİ Satışları geçen sene ile mukayese Para darlığının satışların azlığında — müessir olduğu anlaşı liyor Uzun müddettenberi durgun bir vaziyet arzeden şehrimis — piyasası geçen hafta içersinde bayram dola- yasile bir miktar sanlanmıştır. Piyaaada bir para darlığı bulun- duğündan halk bayram — dolayısile ancak ücus geyleri — al Pahalı maddelere rağbet — göstermemiştir. Giyim — maddelerinden — ayakkabı, gömlek gibi maddeler tizerinde mun mele artınış, fakat kumaş ve elbi: 4e satışlarında bir fark görülmemiş |tir. Kendisile görüşen bir arkadaşımı za, buyram antışları ve geçen sene ki durum hakkında gehrita din ta- ninmiş gekercilerinden biri gunla- vi göylemiştir «— Bu sene şeker fiatlarının da- ha ucuz olmasına rağman geçen * neye mazaran aatışlar azdır. Ge- çen sene bir haftalık aatışımıs o- lan 7 bin kilo şekere mukabil, bu hafta ancak 6 bin kilo satmış bu- lunuyoruz. alık Dükkünımızın kal olması sizi aldatmasın.> Seyyar bayram şekeri satan Meh met ize demiştir ki: «— Bu #ene millette para çok ax dır. Geçen aene günde 250 kilo an- tarken, bugün 80 kiloyu — bulmu: değilim.> Mahmutpaşade işportada gömlek an birisi ise şunları söşlemiş - ü Satışlarımız son — haftalara nazaran yüszde 40 kadar artmıştır Fakat geçen seneki gün yapamıyoruz. satışları bu - çen aene gün- de 180 gömlek kadar #atarken, b Bay aati gün 70 -80 i ancak buluyoruz. ramdan evvel ise 50 tane sor yorduk...> Yine Mahmutpaşa ankinlerinden Moiz isimli bir dükkâün anhibi ise, demiştir ki: «— Zaten İflâs etmek Üzere |- dim. Bayram dolayısile artan antış Jarı da serbest birakılan işportacı lara kaptırdık. Ben bayramdan bir sev anlamadım. Satışlar dün ne ise bugün de odur.> — gn tfaiyeciler tekoütlük hakk nın tiyorlar Haber aldığımıza göre İstanbul, Üsküdar, Beyoğlu, Kadıköy, Adalar 've Bakırköy, Sariyer. itfaiyelerinden 500 Amzalı bir dilekçe ile Büyük Millet Meclisine müracaat — ederek tekaütlük haklarının tanınmasını is temişlerrdir Fdi Muamele vergisi kanunu tanınmasını yeniden incelenecek Münmele vergisi kanununu — tadil eden rapor, — Maliye — Bakanlığında bulunmaktadır. Maliye — Bakanlığı, İraporu yeniden inceletecek, yeni ta- ehassıdların Vergi daha farla zümreye teşmil edilecek, fakat nisbetler azaltılacak, b retle Bakanlıkta beklenilen rapora yapılan itirarların önlenmesine çalı: şılacaktır. Yeni tadilâtın Büyük Mil let Meclisinin önümüzdeki toplantı- dilât yaptıracak ve fikirlerin tekrar. alacaktır. aa yetiştirilmesi muhtemeldir. İnternasyonal Bankın müdürü geldi İnternational — Bank'ın — müdürle. Finden Mr. Allscon, dün Atimda şehrimize gelmiştir. Amerikalı bın. kacı Ankaradaki temaslarını tamam: ladıktan ve hâlen Anadoluu | telif bölgelerinde tetkiklerde bulu> 'nan arkadaşlarının raporlarını aldık tan sonra gerekli teşebbül geçecek- Bütün memleket- derde, siyasi hâ- diselerin akışı Ü- gerinde, iktiandi Amillerin rol ve tenirleri — birinci plânda geliyor. İngilterede, 1ş ba- gında amele partisinin bulunması ve işçilerin bazı endüstrileri mülli- leştirme yolunda gayret sarfetme- leri Londranın, gerek Avrupa Mmemleketleriyle, gerek Vaşington ile münasebetleri Üzerinde — derin izler birakıyor. Büyük Britanya - nin Avrupa - federasyonu