Ya zan Murad Sertoğlu Ensesine yumruğu yiyen haydut kayalardan uçmuştu Yörük Osman, Rocu Avap ve genç kazan, hemen. Hemen” bütün Böce yol aldilar, Beşparmak dağ. larına giden yoldu onlardan evvel geçmiş olan Rum eşkiyamının at larının nal izleri pek açık bir ge- Kilâö belli oluyordu, Sabahin karşi bir yerdö ietira. Hat ettiler. Öğleye kadar uyudular ve öğleden sonra yine — yollarızı koyuldular, İ Yörük Osmnan, çok iyi hesaptu. müşti, Kendilerini bulmak için ha Teket eden Rüm eşkiyası, her Ral de gündüzleri yol #lacak ve geve deri de istirahat edecekti, Orlar ise, bunün aksini. yapı « yörlerdi, Bu süretle / kendiler'ne geceleyin, onlar bir yerde istira hat ederleken yetişebileceklerdi. Nitekim, bu hâdise, hareket et.| tiklerinin ikirei günü ekşaem vu: kubuldu. Üç efe, gece yarısını bir anat geçe, uzaktan Bir duman kok: aldilar, Hafif bir rüzgârın burüne larına katdlr geğrdiği bu yanık ko kust, Hiç te UZak olmayan Blr yer de bir ateş yakılmış olduğuna de. lâlet ediyördu, | | | | | Böyle bir ateşin ise, peşlerinden gittikleri eşkiya- tarafından Kilmiş olması pek mülitemeldi. Yörük Osman, hemen attan in- mek emrini verdi, Atlarını bir ka-| yanın arkasına bağladılar ve son- Ya büyük bir dikkatle ileriye doğ! ru süzüldüler, İrl kaya parçaları ve kucak ku Gak çalilar kendilerine - müsmmel bir siper teşkil ediyor, ilerlemele. rini herhangi bir gözden gizliyor. u. Yarim saat sonra ise Kedefleri.| ne varmış ve herşeyi öğrenmiş bu! Tunuyorlardı. Köstinin başkanlik ettiği ” çete | dört tarafı (Ff kayalarla Çevrili bir yerde uykuda idi, / Kayaların| Birinin üstünde de uyuklar vazi' <| yette bir eşkiye nöbet Bekilyordu Artik sönmek üzere olan bir teşin hafif kenlliği, rüzgür estik- çe nöbetçinin yüzünü kırmımya bo yüyordu, Nöbetçiyi süstürmak işini Ko Cü Arap üstüne anldi ve tipkı iri| ya karşı vukubulan. bu. çarpışma, beş dakika kadar sürdü, Bündan onra' Yörük Osmanın atoş kes en Yi ile efeler ateş Kestilar Şuradk büradi' yatmakta olan Küveketsiz cevetlerden. Başka — bir şey sezilmiyordu. Ava sira bir. Hi Ti veyik Bir İnilti — düyülmünze kuranlıkta acayip kayalar gibi gö Tünen vücütlarin hepsinin canmız olduklarına inadhak Jâzim gele cekti, Çünkü' Kiç biri. kamıldam yordü Koca Arapı palasım çekti — Şühlarin hepsinin kafalarını göğüklerinden ayırayım m efe? dedi. Fakat Yörük Osman, bu- kudü. vi Küi görmüştü: — Yok, istemezi, dedi. — Belki içlerinde gebermemiş olün vardir efet — Olunsa olsun!, Döner, bizim nasıl Kimseler olduğumuzu anla - tır. Hem belki de içlerinde vurul Mamış olduğu halde kendisine vü| ralmüş süsü veren vardir. — Ya Millet partisinin Beşiktaş ilçesi kongresi Müllet Partisinin Beşiktaş ilçe ginin' yallık kongresi dün' snat 1 te Beşiktaşta Sahli — gazinosundı apılmıştır. Başkanlık — divanı — seçiminde | sönra iüave heyetinin seneli fam | liyet ve hesap raporları okunarak kabul edilmiş ve dilekler bahsin geçllmiştir. Dilekler bahsinde söz alan de. legeler, seçimlerin yaKaşmış ol masından, parti fanliyetine hız v rilmesini ve' üye' Kayıtlarında ko daylik gözterilmek süretile parti sayannıt ertükilmasim fetemişla dir. Müteskiben yent idüre heyo ti seçimi yapılmış ve köngre de | ilmiştir, 26 zirnat mühendisin bugün Amerikaya gidiyo! Bugün 26 ziraat mühendisinden müteşakkil bir heyet, uçakla A-| merikaya Kareket edetektir. Ziraat mühendislerimtiz Ameri mina yaklaşınca tabancasile anna bir zarar verebilir... Buradan - bir an evvej azaklaşatimi — Aydınlık banmadim emin: Bir yerde olmalı yız, | Sen billesin efet | Bir çeyrek saat sonra Üç efe atlarına atlamışlar ve hâdise ye yinden: dörtnnlü uzaklaşmışlardı. | Sabahleyin erkenden tamıdıkdarı| Bir Yörtük çadirına misafir olmuş dar ve uzamıp' derin bir. uyküyar dülmişlürdi, Öğleden sonra uyandıkları va Kit Yörük Osman, Roca Arabı ça. girdi Çabult atları — hazıvlasınlar hemen gidiyoruz Koca Arvap şaşırmıştı, Ne oluyo Vauz Bre neden Böyle anf bir enir| vermişti Yoksa bir. tehlike mi amişti 7 — Nereye gideceğiz efe? diye sordu. Yörük Osman — lemiyet cevletini veren, — | (Osvamı Var) | arda Bugün külliyetli mik limon ve portakal geliyor | Akdeniz postasını yapmakta o.