k # dan beş dakika geçti sanki hasta | - Şişli Çocuk hastanesinde bir ameliyatta bulundum İnsan hayatını kurtarmak için tıbbın yaptığı hizmetleri Şişli Çocuk Hastahanesinde Or- topedi Kliniğinin ameliyathanesin- deyiz. Şimdi burada bir ameliyat yapılacaktır. Hasta bel kemiği 'eminden mustariptir. 'Eğilerek Ve topallıyarak yürümektedir. İş- te hastabakıcıların kolları arasın- da adeta ayakları yerde sürükle- nerek geliyor. Yüzü sapsarı kesil miş.. Heyecanlı olduğu muhak - kak, neredeyse kendisini yere a tacak; fakat metin adam doğru- su... Büyük bir gayret sarfediyor.. Ameliyat ması an durdu ve etrafına bakındı. Ope ratörün emri kendisine tebliğ e- aildi: <— Soyun!> Dediler. Hasta pijamasının ce- ketini ve gömleğini çıkardı ve son ra hemşirelerin yardımile hayatı- ni kurtaracak masanın / Üzerine, derin bir tevekktii ve o anda Al- dahin kendisine verdiği kurtuluş ümidile, gayet üysal bir sekilde | uzanıverdi... Operatör — hazırdı.. Şöyle bir baktı... Gayet münis bir edâ ile: <— Arka üstü yatsın ve iyice soyunsun!> dedi... Hastayı iyice soydular... Evve- 14 kollarını, sonra bacaklarını bağ ladılar Ve burnuna bir maske da- yadılar... — Sık #ik nefes al! Dediler. Hasta derin derin ve k sık nefesler aldı, verdi... Ara- artık dünya ile bağlarını kesmiş- ÇA * Operatör Sadreddin Hüsnü O- naranın bıçağı faaliyete geçinceye kadar size bir ameliyat odasında bu heyecanlı dakikaları neden gaşadığımı anlatmalıyım. Ameliyattan bir kaç gün önce Şişli Çocuk hastahanesi baştabibi Dr. Ragıb Güran'ın muayenehane- sinde oturuyordum. Operatör Sad reddin bey de orada idi. Bir ara- lik 20 Haziran salı günü orto- pedi klniğinde enteresan bir meliyat yapılacağını, eğer taham mül edebilirseem — Badreddin bey, beni bu ameliyat esnasında oda- ya müşahid olarak alabileceğini Böyledi. Teklif reddedilecek gibi değildi, kabul ettim. Çünkü bu çe #it ameliyatlar bizde yeni yeni ya- pilmağa başlamış... İnsanları top- tan imha yolunda medeniyet bü- tün hızile çalıgır, atom, hidrojen bombaları imâl ederken insan sağ lığını korumak için Tib da durmü yor tabil... Kemik veremi tedavi- Hinde eskiden muhafazakâr usu- le baş vurülurdu. Hasta güneş banyolarına tâbi tutulur, seneler- ce sanatoryomlarda yatırılır. çe- gitli ilâçlarla kurtarılmağa çalışı- lirdı. Fakat gimdi ameliyatla te- ğİ* Y üsulü tercih edilmektedir. Bu sayede hasta 6 ay içinde normal sihhatine kavuşabilmekte dir. Çocuk felçleri, anadan doğma Çıkıklar ve kemik veremleri hep Ameliyat yoliyle yâni radikal te davi ile giderilmektedir. Ameliyatına şahit olduğum Ö- mer adında vatandaş belkemiği vereminden mustaripti. * Ameliyat - başlıyor.. - Hastanın sağ bacağı tendürdiyotla sıvandı adeta... Ameliyat edilecek yer tes bit edildi ve bıçak yukarıdan aşa fina doğru kaydı. Ayak bir kaç kere sallandı, yardımcılar tuttu, Deri ayrıldı ve bacak kemiği gö- züktü. Elektrikle çalışan bir âlet- le, bacak kemiğinden bir santi- çapında 30 santim uzunlu- Bun da bir parça kesildi, Yeri ki- reçlendi ve sonra yara dikilmeğe başlandı. Bütün bu işler yarım saat kadar devam etti. Hasta hiç bir gey hissetmiyordu. Bacağı di- kilirken, derilerine batırılan gişin acılarını hiç duymuyordu. Elimi- ze iğne ucu batırılınca duyduğu- Muz acıyı bir an hisseder gibi ol- dum da, hemen ameliyathaneyi terkettim. Tahammtll ederim san Mıştım ama yanıldım. On beş da- kika kadar yattım da kendime ge lebildim. Ameliyatın geri kalan kusmını Badreddin Onaran'dan dinliyelim: «— Bacak — dikildikten —sonra fıra belkemiğine geldi. Hastanın met görüp şükran borcu duymamak mümkün değil.. Ameliyat yapılırken... beli açıldı. Bacaktan çıkarılan kemiğin bir. kısmı hastanın iki kalçası arasına çakıldı. Sonra bu kemikle kuyruk sokumu arasına bir hat çekildi. Hastanın beline, hastalığın merkezine bir 'T harfi