mütemaytl olmadığı ve böyle vah- detin kurulmasına engeller çıkar- diği İddlası, / birçok — mühitlerde, tekrarlanıyor. — Bilhassa — Şuman plânına, birdenbire, iltihak etme- mesi çeşitli tefsirlere yol - açtı. Londra kabinesini bu plânı kabul- de, en giyade düşündüren kurulacak kartel idaresinin millet- ler Üstü ve her devletin hâkimiyeti fevkinde husuat aalâhiyetlere ma- lik olması keyfiyeti idi. Sir Ceymas, tar fakat milletler Üstü bir nüfu- za aleyhtar görünüyordu. Britan- yadaki iktidarı ihtiyatlı ve düşün- celi olmağa sevkeder diğer bir â- mil de, Şuman plânına girecek Av- rupalı memleketlerin hep daha zi- yade sağcı ve merkezci hükümet- ler tarafından temsil edilmekte bulunmasıdır. - Fransada Bidault kabinesi, Almanyada — (Adenaur) idaresi, Belçikada katolikler iş ba- şında bulunduklarına göre, Londra teşkil edilecek müstakbel kömür ve çelik bilriğinde, âdeta, tek solcu hükümet olarak böylece tecrit edilmiş bir Londrayı hiç memnun — edemezdi. Bâhusus ki, kömür ve çelik istih- galleri bakımından, bütün Ayru - palı memleketlerin başında gelen hâkim bir vaziyete maliktir. Şu - man plânını, İngiltereye flk teklif eden, Bidault heyeti, Büyük Bri- tanyanın, kurulacak tröstün mil- letler Üstü sıfatını, pesin - olarak ve prensip itibariyle, kabul etme- takbel tröst veya Pool'un hukuktf ve ekonomik esasları anlaşılma- dan, kabif bir mutavaat İngiliz 1- tiyatlarına da uygun düşmemiş- &. Esasen andece bu çelik ve kö - mür birliği meselesinde değil, Av- rupa ile işbirliğini icabettiren, di- Ger bir takım dâvalarda da, Lon- dra çok çekingen davranmakta devam etmiştir. Bu ihtiyati izah için zahirde İleri sürülen #sebep Büyük Britanyanın başlı başına bir câmla olduğu ve dünyanın dört köşesinde alâkaları bulundu- Bu keyfiyetidir. Yani Büyük Bri- tanya, hem Avrupa birliğinin bir parçası hem de (Kamowwilt) in merkezidir. Binaenaleyh bir tara- |fa, öyle mübalâgalı gekilde mey ledemez ve etmemelidir. Amerika ve Fransız matbuatında hattâ bü- zen mesul devlet adamlarının ağ- zında yer alan tenkit ve ithamlar, Attlee kabinesinin hareket hattı- İmı pek değiştirmez. İşçiler, komü- İnizme muarız bulunuyorlar. Fakat |merkeze veya mağ kanada daya - İnan siyast düşüncelerin de hara - retli dostu ve taraftarı değillerdir. Bundan dolayı faraza müteyeffa Leon Blum gibi bir Başbakan, İn- Ellterenin mahbubu iken bir. Bi- |dault bu mevkie bir türlü yükse- lemez. Fransız kabineleri, sosya - listleri hariç birakmak - şartiyle kuruldukça, Taymis kenarında, kıymet ve rağbet görür ama hi rikulâde sempati celbedemez. N tekim Londrada bir işçi hüküme- tinin iktidarda oluşu, Vaşingtonu neşe ve sevinçten göklere fırlat » maz ama, Londraya kargşı — soğuk bir tavır alınmasını da detilzam etmez. Çünkü her memleket ç gö- rüş ve cidallerini bir ihraç malı saymak istemez. Ama bu demek değildir. ki, Vaşington, Yazan: Maysie Greig Bende esrarengiz olan bir taratf da var. Bazen seni tanıdığımı Zannediyorum, Bonra yaptığın bir hareketle yeya sarfettiğin bir sözle hakkında edindiğim biltün Kkanaati kökünden yıkıyorsun.> Katlin yine güldü; <— Belki beni karınız olduk- tan sonra daha iyi tanırsınız.> Adam fısıldadı; «— Öyle mi dersin Katlin?