| lan Akşu gemisi 6 gün rötarla b gün Ilmanımıza gelecektir, Gemi| de külliyetli miktarda — portakal mandalina ve limon bulunmakta. dir, Milli Savun Adalet Bakanları gitti İki gündenberi şehrimizde bu ünmakta olan Adalet Bakanı Fa at Sirmen ile Milli Savunma Ba kanı Hüsnü Çakır, dün akşamk trenle Ankaraya dönmüşlerdir, Amerikalı bir kadımr ahhiyecisi geldi Amerikanın en büyük mhhf te. gekküllerinden biri olan Rokfeller| müessesesi Yakın Şarkta bir sağ | lk merkezi açmağa karar vermiş ür, ma ve Merkezin Türkiyede açılmasının aygün olup olmayacağı Hususun da yerinde tetkikler yapmak Üze Bir titisah gibi yerde sürünerek kada, zıral mıntıkaları — gezerek re müessesenin ileri gelenlerinden iri kayaya döoğrü yaklaştı. İson sistem ziraat işleri üzerindir, Beş dakike sonra- aöbetçinin' ncelemelerde bulunacaklardır. tam arkasında, ikinci Bir gölge Fatih Gençlik klübünün daha Belirdi. Bu, Koca Araptı, | Balyoz gibi elini havaya kaldı. Tp nöbetçinin başına — indirmeri Bi oldü, Nöbetçi, gik Bile deme. den kayaların. üzerinden aşağı: doğrü yüvarlandı. Koca Arap ta peşinden yere atladı, Bütün Bunlar Büyük Bir sessi Tik içinde olüp Bitmişti. Yörük Ow münle tek Kızanı, Koca — Arabin| aNİN Vardıkdarı zaman, Koca A-| rap Rüm eşkiyasını çoktan boğup| öldürmüştü Bile... Şimdi artık dramın sön safha- sıns gelmiş Bulunuyorlardı. Urak bir konuşmadan sönra iri kayala. yiy Üçünün üzerinde birer gölgel Belirmiş bulünuyordu.. Rüm eşki| yasının uyumakta — olduğu — yeri| tam bir muhasara aitına almış bu| Tünuyorlardı. | Birden, gecenin Bür bir ses çınladı: — Bey gidi kahpe oğulları!, A« radığınız Yörük Osman geldi işte,| Davranın bakalırm. Ve Üç kurşun vızladı. Kosti çetesi, neye — uğradığım anlamamıştı. Kurşun yağmuru al tında uyandılar, Bazıları aldıkları yaraların tesirile çığlığı basıyor- lar, bazıları da kaçacak delik arı yorlar, bazıları da tüfenk ve ta- karanlığında bancalarile tastgele ateş ediyor.| D. P. İstanbul il başkanlarının iştirakile il merkezinde yapı- | lan ve son günlerdeki iç politika inkişaflarının incelenmesine lardı, Beşptrmak dağlarında, sabaha tanışma çayı Fatih Gençlik Klübü, dün — öğ | eden sonra, Aksaraydaki - Fatih Hatkevinde bir tanışma çayı ver- miştir. Bu münasebetle yapılan toplantı geç vakte kadar devam etmiş”ye samimi bir Heva içinde geçmiştir, I D. P. Merkezindeki toplantı vesile teşkil eden toplan K Da ellifi: Muazzez Tahsin BERKAND İhtiyar ve hasta ka - dın sokağa çıkmadığı için de ötekilerin onu aramaları çok tabif sayılıyor, hattâ minnet hislerile karşılanıyordu. Vildana gelince Betülle an- laşmasına imkân yoktu. Ka- rakterleri büsbütün başka idi. Esasen onun fazla boş vakti de yoktu. Hele bu sırada, Va- kurla nişanlanması için söz ke sildiğine göre, hazırlıklarile pek mesşguldü. Maamafih, ev« de olduğu zamanlar o da mi- safirlerin yanına iniyor, Betöl l6 konuşuyordu. Necibin kendi kendisine ver diği tatil müddetini bitirmiş ol duğunu, yeniden — çalışmağa başlayacağını haber aldığı za- man, Umran hanim onu acı a- cı annesine şikâyet etti: — Böyle olur mu efendim? Ona aliştıktan sonra şimdi bir denbire bizden ayrılmasına ra- zı olamayız. Şunun şurasinda daha bir