ters olarak yerleştirilmiş oldu. Bu Üç nokta arasında kalan hasta yer çerçevelenmişti. Burası artık betonlaşacaktır. Hasta, hastalık- tan kurtulmuştur. Ameliyat iki saatte bitti. * Sadreddin Onaran Pariste 938 « 935 seneleri ihtisas yapmış, mep- |hur profesör Ombridan'dan derâ almıştır. Tezi, Fransizların Ççıkar dıkları klâsik Emram Hariciye hastalıklar kitabında yer almıştır. |Beynelmilel çocuk cerrahi cemi: tinin Türkiyedeki iki Azasından birisi Sadreddin Onarandır. Mü- tevazi bir. hekimimizdir. Onun | l Emel Aktan Birleşmiş Milletlerin gençlik kampi *Baştarafı 1 nolde) rencilerinden Emel Aktan, yarın sabah sast 8,80 da uçakla Londra. 'ya hareket edecektir. Emel Aktan, Londrada Birleş » miş Milletlere dahil diğer memle ketlerden gelen talebelerle tanışa « cak ve oradan Amerikaya gidecek tir. 186 yaşında olan Emel, İngilizce- yi kendi kendine öğrenmiştir. Ba basi Salt Aktan, makine mühendi. #idir. Emel Aktan, Amerikada iki ay kalacak ve bu zaman içinde muhtelif şehirleri gezecektir. Kore harbi nazık bir durnma girdi (Baş tarafı 1 incide) vetlerinin hazırlıksıs bulundukları ve ağır topçuya malik olmadıkları mevzuları Üzerinde durmakta — ve |bu keyfiyeti tenkit etmektedirler. Komünist kuvvetleri, girdikleri lerde derhal «Halk Mahkemeles kurarak kitle halinde idamlara başlamışlardır. vi Küzey Kore komünist kuvvetle ri, tutunabildikleri yerlerde yığı - rak yapmaktadırlar. Bugün yağan yağmur hava - faaliyetini eye uğratmıştır. Muvakkat hkkümet merkezi ya- pilan Trejon'un da bir aralık tah. liyesi bahis movzuu olmuş, fakat Amerikalıların Koreye çıkarma yap tıkları öğrenilince bundan vaz ge- çilmiştir. Bununla beraber Sovyet kaynak larına göre 7 Amerikan uçağı düe türülmüştür. Diğor taraftan — ko- imünist kuvvetleri Japonyanın Tu vima adasını bombalamışlardır. Amerikan B. 29'üstün uçan ka. leleri de Kuzey Kore tank ve taşıt kollarını, yol kavşaklarını, düşman tecemmularını bombalamışlardır. Bugün Japonyadan — sakerf taşıt uçaklarile getirilen Amorikan kara bblikleri Kuzeybatı istikametinde harekete geçmişlerdir. Diğer taraftan Birleşmiş Millet ler Teşkilâtına dahil 84 memleket (Türkiye dahil) Güvenlik Konseyi- nin kararını desteklemeğe karar ver mişlordir. İngilin deniz kuvvötleri. nin Güney Kore müdafaası için Amerikan denis kuvvetlerine ilti hakı beklenmektedir. kismen | hakkında öğrendiklerimi yazdığım dan dolayı bana gücenecek kadar mütevazi... 15 yıllık meslek haya tında 2000 den fasla ameliyat yap mıştır. * Birkaç gün önce tekrar hastaha neye gittim. Ameliyat olan hasta- yı, mütebessim bir çehre fle gö- rünce, onun ameliyat masasında geçirdiği heyecanı, oha duyurül- miyan acıları düşündüm, — içime bir feraklık yayıldı.. * Bana enteresan bir. ameliyatı takip fırsatını verdiklerinden do- dayı hastahanenin enerjik ve ça- fışkan baş hekimine, hiç bir ıstı- raplıyı boş döndürmiyen — doktor Ragıb Güran'a, operatör Dr. Sad- reddin Hüsnü Onaran'a burada bir daha teşekkür etmek isterim. Muzaffer KAYAR İstanbul serg'sini Tekel Bakanı açt: 1980 yılı İstanbul Bergisi, asat 17 de törenle açılmıştır. Açılış töreninde hükümet adına el Bakanı Nari Özi D.P. erkânı ve Milletvekilleri ha sır bulunmuşlardır. Törene-saat 17 de“İmtiklâl Mar- | sile başlanmış, müteakiben kürsü. ye gelen Sergi Komitesi — Başkanı Sırrı Enver Batur, Ticaret ve Sa Odası tarafından - tertiplenen sergiye, bu yıl küçük Çapta ecne bi memleketlerin de iştirâk ettiği ni bildirmiştir. Daha sonra konüşan Vali, Baş - bakanın işleri dolayısile gelemediği ni, sergiyi hükümet adına Tekel Bakanı Nuri Özsanın açacağını bil | dirdikten sonra, — bu yıl — sergide| Fatih paviyonu, Bebek sergisi ve Marşal plânı paviyonlarının bir hu susiyet arzedeceğini belirtmiştir. Son olarak kürsüye gelen Tekel Bakanı, İstanbullulara Başbakan