> Bulundukları yerde yine o tel ilkeli haya esti, Kız bir çok za- manlar Klayyın erkekliğini — bü- Hin benliğinde hissediyor, işte o zaman ondan korkuyordu. Bakış- larındaki pipo içişindeki mâna Katline o kadar başka şeyler ifa- de ediyordu ki..., O anda mü- ceraya atılmaktan — korktuğunu, çekindiğini hissetti. Gecenin ka - ranlığında yakarken genç adamın elleri gözle görüle- cek derecede titriyordu. Ya Kat- hininkiler?,... Eğer arkasındaki direğe dayanmasaydı Klayv da #enun ellerinin şiddetle titrediğini görecekti. Bir de bu adamla karı koca rolünde bir mAlikâneye hiz- metkâr olarak girecekti: «— Yârabbim, gimdiye kadar aldığım tahsil, terbiye ne - oldu, beni bu tehlikeli mâceraya atıl - maktan kurtaracak iradem ne oldu?> diye hayıflandı. Şimdi bana ne yapmam Jâzım Beldiğini anlat.» Klayv kızı kolundan tutup bo- ta bindirdi, yalının lekelesine çık- tılar, Belki sabahleyin llman me- murları gelip pasaport falan 80 - rarlardı, onun için kotrada sadı €e Saminin bulunması daha mü- nasipti. Katlini holde bırakıp ken dişi içeri girdi, Erikle karısı yine gaşkın şaşkın ona - bakıyorlardı, işte o anda, gireceki mâceranın zannettiği kadar kolay olmadı - ını derketti, &— Bey.... » diye izaha bas- ladı, «Miz (biraz düşündü, eyvah ne İsim uydurmalıydı?!) — gey.. Mis Cons, benimle — İngiltereye gelmek istemişti, Biyariçten bu- Sunan: Halide KARAMÜRSEL raya kadar beraber seyahat et- tik. Çok Iyi bir kızdır.» İçinden: <Allahım! Ben beni affet, haki- katen eanlı, güzel, geker gibi bir kız ama hırsız, ben de onün yar- dımına güveniyorum> dedi, Arkadaşının karısı, çocuk dü- daklarını yayarak güldü, gözle - rindeki parıltıdan, velhâsıl — her halinden Kayvın bir söylediğine inanmadığı Aşikârdı, alayla; «— Tabli, tabli lâkin bu gey., . Mis Cons hâlâ kotrada mıT> «— Hayır dışarda bekliyor. A- caba bu gece onu burada alıko- yabilir misiniz diyecektim, Gaze- tedeki ilânı okuyunca bana yar- dım etmesini rica ettim kabul et- H, Kadın hayretle atıldı: «— Yani bu Mis Cons orada sizin karınız gibi mi hareket e- recekta Klayv kıpkırmızı kesildi «— Evet ne Alicenaplık değil mita * Erik alaylı bir sesle l1âfa ka- <— Doğrusu büyük insaniyet, fakat acaba ne bileyim garip bir takım vaziyetler olmıyacak mı?» Karısı olabileceği kadar müs- tehzi bir kahkaha attı «— Aman Erik, ne eski kafa» hsın, gimdiki kızlar bir. adamın karısıymış gibi hareket etmekte hiç mahzur görmüyorlar ki. Bilâ- kis böyle maceralara girmek için can atıyorlar.> Klayv hiddetlendi * «— Vaziyeti kavramadınız ma- dam, Mi Consjbu rolü sırt arka- daşlığımızın hatırı için yapıyor.> Kadın yine Klayvı deli eden bir. Kahkaha ati «— Aman Mister Karston bun- da kızacak ne var, ben fena bir maksatla konuşmadım ki, sadece Insanlar, eskisi kadar dar gö - rüşlü değiller demek istedim. Bv- N olmadıkları halde bir erkekle yataklarını paylaşmaktan zerre kadar ürkmediklerini söyledim.» Klayv dişlerini gıcırdattı ve öfkesini yenmiye çalışarakı «— Böyle bir gey aramızda mevzuu bahia dahi - olmiyacak.» dedi. «— Demek rabıtanım, - plâto- nik bir çevreden dışarı çıkmıyı cak? Oh! Oh! aman ne iyi, İn- şaallah tek yatak yerine — size çift karyola verirler de plAtonik yaşamak arzunuz daha kolaylık- İa gağlanmış olur.a Kocamı «— Şekerim, dur, hemen öyle alaylı fikirler beyan etme, evve- JA işin İç yüzünü anlıyalım> diye Jâfa karıştı. Klayvın hırsından yegâne dü- güncesi Katlini kolundan tuttuğu gibi bu sinir evden uzaklaşmak- ti. <Ne mendebür kafada Insan- lari> diye düşündü, fakat yapıla- cak bir gey yoktu, bu adamlar ona referana vereceklerdi. <A- man canım!