buçuk ayımız var.. Eserine gehre inince başlama B için önu teşvik ediniz. ha- nimefendi. Bu sözler, ötedenberi - oğlu- nun çalışmasını kolaylaştırmış ve onun hareketlerine karışma mağı bir prensip işi yapmış o- lan ihtiyar kadına tesir - ede mezdi. Tatlı tatlı gülümse: rek başını salladı. Ve sevgi oğlundan bahsederken gözlerin de beliren derin bir şefkat ve takdir hissini gizlemek lüzu- munu bile duymadan cevap verdi: — Ben onun işine karışmam Kİ kızım. Cani istediği zaman galışmağa başlar. Biz de ona uyar, evin hayatını ona göre ayarlarız. Ona ben nasıl «Şim di başlama, sonra başla'» di yebilirim? Buna hakkım yok- tur. Maamafih sizin alâkanıza da teşekkür ederim yavrum. Kapıların bu taraftan dn kapanması ana ve kızı büsbü- tün sinirletmeğe sebep ol muş- tü. Çünkü onlar, akılları sıra tasarladıkları işin artık tahak Miz-Elizabeth Pelnnant dün uçal fa şehrimize gelmiştir. Mis Elizabeth, bügünden Itiba -| ren bütün sağlık — teşkilâtımızda| incelemelerde bulunacak, — Sağlık Müdüzü Paik Yargıcı ile görlüyşe. cektir, Elizabeth memleketimizde Ki tetkiklerini - bitirdikten sonra hazırlayacağı rapori — Rokfeller mücssesesine verecektir. tıdan bir görünüş. . No: 51 kuk safhasına girmekte oldu Zuna inanmakta idiler, Öyle ya, Necip gibi bir insan, ciddi bir niyeti olmasa, onlara bu ka dar yakınlık gösterir mi idi? OÖnun kadınlara karşı soğuk ve çekingen olduğunu işitmiş- lerdi. Kendilerile görüşmek is temesi, beraber oyun oynama sı, gezintilere iştirak etmesi, dans etmesi, Velev ki o Betlile karşı doğrudan doğru ya bir alâka göstermese de, yine büyük bir alâkaya işaret sayılmaz mı di? Şimdi bu plânların ve bütün © güzel hayallerin suya düş- mek tehlikesinde oluşu onları hakkile telâşlandırmakta — ve üÜzmekte idi. Hattâ Betül pek yakında sahibi olacağını umdu” Ru bu nefis köşk hakkında bi le türlü projeler kurmuştu. Şimdi onlara da veda mı ede- cekti? * Ancak, bütün bu dostluk te zahürleri, kinayeler, İmalı söz ler, hattâ açik teklifler Neol- ENİ SABAH Karadenizde fırtına dindi Boğaz dışında iki hi syün lerimizi bu za motör çarpıştı bu günle tari ; YAZAN: yeden r.mıanwwrî Eski zamanlarda bir çok kimso. FBRL GD li ran yeni neslin İyerin pek değerli keşifleri ve Icad. Bie Ka göndenderi karadeniz. lTi ee | Prof. Hilmi Ziya Ülken | Ülken |a S van l n de hüküm sürmekte olan fırtma, İaştıran — derin Gt olan. Bak | geei S ÜNMANa Hd vünükü dün dinmiş ve Hmanlarda bir mesâfe gir- öimde - - Heztl nn l Leti Kiyi a mekte olan gemiler normal ola. diği zamandanberi kendimizi u- yorlardı. Condoreet'nin — sathi | beyle başlıyan tarihi görüş 809 (değerli keşiflerin bu yüzden ka rak yeniden seferlerine başlamış. nutmaya — başladık. — Aydının | ve zihinci terakki fikrine sap- |raki nesillerde devam etti. Pa- bolduğuna şüphe yoktur. Bu a n halkla bağları kesildiği, körü landılar. Asıl muhtaç olduğu- | kat yeni nesil Anadoluyu şehi” |da bir okuyucumun şark — çıbı Denizdeki kazalar körüne batı hayranı olduğu bu| muz tablat sevgisini, tarih şuu| şehir gezerek memleketin hava Halep çıbanı diye meşhur ha: Denizyollarına ait 5 numaralı|devirde gösterişi büyük, neti-|runu, milli geleneği uyandıra-|sını resme koydu. Minyatli- &ın Yalnız Diyarbakırda bir dok!o: taşıt gemisi Büyükdere önlerin |cesi zayıf denemeler yaptık.