Adnan Menderesin sevgi ve saygı: larını getirdiğini, gelecek yıllarda İstanbul sergisinin inkişaflar kay- dedeceğini söylemiş ve D.P. iktida rinın hüsüsi teşebbüslere — serbest iş sahaları açacağını belirterek, ser Biyi iyi dileklerle açmıştır. Bakan, Vali ve Komite Başkam tarafından sergiyi gezdirilmiş, pa- viyonlar hakkında kendisine izahat verilmiştir. dün Denizcilik Bayramı kutlandı (Baş tarafı 1 incide) niz komutanı Fuat Üzgören, De- nizyolları genel müdürü Cemil Parman, Ulaştırma — Bakanlığı, İDeniz ve Liman işleri başkanı Fa ruk Kardam ve kalabalık bir halk kütlesi de hazır bulunmuştur. De- niz bandosunun — çaldığı - İstiklâl marşını müteakip Abideye çelenk- ler konulmuştur. Bilâhare söz a- lan Faruk Kardam, Ulaşıtrma Ba kanı adına bir hitabede bulunmuş ve ezcümle gunları söylemiştir: «— Türk ticaret filosu ilk defa olarak 470.000 yük tonu gibi bir rakama ulaşmıştır. Bunun 208.000 yük tonu Devlet Denizyollarının elinde olup 265.000 yük tonluk kıs İmna armatörlerimiz sahiptir. Ge- İlecek 10 yıl içinde ticaret filomu- zun 1 milyon tonilâtoya ulaşma- İsını istemek ve beklemek hakkı- mızdir.x Kardamın nutkuna iki deniz öğ renoisi cevap vermiş; saat 10 da |bütün deniz vasıtaları düdüklerini öttürerek bayrama iştirâk etmiy- lerdir. Mütenkiben kafile Dolma- bahçe yolu ile Beşiktaşa Barbaros anıtı önüne gelmişlerdir. Burada | da İstiklâl margından sonra Bar- baros anıtına çelenkler " konmuş ve Büyük Amiralin hayatından bahseden nutuklar — söylenmiştir. Barbarosun manevf huzurunda $ dakikalık bir tâzim duruşu yapıl- Tiş Ve geçit resminden sonra tö- rene son verilmiştir. Öğleden sonra Moda koyuna deniz gösterileri ve yarışlar yapıl mış; dâvetliler, Denizyolları tara- fından tahsis edilen vapurlardan | bunları takip etmişlerdir. Gece ise bütün resmi binalar ve deni teşekkülleri elektrik ile ten Olga'nın d Savcılığında (Baş tarafı 1 incide) riyet Savcılığına —davet — edilerok, ifadeleri alınmıştır. İfadelerin alınması aat 19 a ka- dar devam etmiştir.”Pugün de sa bah saat 11,30 da hdisenin yegâne rüyet şahidi Olga, Savcılığa çağırıl İarak dinlenilmiştir. Olga adliyeye, yanında kocası ve avukatile birlikte gelmiştir. Olga doğrudan doğruya Başaav. cihk odasına alınmış ve İfadesinin alınması snat 14 de kadar #ürmüş tür. Bu esnada hâdisayi Meoliste ortaya atan Ahmet Gürtcan da Sav cıhık odasına gelerek Olga ile bir« likte burada yarım saat kadar kal miştir. Ahınt Gürkan da mürucaat edilmek üzere - Bavcılığa davet edilmiş bulunmakta idi. Ab met Gürkan, adliyeden çıkarken kendisile görüşen güzetecilere hi bir şey söylememiştir. Olga adliyeye gelişinde ve dönüş te bir meraklı kütlesi - tarafından slâka ile takip edilmiştir. Öğleden sonra da Olganın anne- »i ve babası ndliyoye davet edile. rok ifadeleri alınmıştır. İstanbuldaki tahkikat İstanbul Savcılığı, 10 Mart 1945 de gece yarısından #onra — Taksim civarındaki Mete caddesinde Toknik Okul pansiyon Amiri Muzaffer Ka- yalıbayın — ölümü ile neticelenen otomobil kazası —tahkikatına ' dün de devam etmiş ve hâdise ile kalı bulunan kimseleri dinlemiştir. Dün ifadeleri alınanlar arasında İsmail Tırtıl, emniyet memuru İh- san ve hâdisede adı geçen Numan ve Selman vardi. Hâdise esnasında İstanbulda Em niyet Müdürü bulunan Ahmet De- mir, cuma günü Ankaraya hareke. tinden evvel dinlenilmiştir. Hâdise| de ismi geçtiği halde bu defa İfa- desi alınmayan şahit, Olgamın ar. kadaşı Aluçkadır. Kendisinin İstan bulda bulunmadığı, ifadesinin isti- nabe yölile alınsacğı söylenmekte- dir. malümatına Yeni bir şahit Diğer taraftan ortaya Muzaffer Kayalıbayın ölümündeki esrarın çö zülmesine yarıyacak bilgisi olduğu. nu söyleyen yepyeni bir şahit çık mıştır. Bu, hâdisenin cereyanı sıra mında oradan geçen bir kamyonun şoförü Şaban Civandır. Kendisile görüşen bir