> diye düşündü, <bu bebek yüzlü, #ulu kadının da fi- kirlerine kulak asacak — değilim ya. Ama Katlin gücenirse, canım onun da mâzisi bu gibi işleri ko- laylıkla yutmaya elverişliydl, Kadın: &— Haklısın Erik> — demişti. «Ben de biraz fazla ileri gittim, aman gelin de gu Mis Cons'u bir görelim, pek merak ediyorum.> Klayv Katlinin bu muhavereyi duymadığına içinden — gükretti. Kadın, genç kızı pek - mültefit kargıladı, çünkü bu gece hayatın dan memnundu, Erikle evlendi- #indenberi hiç bu kadar ente san bir hâdiseye gühit olmamış, hayatının monotonluğundan bık- kınlık getirmeye başlamıştı. E- Fik, onun nazarında haddinden kin bir insandı. Halbukt n Karston hem çok yakı- pıklı hem de mücerâperestti. Kat Üni görünce, kızın güzelliğine hayrân oldu. Allah için ikisi de birbirine pek Uygun gençlerdi: (Devamı var) İktisadi Balııslerî BUĞUN | Yeni biristikametmi? Hurriyet Ord. Prof. Şükrü Baban fikrine | nokta | milletler arası bir kuvvete taraf- | butunacaktı. ki, | dürüm, | #inde çok ısrar eylemiştir. Müs - | Londrada | 18 TEMMUZ 1950 vermiş gibl görü nüyor. Memur do Tet ve maaşlarına | zamlar yapılmak prensip olarak ka bul — olunmuştur. |muhafazakâr veya liberal bir ka- | İşçilerin de, en az gündelik alan- bine buluraa bu halden memnun |larının yüzlerini güldürmek, pren- olduğunu veya olacağını açıkla - #ip olarak kabul edilmiştir. maz. Nitekim Londrada, Pariste, | Bir iki yıllık itina ve gayretle İsola daha fazla kayan bir kabine / elde edilir gibi olan bütçe müva- görürse, bu gelişmeden hoşnut ol- | zenesi, çok korkulur ki, önümüz- maz deki aylarda sansılır, açık bir büt- Fransız kabinelerine son zaman- | çeli memleketin de parasının de - larda, sosyalistler — girmiyorlardı. | gerini muhafaza etmesi muhal de- |Meclisde sosyalistler, hükümetten | gilse de çok müşküldür. Binnena- iki talepte bulunuyorlardı: Memur | leyh sonbahara doğru frangın, ye- maaş ve Ücretlerine zamlar yapıl- |ni bir enfiâayon ve bolluk tesirle- Ması, az gündelik nlan işçiler yev- |rini hiasetmesi çok mümkündür. miyelerinin biraz kabartılması... | Klâsik iktısatçılar ve maliyeciler, Klâsik bütçe denkliği fikrine ta - müvazene bahsinde çok basit ve raftar ol dar düşüncelere maliktirler. Denk- llği masraflarda kısırtı. yapmak İsuretiyle elde etmek isterler. Ha buki yeniler vaziyetleri çok daha geniş düşünürler. Müvazeneyi be- hemehal yıllık olarak kabul etmek zZarureti yoktur, Uzun vâdeler ve YAZAN n Maliye Bakanları sos- yallstlerin bu isteklerini hiç de iyi İkarşılamıyorlardı. Bahusua, sürek- l emek ve himmet - neticesinde, |Fransız frankının vaziyeti - hayli İsalâh bulmuş görünüyor. Karabor- a ile ak borsadaki frank bedelle- İri ayni hizaya — gelmiştir. " Dahili | yıllar tizerine hesap yürütmek ka- İistikraz tahminin Üstünde parlak | bildir. -Beş, altı, yedi