|rak garplılaşma yolunu görme rü canlandırdı. Musikide Piya- | tarafından tedavi edilebildiki, bu GA Edgarilk ülkinesinde velk | DÜRİNoeml ee 5 öyüüyüm, (lğndi | diler.. » İsaya düşmüş Ve müptezelleşmiş 'nun uöulünü gözli tuttuğu, bir çok riza çıkmış ve suların — tesiriyle| köklerile ilişiğini keserek, mâ-| — Bundan dolayı uzun müddet | alaturkanın, gırtlağımızın te-(Kİmselerin oralara kadar — gitmeğe sahile sürüklenmiştir İnevi ufkumuzda yeri olmıyan edebiyat ve fikir tarihine 5 aa 5 AUA ealüe İmesbur olduğu İalilındani — mek Bu sırada oradan geçmekte © | modellerin acemi ve kısır kop Fişmiş büyük isimler mülcerr2d |uymadan yapılmış acemice ala- 'tubunu nakletmiştim. lan Gümrük Muhafazaya ait 881 | Yalarını verdi. Bir yanda taze| dâvaların peşinde koştular, a-| uymadan yapılmış a Taa M danada doktor İrfan Ergil'den numaralı motör, 5 numaralı taşı* | aşılarla “ canlanması imkânsız | sıl kaynağı keşledemediler: Me | YANga kopyalarının buhranlı (pç önektup aldımı; bunda deniliyor gemleğyle çarpışmış ve motörün | bir hale gelmiş olan eskinin| deniyetten — bahsettiler, — fa-| d€vrinden sonra tanburi Cemil | arka tarafında büyükçe bir delik Dayat kopyaları tekrar edilir- kat bu medenivetin ilk kay-| Dtde Efendilerin an'anesini d — K N L tiğiniz Diyarbaf'ırlı dak - açmıştır ken; öte yandan bizim için büs naklarına kadar gitmeyi düşün | Filtti. Yeni nesil Türk musikisi torun şark çıbanı İçin serum keş- Diğer taraftan yine dün sabah bütün Yyeni bir âlemden ( mediler, Dinden bahsettiler, fa|nin lahinlerini yeni hayata Çi- (fedebileceğine aklım ermez; çünkü Boğaz dışında Yeni Ufuk ve Kip.(mamiş, yaşanmamış. aktarma-|kat vaktiyle Yunus'un, Aşvk| Kafmakla kalmıyor, garba tâ- İbu teknik mes'eleleri bilen ve bu ak adında İki motör — çarpışmış lar, büylük iddtalı fakat eliz öz/ Paşa'nın, Süleyman Çelebinin| Mimaya çalışıyor. derece bilgiye sahip bir kimse da. ve Kıpçak motörü hasara uğra. lü adaptasyonlar yapılıyordu. | yaptığı kadar milli bir. hey Sanat dallarında görülen bu (ha büyük işlerle meşgul olur, şar- mıştır, Her iki çarpışma hâdisest — Yeni bir kültür cevresine gir|canla dini benimsetmesini bil- | kendimize dönüş hamlesi tarih |kın herhangi bir yerinde pratlsyen- hakkında tahkikat açılmış'ır mek kolay iş değildir. Uygur mediler. Milliyetten bahsettiler,|te. cemiyet tetkiklerinde, fikir 1ik etmez; bununla beraber çıban. — |yovrinde Budist, *Manişeit me- fakat yine onların milliyetçilik | sahasında da başlamıştır. An- |ları tamamile tedavi ettiği kabul Bir evlât babasını — 'VfiYetlerine, daha sonra İslâm | devrinden o kadar uzakta duy-|cak bu sahada tam Vverimlilik olunabilir. Bu da serumla değildir ; medeniyetine girerken çektiği- dukları kadar samimi, asil mil | uzun bir zeman işi olduğu için benim tedavi usulüm gibi bir usulle bıçakla yaraladı miz sıkıntıları o devirlerin eser / leti ve vatanı görmediler. Me-| gaha çok beklemeliyiz. Hakiki Mümkündür; işi halkın gözünde bü- Kızıltoprakta Bağdat caddesin .| İ©Tİ, Rözteriyor” On beş asırda | deniyet, din ve Turan Üç müc*r | mânasile garplı. olmak İiçin İYük göstermek Için herhangi — bir de 135 numaralı evde oturan Hi ÜS kültür cevresinde | yaptığı. red, — hayali ve yaşanmamış garp kültürünün ışığı İle kendi (âMPulü o meyanda serum diye zer- dayet e oğlu Hüsamettin. bir me| MIZ sarsıntılı tecrilbeler, - bize | mefhum olarak kaldı. » R keder. seleden dolayı münakaşa etmiy | Hİ değilse su dersi vermelidirki| Bu bukrandan kurtulmak 1 |değerlerine bakmak ve Kendine | «Bu çıbanları Atebrin dediğimiz ler, bir ara fazla sinirlenen Hüse | Millet olarak bütün yaradışlar, (çin garbı içinden ve daha de 'nmek lâzım geldiğini anlamış | ,A J1âc1 mahlülünü zerkederek di zamanın değişmeleri içinde de-|rinden tanıyanların çoğalması,| Pülünuyoruz. Henüz bunu anla 4, kedavi ediyorlarsa da benimki B Hair aei vam eden esaslı bir sürekliliğd| aydınları memleket içine sokan| Mıyanlar ve hâlâ — kopyacılık (daha basit bir tedavi tarzıdır. ve Diğe Bağırıp çağırmaya başla | Mühtaçtır. Eski ağaç üzerine|içtimaf değişikliklerin ” olması, | Ve hayranlık içinde yüzenler bu İhiç bir iz bırakmaz; Adanada yüze.vş. miş Ve bu mdda elinl geçirdiği) YA yapılabilir; her ta-| İstanbulda veya taşrada hâlâ| lunabilir. Fakat m*mlüeî'"“m. çıbanı böyle tedavi ettim.» Bir ekmek biçağile babasını mur, | afından yeni filizler fışkırabi | yaşayan kendi — âlemlerimiz!