arkadaşı - mıza Şaban Civan, şunları anlat - mıştır. Garaj arayan şoför — Gece yarısını geçiyordu. Kam. yonla Adanadan gelmiş, bir. garaj ariyordum. Ayazpaşadaki Modern ga rafı tarlf ettiler. Dolmabahçe — yolu ile Taksime çıkıyordüm. Tam / ge- rajın önüne geldiğim sırada, Taksim İetikametinden geleti bir husust otos mobilin karşı kaldırımın - yanında durduğunu ve direksiyon mahallin- de bulunan birisi ile çamurluğa tir manan esmer bir erkek — arasında şiddetli bir yamruklaşma başladığı ni gördüm. Koya gri renkteki ba Kadillâk markalı ve tecrübe plâkalı otomobilin içinden bir de kadın çağlığı — işitiliyordu. —Aramızda 50 metre kadar vardı. Derhal atladım, oraya doğru biraz sokuldum. Bu a- rada esmer adam küvvetli bir tek- di ve yere seri Şabanın — muharrirlerimize çok Ve imler saymaktadır. Bu itham- ufundur. bir çok ları neşretmemeyi hem matbuat ka- nunu, hem de başlıyan hazırlık tah kikatı dolayısile uygun ve mümkün mizden, şoför Şaban C min, adaletin tecellisi — bakımından arkadaşlarımıza üzün üzün anlatı şeyleri ve açıkladığı İsimleri İstan bul- savcilığına — başvurarak — aynen tekrür etmetini tavsiye ediyoruz. Kayalıbay ailesinin eski avukatının v <— Müzaffer. Kayalıbay'ın hüdlsesinde vekâlet vazlfemi Tâyıkl: Te yapmadığım hakkındaki müvek- killerimin beyanatını zetenizdekl yarı İle - müvekkilleri- min bir günü alâkaları bulunmadı- Bina dalr 29/6/950 günlü mektupla- rını bü günkü okudum. Gerek onların gerek mühterem — ga: neşreden ga sayınızda Barem Kanunu (Baş tarafı 1 incide) kilde cevaplandırdı!. — Yeni bütçe hazırlıklarına zaman başlıyorsunuz? — Yeni bütçe hazırlıklarına önü- müzdeki aylarda başlanacaktır. — Barem kaldırılacak mi, yoksa YAdil edilecek mi? — Barem kananunun kaldırılması bahls mevzan değildir. — Yol vergisinin Adil olması 1 çin ne düşünüyorsunnz? — Yol vergitinin hâsilatı esas dt Bina. İç barlle özel İdarelerine alttir. enaleyh ba mevzu daha ziyade işleri Bakanlığını alâkadar eder. — Münmele vergisinde ne gibi bir reform düşünliyormunuz? — Sanayi müamele — vergisinin YAdil ve İslâhi yolanda evevlce ya- pilmiş bazı tetkikler mevcuttur. Biz bu mevza ile meşgül olmağa bap hiyacağız. Fakat — yapılan — tadilâtın gekli hakkında henüz bir gey söy: lemeğe imkân göremiyorum. Vergilerin — tahsilinde yeni bir #isteme gidilecek mi? — Vergilerin tahsllinde bazı ye ni ortlar karan bir kanan tasarın | evvelce hazırlanmıştı. Biz bu mev- vu Te tüsşyul öluyoruz. — Vergilerde bir indirme müm- klün mü? — Şekerden alınan — manzam is- tihlâk vergisinde İndirme — yapıldı- | #a biliyorsunuz. — Gelir vergisi ilga edilecek mi? — Gelir vergisi - kanunu — hâlen viz edilmiştir. ün Ankara ifadesi alındı ŞA Muhittin Göklü zetenlzin alâka ve - teessürlerli gekkürle beraber aşağıdaki — hüsne- ların da efkârı umümiyeye — neşrini saygı ile dilerim: derin rağ- 1 — Sayın İsmet İnönüne bir sevgi ve saygı beslememe men müvekkillerim o zaman Ömer İnönü'nün suçun falli olduğu hak olsi kında bir delil gösterebilmiş lardı hiç şüphesiz adı heden tecellisini istiyecektim. Tilela Athamların ükibeti İs0 kanun da musarrahtır. 2 — Ne düva emasında, ne sonra, vne de hiç bir zaman herhangi - bir ötoriteden en küçlük bir tazyik, te #İr ve hattâ İmâya maraz kalmamı olduğumuş talim, #ükin ve huzura kalble vazife gördüğümü, — vledanı ma göre tam bir serbesti İle hare- ket eylediğimi açıklamayı — mörleki blr borç bilirim. Eansen varatılış mf zacim, hak mefhümüna şindetli İrti- batım dölaşinile vakubalacak böyle tesir ve tazyiklere boyun eğecek ka rakterde olmadığım. da Genl — tant yanlarcn malümdür 3 — Adületin ba hidisede de fak Hin sifat ve göhretine göre değil, İş- lenen filliu mahiyetine, taçun ma: di, ral kik ve tahliller — yaparak ki vermiş olduğuna İmanım asla sılmaz. Aynl mühteşem adilet — eihammı: zın ba gün fanliyete geçmiş bulan. masına göre hakikatin yine tam bir bitaraflıkla tecelli edeceği — mühak: kaktır. Mühittin — Göklü'nün — ifadesini aynen koydük. Kayalıbay - ailesinin sözleri — teesslirle — söylediklerini dün de kaydetmiştik. Parlamentolar Heyeti seçildi Ankara 1 (Hususi) — Meclis Parlâmentolar Birliği bugün 16 da Refik Koraltanın başkanlığında top Koraltan, kıta bir hitabede bu- lunmuş, müteakiben idare — heyeti #eçimine geçilmiştir. İdare heyetine Cihat Baban, Tezer Taşkıran, Zi- yad Ebüzsiya, Salamon Adato, Se lim Ragıp Emeç, Osman — Kapani, Mümtaz Faik Fenik, Nadir - Nadi Cezini Türk seçilmişlerdir. İdare heyeti aralarından Başkan lığa Cihat Babanı, Başkan vekilli- kine Mümtaz Fniki, genel sekreter liğe Salamon Adatoyu seçmişlerdir. Bulgarların şehit ettiği vatandaş (Baş tarafı 1 inclde) İle Bulgar toproklarına — giren Bulgar hadüt kıtaları tarafından a: çılan ateşle şehit edilen — vatandı miz Arif Necibin nâşını — Bulgarl nibayet bu gün teslim etmişlerdir. Bu sabah bu maksatla Türk hudüt makemları Kapıkale Türk - Bulgar hududunda #aat tam 11 de Bülgar makamlarile hudüt çizgisi — Üzerine konulan bir masa etrafına toplana: rak karşilikli bir protokola İmaa- Tamışlar ve nâşla Jip arabamini te- sellüm etmişlerdir. Arlf Necibin nl- gina Bulgarlar öldüğü — tarihtenberi hiç el sürmediklerinden tanfftin etmiş bir durumda idi. Bulgarlar nâşi içi çifte kaplı ve Üzerl sarı yaldızlı Bulgar Üpi — bir tabat İçine koymuşlardı. Nâşin tek lim edileceğini haber alan yüzlerce Edirneli köylü otobüs ve otomobil- lerle, arabalarla bu sabah hudüda gitmişler ve teslim merasiminde ha zır bulunmuşlardır. Türk bayrağına sarılı olan tabut aaat 14 de Edirne ye getirilmiştir. Cenaze arabası geh e girerken bütün Edirneliler yolla- ökllmüşler ve esnaf da dükkân: kapayarak gehidi hürmetle ve- Tâmlamışlardır. Dönlşte tetkik ettiğim Jip otoma: bilinde 98 kadar mermi deliği gör düm. Otomobilin ön ve arka pl ları Bulgarlar tarafından #ökülmüş- dül. Memleket Hastahanesine götürülen Arif Necibin nâşı yarın büyük — bir törenle kaldırılacaktır. Cenaze me- Fasimi saat 13 de hastahanede bap hyacak; Üç şerefeli camide namarı kılınacak ve bilâhare Asri Mezarlığa | defnedilecektir. Hudatta Balgar makamlarile Türk | makamları protokol — İmzalarlarken ve ceretle Jip arabanı tedlim — alime: ken Bulgar hudut kulelerindeki Türklerin etmekte kerler hududa toplanan dürumunu dürbünle takip tatbik edilmektedir. ve retimlerini çekmekte idilı Dış Tehlike Nakaratı.. (Başmakaleden devam) ağzlle bir. Avrupa - birliği için teklifler yapmış ve bu teklifler konuşulmak Üzere Pariste altı devlet Dışişleri Bakanından mü- rekkep bir konferans kurulmuş Jdl. Tam bu konferans sırasını ve daha fenası tam Korede harp başladığı ve Amerika kuv- vetlerinin Işe müdahale eyledik- leri nâzik anlarda, Millet Mecli- si, Bidanlt kabinesini yavarla- mıştır ve böylece Paris konfe- ransı talik edilmiş ve Parise ka- dar gelen beş devlet murahhı ları, buhranın neticesine intiza- ren memleketlerine dönmüşler- dir. Fransiz parlâmentosu İç dâvaları Için mücadele ederken harlcin ne diyeceğini, ne düşü- neceğini pek hesaba katmaz. Çünkü dış polltikada yapılması lâzım gelen geyleri, her parti, kendi program ve kanaatine gö- re, tahakkuk ettirecektir. Hakikt bir. demokrasi — olan Fransanın bu ünkü hükümetsiz ve buhranlı manzarası «Çatlak se8» zihniyetine bu memlekette son vermek için belki en İyi bir örnektir. Bahusus ki bu defa dış tehlike Halk Partisini Demokrat hükümet etrafında çevrelenme- Ze sevketmek lâzım gelir. Eski itiyat İle sarfedilen sözlerin böy le garip neticeleri olabilir... YENİ SABAH Vefa - Rac'ing’le karşı!aşıyor On gündenberi şehrimizde — bulu: nan Beyrut'un Racing takımı dün V idında Beyoğlusporla — kargı« Taşacaktı. Fakat