sene zarfın- kapanmıştır. İstihsalât, umumiyet | da bütçe denk olsa yeter. Ücret- itibariyle 1938 seviyesine varmış ler, maaşlar artar, geniş halk bazı kısımlarda bu haddi aşmıştır | bile.., Bütün yabancı memleket- | lerde bu doğruluş ve kalkınma | takdir uyandırmaktadır. Hele bu | delik alır. Mal mübayaa eder. A- neticelerin, Asyada Hindi Çini par- |ma bütçe tablatiyle o sene denk ol- çasında çetin bir savaşın devam | maz, zararı yok, iyi han etmesine rağmen, elde edilmesi (te devam ederse daha çok Jehte sayılmaktadır. General |müvazeneye varılabilir. dö Golün bir taraftan, komünist - | — Yeni Pransız kabinesinin, sosya- İlerin diğer taraftan sıkıştırdıkları | Nstlerle desteklenmekle, dar bütce | dördüncü Cumhuriyet idaresi, iki |müvazenesi zihniyetinden ayrılma- tehlikeyi de mormal usüllerle yani |sı merkezci veya sağcı partilerin örfi idare ilân etmeden, tethiş po- | hükümranlığı günlerindeki mah- Hitikası gütmeden atlatmağa mu- |dut rüyet ufuklarından uzakla- vaffak olmuştur. Fakat son Bi-|şarak enginlere bakması çok müm- dault kabinesinin istifasından son | kündür. Onun için, Paristeki son ra, Mösyö (GÇucullle) in kur-|tahavvtil, çok basit bir kabine de- düğü yeni heyetin, iki günden gişikliği değil ekonomik telâkkdler- fazla ömre malik olmaması ve sos- |de de bir istihale başlangıcı ola- yalistlerin muarızasına dayana -| bilir, Londranın da böyle bir sola yast manzarayı birden- |bire değiştirmiştir. “Yeni Pleven heyeti sosyalistlerle 1ş birliği yap- mak suretiyle kabinenin ekono - mik gidişine yeni bir. istikamet kütlelerinin aatın alma güçleri ço- galır. Herkes çalışmak için iş bulur, gün esmek- | lerilerde | teveccüihten memnun olması müm- | kündür. Maamafih kabinede mer- kKerci ve sağcıların - sandalyaları da çoktur. Kabine içi mücadelenin neticeleri merakla beklenebilir. Devlet Orman İşletmesi Elazığ Müdürlüğünden Yapılacak iş — : Odün nakil İstif ve imâl işi Mahal ve mevkil : Sansa istasyonundan Fırat kenarı İstifine Miktar ve einsi — : 20420 kental meşe odunu Muhammen bedeli: Kentalı 265 kuruş İlk tenrinmt £ W050-1iradır. Müddeti 180 güin İhale şekli 1t Açık ekafit me İhale tarihf 1 25/7/950 malı günü anat 15 de İhale yeri 1 Orman İşletme Müdürlüğü binam. 1 — Yukarıda einsi yazılı 20490 kental odun nakil, İetif, imâl işi açık eksiltmeye konulmuştur. 2 — Buna nit şartname Orman Genel Müdürlüğünde, Malatya, Erzincan, Erzurum, Pülümür geflik lerinde görülebilir. 8 — Taliplerin ihale gününde evrakı müsbite ve ilk teminatla: komisyona müracaatları. -- (9618) | Haymana Belediyesinden: 1 — 18175 lira (on #sekiz binyüz yetmiş beş) Hira keşif bedelli Haymana isale suyu işi kapalı zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 — Eksiltme 28/7/950 cuma günü asat 15,30 da Haymana Bele- diyesi Başkanlık odasındâ Belediye Meclisi huzurunda yapılacaktır. 3 — İşin geçici teminat miktarı (1364) lizadır. İhaleye — girmek | isteyenlerin ihale tarihinden en az Üç gün evvel (tatil günleri hariç) | bir dilekçe ile Ankara Valiliğine müracaat ederek bu İşi yapabilecek- lerine dair yeterlik belgeleri almaları ve buna mümasil en az on beş bin liralık işi bir defada bitirip kesin ve geçici kabullerini yaptırdı- ğna dair belge ibras etmeleri şarttır. 