>| kımıldanışı bu tek tük döküntü | <Usul şudur: Operatörlerin ufak Br; fakat millet, Ister bir uzvi-| bağlarını kesmemiş insanların|lerden rahatsız olmıyacak ka- (ameliyatlarda — kullandıkları Chlo- telif yerlerinden Yaralı baba, hastahaneye kaldı rilmiş, babasını bıçaklayan evlât hakkında takibata başlanmıştır. SI ken bir balkon altında kaldı Muhsin adında bir şahıs, mahallede Bostan sokağında - 60 numaralı evindeki radyo anteni ni sökerken, balkon çökmüş — ve kendisi de çöküntünün — arasında kalarak yaralanmıştır. Çöküntünün balkonun köhneli . ginden ileri geldiği anlaşılmıştır. <i Beraber yaşadığı kadımı raralamıştır. #ğır surette yaraladı Beyoğlunda Kalyoncu Kulluğun da Ataman sokağında bir evde o turan Muazzez ile beraber yaşa dığı Müştak, kıskançlık yüzündek kavga etmişlerdir. Fazla sinirle - nen Müştak, bıçağını çekerek Mu AzZezin Üzerine atılmış ve genç kadını vücudunun muhtelif yerle. rinden #ğır surette yaralamıştır. Yaralı kadın hastahaneye kaldı rılmış, Müştak yakalansrak hak. kında takibata başlanmıştır. ee eeeti Köm fiatları düşüyor Havaların iyi gitmesinden fay dalanan belediye ve tüccarlar, kışın uzün sürmesi — ihtimalini gözönünde tutarak şehre külli- yetli miktarda odun ve mangal kömürü getirmişlerdir. Son günlerde havaların dü- zelmesi üzerine bu bolluk karşı sında fiatlar düşmeğe başlamış tır. Belediyenin mangal kömü - rü narhı 21 kuruş iken iskele- lerde perakende kilosu 16 kuru $a düşmüştür. Odun fiatları da düşmekteir. Valinin dünkü İstanbul Vali ve Belediye Başka m Fahrettin Kerim Gökay, diün öğleden evvel Nişantaşı Meşruti . yet mahallesini gezmiş ve hallan di'eklerini dinlemiştir Halk, kendisinden yol, su — ve elektzik İstemişlerdir. Vali öğle den sonra da Kâğıthane ve Halıcı oğlans giderek fırınları teftiş et- miştir, tef tişleri bin kat'i kararını sarsmadı ve muvakat bir zaman için girdi ği Meclislerden yavaş yavaş Sıyrılmağa. uzaklaşmağa baş ladı. Onun bu hareketini Orhan da sözlerile - kolaylaştırmış - tiz — Canım, boş yere yörü luyorsumuz. Ben size onun ori Jinal bir adam olduğunu söyle- memiş mi idim? Sanatkürla- ra güven oolur mu? İlham peri sinin elinde esirdir onlar, Pe- ri emredince çalışırlar, peri küserse çalışmazlar. Nafile ye Te kendinizi Üzmeyin. Bu, bu- dur. Gelecek yaza inşallah yi ne onun yüzünü göreceğiz. Şim dilik gece demiyecek, gündüz demiyecek, kendisini yazısına verecek.. Bize düşen, ona ko laylık ve muvafafkiyet temen ni etmektir. Alnına orijinallik yaftası ya pıştırılması Necibin pek işi- ne geldi ve muvakkat ahbapla rile alâkasını daha çabuk kes u. — Orhanın hakkı var. Beni mazur görün. Gelecek yaza si in kiymetli dostluğunuzdan daha uzun müddet istifade ede ceğimi umuyorum. Şimdilik ya zılarım beni çağırıyor. Maa- mafih, sizinle birlikte geçirdi Blm saatlerin hâtırasını da bü Yeni.| | Sosyolo olo g gözıle î Kendimize dönüş yete, ister bir mâneviyete benze tilsin. Kökünden kesilip yeni| baştan kurulamaz, Bu yolda | atılan yanlış adımları zaman | pek acı öder. | Tanzimattan sonra bu haki- kate geç erişmemiz bize hayli yol kaybettirdi. ranlı devrin bir faydası oldu. Bu gün kendimize dönüşün de ğerini daha çok anlıyoruz. Hâ| lâ bir şeyler arıyoruz, ve belki de bulabileceğimizden fazlasını aradığımız İçin yeni şahsiyeti- miz eskilerinden farklı büsbü- tün yeni terkiplere doğru gide- bilir. Bizl! kendimizden uzaklaştı- ran belli başlı sebepleri gu nok talarda toplayabiliriz: 1 — Ti- mMar, zeamet ve loncalara daya nan eski imparatorluğun - çök Mesini durdurmak icin, kendi #tünyemizin mahsulü olmıyan bir garp) monarşisi kurmaya | İmecbur olduk. Ayağımızı — yor-| ganımıza göre uzatamadık. Bu yeni hayat tarzı aydınları ha'k tan ayırmaya basladı. 