nedense Bölge Mü- dürlüğünün bilet vermemesi bu ma- gın yapılmasına mâni oldu ve gelen soyireller geri döndü, Anlaşılmıyan bir sebepten sonra bu gün, Vefanın Racingle oynamasına müsaade edil- miştir. Vefalılar bu gün saat 18,30 da kendi stadlarında Racingle oynu- yacaktır. Stadın her yeri 75 kuruş olarak tesbit edilmiştir. Meclisten çıkacak kanunlar (Baş tarafı 1 Inolde) ramdan bir kaç gün evvel yaz ta- tiline girecektir. Önümüzdeki haf ta af kanunu, basın kanunu, ve belediye seçimleri kanunları görü gülecektir. Bu kanunlar bitirildi- #i zaman tatil kararı verilecek- tür. Antidemokratik kanunlar Yekünu altı bini geçen kanun- ların hepsi, hattâ bu kanunlar in celenecek olursa her kelimesi, her satırı antidemokratiktir, bu ka- nunlar cemiyetin hayat ve hareke tinli — firenliyen antidemokratik bir zihniyet çerçevesi içinde yapıl mıştır. Demokrat Parti Iktidarmı kısa bir zamanda memlekete fay- dalı olabilmek için her şeyden ön ce Demokratik rulla yeni kanun- lar hazırlıyacaktır. 14 Mayıs in- kılâbı. bize bunu emretmektedir. Bi maddi ve manevt ıztırapların- dan ancak demokratik ruhun Ifa- desi olan kanunlarla kurtulacak- tır. Yurdumuz bu kanunlarla ihy edilecektir. Halk reyile iktidara gelen ve halkın itimat ve sevgisi- le çalışan bir parti, bunu elbotte başaracaktır. Hayat pahalılığı dâvası Bizim için en mühim dâva hal- kımızın her sahada kalkınması dâ vasıdır. Köylü ve umumi mânada müstahsil halk kitlesinin kalkın- ması, müstehlikin de hayat yük- lerini normale — indirecektir. De- mokrat Parti iktidarı halkın isti- raplarını dindirmek, hayat paha hlığını yok etmek için çalışmak- tadır. Bunda en kısa bir zamahda muvaffak olacağız. Çünkü biz yu karıda belirttiğimiz gibi kuvveti- mizi halktan almaktayız. Onun emrinde onun refahi için çalışıyo- ruz. İşte ilk hamlede geker, ek- Mek, af kanunu, basın kanunu ve belediye seçimleri kanunları bun larının birer,nülmunesidir.» Meclis tatilinden sonra Refik Koraltana bir seyahate çıkıp çık- Miyacağını sordum, gü Cevabı ver di: <— Meclis tatil olunca Sivasa, Divriği'ye, Erzuruma ve oradan Karadeniz üzerinden İstanbula ge çeceğim.> Tekel Bakanı beyanatta bulundu (Baş taratı 1 inolde) tanbul. milletvekili Hüsnü Yaman olduğu halde dün sabah Ankaradan gehrimize gelmiştir. Haydarpaşa gı rında Vali, Tekel genel müdürü ve D. P. erkânı tarafından — karşılanan Bakan, bir arkadaşımızın #anllerini göyle cevaplandırmıştıı «— İstanbulda bir hafta kadar ke larak, Bakanlığıma bağlı fabrika ve müesseselerde İncelemcler — yapaca- fim. Gümretik tarlfa ve resimlerinde indirme yapılmasını âmir kanun ta: sarısı — Meclise verilmiştir. Yakında çıkacağını umuyorum, Elimize, daha önceden — harırlan- miş bir bütçe geçtiği için, şimdilik Tekel maddeleri üzerinde bir indir me yapılamıyacaktır. - Ayrıca, bü gün için sigara sanajlinin hasust te bbilse devrine imkân yoktur. Yeni sipariş edilen makinelerimiz gelince slgaraların. kalitesi düzelecektir. Teşkilâtta, henliz düşünülmüş bir nakil ve tayin yoktur, Fakat, tetkik- lerim sırasında bu husüsü da İnce- Halkımızın hayat sahasında çekti | dün de t Ankara: 1 (Telefonla) — C. H. P. kürultayı bugün öğleden evvel ve sonra olmak Üzere iki toplan- ti yapmıştır. İnönü iki oturumda da salona girerken delegeler tara fından şiddetle alkışlanmıştır. Sabahki oturumda İstanbul Ü- niversitesinin kongreye gönderdi- Bi tebrik telgrafı okunduktan son ra Gaziantep dölegesi Refik Da- niş iktidarın muhalefete taham- Mül edemediğini müteaddit hâdi- seler göstermiştir, dedi ve bu ha- lin devamı takdirinde milletvekil- lerinin Meclisi terketmelerinin lâ- ım geldiğine İşaret etti. Faik Ahmet Barutçu bu mevszu Üzerinde gunları söyledi: «— Biz her türlü münakaşaları ortadan kaldırmak için adli siste mi, muhalefetle anlaşarak kurduk. Acaba