4 — Yukarıda yazılı belge ile teminat mektubu veya makbuzu 950 senesine nit Ticaret Vesikası ile 2400 sayılı kanuna göre ba- zırlayacakları teklif mektuplarını ihale aaatinden bir aaat evvel mak- buz mukabilinde B. Başkanlığına vermeleri ilân olunur. 5 — Bu işe nit bütün ihale evrakı hergün mesai saatlerinde Hay mana Belediyesine ve Ankara Valiliği Yüksek Su — Mühendisliğinde görülebilir. 6 — Posta ve Telgrafla yapılacak müracaatlarda vâki gecikmeler kabul edilmez. (9101) İLÂN M. 8. B. KARA KUVVETLE Rİ KOMUTANLIĞINDAN! 1 — 1850 - 1951 öğrenim yılı için aşağıda isimleri ve bulun. | Gukları yerler yazılı olan As. Okullara öğrenci alınmasına 25 Mayıs 950 den itibaren başlanacaktır, Bu müracaatlara As, Liselerle Muzi- ka, Meslek ve Gd. Erbaş Hzi. Orta okulları için 15 Eylül de, As Orta okul için 1 Eylülde ve Musiki Gd. Erbaş Hzl onta okulu için de 20 Ağustos 950 de son verilecektir. 2 — Okulların muhtelif sınıflarını (Musiki Gd. Erbaş Hizi. or- ta okulun yalnız 1 et sınıfına) Milli Eğitim Bakanlığı dse ve Orta okullarına denk sınıflardan diplomalı veya - tastiknameli — öğrenci hnacaktır — Alınacakların Türk vatandaşı olmaları yapılacak muaye- 'nede sağlam çıkmaları ve kayıt kabul gartlarını taşımaları lâzımdır, & — Öğrenimini birakanlar, bluundukları sınıfların imtihanla- rında başarı gösteremiyenler okullara alınmayacaklardır. (Gd. Hzl. orta okullarına 2 yıl öğrenimi bırakanlar alınabilirler) yaşlarını tas- hih ettirenlerin tashihten evvelki yağları esas tutulur. Bütünlemeye kalanlar kendi okullarında bu i"ıtihanları başarı ila verdikleri tak- tirde alımabilirler. As. Orta okula bütünlemeye kalmış olanlar alı- namazlar, 5 — Bu şartları taşıyan istekliler bulundukları yerlerin As. $ lerine ve ayni zamanda girecekleri okulların müdürlüklerine birer dilekçe !le baş vuracaklar ve okula gönderecekleri nüfus kâğıdı Ör neklerile 3 adet vesika fotoğrafı ekliyeceklerdir. Okulların bulundukları yerlerde istekliler doğruca okul müdür lüklerine müracaat ederler. (2814 - 6606) Okulları İstanbulda: Kuleli ve Maltepe As, Liseleri Bursada: Bursa As. Lisesi. Konyada: As. Orta okulu Ankarada: Muzika meslek ve musiki Gd. Erb. Ezi. örta okulu Merzifonda; 1. ve TI Gdâ. Erb. Hzi. Orta okulu. İLÂN Milli Savunma Bakanlığından: 1 — Konyada bulunan As, Orta okul lâğvedilmiş ve İstanbulda- ki Maltepe As, Lisesile Kuleli Askerl Lisesi birleştirilmiştir. 2 — Bu sebeple Konya As, Orta Okuluna kayıt kabul için müra- caatta bulunulmaması ve şimdiye kadar müracaat edenlerin de evrak larını geri almaları, Maltepe As. Lisesine girmek isteğinde bulunan öğrencilerin de müracaatlarını Kuleli As. Lisesine yapmaları ilân 0- lunur, (9266 — 8010) olacak Binaenaleyh istihsal artar. | zararlı mı? 816'da Bultan Aziz indirillkten sonra bu hâdı - eTi bamaranlar. 