2 — Bu yüzden, cemiyette iki hayat birbirine dirsek çeviz di. Asırlarca kültürün kaynağı olmuş bütün ocaklar eski; ala- franga taklidinden doğan her sey yeni diye ayrıldı. Yeni, es- kinin içinden fışkıran bir —dal olacak yerde. eskiyle yeni kısır cereyan halinde birbiri!e İsavaşmaya kalktı. Uzlaştığı za |manlar karma / karışık, garip | mahsuller verdi. 3 — Osmanlı devrinde med- rese taassubu aşılmış, — rindlik ve dervişlik denen yüksek bir seviyeye ulaşmışken, Tanzimuat | tan sonra bir müddet bu taas- sup canlandı: İstanbulda ve taş rada olgunlaşan milli sesin kök | lerine dirsek çevrildi: <Acem basması» diye hor görüldü. Ço-| cukların elinden alındı. Yerine yabancı kopyalardan baş bir şey konamadı. 4 — Garpten gelen fikir asıl | bizi besliyecek olacak cereyan-| lar değildi. Romantiklerimiz, temsil ettikleri ada rağmen dev ri geçmiş olan 18 inci asvın 1de | Joloğlarını taklit ettiler. Roman tizm — felsefesinden mhmn-ıW yoktu. Milletin kendi köklerini| bulması lâzımgeldiğini bilmi- tün kış saklıyacağımı tekrar- lamak İstiyorum. Beni bu ka- dar samimiyetle aranıza aldı ğıniz için size minnettar o!- duğuma da İnanmanızı rica e derii Bu veda sözlerile Ümran ve Betülle olan ahbaplığına da nihayet verdikten ya- vaş yavaş, Gülserenin dostl ğunu kazanmak çarelerini ara mağa başladı. Bu. öteki kadur kolay değildi. Sabırla, sükü- netle, hattâ cesaretle hareket etmesi, ona emniyet telkin et mesi gerekti. Bu plânı tatbika karar ver diği gün, sabah treninde Gül- gerene rastladığı zaman, kalbi İlk sevgilisine giden toy bir çocuğunki kadar sert ve he- yecanlı çarpmakta idi. Fakat Oona selâm verip boş kompar- tımanda karşısındaki kanape ye oturunca, bu acaip duygusu geçti, sükünetini buldu ve 0- nunla çok tabii bir surette gundan bundan konuşmağa başladı. Sözlerine şahsi hiç bir nok ta koymamağa dikkat ettiği için olacak, Gülseren de çekin genlik gğstermeden ona cevap verdi. O kadar ki, lâfa dald:k ları için Haydarpaşaya geldik lerini bile ancak farkettiler ve bu dalgınlıklarına güldüler. Necip: söz arasında, bu Sı- Ancak bu brk| kı |müş adeta hakiki telifti. garp kültürünün ışığından fay dalanmaları. aydınlar <efkâzı umumiye» sini uykudan uyan-| dırmaları lâzımdı. Nitekim son kırk yıl içinde ağır ağır bu de ğişmenin, bu uyanışın başladığı na şahit oluyoruz. Bu gün endimize dönüş yolunda mü- him adımlar atmış — bulunuyo. ruz. Alafranga mukallitliğin alıp| yürüdüğü bir zamanda Ahmet Vefik Paşa memleketi içinden | tanımaya başlamıştı. Moliâre teretümelerinin bir kısmı kendi dünyamız zaviyesinden — görül- Paşa, Süleyman Paşa şiirde, rihte bu. çığın Edebiyatı Cedide» nin Ssahte diline ve bizimle ilgisiz eser rine karşı Hüseyin Rahmi ro-| manda terkibi zayıf, fakat ha-| akın nümuneler ve! di. Tanzimat sonrasının Üç mü cerredine, medeniyet, din ve Tu rana karşı her sahada derin- den anlaşılmış medeniyet, ç- ten yaşanmış din, hakiki millet Ve vatan fikirlerine sarılmaya başladı. Garbı anlayanlar ve o| ışıkla kendimize bakmasını bi | lenler medrese taassubundan kurtuldular. Divan. tekke ve â- şık edebiyatımızın her köşe- sinde küller altına girmiş ce herler aradılar. Anlayışlı ve ya ratıcı göz için artık eski - yeni kavgasının — mânası