şimdi onlar bu eme ria- yet edecekler midir? Bis seçimin neticesi anlaşılınca iktidarı Me Ha açılmadan kendi emirlerine bı- raktık. Halbuki bugüne kadar se- çim emniyeti için idilerinden hiç bir cevap alamadık.» Barutçu bundan sonra, seçim kanunu Üzerinde geniş izahlarda bulunarak Meclis çoğunluğunun, muhalefeti temsil eden milletvekil lerinin bazılarının seçim tutanak- larına yapılan mürettep itirazla- Fın #eçim kanlnuna uygun olup olmadığı Gihetinden tetkik etme- Si icap ederken bulgi Mirf politik zaviyeden tetkik etmekte oldukla rını belirtti ve devamla: «— Tutanakların ancak seçim kanunu hükümlerine göre tetkik edilmesi lazımdır. Bu iş bu gekile de tetkik edilmezse muhalefete e- hemmiyet verilmemiş olur. Muha lefetin emniyet ve imkâhlarını parlâmentoda bulamıyacak olür- sak şüphesiz ki vazifemizi yapa- madığımızdan Meclisi terketme- miz pek tabif kargılanmalıdır. Yal nız bunu kurultayda bir prensip haline koymıyarak parti grupuna birakılmasinı rica ederim.» Barutçunun bu teklifi alkışlar- la karşılandı. İzmir delegesi Sıtkı Şükrü; O. H. P. nin bir çok işler başardığını ve memleketi fikir sahasında ol- duğu gibi her sahada kalkındırdı ğını ve bu hususları gerefli Türk basınının da tebarüz ettirdiğini söyledi. Matbuata tevcih edilen «Şeref> kellmesi delegeler tarafından gid detİş alkışlandı. C. H. P. milletvekillerinin Meo- lisi terkedip etmemesi üzerinde delegelerin iki kısma ayrıldığı gö- rülüyordu. Bu-hususta delegeler- den Edip Mumöu, Meclisi terket- menin aleyhinde bulunarak: Demokrat Parti Mecliste muhalefet vazifesini yapamadı, biz iktidarda iken nasıl vazife gör Müş isek muahlefette de memle- kete hizmet edelim. Meclisi terket Miyelim.» dedi. Nejat Sarıcalı da Meclisi terket menin aleyhinde bulunarak, muha lefete Mecliste devam etmeliyiz, onlar gibi meydan ve sokak muha lefeti yapmıyalım, dedi. Neticede Meclisi terketme mese lesinde parti grpuunun karar al- makta serbest bırakılması kabul edildi ve öğle tatili yapıldı. İkinci oturum sonraki toplantıda Öğleden (Baş tarafı 1 inclde) 52 kilo: Ali Yücel - Hakkola Ali Yücel Finliyi güvel bir gü Teşten sonra 7 dakika !2 saniyede tuşla şendi ve şiddetle alkışlandı. BT kllo: Osman Öz - Johan- son (milliy Tecrübesiz güreşçimin — oldukça Mmuavffak bir güreş çıkorarak teo- rübeli hasmına tuş olmadı. Ve ne- ticede müsabakayı Firli — ittifakla kazandı. | 62 kilo: Halll Kaya - Talo. sola Çmllli) Kıymetli güreşçimiz Kaya, bü - tün gayretine rağmen hasmını tu- #a getiremedi ve müsabakayı itti - fakla kazandı. 67 kllo: Hasan Sarıçiçek - Hapasalmi Çmülll) Bu tecrübesiz güreşçimiz de za« man zaman Finli hasmını müşkül duruma düşürdü maçı ancak ek seriyetle kaybetti. 7? kilo: Ahmet Şenol - Simanainen Ma'dm olduğu üzere bu wklettekl Fin güreşçi Celâl Adği yenerek dönya, birinelliğini kazanmış — kiye metli bir pehliyandır. Fakat Ahmat Şenol çok güzel oyunlarla Avrupu birincisi olan kıymetli hasmını ek serİyetle yendi. 79 kilo: Ali Özdemir - Kelselâ Ali Özdemir kendisinden beklenen güreşi çıkaramadı ve hasmını ancak ekseriyetle yenebildi. 87 kilo: Muharrem Candaş » Sepponen Avrapa birinelsl olan — güreşçimle mindere çıktığı zaman şiddetle al: kışlandı, henüz - alkışlar — kesilme- mişti ki Muharrem Finli hasmını Zagrada İkl küçük çocuk sellere kapılarak boğuldu Sivas, 1 (Husust) — Zara ilçesinin Yukarı Çakmur köyünden yedi yap- darında Kemal ve sekiz yaşlarında Hasan Çetin İsminde iki kardeş ku- xu otlatırlarken birdenbire giddetli yağmarlarla bâsil olan sek: lere kapılarak boğulmuşlardır. C.H.P. Kurultayı oplandı Halkevleri — meselesi — görüşüldü. Halkevleri komlsyonunun hasırla- dıği raporda Halkevlerinin Halk Partisinin Mmalı olduğu, halen bu teşkillerin kendi kendine yaşama Mecburiyetleri dölayısile nizamna- melerde değişiklik