1ebva ” kepısında İbir toplantı yaptılar, Mithat İALA v mali, BprAE Pymalar Ü İklaba moşrutiret kurmak mak < İssdiste katılmıslardı; diğerleri iso baska Hesaplera — deyanmısları İnitekim Hüseyin Avni Paşa müs- İtebit bir nıuımı. Sultan — Azize |kazı Tni vantır “Saarazamı İstütercim Rüştü 'Paşa 1o IKi tara: İta yazar bir adamdı; hocalar me rutiyet kelimesinden trküyorlar - tahttan | Rüştü Paşa uzun uzun konüş- | Vatandaşlarda — meşrutiyet Maresine kabiliyet yoktur. Halkın hür olmasında zarar vardır. Biz haliye öyle geyler yerelim ki, onlar devletten haklarımızı aldık sansınlar, hakikatte hiçbir. gey vermiyelim. Süleyman Paşa, Hüseyin Avni Paşanın tenbihlerine rağmen a- yağa kalktı: Paşa Hazretleri, saltanatın değiştirilmesi şimdiki — Istibdadın muhafazası için yapılmadı. Herkes milletin yarınını sağlamak için ba fedakârlığı göze aldı. Bu işi yar panların ne eski padişaha — Güş « manlıkları, ne de gimdikine nis « betleri vardır. Müzakereye bu nol- İtaları dikkate alarak devamı bu- yurunuz! Rüştü Paşa, Mithat ve Halil Ge- rif Paşaları da reddettikten som- ra sözlerini göyle bitirdir — Canım, bu ahaliye — imtiyaa vermiye gelmez. Verdikçe —daha fazlasını İsterler. Mithat Paşa yeni padişahın fez- man müsveddesini dinledilrten son- ra Millet Meclisi açılmasında - rar etti ve dedi kâr — Süleyman Paga Fransıs ana- yasasını tercime etmiş, okrusun! Fetva emini Kara Halil Efendi |hiadetlendir — Öyle meclise Maum - yoktur, |bâzı şerint memurlarından bir he- yet kurulsun, devlet — lâaresinde |fetva usulüne uyulsun! BSağrazam Rüştü Paşa omu des- tekledir — Biz Millet Meclisi yapmıya « cağız. Padişahın fermanındaki mu- rat bu değildir. Bize lâzım olan an- cak mali işlerde israf ve sefahati önlemektir; bunu yapacak bir he- yet kâfidir. Süleyman Paşanın canı sıkıldı! — Mademki maksat bu imiş, meşratiyet olmuyacakmış, biz ni- çin bu işe Alet olduk? Eski halin ne fenalığı vardı? Badrazam Rüştü ve Hüseyin Avni Paşaları — Siz askersiniz. Asker olanlar rın dillerinden böyle lâkırdılar çık- mak hiçbir memlekette olmamış- tır. Seklinde Süleyman Paşa lle ar- kadaşlarını tehdit ettiler meolisi dağıttili 'Türk milleti yetmiş sene bu zih- 'niyetle demokrasiden mahram e- dildi; artık dâva bitmiştir; fakat dikkat, aynı zihniyet hortlayabi - İur. Kadircan KAFLI Kadıköy — Kemal Öztürk: Yazınızın neşrine imkân bulu - namadığından müteessirim — K.K. —-——————.—— Çenberlitaş yarım milyon liraya tamir edilecek Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüntn ikazı üzerinei Belediye. Çemberlita- Üşin etrafında emniyet — tedbiri al. mış ve tamir ettirmeğe karar vere miştir. Müdürlüğün raporuna gö- re Çemberlitaş, yakult vasiyetin - den 30 santimetre kadar eğrilmii tir. Bu vaziyet, yıkılma — tehlikesi arzetmiyorsa da acele tamire İhti. Yaç göstermektedir. Tamiratın yam Tım milyon liraya malolacağı tah - min edilmektedir. Fındık fiatları Bu senenin fındık rekolteri Gire sundan bir telgrafla İstanbul Ticar ret ve Zahire Borsasına bildirilmiş Buna göre, kabuklu fındık re koltesi 25 milyon kilo, iç fındık ise 120 vagondar. Yeni vene rekoltesi geçen seneden yarı yarıya ardır. Bununla beraber Ahracat İmkânsızlığı, fiat farkı ve alıcısızlık yüründen fHatlar — düşük- tür, Tacirler, aralarında mal alıp at makta, böylece flatları daha fazla düşürmemele çalışmaktadırlar, Bir bafta evvel kilom 190—195 - kuruş olan fındığın arife günü 170 kuruşa aher bulamadığı — m edil miştir. ( 1369 | 1950 | a Hieri Temmuz 18 SALI Şevval Kara gün dostu Kızılayo Bza olunuz - di İ İ