kalmadı. Yalnız, eskinin içinde yaşıya- cak değeri aramak, onu kabı yata çok y Zundan ve <harcı âlem> tara- fından - ayıklamak, bu günün zevki ve düşüncesi icinde can- landırmak lâzımdı. Beceriksiz ve tereddüt içinde başlıyan bu hamle, gittikçe hızlandı ve kuv vetlendi. Bir yandan da sanat- kârın, âlimin gözünü memlek tin derinliklerine çevirecek (fi- kir hareketleri uyandı. rde Yahya Kemal, Rıza Tevfik eski hazinelerimizin iki mühim kapısını açtılar. Ondan sonraki bütün nesillerde ala- frangalık ve sahtelikten — kur- tuluş bu ilk Hamleden kuvveti- ni almaktadır. Mimaride Kema | leddin bize âbidelerimizin değe | rini gösterdi. Fakat modern | mimarinin bütün tecrübelerin- | den geçtikten sonra eski değer rada işlerinin çokluğundan ve sabah erkenden matbaaya git mek mecburiyetinden bahse!- tiği için, genç kız onun ertesi gün ve ondan sonra her gün aymı saatte karşısında bulun masını tabil gördü. Hattâ bir sabah onu görmediği Için erte si gün bunun sebebini bile sor dü, Aralarında Iyi ve enteresa'ı bir arkadaşlık teeaslis etmeğe başlamıştı. İlkin şundan bua: dan bahsettikleri halde yavaş yavaş mevzuları daha ciddi ve kenidlerine daha yakın olma- Za başladı. Niheyat bir sabah Necip o- na, yeni eserinin ana çizgile- rini anlatmakta olduğunu h retle gördü ve bu hayretini giz liyemedi. — İnanın bana, ömrümde yapmadığım bir şeydir bu Henüz canlanmamış olan fikir lerimi kimseye açmak âdetim | değildi. Bu sefer nasıl — oldu bilmiyorum. Buna genç kız çok tatlı bir gülüşle mukabele etti. — Biliyorum ve büyük ro- mancımızın bana karşı göster diği bu emniyete minnetta- rim, O zaman Necip, ilk defa o- larak onunla şaka etmek cesa dar kuvvetlidir. Gökalp'ın bir zamahlar formül haline koydu- Zu eTürkleşmek, İslâmlaşmak | Ve muasırlaşmak», bu Üç mü- cerrede yanyana getirilmesile | değil, yalnız «kendimize dönüş» le gerçekleşebilir. İstanbul itfaiyecilerinin meklilik durumuna dair Meclise yapılan müracaat e B C E İstanbul itfalyecileri, — hllumum Kanuna yalı gunu lddia ederek Büyük — Millet Meclisine bir arzuha! vermişlerdi: Bu arzuhalde İstanbul itfalyeci öi skl e ark çıbanının tedavisi... rüre d'ethyi denilen anestezik mad. de gün aşırı yani haftada üç defa fam çıban Üzerine, orayı beyazım. |turak bir halo getirinceye, yan! don. düruncaya kadar beş ön saniye tu- |tulur. Göze yakın nazik yerde Ise İçıbanın büyüklüğüne göre bir kâğır dın ortası oyulur, oyuk çıbana tat. bik olunur ki, İrrigasyon yapılınca trafa değmesin. Bu suretle — bir |hartada, en çok beş seansın tamam- İlandığı İkinci hafta içinde çıban hiç bir Iz bırakmadan tedavi edilmiş 0- dur. Bu tedavi tarzını ayni sütun- 'da yazmak Iütfünde bulunursanız şark memleketleri ahalisine ve has- Akif | İtfaiye ;:;:ıı::ıışmnkıwk Gurümü talarına İyilik yapmış olursunuz.» genişlettiler. | Böre 6 yıllık haklarının zayi oldu davisi hiç te mühim bir mes'ele de- Görütüyor ki, şark çıbanının te ilmiş. Benim, okuyucularımdan ri- 'cam şudur: Bu hekime Itimad edi- niz, fakat tatbikatı sakın kendi - leri, ya 6 senelik kıdemlerinin ta- 'niz yapmağa yahut selâhiyetsiz bi. mamasını, yahut ta tekalitlük he rine yaptırmağa kalkışmayınız. Sağ- | sabında bir yıllık bir buçuk sene olarak sayılması. ni istemektedirler, Bazı İstanbul mesele ile alâkadar rade'mişlerdir, Eyemtilkki d Turizm haritası üç hafta içinde tamamlanmış hizmetlerinir olacak Bayındırlık Bakanlığının ha- zırlamakta olduğu turizm hari tası: üç haftaya kadar basılmış olacaktır. Hâlen, haritanın sou eksikleri tamamlanmaktadır. —| 1.200.000 de 1 mikyası üze -| rinde hazırlanan harita, 000 | 000 da 1 mik; 1 Üzerinden ba sılacaktır. Beş renkli olan hari ta Devlet ve İl