yapılması tek- lf ediliyordu. Neticede değişiklik yapılması teklifi tüzük komiayo- 'nuna havale edilere! rapor #ldu- Ku gibi kabul edildi. «Millt Uhüvvet andıx Halkevlerinin raporu kabul e- dildikten sonra bazı delegeler bir takrir verdiler. Bu takrirde <Par timizin takip edecefi olgun Ve su urlu muhalefette dünkü muhalefe- tin ve bugünkü iktidarın Millt Hu sumet andına mukabil Millt Uhuv- vet andının kabul edilmesini iste- riz> diyorlardı. Takriri imzalıyanlardan bir de- lege kürsüye gelerek; bugünkü ik tidar dünkü muhalefet Halk Par- tisine kargı bir husumetin mevcut olduğunu bütün memlekete ilân ediyordu. Biz vatandaşlar arasına nifak sokmağa çalışmıyoruz. Bu- Bgün iktidarda dün muhalefette o- lanlar vatandaşlar arasına nifak sokmağa çalıştılar, Biz birbirimize kardeş gibi bakmayı şiar edindik. Onların milit husumetine karşı bizim de Milit Uhuvvet kararını almamız zaruridir. Bu suretle Mil- 1t husumet andlarından dönmüş 0- Tacaklardır; dedi. Diğer bir delege ise bu teklifin aleyhinde bulunarak, bizim Milit Misak kararımıs var, ayrıca Millt Ühüvvet kararı almağa lüzum yoktur; dedi. Neticede takrir sa- hipleri takrirlerini geri aldılar. Partiyi tasftye meselesi , Bundan sonra parti genel sek- | reterliğinin faaliyet raporü okun- du. Rapor hakkında söz alan Ali Rıza Türel; bugün partimize kıya #iya hücumlar yapılmaktadır. Bu ' Köngre sonunda bizim sağa mı so lamı kayacağımızı merak edenler günü bilsinler ki; biz esakisi gibi dosdoğru yürüyeceğim, dedi. — y Muğla delegeri " Doktor. Bezal | de; müfettişler vazifelerini yap- madılar. Lüks otomobillerle gide- bilecekleri yerlere kadar gidebil- diler. Partinin en büyük hatâsı 1946 dan sonra hükümet ile parti- yi birbirinden ayırmamasıdır, de- di Heyecanlı bir hitabede bulunan Kemal Aşkar, bize partinizi tas- fiye edin, iktidar hastalarını ara- nızdan atın diyorlar, onların ikti- dar hastası diye kasdettikleri a7a- sında İnönü var mı? Bilmiyorum. Eğer bunu kastediyorlarsa bilsin. ler ki biz İnönüyü seviyoruz ve sevmekte devam edeceğiz. Hesap vereceğiz, diyoruz fakat kime he- sap vereceğiz. Bugünkü iktidarın yüzde doksanı evvelce Halk Parti si saflarında çalışmışlardır. Mazi- de bir suç varsa hesabı onlarla beraber vereceğiz, dedi. Bundan sonra hesap raporu ö- kundu. Raporda partinin 1807 tapulu emlâki bulunduğu kayde- diliyor, fakat gimdiye kadar ne varidat elde edildiği ve ne miktar harcamadığı belirtilmiyordu Hesap raporunun da kabulünden sonra yarın saat 10 da toplamılmak Üze- Te oturuma son verildi. | Güreşçilerimiz Finlileri 5-3 yendi mindere yapıştırdı. Zaman 57 sanb ye Ağır: Muzaffer - Rihimeki (milli) Tecrübesiz Musaller yaptığı bu ilk ecnebi teması 9,0 saviyede tuş kalarını bu akşam gene aynı yerde anat 21 de serbest olarak yapacak. Yeşilköy hava meydanı memurlarının D. Yolları idaresinden bir temennisi Yeşilköy hava meydanında muh. telif teşekküllerde çalışan üçyüz memür namına aldığımız bir mek- tupta; mesal saatlerine münhasır olmak üzere trenin Yeşilköye var- madan evvelki birinci geçidde bir dakika kadar durarak kendilerii 16 dakika yol kurtarılmaz n ürümek eziyetinden alâkalılardan temenni Yük katarlarında verilen primler bir senedii den tediye edilmemiş Devlet Demiryolları Haydarpnşa işletmesi tren personellerinden aldı Gimiz bir mektupta; yük katarla- Fında çalışanlara / verilmekto olan kilometre başına 10 para — primin bir senedir verilmediğinden şikâ - yet edilerek tediyenin bayramdan 'evvel yapılması rica edilmektedir ekimir alınmasını ıstiyorlar Çine tütün müstahsiljeri namına gazetemize gönderilen bir mektup- ta; Çinede tütün ekimi tahdid işi- nin yerinde yapılmadığı ve bu yüze den yüzlerce tütün — müstahsilinin mağdur vasiyete düştüğü ve bu beple tahdid işinin yeniden ele alın ması rica edilmektedir., (