yollarının, mo- torlü taşıtlara hangi mevsimler de geçit verdiğini belirtecek tarzda. hazırlanmıştır. - Ayrıca, öteller, tarihi eserler, âbideler, tabiat güzellikleri, benzin alım yerleri, 2.000 metre yükseklik-| .ten fazla olan dağlar ve adları da gösterilmektedir. | İki taraflı olan haritanın ö -| ve harabe cetvelleri, İstanbul, | | Ankara ve İzmir şehir plânları, muhtelif memleket resimleri, yer bulma cetveli, il ve ilçelerin Nüfasları, yolların uğradığı is- keleler. önemli bucak ve köy lerin de cetvelleri vardır. İngilizce ve Türkçe basılacak nV.ın harita, katlandığı zaman 5-10,5 santimetre — ebadında öLcektir. Hazırlanmasında Amerika e- yâletleri yol haritaları € larak alınmıştır. — Haritada 1000 adet basılacak ve parasız olarak alâkadar resmi ve husu si müesseselere dağıtılacaktır. ——— Bu yıl kuzu eti bol olacak Alâkalıların söylediğine göre bu sene kuzu pek bol olacaktır. | Çünkü her sene bu mevsimde Koyun az geldiği için et ihtiyacı kuzu ile karşılanmakta idi. Bu sene koyun muvaredatı ihtiyacı arşıladığından kuzu eti ve bil hassa ufak cüsseli kuzular ke- silmemektedir. Kuzular büyüme ğe terk edildiklerinden iki ay içinde şehrimize besili kuzula- | rın pek fazla geleceği, bolluğun da fiatlara müessir olacağı tah min ediliyor. Diğer taraftan kontenjanı a- lnıp ihraç edilemiyen canlı hay | vanların ihraç müddetinin uza tılmasına dair yapılan müraca atı Ticaret Bakanlığı reddetmis | tir. | Bakanlık, ihraç müddetinin evvelce tesbit edildiği gibi 15 retini buldu: (Devamı var) Şubatta sona erdiğini bildirmiş fir. milletvekilleri,| olacaklarını | dık düvası şakaya gelmez, müte . hassıs hekime gidiniz. | Kadircan KAFLI Adana — Doktor İrfan Ergil Alâkanıza çok teşekkürler. — Yaz işleri müdürümüz verem hakkında- ki makalenizi görmeden kesin ce- yap veremiyor. Saygılarım. K. K. .———.—.—————. — Bir tayfa motörde mangaldan zehirlendi Dün Haliçte feci bir hâdise ol. muştur. Haliçte Tekirdağ iakele sinde bağlı bulunan Seyhan mot? rü tayfalarından Yaşar Metenir ortalıktan koybolduğu — görülmüş araştırılınca motözdeki kamarasır da, mangal kömüründen zehirlen- olarak ölü bulunmuştur. Cesedi muayene eden adalet dolr toru, gömülmesine izin vermiştir, mi Britannic gemisi 514 sey. ah ile bugün geliyor 514 kişilik bir seyyah kafile si ile 28 ocakta Nevyorktan ha reket eden 27,666 tonluk Bri - İbür yüzünde, il merkezleri ara- tannic gemisi bu sabah saat İsında gidilebilir mesafe, âbide | g 4, limanımıza gelecektir. Gemi limanımızda bir gün ka Jacaktır. Bu 24 saatlik zaman içerisinde seyyahlar Sultanah- met ve Süleymaniye cemilerini, *mmm Kariye, Topkapı ve X—erenlnjı müzelerini ve şehrin bütün görülecek yerlerini geze ceklerdir. Seyyah kafilesinin ziyaetini kolaylaştırmak için her türlü tertibat alınmıştır. Ayrıca sey H.ıh ra kolaylık olmak Üzere posta ve nl"ıal merkezlerinin 'H:ru yarısına kadar açık kalma ları kararlaştırılmıştır. Evvelce de bildirdiğimiz gib! seyyah kafilelerine üniversite talebeleri de refakat edecektir. M.T. T. B. korosunun konseri radyodaki Nevzat Atlığın idaresinde kaç senedenberi çalışmalarına de vam etmekte o'an (Milli Türk Te Tebe Birliği Üniversite Korosu) bi akşam 20,30 da İstanbul Radyo evinde 45 dakikalık bir Türk mu sikisi konseri verecektir. bir Şişli Çocuk Esirgeme Kurumunun kongresi Şişli Çoc me Kurumu yıllık kongresi dün saat 10 da y pıkmıştır. Kurum bu sene kendi çevresin İ de bulunan 2000 kadar yoksul çe cuğa ayakkabı, elbise, süt ve mut-< telif yiyecek Yardımı yapmıştır, Delegeler bu faaliyetin memnu. niyet verici olduğunu — belirterek aynı şekilde ömümüzdeki seneler de de yardımlara devam edi:mesi ni temenni etmişlerdir.